Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| “himı l Ha Eyfül Hergün ı Yazı Çok _Oldıığu İçin Bugün Konamadı 26 Eylül Bir Program Hazırlandı Türk dili araştırma kurumu genel tekreterliğinden: : Geaçen yıl olduğu gibi bu yıl da — Eeniş ve ulusal ölçüde kutlanması önderimizce — yerinde — görülen 26 ylül! 1935 dil bayramı İçin hazırla- İan program aşağıdadır. 1 — 26 Eylül, birimnel dil kurulta- Finin toplandığı tarihtir. Kurultay, ügün dil kurumu Üyeleri arasında kutlanacak bir bayram günü olarak rarlaştırılmıştır. Dil işi bütün ulusun Oortak - bir işi *lduğundan, bu bayram - geçön yıllar Olduğu — gibi - bütün Halkevleri ile Bın ve yayın kurumları tarafından Feniş ölçüde kutlulanacaktır. 2 — Türk Dili Araştırma Kurumu 26 Eylül 1935 günü radyo ile bütün rlrda bir ayta verecektir. Bu ayta için Stanbul ve Ankara radyo merkezleri hıfleıtirllıcıktir. Aytanın hangi saatte âangi radyo merkerinden verilecği — Üyrmca kararlaştırılarak bildirilecektir. O saatte bütün Halkevleri dil, tarih — Ve edebiyat şubelerinin öncülüğü ile foplu olarak bulunacak ve bu aytayı dinliyecöktir. 8 — Halkevleri, dil bayramı için Nceden hazırlanarak toplantılar ya- Bacaklardır. Bu toplantılarda okuna- Sak giirler, verilecek — söylevler Için Psal olârak şu yönerge verilebilir, A - Elden geldiği kadar öz, sade, Rüzel, anlaşılır türkçe ile yazılmış ve TÜylenmiş olmak. B - Konular, genel olarak, Türk kültür varlığının eskiliğini, genişliğini Üyüklüğünü ve özel olarak Türk dili denen - dilin bir yandan Türk ulusu- Sun en geniş Ölçüde birbiriyle anlaş- Masına yaradığını, bir yandan da bü- h yeryözü kültür dillerine kaynak *lmuş en eski ve ana bir dil olduğunu Anlatmaya yarayacak yolda seçilmek. $ — Halkevleri toplantılarında Göylenen giürler ve söylevlerin birer Opyası dil kurumu merkezine Sönderilecektir. $ — Halkevleri — toplantıları, dil k“Putıuıııuı radyo ile verecüği ayta- din saatine göre, bu aytadan önce Veya sonra yapılabilir. Ancak başında 'tya sonunda İkinci maddede yazılı 9lduğu gibi, bu ayta dinlenilecektir. 6 — Radyo merkezi olan yerlerdö h'“tevlıı'l toplantıları da radyo İile Verilecektir. ? — Türkiyede çıkan bütün gaze- feler o gün için dil işinin değerine, $ yılda alınan yolun ve önümüzdeki lışmaların — önemine dair yazılar Zacaklar ve dil bayramıni canlan- » Tacaklardır.. Bu yezılar — için de $üncü maddede yazılı yönerge göz ““ndo tutulmalıdır. Bekçi Ve Jandarmalara Silâh Atanların Duruşmaları Yapıldı Melâhat adında bir kadını torla Topkapı dışına götürmeğe Fabaladıkları sırada — müdahale :îd!n bekçi ve — jandarmalara lâhla karşı koyan Raifle Mah- Tudun Gduruşması dün üçüncü tezada yapılmıştır. Raif tabanca İtiraf etmiştir. Mahmut birşey hatırlamadığını söyle- | :"!İh' Muhakeme başka bir güne rakılmıştır. Güzel Sanatlar Akademisi Direktörlüğü Güzel San'atlar Akademisi Birlneitoırlnde açılacaktır. Açı- gününde, Namık İsmail için, bir tören yapacak- 12 ç %::ebılerl dır, Kh Duyduğumuza göre, Akademi p, ektörlüğüre Bay Fihamanın '—t.—'?:mui di_iıüııülmoktod_ir; ÇT L <i Soldaki resim, cıhan harbinde ölenler için dikilen bir âbideyi, sağdaki resim bir harp sahnesini gö stermektedir. Harpler, eskiden cesaret İşi idi. Şimdiki harpler teknik | meselesi olmuştür. İnsanlar düşmanlarına havadan, kara- dan, denizden saldırabilirler. Bunun için cesaret gösterme- ye de mulitaç değillerdir. İhtimal havada tayyareleri, ka- rada tankları, denizde gemileri radyo ile idare edeceklerdir. Teknik kuvveti kimde fazla ise o ga p gelcekur. Binaeua- Şleyh harp artık insanlardan cesaret, gibi meziyetlerden ziyade para, kuvvet ve teknik istiyor. Eskiden harplerde binlerce insan ölürdü. — Bu defaki harplerde milyonlarca kişi ölecektir. Harp geliyor. Teknik kuvvetimizi arttırmak için paradca kuvvetlenmeliyiz. Onun için Hava Kurumuna yardım ediniz. kahramanlık, zekâ —a0m2 Açıkta Kalan Tale- beye Mektep Yeniden Bazı Tedbirler Alınmaktadır Bu yil lise ve Orta okullara yazılamıyan — yüzlerce — talebenin mevcudiyeti, müşkül bir vaziyet ihdas etmiştir. Bu hususta - alına- cak tedbirler için bazı projelerin hazırlanacağı söyleniyor. Bu arada, İilk mekteplerde, birer sınıf açılarak, burada, Orta okülün ilk sınıfının derslerinin, orta okul hocaları tarafından ve- rilmesi de düşünülmektedir. Bundan başka, Ortaköydekl Şehir Yatı mektebi orta okul haline getirilmiştir. Evvelce kapa- nan, Kadıköyündeki Sen Jan dark ve Bakırköyündeki — Sentöfemi mekteplerinin bu İş için kirala- nabilecekleri de Kültür Direktör- lüğü tarafından, Bakanlığa bild- rilmiştir. . İlkmekteplerde Kayıt Muamelesi Bitti llk mekteplerin kayıt muame- lesi dün bitmiştir. Bu yıl yazılan- ların çok olması, yeni tedbirler alınmasını İcap ettirmekredir. Kül- tür direktörlüğünün aldığı bir karara göre de, bir sınıfta azami 50 kişi bulunabilecek ve daha fazlası için yeni şubeler açıla- caktır. Bugün, kültür direktörlüğünde, ilk tedrisat müfettişleri toplana- rak bu durumu İnceleyecekler ve yazılan talebe adedini Kültür ba- | kanlığına bildireceklerdir. Dört Aylık Bir-Çocuk Düşürmüş Yedikule kapısı yakınında otu- ran Sallı dün dört aylık çocuğunu düşürmüştür. Müddelumumilik tahkikata el koymuştur. —— 50 ve 25 kuruşluk yeni pa- raların bir haftaya kadar darp- hanede basılmasına başlana- caktır. Bunlardan dört mlilyon İlralık basılacaktır. Yenil para- lar 10 güne kadar piyasaya çıkarılacaktır. Yukarıda 25 ve SO kuruşlukların resmi görül- mektedir. Bir Sahtekâr Müstantikliğe Verildi (Latütrki Modern ) Gazetesinin sahibi Ziya Mardan birkaç gün evvel Müdde'umumiliğe İstida ve- |rerek Vasıf oğlu Nurettin adlı bir gencin gazete namına sahte mak- buzlarla bazı kimseleri dolandır- dığını İddia etmiştir. Müddelumu- milik tahkikat yaptırmış. Ve eski- den Latürki Modernde çalışan Nurettinin bazı kimseleri dolan- dırdığı neticesine varmıştır. Müd- delumumilik kendisinin tevkifini İstemiştir. Nurettin altıncı müs- tentikliğe verilmiştir. A Sayım - İşleri Görüşüldü Numarataj İşleri Her - Yerde Bitti Sayım merkez bürosu dün vl- lâyette umumt bir toplantı yap- mıştır. Geç vakte kadar süren bu toplantıda şimdiyekadar yapılan İşler gözden geçirilmiş, bundan sonra yapılacak İşler tesbit edil- miştir. Numaratajişi Beykoz, Anado- luhisarı, Kadıköy, Kızıltaprak, Erenköy ve Eyüpten başka yer- lerde tamamen bitmiştir. Biten yerlerde numaralanmamış dükkân ve evler varsa belediyeye müra- | caat ederek numara istiyeceklerdir. İki Küçük Hasanlardan Biri Yaralandı Meşrutiyet mahallesinde 13 yaşlarında iki Hasanlar kavğaya tutuşmuşlar ve Hasanlardan biri diğerini biçakla yaralamıştır, Kesekâğıdı Yüzünden Bir Cinayet Tahtakalede manav Hüseyin ile Alâattin arasında kesekâğıdı yüzünden çıkan kavgada Hüseyin yarım kiloluk bir dirhem İle Alâattinin başına vurarak ağır surette yaralamıştır. Suçlu yaka- lanmıştır. Hapishanenin Kapisında Bir Kaza Dün Istanbul hapishanesinin kapısında acıklı bir kaza olmuş- tur. Hapishanenin ekmek miüteah- hidinin arabası — hapishanenin demir kapısından içeriye girerken kapının kenarında duran müteah- hidin kâtibi Aliye çarpmış ve ağır surette yaralamıştır. Yaralı Balat hastanesine kaldırılmıştır. İSTER uzaktır. 8 — Sağılma işi fena şartlar 1 — Süt hayvanları bakımsızdır, fena ve pls larda, fena gıdalarla beslenmektedir. kısmının İnsanlara geçen hastalıklarla hasta bulunma- dıklarına emin olmak mümkün değildir. 2 — Mandalarda süt sağan ve sütle alâkadar insan- lar sıhhi ve tıbbi mürakabeye tâbi değillerdir; yaptıkiarı işin ehemmiyetinden tamamiyle habersiz olan bu insan- lar arasında hasta veya portör bulunmadığına inanılmaz. sihhi tedbirlerin hiçbiri alınmadan yapılmaktadır. İSTER İNAN İSTER INANMA! İNAN İSTER “SŞehrin organize ettiği himaye ve kountrol hıfzıhhası süt içindeki İsteklerine cevap verecek vaziyetten çok ahir- | İçlerinden bir dan ibarettir. ,, altında ve buna ait İNANMA! 4 — Süt sağılan ve nakledilen kaplar çok platir. Sütün sağlıma, nakil, ve dağılması | televvüs her an işin mümkündür. $ — Süt gerek müslahsilde ve gerekse daha fazla olmak üzere satıcının elinde her vakit ve her türlü hilekârlığa maruz bulunmaktadır. Bu, bugün için bir emrivakidir. Bu işleri köntrol ve kârlığa mâni olacak ciddi bir teşkilât yoktur. 6 — Bütlerimiz ekserisi hiç olmazsa yarı yarıya gu« Bu satırları İstanbul gazetelerinden değil İstanbul Belediye mecmuasından alıyoruzı 3 esnasinda her türlü himaye ederek hile- f_— —- Sözün Kısası Yahu ! | kulan, — Ek - Ta Son Pcstada, gönül işlerile meşgül olup, kalp ağrısı çeken okuyucuların — dertlerine — deva alle arasındaki — pürüz- leri düzeltmenin yolunu göste- ren * Teyze ,, arkadaşımın vazl- fesine bir günlük tecavüz ede- ceğim, Teyzeye, Bursadan, ( Niyazi ) imzasile bir mektup gelmiş. Bay Niyazi hulâsaten diyor kl: “Aslen İstanbulluyum; Bursada oturuyo- rum, Bir hafta evvel evlendim, Ailem dün bana acâip bir sual sordu. Her zamam hazır cevap olduğum halde, buna bir türlü münasip bir cevap bulamadım... Refikamın sorduğu şudur: - Siz, kocamsınız, gerek aramızda, ge- rek aile ve halk arasında size nasıl hitap edeyim? Ana ve babalarımızdan duy- duğumuz, “Yahul,, ve “Baksanal,, gibi kelimelerden hoşlatmadığı anlaşılan bizim bayan, herhalde benden modera bir cevap umu- yor, fakat yanılıyor.. Bu müşkü- lümü siz halledin.,, Şimdi, bu müşkülü, Bay Niya- zinin İznile, beraber halletmiye çalışacağız. Eskiden, Kadını Kaşık düş- manı, Köroğlu, bizim çocuklar, bizimki, ehlim, ev ehli, evdekller, ev uşağı gibi, baş tarafında bir de: Sözüm bundan dışarı.. Hâşa: huzurunuzdan.. Desturun., kabilin- den tabirler iliizam eden, utanılır bir mahlük iken onu: — Yahul. Baksana 1.. Bana bak!. Huuul. Diye çağırmak Aan'ane ve edebe uygun sayılırdı. Kadın, Hanım olunca, onun bu sıfatı kendisine hitap içlin alem oldu. Kendisine: — Hanım! Hanımcığım!,. Ka- dınım!. Diye seslenirlerdi. Yahu ! Diye çağırılan kadın * “Buyur!,, diye cevap verir. O da — kocasından bahsederken : Eyalim, erkeğim, bizimki, bizim efendi.. Derdi. Hanımın karşılığı da: — Beyl Beyfendi! Paşal Pas- - | gşafendil. Oldu. Zaman ileri gitti. Karı koca münasebetlerinde de yaman bir inkılâp oldu. Kadın kaşık düş- manlığından çıktı. Eve ortak ol- du. Aileye samimiyet girdi. Ka- dın kocasını, erkek de karısını adlarile çağırmağa başladılar. — Fatmal, — Niyazil, Fakat, bunlardan da İleriye gidenler var. Bunlar da, mesolâ Fatmaya: — Fafal.. Niyaziyet — Nini, Ninniş diyorlar. Yahut da, karı ve kocalarının hiç de adlarile münasebetli ol- mıyarak: — Noroş.. Bibiş.. diye çağrı- şıyorlar. Işte size bir alay — nümunel beğenin ve- beğendiğinizi alın! fakat, ifadenizden — anladığıma göre siz, yahul ya, — eşiniz ise, 'Bibiş e taraftar gibi görünlüyor- sunuz. Onun için gelin. ortasını bulalım. " Siz karınızı adı İle ça- ğırın o da size: — Niyazi! desin. Bu samimiyet emin olunki diğer bütün münasebetlerinize de hüsnü tesir eder.