13 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

13 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l 13 Mrcyıı_ Siyasal Avrupada Zümreleşme 1914 yılına tekadcüm eden gün- lerde dünyanın siyasal sikınt m öyaen bugünkünü —andırıyordu — İngiltere, Feansa ve Rusya arrıctda mevcut a kergı Almımnya, Üselles l4f ,, a iltihak etti bu Itihak tarihine kodar ile “ Müselles beraber iagiltere yeli vardı. Hâdkeler kargşısında ve bün'arın üstünde bir hâkim hal ve mevkiini muhafazı etmek isliyordu. Bugün de, hal Löyledir. Fr man ile Soyyet Rusya arası yapı'm ş o'an and'aşmanın çerçe ne İngi tereyi, ne de İtalyyı | alayor, Fakat İtalyanın Fransa ile bususi bir an'aşması varcır. İngltere ile Fransa İse sıkı bir Costluk bağı ile bağlıdırlar. Büna mukabil Orta Avrupada etrafı çevrili gözünen Almanya, ber taraftan dâüvae sına Lehistanı kazanmışa benzeyor, diğer taraftan da Macaristan g'bi harp Sonu devresinin — gayrimemnunlarını keraberine almaya uğraşyor. Yeni, 1935 s>nesinde de 1914 de olduğu bi karşliklı zümreler meydana geli- yor, Fakat bu zümre'eşme hareketi henüz — ketiyetle meydana — çıkmış deği'dir. Yıni Avusturya Almanya- dan uzak durmak'a beraber Alman- lğı inkâr edemiyor. Ve bu inkâr edemeyiş, İtalyoya katl bir yakınlık Zöstermesine İmkân vermeyor. Sonra Fransız - İtalyan hususl em- Taşınzsına rağmen Fransanın — mütte- 'a Ve İtılyıııı kanları. Yet umuml şeklil: Bu sonuncunun « Şudur ki siyasal tazızu bareketi henâz tamam olmuş değildir. — Süreyya Viyanada Yeni Tevkifler Vıyana, 12 — Brao'da çıkan ve vusturya'da yasık 6'an Arbeiter lung garetesini gizlice dağ'tan bir İarehanenin — mey.ana Özerine zabıta, (39) kişi 18-5 85 * Kesik kes'ik güldü. Fakat bu, Külüş, bir kabahatı örtbas etmek yapılan zoraki! bamlelerden biriydi, — Bir emrlilz var mi, Ha himefend.? — Hayır, — hayır.. tderim. S:ıt lıç?y — Ona gel'yor. — Şimdi kalkarım. — Yok, rahatsız clmayınız. At'bı birşeye ihtiyacınız var mı );ı soruyoruz. okadar. acer, otel kâtibinin gittiğini, Hofadaki ayak seslerinden anla- :'.::;L.Hıcu kendi kendine şaşı- da Teşekkür — Ne fena sızmışım! Başım Hğrıyor... eryolaya dayanarak sersem blıı.m ayakta durmaktaydı. Son Bayretle Ustünü çıkardı, Fija- Ve (A elleri titreye titreye giydi endini yatağa attı. ü dı(ıklı yarım saat kadar İai an Bola döndü; vücudü, o "Ilı:: kırıktı ki yatakta da B eee Saba, hor ak, biraz olsun Siyaset Âlemi | Amerika Muazzam Bir SON. POSTA Manevraya Hazırlanıyor Leksington Ve Sargotâîyyare Gemi-| setie leri, Bu Filonun Başlıca Cüzleridir Her iki azametli gemi resimde görülüyor Sovyet Rusyada Dahili İstikraz olmuştur. 1934 ai a: Uk beş gün içinde ancak- iki milyar 592 milyon ruble yazılış verdi. kalmış mıydı? Hacer, bunu, hiç hatı:lamıyordu. İki Üç yudum konyak, onun kafasının pesını alırdı. Yataktan indi ve konyağı aradı, keryolanın altında buldu. Şişenin dibinde üç parmak kadar kalırıştı. Hacer, şişenin manlarını kepanmış Fulunca, güldü : — Kapamayı da u:utmamışım! Şişeyi —eğzına — götürürken, kendi kend'ne acır gibi söylendi: — Yine içkiye eğzim değdi, Hacer.. Bunun sonu gelr. Ve düşinmemek, akıbetini görmemek İstiyormuş gibi gözle- r.nl yumdu, şişede kalan koıyıî içti. Bu, iki üç yudum'uk konyal onu diriltmişt. Eu driliş Hacerl sevindird . Fol su ile yüzünü yıkadı; yor- gun yüzünü boyalarla, pomatalar ile düzeltti. Saçlarını taradı, ma- a lulturdu. Yalnız gözleri ıl parlıyor, kafasında yorgun rhoeşluk dumanı — dalgala- nıyordu. Jandarma — mülâzimi — aklına geldi. Fakat bugün, bu halle, ne sokağa çıkabilir,. ne de hastaneye uğrayabilirdi. İçi, buna, üzüldü. Öğ'e üzeri, Huriye Hanımı ça- Hono'ulu, 12 — Den'z Bakan' gemllerinden toplu elarak uçurulacak ( 450) uçağın hava mi baz rlanmaktadır. Pasifik denizinde gizlice manevralar yapmakta -olan 45 F büyük deniz uçağı hakkında hâ'â birşey denmiyor. Roadi Ersasa - büyükie ——— —— c<<c<<<uu<x<—— ——— — Nevyork, 12 — Dört büyük uçak gemisi, pts'fik den'z manevra'arında müstakil bir filo teşkil edeceklerdir. Bunlar, düşmanın Üzerine (270 ) tene uçak saldiracaklardır. Amiral Butler kumanda edecektir. Bu dört gemidi Leksington iHe Sara'toga, otuz Üçer bin tonluk gemiler olup, saatte 34 mil gitmekte ve her biri 100 tane uçak & şmaktadır. Bu fi'o, A'eutiyen adalarına hücum eden barp filesunun hareketini kuvvetlendirecektir. Bu filoya en yo'lu iki tanesi 6'an * iğı, uçak ralarına Fransız-Alman Hududunda için, Merlebah yakımında Fransa - Al. mınya #nnaı geçmişlerdir. Ko'cular bunların subaylarından ( zabit ) birini yakalamış'ar, ölekiler sın'rı tersyüzüne sşm glerdiır. gırdı, ekşisi bol bir çorba ısmar- ladı, Fakat çorbayı, ne Huriye ka- dın, ne de aşçının çırağı gelirmiş- ti; elinde tersi İle görünen otel kâtibi Zibni Efendiyd.. — Aman Zibni Efendi, siz, ne:e zahmet ettiniz? Otel kâtibinia halinde, bir suç ortağı sokulganlığı vardı, dudak- ları sinsi bir gülümseme ile bü- kölmüştü: — Naslsınız, hanımefend.? Hacerde, tıpkı onun gibi suç- lu suçlu güldü: — Size, yalan söyliyecek de- ğilim... Doğrusunu İsterseniz, çok fenayım. Birden içince çarptı. Zihni Efendi, tepsiyi masanın üzer'ne koymuştu: — Canınızda sıkıldı.. Sonrada yalnızsınız.. Hacer, başını sallıyordu? — Öyle. Sıkıntı.. Yalnızlık... Otel kâtibi, pantalonun cebin- den bir küçük şişe çıkarmıştı: — Bu, benden.. Hacer, bunu, hiç belemiyordu: — Konyak mı? — Evet. Bu kadarcık bir ikramı mı kabul edersiniz, elbette, Hacer, utanmış gibi güldü: — Benl şımartıyorsun! Zihni Efendi: — Boş lâkırdıları bırakta, doğ- ru konuşalım! Der gibi onun cevaplarına Leh - Fransız Görüşmeleri Ve Mütalealar Ber'in 12 (AA.) — Berlin bosar diyor kit k Laval, Po'onya'nın artık Fran- aa ile Sovyetler tarafından gerekli görülen kollektif teminat sisteminin leh veya aleyhinde karar vermesi lâz mgeldiğini B. Bek'e bildirmiştir. Ve Franmız Dış Bakanı, Varşova ile Berlin mdaki dostane müna- sebetleria ma aleyhtar olma- dığını da ilâve edince, — B. Bek'in müsbet cevap verdiği söyleniyor. u Polonyanın şarki Avrupada hummalı bir faaliyet göstermekte devam ede- ceğini yazyor. Kendi Ööz teminat sistemlerini — kurmak ” hususundaki Fransz - Rus teşebbüsü k da Polonya dip'omasısi, Polor alyasasını tehlikeye düşü her çareye başvurmalıdır. * Bu münasebetle yazı yazan Fran- #z gazeteleri, bu tamasın, Lehlstana, kendi Ööz menfaatlerini — enlatınıya yardım etmesi temenni e bulu- nuyorlir.. Buna mukabil komünist Humanite gozetesi şunları yazıyor: Fransız Bakanı, Vargova ziyaretinde uşakların merdiveninden geçirilmiştir. Fransanın bir mümessiline karşı bu de- rece :çık bir hakaretln vukuu enderdir. * Son Posta: Bu haberlerin han- gisine inanma'ı ? Bay Laval Döndü Varşova, 12 — B, Laval, bu sabah gitmiştir. Kendisini, istasyonda, Dış bakanı Bek, protokol direktoru Kont lçisi B. Laroş ve Sovyet büyük elçisi B. Divityan uğurlamışlardır. * Verşova 12 (AA.) — Fransız D:ş Bakanı B. Laval'ın Lehistan se- yahati münasebetile —Leh Hariciye bakanı k. Beck bir nuluk - söylemiş, iki dev'etin siya-i ve istisadi müna- zebetlerinin su'h için dalma bir kızanç — teşkil — edeceğini ve bu bağın biçbir zaman çözü'meyeceğini anlatın şiir. aldırış etmiyordu: — Bozulduğunuzu — anladım. Evvelden hesap ettiğim için, Mu- harrem Beye, hastalandığınını söy- ledim. Br şeyden şüphelenmedi... Her nedense, Muharrem Beyin dündenberi suratı asık... Hacer, bunu, dün hlssetmişti, yapma bir hayretle sordu: — Neden acaba? — Benim'e beraber hastaneye gidiş'nize içerledi, galiba... — Tuhaf şey... — Aldırmayın... Bana bir, şey yapamaz. Eenim yerime, burada kimseyi bulamaz. Ben, onun eli ayağıyım... Size küçük şişe ge- tirdim, kusura bakmayın. Çünkü korktum. — Çok teşekkür ederlm. Otel kâtibi, sinsi iinsi gülü- yordu: f — Çivi çiviyi söker... Hacer de güldü: — Öyle.. — Huriye kadını, bir iş beha- ne ederek savdım. Siz, boş şişeyi veriniz ! Hacer, rağmen alamadı: — Şişenin boşaldığını nereden anladınız? Otel kâtibi, boynunu çarpıt- mişti: — Başka türlü, bu kadar w- yunmazki, hanıtmefendi. bütün tecrübelerine kekelemekten kendini Kocanıza Ya Inanırsınız, Ya inanmazsınız ! Kocam geçenlerde dairesinde çalı« şan bir genç kızla sikiliki münasebet tesis etmişti. Hamdolsun bu kız işin- den çıkarıld. Kocam da ondan kur- tuldu. Fukat gimdi bu kızı bizim somt- te görüyorum, Tahkik ettim bu tarafa taşındığını öğrendim. Kocamı bu kızıa elinden nasıl kurtarayım?,, Nadide Erkekler — mütemadi bir zan ve şüphe altında — yaşamaktan hoşlanmazlar. Onlar dürüst hare- ket ettikleri, karılarına sadık kal- dık'arı müddetçe kendilerine em- niyet ve itimat — gösterilmesini isterler. Şimdi size tekrar döndüğüne kani olduğunuz bu adama karşı yeniden kıskançlık sahneleri yap- mak doğru olmaz. Bilâkis onun bu dönüşünden istifade ederek ona âzami İtimat gösterir vaziyet almak lâzımdır. Kocanıza ya iti- madınız vardır, ya yoktur, varsa bunu olduğu gibi kendisine his- settiriniz. Onu itaata — mecbur etmek için bundan — iyi hareket olamaz. Fakat sizin bu barekâtınıza rağmen kocanız yine o kıza kaç- mak temayü'lerini gösterirse o vakit ilk yapılacak şey sisteml değiştirmek, onların - biribirlerini görmelerine — Imkân — bırakma- maktır. * * 20 seredir. evliyim. Evime ve kocama sadık bir kadınım, Fa- kat kocam 20 senelik evlilik hayatından —sonra hovardalığa heves etti. Başka kadınlarla düşüp kalkmıya baş'adı. Bu yaştan son- ra da sevmes'ne İmkân var mıdır? Huriye Vardır. Aşkın yaşı olmaz. 20 senelik evlilik hayatı da başkasını sevmesine mani teşkil etmez. Onu eve bağlıyacak tedbirler — alınız. daha İyi olur. TEYZE Ve boş şişeyi aldı, çekildi. Hacer, alık alık düşünmiye başlamıştı; bu çocuk, ya herkese hizmet etmek, berkese iyilikte bu- lunmak istiyen saf, candan bir gençti, yahutta çok kurnazdı. Hacer, bu kararsız düşünce- lerden kolayca sırıldı: — Göründüğü gibi, çok kur- naz.., Şişenin bittiğini nasıl an- ladı?.. Sonra, beni, içkiye alıştırmak İstiyor.. Hacer, korkmuş gibi, Zihni Efendinin getirdiği küçük şişeya dokunamıyordu: — Yine alışacağım... Burada da alışacağım.. Sonra ona muh- taç olacağım.. İçmemeliyim.. Çorbadan birkaç kaşık aldı, fakat midesi okadar fena kay- nayordu ki ekşili çorbayı içemedi: — Hakkı var, çivi — çiviyi söker, Ve küçük şişeden bir yudum aldı. Kafası, yine bulanıyordu; Ha- cer, buza da omuz sllkti: — Odamdan dışarı çıkmıyo- rüm ya.. Ve bütün vücudünü saran dal- gaya kendini bıraktı. * — Demr Ağa, geldi, senl görmek iştiyor, han m, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: