17 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Hâdiseleri Japonlar Tayya- recilikte Bir Inkı- 'Tâp Yapacaklar Bildlğimiı benzin motörleri- nin faaliyet halinde neş- T| rettikleri harare- SOlAE e tin derecesi 10001 geçer. Bunun İçin- dir ki — Japonyalı- lar ancak Z00 derecede İşleyen bir motör yaptıkları zaman buna soğuk motör adını vermişlerdir. Temin edildiğine göre bu motör tayyarecilikde bir ınkılâp yapmaya müstaittir. Fakat uzun zaman işle- meye tahammül edecek mi? He- müz buzası belli değildir. Tecrl- beleri yeni yapılmaktadır. * Londrı hayvanat bahçesi yaptığı “ son — bilânçoda mevcut — hayvan- larının — kıymetini arım milyon Grk Hirası olarak tor ne de- mektir ? Bir hayva- nat bahçesi- nin kıymeti| tesbit etmiştir. TAKVİM Gün CUMA Hisır S1 —17 MAYIS 935 ı? Arabi — Rumi 18 Sefer 1354 | 4 — Mayis 1851 Vakit (Fsanl (Vasat! Eczaneler İstanbul tarafı; Şehzadebaşında (Übrahim Halil), Aksarayda (Ethem Pertev), Karagümrükte (Suat), Top- kapıda (Nâzım), Samatyada (Teofi- los), — Zeyrekte (Hasan — Hulüsi), Eyüpte (Hikmet), Kumkapıda (Bol- ku), Balatta (Tolidis), Çemberlitaş- ta (Sırm — Rasim), — Bahçekapıda (Agop Minasyan), — Bakırköyünde (İatoefan Terziyan), Beyoğlu taralı; Kalyoncuda (Beyoğlu), Taksimde (Taksim), — Galata — Mahmudiyede (Mişel Solronyadis), Şişli Hamam (Halk), — Kasımpaşada — (Merker), Hasköyde (Halk), Kadıköy tarafı; Modada (Alaeddin), Pazaryolunda (Rıfat Mümtaz), Büyükadada (Ştk- rü Rıza). Bir Doktorun Günlük Notlarından Soğuk su banyosu İki şekilda alınır. ; Ya bütün vücut toğuk su içine dalmak suretile banyo içinde alınır. | Yahut göl, deniz, akar su içinde de olabilir.) İkinci şekik Veyahut ta vücut Siğerler hizasmına kadar soğuk #uya girer, Üstteki kalan kısım da yine ıslak bir havla ile kuv- vetlice ailinir. ** Bu soğuk su içinde kalmak ta, Ssgari yarım dakikadan başlar vo #zami üç dakikaya kadar devam eder. Bundan fazla su içinde kal- mak meoburiyeti yoktur. Faasen soğuk su banyolarından istifade en az bir saman İiçinde alınan banyolarla — mümkündür. Fazla kabudığı takdirde hareket etme- Jeri kabilse yüzmek b Glşkma Slmak) aa e * * * Banyodan çıkar çıkmaz vücudu gayet kuru bir çarşaf veya havlu Ho sarmalı ve yine yürüme hare- ketine geçmelidir. * Soğuk su banyosu ne zaman yap« malıdır bunu da yarın bildireğim, — ———————— V Bu notları kesip saklayıma, — yahut Br albüme yopışunp kölleksiyon yapır v Sıkisti zemanınızda bu metlar bir dekter gibi Tadadımıa yet şebilir. SON POSTA | Tarihi njüsahabe Yirmi Yıl Durmadan Gezen Bir İmparator Adriyanüs Adriyancs, yahut Frenklerin dediği gibi Adriene, Cümhuri- yetçi bir Imparator ldi. Bir şeyin hem ak, hem kara; hem yok, hem var olması mümkün değilse de Adriyanosu Cümhuriyeti sever bir imparator olarak tanımak lâzımgelir. Çünkü Senatoya sadık kalacağına, Senatörlerden kimseyi öldürmiyeceğine yemin etmişti. Bu yeminini bozmadı, hattâ * Roma Cümhuriyetinin impara- torluk devrinde de remzi sayı'an - Senatoya yüksek salâhiyet verdi ve Romada oturabildiği günlerde Senatoya gitmekten, halk mü- mesa'li olan Senatörlerle görüşüp konuşmaktan geri kalmadı. Halk vekilleri bu — ziyaretlerini lade ettikleri vakit ayakta dururdu, başka İmparatorlar gibi onlara yüksekten bakıp hakaret etmezdi. Adriyanos, tedkika değer bir adamdı. Ikide bir “Ben Cümhu- “riyeti öyle Idare etmek İsterim ki onun benim malım?'değil, milletin malı olduğu anlaşılsın,, derdi. Bu fikrinl yerine getirmiş olmak İçin de her işl öz kulağile dinler ve hasıl ettiği kanaate göre hüküm- ler verirdi. En sevdiği şey, halkın şikâyetini dinlemekti. Bir gün sokakta giderken önüne bir ka- din çıktı, dert yanmak — İstedi. Adriyanos: “Işim aceledir, şimdi seni din'iyemem,, deyip yürümek diledi. Kadin, “Bizl dinliyemiye- cek olduktan sonra ne diye İm- perator oldun,, sözile onu utan« dırdı ve derdine de derman buldu. Süsten iğrenen, gayet sade giyinip sade yaşayan, arkasında ne yaver, ne uşak taşıyan, İyi şir yazıp, İşl resim yapan, musi- kiden anlayan, riyaziye ile uğra- şan bu cümhuriyetçi imparatorun tarihteki —husuns yeti durmadan, dinlenmeden gezmesi, diyar diyar ve iklim ikim dolaşmasıdır. Dt- nlebilr ki hiçbir hükümdar, as- ,keri ve siyasi bir zaruret olma- cığı halde, elmemiştir, miştır. enun gibi aeyahat dünyayı — dolaşma- Bu gezmeye Aşık adam, İm- parator ilân o'unduğu vakit Su- riyede bulunuyordu, Başka biri böyle bir bahtiyarlığa erse, sağı- na soluna — bakmadan doğruca Romaya koşardı, İmparatorluğun vadettiği haglara kavaşmak için uçmıya savaşırdı. Adriyanos ise karınca adımile yürüdü, bütün Tuna vilâyetlerini dolaşarak Ro- maya geldi. Fakat bir yıldan 'azla orada kalmadı, kalamadı, yine dolaşmıya çıktı. Gezmiye fişik adamın bu dolaşması tam on dokuz yıl sürdü. Hükümdar- hğı da zaten yirmi yıllık bir dev- re teşkil ader. Adriyanos hem gezerdi, hem eserler yaratırd.. O — xamanlar göoller diyarı denilen Fransayı aşıp İngiltereye geçince İskoç dağlılarının Beritanya mıntakasını sık sık - hırpaladıklarını - öğrendi, kendi adını taşıyan bir duvarla Iki mıntakayı biribirinden ayırdı. Bu duvar, Çinlilerin Türklere karşı yaptıkları büyük seddin minya- türü Bsayılabilir. Lâkin öyle bir minyatür ki vücude getirilmesi için milyonlar sarfetmek gerek. Adriyanos o masrafı ve masrafla uygun olması İcap eden zahmeti gözüne aldı, Berilanya adasını bir körfezden öbür körfeze kadar Örten yüz kilometre uzunluğunda ve beş metre yüksekliğindeki meşhur duvarı yaptı. Uzun bir kale demek olan bu duvarın önünde on iki metre genişliğinde ve beş metre derinliğinde bir hendek vardı, ayrıca üç yüz kule ile kuvvetlendirilmişti. Adriyanos Beritanyadan Ispan- yaya, oradan Afrikaya geçti, çöl- Terde uzun uzun dolaştıktan sonra Suriyeye geldi ve durup dinlen- meden Karadeniz kıyılarına indi. Oralarda dolaşırken meşhur “ on bin ,, lerin ilk defa deniz yüzü görüp te secdeye kapandıkları dağı görmek arzusuna düştü, oraya kadar tırmandı ve dağın tepesine * elile denizi gösterir variyette - bir heykelini diktirdi. Adriyanos biraz sonra Trak- yada dolaşıyordu, şimdiki Edirme- nin temellerini atıyordu. Adını verdiği bu şehrin kurulduğunu görmeyi müteakip Makedonyaya, Epire, Tisalyaya aştı ve Yuna- nistana ulaştı. Oradan Sicliyaya geçti, Etna yanardağının tepesine çıktı, güneşin doğuşunu seyretti ve Romaya geldi. Bu uzun yolculuk onun içindeki gezme aşkımı gidermemişti. Kısa bir dinlenmeden sonra yine seya- hete çıktı. llk konak yeri olarak Yunanistanı seçti.. Bu — seferki uğrayışımda orayı sayısız eserlerle üsledi. (Korent) teki hamamlarla su kemerleri, “Mantinya,, daki Neplon mabedi, Argustaki altın tavus bu İzerler arasındadır. Yunanistandan İzmire geçen, oradan Truva harabeleri önüne gelen ve birax sonra Ba'lebek, Tedmür ve Lüt denizi taraflarında görünen Adriyanos, Antakyadaki Dafne mabedini kapatıp Misıra teveccüh etmişti. Müzeleri, kitap» haneleri dolaşıp, — feylesoflarla münakaşalar yapıp hoş günler geçiriyordu. Bir Felâket, onun zevkini kökünden kırdı, hattâ gezme aşkını da öldürdü, Bu, candan sevdiği Antinüsün ölü- müdür! Antintis kız değll, erkekti. Adriyanos bu çok güzel delikan- hya bütün benliğile bağlı idi. Ahlâksız İmperatorların en bü- yüklerinden olan Caligula - ve Neron, delikanlılarla resm! surette evlenmek düğün yapıp gerdeğe girmek gibi rezaletleri — irtikâp Oburluk Böyle Olur ! Size sundu- | ğumuz şu haberi — — okuyunca “AÂlL- | lah manda şifası versin,, demek- — © ten — kendimizi | alamadık. Çünkü Deljandr boşanıp * semerini bile ye- B miş ve bakınız bundan önce da- ha noler yemiş: Bir oluruşta üç tane mayonezli iri levrek balığı, sonra sekiz çor- ba tabağı dolusu et suyu, bir ku- zu büdu, dört parça biftek, ç tabak sebze, iki kilo salata, tç ğ kilo elma, N Şikemperver Fransz bunları yalayıp yuttuktan sonra Üç şişe de şarap İçmiş ve bunun arka- . sından da şöyle bir geyirerek Bir Fransız, Değme Baba- yiğitlere Taş Çıkarttı Meşhur obur. Deljandr ilâve etmiş: — İşte şimdi biraz karnım doydu. Mayıs 17 Kari Mektubları Bir Malülün Dileği Aslan oğlu Hasan isminde bir — asker malülü, bize yazdığı bir mektupta umumi harpte eski Trabrzonda jandarma gönüllü teş- kilât taburunda çalıştığını, Rus donanmasının bombardumanı sıra; sında toprak altında kalarak ikl ayağı tutmar bir halde malül kaldığını söylüyor ve diyor ki: — Bir iş yapamıyacak vazi- yetteyim. Askeri malüllüğümün tesbiti ve maaş tahsisi için askerl dalrelere müracaat ettim. Rize yubesinden soruldu ve bittabi Rize, Rus işgali sırasında iken — evrak ve kuyudat kaybolmuş olduğundan semereli bir cevap verilemedi. Tekrar ediyorum kiş Umumi harpte Karadeniz Atinası divarında eski Trabzon denilen — yerde tabur kumandanım binbaşi — Kadıköylü Bay Mehmet Ali ve bölük kumandanım yüzbaşı Trabs zonlu Bağcı oğlu Bay Ahmedin maiyetinde vatani vazifemi yaplım. Bir an evvel askeri malül oldu- ğumun tespit edilmesi için alâ- kadar makamların dikkat naza- — rını çekerim. Samsunda Buğday pazarında Rizenin Sığrik köyünden Verir oğullarından Aslan oğlu Hasan C— ea —) Beyasıl Soğanağa — mahallesinde Dibekli oaml sokak N, 31 de Bolulü aşçı Muhiddineı — Yapacağınız şey — gudür? Köyünüzden veya cıvar köylerden bir vekil tutacaksınız. Ancak bu suüretle ki eviniz ve araziniz. em- niyet altına alınmış olur. Söyler miş olduğunuz gibi ne Hilâllahmer ve ne de Himayel Etfal bu işle meşgul olmazlar Kâtibiadilde bu vekili — tesbit — ettikden — sonrâ mesele kalmamış demektir. * Kuşadası tapu İakân tescil İşleri memüru Bay Bedri Özkanaı — Bu mesole adli bir meseler dir, adliye hentiz bir netice akı mamıştır. Doğruluğu üzerinde dt durmak lâzım gelir. Binsenaloyl yazınızı neşredemediğimizden bisl mazur görmelisiniz. Manmafih, bü çirkin hadise tahakkuk ettikdeti sonra muhabirlerimizden — alack* ğımız haberleri neşrederiz. ğ aa nni etmişlerdi. Adriyanos böyle bİf kepazelik yapmamakla berabef Antinüse âşıktı, onu bir an y" nından ayırmazdı. İşte bu ıDIA çocuk, kazaya uğradı, Nil n:hfl" ne düşüp boğuldu, Adriyanosu! da iliği kurudu. ğ Gezmeğe âşık — imperatort? ağzını artık bıçaklar açmıyordu: Mısırlıları Ölen sevgiliyi ilâh tanf mağa orladıktan, birçok merasif” yaptırdıktan ve onun suya düşlü ğü yerde “ Antinopolis ,, adh bir de şebir kurduktan sonra Roıl",’_' döndü, bir daha seyahate çıkmi” di ve Öldü. Tarih, ne tuhaf adamlar ": nımış ve ne tuhaf lıidi”l:; şahit olmuştur?. Bugün h.ılw şündüren o hâdiselerin her l cereyan ettikleri devirde mile lerin hayatı Üüzerinde mn)&. oluyordu. Onların kıymetli buradadır, — vaktile — yarat büyük tesirdedir. i n Mm. T. Tef

Bu sayıdan diğer sayfalar: