13 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

13 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) Her hakkı mahfuzdur. Yazan: Ziya Şakir No. 22 13/6/85 Galata Ve Beyoğlu Tarafları Çeşit Çeşit Bayraklarla Donatılmıştı Beyoğlundakl — büyük — otek lerin — sahipleri, Boyoğlu mu- tasarrıflığına davet edilmiş, bü- tün boş odaları, ( teşrif edecek olan muhterem misafirler ) için (hükümeti Osmaniye hesabına ) kiralanmıştı. Galata ve Beyoğlun- da yeniden birçok gazinolar, bar- lar, meyhane ve umumbaneler açılmış; bütün bunlar rengârenk bayraklarla donanmıştı. Nihayet ( 1334 - 1918 senesi Teşrinisanisinln 13 Üncü Çarşamba günü) o büyük facianın İlk sah- nesi, Marmaranın sakin ufukların- da başlamıştı. Sabah, saat hentiz yediye gelmişti. Marmaranın de- rinliklerinde gittikçe uzayan ka- raltılar belirmişti. Her tarafta: — Geliyorlar. Sesleri yükselmişti, Birt arafta matemi bir teesslür başlamış; diğer tarafta, coşkun bir meş'e canlar- mıştı, Bir anda, Galata ve Beyoğ- lu sokakları rengârenk bayrak larla donanmıştı. Karşıyakada, kırmızı fesil bir tek baş kalma- mıştı. Yeni bir hayatın füsunkâr #melleri taşan bu ihtirar kaynağı, sanki bir anda ( Avrupat ) bir belde balini almıştı. Ufuktaki karaltılar büyüdükçe büyümüş, ( galipler ) İn filoları, bütün —haşmetile — görünmüştü. Marmaranın — durgün — sularında, karınları tok birer timsah gibi &ğır ağır kayan zırhlılar, Yenikapı açıklarına gelmişler, Ingiliz Ami- Tahının bayrağını taşıyan (Ağa- Memnun) zırhlısından verilen emir Üzerine yol kesmişlerdi. O zaman dört Ingiliz destroyeri birdenbire filodan ayrılmışlar, başlarından beyaz köpükler taşırarak, Saray- u dolaşmışlar, çalımlı bir Dümayişle limanın açığından geçe- rek boğaziçine doğru İlerlemeye başlamışlardı. Diğer zırhlılar, ağır ağır limana girmişler, Salıpazarı hizasından Bîılklıı önüne kadar mra ile demirlemişlerdi. Gelen gemiler, Hngiliz, iki Fransız, iki Italyan Ye bir Yunan zırhlıaı ile muhtelif Yazör ve torpilolardan - ve, 42 Parçadan - mürekkepti. Bu gemi- ker, İstanbul limamna girerken, aranın engin ufuklarımdan tayyare belirmiş, süratle gele- Tek filoya yetişmiş, filo demirle- « kadar üzerinde cevelanlar Yaptıktan sonra boğaza doğru Haydarpaşa ve Kadıköy A klarına, hafif torpito filosu da Yastafancs (I| Önüne —demir- lemişti. Kruvazör ve torpitolardan bir Üz ateş püsküren, tam Nı,w tan telef ıdıı'(.S mart ee ) ; yine tam üç buçuk le kapılarında bek- n—h'ah—ıwı * ancak ve ancak gülebeslle açılan gu ;'_';-ıı * (muharip muzafferler) in ü:—_d" çok uzak olması gelen bir hisle gelmişlerdi. H:_ zırhlıların attığı demirler, bul limanının sularına değil; klerin kalbine gömülmüştü. A, ) H Yeşiköy — Şunu da itiraf etmek Iâzımdır ki, kıyıda köşede gizlice gözyaşları döken Türklerle beraber - (Türk)ün şu andaki elem ve izlırabini anlayan.. Ve onun şu acı zama- nında vefakârlık vazifesini unut- mıyan * yerli Rum ve Ermeniler- den çok az bazı temiz yürekli insanların da sessizce ağladıkları görülmüştü. Sahpazarından Ortaköye ka- dar sıralanan — sahil — sarayları karşısında biribiri ardına demir- leyen ©o rengârenk bayraklı gemileri, yüzünün hiçbir hattı buruşmadan seyreden ve çehre- sinde müspet veya menfi bhiçbir hisssla manası sezilmeyen bir tek adam vardı. O da, padişahtı. Padişah © sabah, iadelafiyet ettiğini saray erkânına bildirmişti. Öğleden sonra da hastalıktan pek hırpalanmış yorgun ve muztarip bir tavırla mabeyin — dairesine gelmiş, sabık sadrazam İzzet Habeş - İtalya İşleri Yeni Bir Hâdise, Yeni Me- seleler Çıkaracağa Benziyor Roma, 12 — Habeş hükümeti, geçen İkinci Teşrin ayında Gondarda çıkan büdiseden yana suçlu olan yerlileri salıvermiştir. Bu — hi sırasında,' belediye polis amiri Aiyeli gondar İtalya konsolosuna yınışlardı. O raman, İtalyan hükümeti Habe- şistandan tavizat elde etmiş, suçlula- rın da sorguya çokilmeleri kararlaş- mışt. Bunların bu gex sahverilmeleri Habegistanın — İtalyaya —karşı fena Yetekler beslediğini isbat sayılıyor. Öte yandan, Yunköre markalı uçak- lar satmağa çalışan binbaşı Şteffenin de Habeşistanda bulunduğu — teyit ediliyor. Yugoslav - Alman Ticari Görüşmeleri Cenevre, 129 — Yugoslavyanın harpten evvel Almanyaya olan borç- lan münasebatile Dreszdner bankla Yugoslav hükümeti arasında yapılan mMüzakereleri bitmek üzeredir. Yugor- lavya bu paraları Ödeyecektir. Bu paranın büyük bir kısmt ile Belgratta bu bankanın bir şubesl kurulacaktır. İspanyol Ordusunda Tensik Madrid, 12 — Sü Bakanı B. Gil Robles, ordunun tensikini düşünmek- tedir. Başkumandanlıkta değişiklikler yapılacaktır. Balıkçı Ahbapların Kavgası Rumelibisarında oturan Niyazi ve Migirdiç isimlerinde iki arka- daş, balık tutmak Üzere bir san- dal kiralayarak denize açılmışlar, fakat bir aralık tululan balıkların taksimi meselesinden — aralarında ihtilâf çıkmış küreklerin birine biri, birina diğeri asılmışlar ve biribirlerini adamakıllı dövmlüş ve yaralamışlardır. Niyazinin yarası diğerine naza- ran daha tehlikeli olduğu için tedavi altına alınmıştır. paşayı buzuruna kabul - etmişti. On dakika süren bu mülâkat esnasında padişalın vaziyeti ©o kadar acınacak bir halde idi ki, gerek sabık sadrıazam ve gerek Başmabeyinci Lütfi Bey; (Zatışa- hane) nin çektiği ıztıraba karşı kalplerinde bir teessür hilsseyle- mişlerdi. Hele, parmağının ucile deniz tarafımı yani, ecnebi mrhl- larını göstererek: — Başımı bu tarafa çevire- miyorum. Demesi, bu iki zatın üzerinde daha büyük bir tesir husule ge- tirmişti. Fakat, on dakika zarfın- da hitam bulan bu mülâkattan sonra İzzet Paşa ile Lütfi Bey mabeyin dairesinin merdivenlerini inerlerken arkalarından bir hade- me gelmiş.. Lütfi Beye: — Şevketmeap efendimiz, sizi ferman — buyuruyorlar. ( Arkam var ) Gizli Evlenmeler Bu Hususta Ciddi Bir Mücadele Lâzım Kızılcahamam (Hususi)— Çok güzel bir esas olarak evlenme- lerde sıhhat raporü — istenmesi, birçoklarını kaçamaklara sevke- diyor. Bu yüzden, denilebilir ki gizli evlenmeler oluyor. Bu da kötü bastalıkların bulaşmasına imkân verebilir. Bütün sıhhi mü- cadeleye rağmen bu, bir vük'adır ve adeta sıtma mücadelesi şek- linde bir mücadeleye ihtiyaç göz- teriyor. Faşist Aleyhtarlarının Mahkümiyeti Roma, 12 (Hususi) — Men- leket müdafasına memur husust makkeme Tiryeste — ayaletinde Faşist aleytarı harekette bulun- maktan suçlu 19 kişiyi 20 sene ile 3 sene arasında değişen ağır hapls cezasına mahküm etmiştir. Tevkifaneye Esrari, Sokarken Bir Kadın Yakayı Ele Verdi Bido adlı bir — asar! genci köfteci Kemali öldürdüğü için tevkif edilmiş. — Annesi hatun Hanna dün Tevkifaneye oğlunu ziyarete gitmiş ve yanına da 250 gram kadar esrar almıştır. Gar- diyanlar kadını — cürmümeşhut halinde yakalamışlar ve Müddek- umumiliğe vermişlerdir. Cilt ve Zührevi hastalıklar mütehasasısı Dr. ABİMELEK Beyoğlu İstiklâl caddesi 407 Telefon: 41406 Inhisarlar U. Müdürlüğünden: Almancadan Türkçeye ve Türkçeden Almancaya bihakkın ter- elimeye muktedir bir mütercime ihtiyaç vardır. * 100 ,, lira Ucretle talip olanların 16/5/935 Perşembe gününe kadar Memurin Şubemi- ze müracaatları. Diğer bir ecnebi İisanı bilenler tercih oluna- caktır. "2539,, Sayfa 11 Şeyh Saidin Kaçak Kar- deşi Istanbulda Tutuldu (Baştarafı 1 inci yüzde) orada idim. Hastalandım. Teda- vim için başka bir — yere nakil edilmemi istedim. Muvaffak ola- madım. Nihayet kırk gün evvel çıktım. Ankaraya gittim. Affımı isteyecektim. Daeha evvel bir avukatla nuştum. O bana: — Bu, idari bir iştir. Beyhude müracaat etme. İstediğin olmaz dedi. Ben de orada on gün kal- dıktan sonra döndüm. tedavi İçin Is anbula geldim. burada tedavi edilecektim. Yakaladılar. Irtica — mazaunlarile katiyen alâkam yoktur. Kendilerini tan- mam bile... Tahirin Üstünde altınlar çıktı Polis Tahiri yakaladıktan sonra üstünü aramış ve (11) altın lira, bir tabanca fişeği ve 2 ecnebi gümüşü İle iki de nüfus kâğıdı bulmuştur. Bu nüfus kâğıtlarından birisi kendisine alttir. İkincisi de arkadaşı hamal Arifindir, Tahir kendi nüfus kâğıdının — birinci sahilesini hafif parçalamış ve (Tahir) kelimesinin (R) sını kazı- yarak (Tahi) yapmış ve #onradan da arkasını zamklı kâğıtlarla yapıştırmıştır. Hamal Arifin nüfus kâğıdını da kendi nüfus kâğdı diye kullanmıştır. Tahir Hâkim Huzurunda Jandarmalar üç suçlaya Sul- tanahmet birinci sulh hâkimi bay Reşidin önüne çıkardılar. — İlk susle Tahir şu cevapları verdi: — 1295 doğumluyum. Baba- mın adı şeyh Mahmuttur. Dört karım, oo iki çocuğum var. Kar- deşlerimin yanımda — medresede Mektep görmedim. Anamın adı Gülfemdir. Eşkiyalık hâdisesinde okudum. Muşta gıyaben mahküm olmuştum. Fakat hükmün kaç sene olduğunu — bilmem. — Malkarada ikamete memur edildim. Hâkim ikinci sualini şöyle sordu: — Ey Tahir! söyle bakalım Malkaradan neye kaçtın? Tahir hâkimin sualine cevap vermeye koe- çalışırken arkasına bakıyor ve e— ——— dinleyicileri dikkatli dikkatli sik züyordu. — Ben keyifsizdim. Defnatla istida — verdim, Hastayım beni tedavi ettirin dedim, Orada tedavi edilebilir cevabım aldım. Parasız ve hasta kaldım. — Tedavi - içiü | Istanbula geldim. ! r i — Pek iyi ne ile geçinirsin ? — Dört ailem, kızım, kayın: valdem var onlar çalışır, çorap örerler beni geçindirirler. — Tahiri neden Tahi yaptın? — Nüfus küğıdım suya — düş« müştü ondan oldu. Zaten bunu hiçbir yerde de göstermedim. Bundan sonra Halde küfecilik yaptığını söyleyen Muşlu Arifi sorgüsu — yapıldı. *Arif — şunları söyledi: — Tahir Malkaradan gelmiş. Beni kahvede — buldu. — Ben Şeyh Mahmudun oğluyum de- di. Kendisini tamımam — fakat babasını tanırdım. Bana senin misafirinim, — hastayım — tedavi olmağa — geldim dedi. Sokağa atmıya vicadanım razı olmadı. Bir gece kahvehanede — kaldı. Sabahleyin otele götürdüm. Nüfus kâğıdımı da istedi. Hastalığı geç- tikten sonra fade edecekti. M Otel kâtibi Muşlu Mehmet Yaşar da otele gelen mtüşteriyi deftere geçirmekten suçlu idi., Hâkimla suallerini şöyle karşıladı: — Bizim otelde yer yoktu. Müstecir Abdullahın boş bir evi vardı. Oradan gündeliği (25) ku- ruşa bir oda verdim, bir lirasını aldım. Husust ev olduğu İçin de beyanname vermedim. Bundan sonra hâkim Arifle yaşarın kefalete bağlanarak salın- masına ve Tahirin de Malkaraya gönderilmek Üzere Emniyet Mü; dürlüğüne iadesine karar verdi. Habeş Meselesi Endişe Uyandırıyor ' Londra, 12 (A. A.) — Observer gazetesi, İtalyanın Habeşistana karşı güttüğü siyasa yüzündem gerek ya- bancı ülkelerde ve gerek hattâ İtalyas da büküm süren endişelerden bahae- diyor. GIDAİ ve HAYATİ KUVVET HASAN FISTIK ÖZÜ YAĞI Zayıf ve cılız olanlara fazla gıda lâzimdir. İşte Hasan Fıstık Özü yağı, nddı va bilhassa vitamini ve kalorisi çok bol olduğundan Hiayada mevcut bütüa gıdai maddelerin en mükemmelidir. Bühassa çok zayıf olanlarla vereme istidadı gösterir. Hasan Fıstık Özü ya a bir olanlara az zaman zarfında kat'i tesirini kilosu 100 kilo zeytinyağına mundildir. Mideyi rahatsız etmediği gibi iştihayı tezyid eder ve bir. kilo Fıstık Özü yağı içen zayıflar, bilhassa çocuklar ve birinci devre veremliler lâakal 1-2 kilo kazanırlar. Hasan Fıstık Özü yağı kış ve yaz içilir. Çocuklara ve gençli lere, solgun genç kızlara ve hayattan zevki ızalamn ihtiyar.ara çok büyük faydalar temin eder. Şişesi 100, büyük 200 kuruştur. HASAN KREMİ Dünyada mevcut kremlerin en nefisi, ön sıhhisidir. Nazik cildli kadınların hayat arkadaşıdır. İhtiyarları gençleştirir. Ve gençleri güzelleştirir. İasana ebedi bir taravet veren Hasan kremini unutmayınız. Kutusu 50, tüp halinde 20 Türkiyede yapılıp da Avrupa etiketi yapıştırılan ve halkı aldatan kremlere, vesair ıtriyata aldanmayınız. Hasan markasına dikkat ediniz. Hipeen : DD : Ankara, istanbul, Beyoğlu

Bu sayıdan diğer sayfalar: