24 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

24 Nisan 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Nisan Amerika Avrupa İşlerine Niçin Lâ- kayt Görünüyor? Bir müddettenberi Birleşik Ame- rika hükür n bilhassa Avrupa işlerine karışmaktan hususi bir dik- katle çekindiklerini görüyoruz. Birle- #ik Amerika diğer tabir ile şimali Amerika — hükümetinin — Avrupada Olduğu kadar Asya vukuatına karşı da gösterdiği bu çekingenliğin sebe- bini iyi tahlil etmediğimiz zaman, Onun, belki korkaklığına atfedebiliriz, Fakat büyük harbe giren| bu büyük ülusun ©o zaman gösterdiği dövüş kabiliyeti, bizi, böyle bir hüküm vörmekten meneder. HattA diyebiliriz ki Amerika hükümeti, bugün, fiilen Avrupa işlerine karışacak olsa, ihti- mal, geniş Amerikan çiftçi ııııııu!u- lerında kiyam — ve isyan başgösterir, Amerikanın, Almanya ile harpten Sonra — yaptığı ve icabında Versay Muahedesine dayanarak isteyebileceği bazı hakları bulunmasına rağmen Amerikan — hükümeti, Avrupa ve kıtıslardaki siyasal işlere fillen li bir. suretto karışmaktan Amaerikan efkânumumiyesi- nin düşüncesi gudur: Bugün dünya mutlak bir harbe gidiyor. Bu harbi Ööne almak veya geriletmek, bazı hâdiselerin vukuuna bağlıdır. Amerikanın alabileceği şu veya bu vaziyet, işte bu hüdiseleri doğuracak, Amerikayı kendi tarafında gibi görenler bu zahiri beraberlikten Cut ret alarak harbi tacil edeceklerdir. Bu sebepledir ki Ameriks, kendi tifkârıumumiyesinin tazyiki sltında ve mutlak sürett> kitaraf görünmek maksadile kendi kabuğunun içine çekilmiştir. Onun dünya vukuatına kazşı alımış gibi göründüğü lâkayt tavır bundar ileri gelmektedir Büreyya ——— Zenciler İsyan ıkardılar Nevyork, 23 (A.A.) — Ş.:rlı Varoşlarından birinde, bir lokan- hdl'ı:'ıhoı bir zencinin tevkif oOlunması Üzerine, yuılercı_ıııd, Sandalya ve bira kadehlerile za- bıtaya tecavüz etmişler, İki polisi Vahim' surette yaralamışl B Mutaarrızlardan birçoğuru tev- f ettikten sonra zabıta sükünü ladeye muvaffak olmuştur. M— - 2444 — a Edebt 935 Am'in. Tefrikamız Hacer, gülüyerdu: b —.c;: isg.. Kısmet böyle imiş. Demir ağaya, jandarma zabi- tine de bakarak gülnıııuyur.dıı: — Öyle değil mi, efendim Demir ağa, ağır ağır başını Sallıyordu 1 e öi — Öyle, efendim, . Hlıîyr. ona dikkat ıd..yoıd:. Demir ağa, kırkını aşmış olmasına rtağmen, kalın, İri, dik vücudile tam bir erkekti. Kalın kıılır!: gölgelediği siyah gözleri, çeli gibi parlıyordu. Jandarma zabiti, Hacere dön- Müştü : : '— Demir ağa, yabancı ğoğıl- dir, hanımefendi.. Rahmetli bar banızın eski dostlarındandır. Bana geldi; sizin miras İşi hakkında, | konuşmak istediğini Otelci Ömer ağa, kahve - tepsisi ile Fincanları dağıttı, da Hacere getirmişti; Bgülerek teşekkür etti: — Sağ ol ağacığım. Unutma m".nıdonuk aönük ge mer ağa, Tümsedi, odadan çıktı. —— guı[ıııııü ştü; bir fincan çay Hacer, Beni de SON POSTA Amerika Bahriyesinde Asker Sa Amerikaya göre şu (ngiliı dritaotu çürük bir gemidir. A aa Sovyet Rusyada 1 Mayıs Moskova, 23 ( A. A-) — Sovyet Rusya, ameleye — birçok — istirahat günleri bahşeden 1 Mayıs şenlikle- rinin tes'idine bugünden başlamıştır. Komünlst fırkasının beyanname- sinde Rusyanın sulh azmi yeni baştan teyit edilmekte, Faşizm takbih olu: makta, Alman amele sinifi ile Çin amölesi ve Çin Komünist fırkası selâmlanmaktadır. Lehistanın Yeni Teşkilâtı Esasiye Kanunu Vargova, 24 (A. A.) — Reisicümhur | şurette anlatımı yeni Aca Yasayı büyük merasimle | işleri Bukanlığını Bu osnada İ10l top imzalamıştır. atılmıştır. Bir Fen Harikası Moskova, 23 (A. A.) — Sor- yetlerin en büyük — kabill sevk balonu olan 18500 metre nik:,l_ıı deki balon dün uzun bir ::::ı .:ıpını.. 30 saat 20 dakika havada kalmış ve saatte 122 kd- lometre kadar süratle nçıfııghıı. Yzana: Mahmut Yesari Mülâzim - Cevat lâey, Dke“ıiı vaşça kolundan çekti: .ğ'î-mA’;ı:.çuı. kendin anlat. a olur. D.hDızilı ağa, otel kâtibinin llf- ram edip yaktığı cigaradan bir vefes çekmişti: — Hanım, sizin, bir değirmen, bağ ve tarlanız var... Bunlar, be- bim topnkluıınlı komşudur. Zor- la değil bu... Gönül isteğile, sa- tacaksanız, bana satın... Siz, ta- puda, nüfusta uğraşmayın... Ben, bütün harçlarile, her işi Üzerime alacağım... Malınızı ucuza kapat- m! -.Hıw. elinde çay Fincanile onu dinlerken, mantosunun önü- nüön açıldığının farkına varmamış- tı. Otel kâtibi, güzelce otelden göz aşınalığı olan pembe pijamayı görünce, yutkundu. Genç Mülâ- zim, — hafifçe gülümsemekten, kendini alamadı. Fakat Demir ağanın, lâkırdısı, boğazında dik ınıılııııııtt Bu, üst ön ::ıı:::u wîjık izt çabuklu pem n pija- fıl:.:" açık yıpkıııııdıı sarı ipekli ! Vaşington, 24 (ALA) — Kongre, maliye encümeni bahriye bütçes'nin tetkikini bitirmiştir. Bütçe 470 milyon dolardır. Bahriye mevcudu 88 binden 102,676 kişlye çıkarılmektadır. Bunun 8176 sı (zabit) subaydır. Bütçede 550 yeni tayyare yapılman derpiş olua- makt dir ki, bunun 282 81 eskl tuy- yareleri değiştirmek içindir. Bütçede keza 24 yeni harp gemisinin tergâha konulması da derpiş ediliyor. Amerika deniz harekâtı relsi ami- ral Standley, komisyonda verdiği izm- hatta demiştir kik * — Amerika bahriyesi bugünkü vaziyetinde bir tecxvüz harbı yopacak waziyette değilse de Amerika sahille- rinde herhangi bir taarruzu tardede- cek kudrettedir. Tayyareciliğe gelince, vaziyetimiz rı. yi İngiltereden — geliyorum. Memel Meselesi Londra 84 ( A.A. ) — Deyli Meyi yazıyoru İngiltere, Fransa ve İtalya hükü- metler Litvanyaya (Memeljde munta- | lüzümunüu sar'h » Litvanya Dış 'erllen notada, bu arzu yerine yet diği — takdirde tedbir alınacağı yazılırır. İspanyada İhtilâl Yok Kolonya, 24 (A. A.) — Başbakan Bay Löru İspaayanın hiçbir ihtilâl tehlikesine maruz olmadığını — söyle- " Gümüş Yükseldi Londra, 23 (A.A.) — Gümüş piya- ııııı:ıı 'y.lıkukmbılı tereffü kaydedil- miştir. zam bir hükümet tosi: (e gömlek görünüyor; ve dolgunca bir göğüs alt düğmeleri gererek 48 | dik dik duruyordu. Mantonun etekleri, pijamanın paçalarını örtemediği İçla, Demir ağa, bunun pantalon gibi bir şey olduğunu anlıyordu. Demir ağa, söyliyeceğini şa- prmış gibidi: — Yok.. Hanl... Sankl de- rim... Gönül isteğile... Tapudan, malmüdürlüğünden memurlar ge- tirtiriz, yerlilerden de, istediği- - nizi seçersiniz, hep birlik - olup, fiat biçerler.. Ben, kimsenin hak- kını yemek İstemem.. Hem bu, yetim hakki — sayılır. Karşımda kadın var, diye, ben, eğri yola sapmami| Jandarma mülâzimi, için için gülüyordu: — Demir Ağa, şaşaladı. Sırma kesenin ağzını açacağa benziyor.. Bu iş, bitti; demektir, bence.. Hacer, elindeki çay Fincanını yere koymak için eğilmişti. Mon- tonun yakaları büsbütün açıldı ve sarı ipek kamisolun önü esne- yiverdi. Göğüs çukurunu gören Demir Ağanın kaşlarının arası buruşmuştu: — Diyeceğim sanki... Hani... Malı kapatmak İçin telâşa giriyor, sanmayın. Hacer, doğrulmuştu: — Ağam, madem ki — Cevat Çoğaltıldı eee 11 Milyon Fransız Yakında Fransız Siyaseti-e Yeni Veçhe Verecek Poris, 24 (A. A.) — Mayısın 5 inci günü (1)) milyon Fransız yeni Belediye Meclisleri Üyelerini seçeceklerdir. Belediye seçiminde mahalii men- faatler pek girift olduğu için metice memleketin umum! siyasi temayilile- rini göslermez. Almanyanın Hazırlığı Müthiş! Paris, 23 — Bir gazeteye göre, Almanya harp tayyareci.k ğini haylı İlerletmiştir.. Bugün Almanyada 258 askeri tayyare meydanı, 2500 hava sporu cemi- yeti vardır. Bu cemiyetlerin men- supları askeri havacı olarak ye- tişiyor. Ayrıca Almanya binlerce askeri tayyareye maliktir. Kanlı Yortu Fransada Paskalya Kur- banları Otuzdan Fazladır Paris, 23 (A. A:) — Sent « E- tiyen'den ğelen bir tren, dün Bl- kuüdek - elvarında bir. - otomobile çarpmış Üç yolcu derhal ölmüşler- dir. Paskala yortularında, Fransa- da kazalar neticesi olarak 30 kişi ölmüş, 50 kişi yaralanmıştır. — * Beş Kişi Daha Taygan, 23 (A. A.) — Azak denizi Özerinde #sefer eden bir romorkör, bir iştial neticesinde tamamile yanmış, tayfadan 5 kişl kaybolmuştur. Malarya Faclası Kolombo, 23 (A.A.) — Seylan adasında, sene başlanğıcında mü- him insan zayıatına sebebiyet ve- ren Malaryanın, adanın bazı ke sımlarında — tokrar ster haber verllmıklıdiı.w z Beyefendi de, sizi buraya getir- miş... Sizi de iyi tanıyorlarmış. Ben, artık, bu işi, tamamile size birakıyorum. Genç mülâzim, kendini tutma- sına rağmen, bu iltifat karşısında kızarmışti; İçinden: — Çok kurnaz, çok idareli kadın... Hem bana iltifat ediyor; bana, emniyeti olduğunu gösteri- yor, böylelik beni de araya köy- muş oluyor... Ayni rzamanda De- mir Ağaya koltuk veriyor... Halbuki Hacer, yalnız jandar- ma zabitine emniyeti, itimadı ol- duüğunu — anlatmak — huvardalığa okadar alışmıştı ki, eline geçe- cek paraları, genç mülâzim iste- yecek Olsa, ertesi gün aç kala- bileceğini düşünmeden, çıkarır, verirdi. Hacer, jandarma zabitine mi- teşekkirdi. Çünkü, mallarını al- mak iİsteyen odamı, kendisini müdafaa etmiş olan birisi vasıta- sile tanımış oluyordu. Demir Ağa, bir sağına bir soluna baktı: — Siz de, bana yardım edin! Demek İstiyor gibiydi. Otel kâtibi, bunu anlamıştı: — Hacer Hanımefendiyi ra- hatsız etmeyelim. Başka bir şey konuşacak mıyız? Demir ağa, düşünüyordu : — Yok.. Bunun başka konu- Sayfa 5 Gönül - İşleri Çalışan Kızla Fvlenilemezmi? Erkeklerde umumi bir kanaat vardır: Çalışan kızla evlenilemez. Niçin ? Bu suale kanaat verici bir cevab veremezler. Fakat çalışan kızın erkeklerle düşüp kalkmasına yüzünün gözünün açılmasına ta- hammül edemezler. Türk erkeği, bhalâ kapalı aile muhitlerinde ye- tişen hayattan uzak kızı hayat arkadaşı olarak tercih ediyor. Çünkü Türk erkeğivin evlen- mede gayesi, oda hizmetini gö- ren, yemeğini pişiren, çocuğuna bakan bir kadın bulmaktır. Ça- lışan kadın, önce bunları bilmerz. Evinde kapalı kalmış kız, önce masum, temiz ve vefahdır. Hal- buki çalışan kız hayata girmiş çıkmış, birçok kimselerte yan yana çalışmış, hissi bekâretini kaybetmiştit. Fakat bu düşünce, eski zihni- yetin bir devamından başka birşey değildir. Bilakis evde kalan kız hasta, merdümgiriz, beceriksiz ve hassas olur. Onlarla geçinmek daha güçtür. Bunlar hayat kavga- sında yıpranmadıkları için, erkeğin dertlerini, ıztırablarını anlıyamaz- lar. Onlar için erkek bir varidat menbaldır. Yemekte, giyinmekte, eğlenmekte tasarrufu düşünmez. Erkek onun bütün ihtiyaçlarını temine mecburdur. Bunları temin edemiyen erkek onun nazarında klüçüktür. Halbuk! hayat mücadelesinde yuğrulan kız, erkeğinin derdini, uğradığı müşkülleri kolaylıkla an- lar. Ona destek olur, arkadaş olur. Onu müşkül anlarında ko- lundan tutar, Çünkü o güçlüklerle kendisi çarpışmıştır. Hayatın ne demek olduğunu bilir. Kendisinl hayale kaptırmaz. Onun içis bence çalışkan kız, iyl seçilmek şartile, daha iyl ha- yat arkadaşı olabilir. TEYZE ! şacak nesi var ki?. Ben, vergi hesaplarını, tapu kayıtlarını bu hafta İçinde çıkartırım. Hanım, bir takrir verir. Hacer, Demir ağanın sözünü kesti : — Mirasa annem de giriyor mu, — bilmiyorum! - Onu, daha görmedim.. Demir ağa, başını geriye itti: — Pek hissesi olacağını san- mıyorum., Tapudan, o da anlaşılır. Yok, eğer, Şerif ağa, sağlığında senet, filân bırakmışsa onu bile- mem. Sonra, belki Şerif ağa, para da bırakmıştır. Aktaşa gidin, bunları anlayın. Ben burada işleri yürütürüm. Mülâzim Cevat Bey, kalkmıştı: — En iyisi budur... Hanıme- fendiyi, fazla rahatsız etmiyelim. Hacer, İçin için: — Ah, evlâdım!.. Sen kalda, Btekiler gitsin, ne olur? Diyordu; dudaklarında tatlı bir gülümseyiş belirmişti: —Rahatsız etmiyor sunuz efen dim... Biraz daha oturun... Demir Ağa daayağa kalkmışlı; kaşlarının arası k, alnı kırış kırış, bakışları donuktu: — Mademki kesiştik bir yol... i göğsüne atmıştı; minta- nının ön düğmelerini ıhdl. elini içerilere doğru daldırdı ve şişkin bir yazma mendil çıkardı. ( Arkası var ) ayağa b — Ü di ica ADi l 6 i“; ş ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: