19 Temmuz 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

19 Temmuz 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; ğ j ; E 5S a n Si - W A aA n V E İ CU e 19 Temuz Ziraat Bilgisi (*) Çilek Yetiştirmenin İncelikleri Bigada eczacı Bay Ibrahlm diyor ki: “Son zamanlarda çilokı yetişlirmeye meraklandım. Bir iki kök bulup üretmiye başladım. Fakat şimdiye kadar bir türlü meyva verdiremedim. Bu neden ileri geliyor?,, Bu soru, çilek yetiştirmeye özenen herkesten işitilir. Çilek kökleri pek güzel tatup büyük dükleri halde zamanı gelince bir tek meyva vermeden geçip gider ler. Bu hal birdenbire İnsanın içine küskünlük verir. Öyle ya? Bütün yıl bekleyip te bir tek çilek yemeden sade yutkunmak elbette acıklıdır! - Bu cansıkıcı sonunca — varmamak - İçin çilek yetiştirenlerin aşağıda söyleye- ceklerimi göz önünde tutmaları gerektir: 1 — Çileğin — toprağı hafif kumlu olmalı, tabanı su tutmamalı, nemini de kaybetmemelidir. Se- rince rüzgârları almalı, İyi güneş de görmelidir. 2 — Böyle bir yerl hazırlarken iyice bellemeli, otlarım — güzel ayıklamalı ve dört senede bir defa pek İyi çürümüş koyun gübrenile gübrelemelidir. 3 — Rastgele topladığınız çilek piçlerini hemen dikmeyip bunları ayrı bir (fidelik ) te birer karış ara ile dikmeli ve orada beslenmeye alıkoymalısınız. Fide- likteki bu çilekleri asıl yerine marttan mayısa |kadar olan gün- lerde kaldırırsanız. bu kökler çabucak meyvaya yatarlar. 4 — Çileklerin sık sık otunu ayıklayınız. Diplerini Ççapalayınız ve çiçek zamanı fazla uzayan sürgünleri koparınız. Bu kollar çilek köklerinin boş yere kuvve- tinl emerek onu meyva tutmaktan alıkoyarlar. Bu sürgünlerin içinde toprağa deyip köklenenler olursa onları kökü ile abp fideliğe göçürünüz. Gelecek sene bunları yeni yapacağınız çilek — tarlasına 30 - 40 santim aralıkla dikersiniz. 5 — Çilekleri erken yetlş- tirmek ve çok meyva verdirmek için geceleri üzerlerine — iğreti hasırlar örtmek çok - faydalıdır. Gece ayazı çilekleri döker. 6 — Çilek tarlasının faydalı ömrü dört senedir. Dört sene tonra orayı tamamen kökleyip yenllemelidir. Çünkü çilek birlnci yıl az, ikinci yıl çok, Üçüneli yıl orta, dördüncü yıl yine az ver- meğe başlar. Bunun için çilek yetiştirdiğiniz. yeri dörde bölüp her sene bir parçasını bozunuz. (Bir çilek tarlasının dinç kalması için böyle dörde bölünmesi ve her sena dört yaşını bitirenin bo- Zulup yenilenmesi gerektir. Aynen bir fidolik bulunması da - şarttır. ) 7 — Unutmayınız ki fidelikte Çilekler ne kadar yer değiştirir kuvvetlenirse, anaçlıkta da mo adar piç verdirilmerse okadar Çok meyva verir. Onun için emek- kerinizin boşa gittiğini İstemezse- ——— Tarihi Müsahabe -— — Hindistan Tahtında Bir Saka Bu Adanigg Tek Deriden Para Kestirmek Ünlü Türk hükümdarlarından Babür ölünce yerine büyük oğlu Hümayun Şah geçti. Fakat kar- deşleri Hindal, Mirza Askeri ve Kâmran, tek durmadılar, ilbay sıfatile ellerinde bulundurdukları yerlerde kendi başlarına birer ye- ni devlet kurmak istediler, Hüma- yunşaha karşı ayaklandılar. Hümayun küçüklüğünden beri Insandan kaçardı, gizli köşelerde oturup düşünmeyi severdi. Afyor na da düşkündü, ©o uğursuz nez- neyi çokça kullanırdı. Bu yüzden birkaç yönde birden beliren ayak- lanmalar önünde eni konu şaşırdı, apışıp kaldı. Fakat © durumda eli kolu bağlı kalamazdı, kalırsa postun elden gideceğine kuşku yoktu. Bundan ötürü ister İstemoz ordusunun başına geçti. Bir gün sağa, bir gün sola gitti, Hindalla çarpıştı, Kâmranla vuruştu. Bir kazandı ise bir kaybetti, lâkin bir varlık gösterdi ve sonunda İşi pamuk ipliğine bağladı, kardeş- lerile uzlaştı, paytahtına çekilip afyon yutmakla, kadın kırıtması seyrine dalmakla gün geçirmeğe koyuldu. O, devlet işlerini yine yüz Üze tü bırakmıştı. Üç ay tek bir er- kek yüzü görmiyecek kadar ken- dini hareme ve afyona vermişti. Bu Işldilmemiş durum, Hint tah- tına göz diken prensleri değil, taht ile soy sop bakimından ilgi- leri olmıyan ilbaylerı, kumandan- ları bile Ümitlere ve tatlı kurun- tulara düşürüyordu. Sonunda bun- lardan biri, Efganlı Şirşah, kendi giücüne ve Hümayunun harem düş- künü bir adam oluşuna güvendi, bahtımı snamak İstedi, İsyan bay- rağını kaldırdı. Şir Şah xekli, yiğit, atılgan bir adamdı. Yerinde koluna, yerinde kafasına dayanarak yaman İşler görebiliyordu. Hümayun bu adam- Ja boy ölçüşecek bir kıratta de- gildi. Ordusu da bakımsızlıktan | düzeni kaybetmişti, başı bozuk- laşı Bununla beraber Babi- rün oğlu olmak, Hindistandaki Türklerce başbuğ tanılmak yü- zünden yine bir ordu düxebildi, filler hazırladı, Şir Şahla savaşa girişti. Fakat düzenle düzensizli- gin çarpışması demek olan bu karg'aşmalar hep Şir Şahın stün gelmesile, Hümayunun boz- guna uğramasile — sona — erdi. Durum çok kötü idi, Babürün kurduğu - saltanat başka — ellere geçmek Üzere bülünüyordu. Şir Şah: “Blr horoz iyice dayak yerse bir daha dövüşe çıkamaz,, deyip Hümayunun Üzerine çullandıkça gçullanıyordu. Üstelik prens Hin- dal da payitaht olan Ağrada Hümayunun hükümdarlıktan İndi- rildiğini ve kendinin imparatorluğu ele aldığını İlân etmiş — bulu- nuyordu. Hümayun İşlerin sarpa sarde ğını görünce Şir Şahla uyuşmak ça ni niz bu yedi noktayı akıldan çı- karmayınız. — Çiftçi Bay Abdullah'a : Mektubunuzu yereceğim. — Ç- () Ziraat hususundaki müşküllerinlel sorümüz. Bön Posta'nın — ( Çiftçi jel #ine cevap verecektin. aldım. Cevap seri Şudur: Hümayun Şahın Delhideki türbesi iatedi, Bahar ve Bengale taraf- larını, şimdilik, ona bırakmayı tasarladı, kendisine Şeyh Halil adli. bir. hocayı — elçi yollayıp — barış — teklifinde bu- lundu, Şir Şah da hayli hırpa- lanmış bulunduğu için derlenip toplanmaya ihtiyaç görüyordu ve biraz vakit kazanmak İstiyordu. Onun için Şeyh Hallle güler yüz gösterdi, bol para ve bol arma- ğan verdi. Bir gün de tek başına onu yanına çağırdı: — Hocam, dodi, Sen yuca bir bilgensin. Üstelik tarikat eh- Haln, erenlerdensin.. Bana açık söyle : Hümayun ile barışayım mı, Hint ordusunun sırhlı filleri barişmayayım mı? Şeyh Halil, içinde bulunduğu çadırın bir köşesindeki altın dolu keselere, sıra Sira kumaşlarn bir göz attıktan #onra şu cevabı verdi : — Ben Hümayunun elçisiyim, onun çıkarını düşünmek — yükü altındayım. Lâkin benden öğüt isteyen bir adama da yanlış yol göslerirsem, doğruyu söylemezsem yalancı olurum, günaha girerim. Onun için sana doğruyu söyleye- ceğim: Sen savaştan dönme, barış yoluna girme, Çünktü Hi- mayun, İlk fırsatta seni ezecektir. Bugün barış İstemesi kendi gü cüne güvenmemesindendir. No atı var, ne katırı. Ne askeri kaldı, ne leşkeri. Sen durma, saldır I, işte bu öğüt üzerine Şir Şah, Sinir ve akıl hastalıkları müt. Dr. ETEM VASSAF eğlu Orhan B. aparlımanı Tel.22033 (dıköy Bahariye İleri sokak Tel,6079 | barış konuşmalarım kapadı, Ht- mayunun Üzerine saldırdı. Savaş Gengâ ırmağı kıyısında yapıldı, Babürün oğlu-hazinelerini ve hat- tâ karılarını, kızlarını bırakarak - kaçmak xoruna kapıldı, atile 1 mağa atıldı, önüne ardına bak-« madan karşı — yakaya geçmeye savaştı. Kötülük kötülük Üstüne gelir, derler. Bozguna uğrıyan Hüma- yunun atıda yüzgeç bir hayvan değildi, irmağın — derin yerine gelince — sendelemişti, boğulup gitmişti. Hindistan — imparatoru şimdi tek başına dalgalar arasında çırpınıyordu ve dalgaları yeneml- yeceği için de bağıra çığıra bo- gulmak üzere bulunuyordu. İşte bu sırada karşı geçede bir saka göründü ve su içinde bir adamın çırpındığını anlayınca hemen tulumunu şişirdi, ırmağa attı, Hümayun da bu tuluma yapı- şarak berl tarafa geçti, sakanın adını sorup Nizamı Şua oldu- ğunu öğrendikten sonra yaya yola düştü, birçok güçlüklerle Ağraya vardı ve tehlikeden uzak- laştığına İnan getirir getirmez ilk l4 olmak üzere kendini boğulmak- tan kurtaran sakayı arayıp buk- durdu, yanına getirtti, sordu: — Yaptığın büyük iyiliğe karşı benden no iİstersin ? Saka, yol boyuna düşünüp kararlaştırmış olacak ki hemen cevap verdi: — Tok bir. gün Hindistan Padişahı olmak !. Hümayun bu dileği hiç aykırı bulmadı, hocaları, beyleri, Şir Şahin elinden canlarını kurtara- bilmiş olan kumandanları, asker- leri topladı, büyük bir törenle Saka Nizam Şua'yı tahta oturttu, Ilkin kendisi herifin önünde ulcaşıp Padişahlığını — kutluladı, — orada bulunanlara da ayni şeyi yaptırdı ve sarayı bir gün için Sakaya bırakıp çekildi. Bütün saltanat devri tek bir gün İçine sığışan bu İmparator Saka'nın yaptığı iş te “biricik,, tir, deriden para kestirmekten ibarettir. Bugün bile Hindistanda örnekleri bulunan bu deri para- lar, meğer Götedenberi Sakanın düşündüğü bir iş miş. Umulmaz bir karşılaşma ile bir gün için lmparator olunca ©o düşüncesini yerine getirmiş ve Hindistan para kolleksiyonuna - ne kâğıt, ne de maden olmayan - bir çeşit ilâve etmek zevkine ermiştirl.. M. T. Tan Dünya İktisat Haberleri İ Holanda Hükü- meti Hayatı Ucuzlatacakmış Amsterdamdan yazılıyor: Ho. landada — bugün hayat çok pahalı bir — durumdadır. gun olmadığından bazı kararlarla hayatı ucuzlatmak Imkânları araş- tırılacaktır. Bunun için ik akla gelen şey fiatlarda bir gerileme meydana koymaktır. Fakat bu umumi fiat düşkünlüğü para se- viyesini muhafaza ettikçe eldeğ edilmesi güç ve hattâ İmkânsız bir hedeftir. Bunu göz önüne alan hükümet işe parayı ucuzlat. makla başlamayı doğru bulmuş ve faiz ve iİskonto yüzdelerinin dördü geçmemesini kararlaştıre mıştır. Bu lâyihaya göre faiz ve lskontolarla beraber yeymiyeler de İndirilmekte — ve böylelikle umumi bir ucuzluğun ortaya ko- nulmasına çalışılmaktadır. Fakat Meclis tatil olduğu için bu lâyiha ancak ileride müzakere edilebile- cektir. * Moskovadan yazılıyor1 Sovyet Ras kürkler Rusyanın Pokow ehrinde bir f rağbet gö- :ikı sun'i k:?l; züyor — | |mali işinde çok İleri gitmiştir. Bu fabrikada beyaz tavşan — derilerinden mükemmeol gümüş! tilkiler, beyaz tilkiler ve diğer kıymetli kürk benzerleri yapılmaktadır. Son zamanlarda ihracata baş- layan bu fabrikanın'ilmalâtı Nev- york, Parls, Londra gibi moda şehirlerinde çok beğenilmiş ve asıllarına bakarak çok ucuz olan bu kürk benzerleri üzerine büyük siparişler geçilmiştir. Sovyet fabrikası, fantezl kürk lmali için de tecrübeler yapmak- tadır. * Tunustan yazılıyor — Burada Fananta eri) Yoplanın, kububut buğday sto diği bir karara ku göre mali ve koo- peratif ml elerinin yardımile bir buğday İstoku yapılacaktır. Şimdilik 500 bin kental olmasına, ila karar verilen bu İstok sert buğ- daydan temin olunacaktır. x* Bükreşten yazıyorlar : Roman« Hükümetinin men ticari itbalik: münasebatı işine yüzde 44 nis betinde bir prim koymasını A- manya hükümeti fena karşılamış ve bilmukabele o da Romanyadan Almanyaya yapılan ithalâta ayni miktarda bir prim ihdas etmiştir. Bu hareketin mukabelebilmisil olarak yapıldığı muhakkak ise de Almanyanın böyle bir maksatla hareket etmediği ve sırf ticari müvazeneyi — temin — kayguslle Romanya İthalâtını ayrı bir resim ödemeğe mecbur tutmak zaru- retinde kaldığını bildirmiştir. TAKVİM Gün CUMA Hısır 11 19 TEMMUZ 935 75 Rumi 1951 muz b Alişam |13 — | 19 8 | Yatas | 186 |a 35 kmsâk | 6 33 | *W 19 20 1616 | Güneş (9 Og Öğle luı ikladi İ 8 40

Bu sayıdan diğer sayfalar: