11 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

11 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Eylâl Her bakkı mahfurdur. 4 » Yazan: Zigpa Şakir OSMANLI SALTANATI GÖÇERKEN (Mütareke devrinin tarihi ) SON POSTA N.c142 11 /9/a5 Gözleri Korkutmak İIçin Askeri, Mül- ki Birtakım Tevkifat Yapılmakta Idi Hakikt sebep, milaevver — va- tanperverlere — dehşet — vermek, bombalı tehditlerin önüne geç- mekti. Şunu da Hâve etmek lâ- zımdır. kiş; İngilizler, çoktanberi (MüN kongre) den — çekinmekte- lerdi. Çünkü, zahiren ilmi bir maksatla çalışan kongre mümes- Hilleri arasından ayrılan ikinci bir heyetin, Istanbulda dâ müsellâh mudafea esasına dayanan bazı içtimalar aktettiklerini hissetmliş- lerdi. Nitekim kongrenin Binbir- direkteki merkez binası Ingilizler tarafından basılmış; kiremitleri- n'n altından temel taşlarının arar sına kadar si.âh aranmıştı. Ali Kemal Bey; bu iki zatın tevkille iktifa etmemişti. Bilhassa sskerler arasında da bir dehşet uyandırmak — İstemişti. — latanbul muhafızlığı Üzerinde yaptığı kuv- vetli tesie ile altıncı ordu menzil müfettişi Erkânıharp Miralayı Nuri ve Doktor Hüseyla Ali bey- lerle beraber Teceddüt Fırkası Reksi Hüsnü Paşayı tevkif ettir- mişti. Bu çirkin hareket, Ali Kemal Beyin istediği neticeyi — vermek Şu tarafa dursün. — Bilâkle ordu mensupları arasında çok fena bir tesir husule getirmiş, hattâ Erkü- nıharbiyel umumiye relsi Cevat Paşa, - kendisine ebedi bir şeref temin etmesi İâzimgelen — bir Hiaanla yazılmış - İstifanamesini, Harbiye nazırına göndermişti. ( Vesikaya mürecaat ) Bu hareketler; Ali Kemal Be- yin zan ve tahmin ettiği gibi va- tanperverlere değil; bilâkls saray ve Babıâli partisine dehşet ver- mişti. Çünkü askerler ve vatan- perverler arasında birdenbire dalgalanan nefret hisleri, âni bir Ahtilâlle — neticelenebilirdi. Buna binaen bunlar padişaha müracaat etmişler, Ali Kemal Beyi biraz daha itidal ve süküna sevketme- sinl rica eylemişlerdi. Ali Kemal Bey, aleyhindeki Bu cereyana bidayeten ehemmi- yet vermemişti. O gene fikrine yerleşen dehşet siyasetine devam etmek istemiş bunun için ban teşebbüslere girişmişti. Muhalif- lerin en azılı kahramanlarından biri olan, Erkânıharp miralaylı- ğından mütekait, Kayserili All Galip Beyi celbetmiş, ona pek mühim bir vazife vermişti. All Galip Bey (Elâziz) valiliğine tayln edilip (Harput) a gidecekti. Fa- kat gidinceye kadar — Samsunla Sıvas arasında, geçeceği yollarda Mustafa Kemal Paşanın vaziyeti- ni tetkik edecek; eğer imkân bulursa, Mustafa Kemal Paşayı taraftarlarının gözlerinden düşü- recek propagandalara girişecekti. Ve sonra da Sıvas valisi ile bir- leşerok Mustafa Kemal Paşayı yollarda bir pusuya düşürecek, Istanbula gönderecekti. Çok ta- bildir kâ Mustafa Kemal Paşa Istanbula bu şekilde getirildikten #onra bütün Anadolu harekâtı bir anda balonğ gibi sönüvere- cekti. Plân tertip edilmiş ve derhal tatbikatına geçilmişti. Tam bu sırada da Mustafa Kemal Paşaya iyi bir hücum vesilesi zuhur et h ,.ğ mişti... Bir taraftan Mustafa Ke- mal Paşanın diğer taraftan Mü- dafani hukuk ve Reddi Ilhak ce- miyetlerinin muhaberatı Dabiliye nazırı Ali Kemal Beyi endişeden endişeye sevkediyor; bu muhabe- re neticesinde bütün Anadolunun bir anda silâha sarılıvereceğinden korkuyordu. Buna binaen, bundan sonra (Reddi Ilhak cemiyetleri tarafından — verilecek - telgrafların kabul edilmemesi ve şayet cebren kabul ettirilse bile keşide edilme- mesi) için Posta ve telgraf mi- dürü umumisine emir vermiş, bu emir de, bütün telgraf baş müdür ve müdürlerine tamim edilmişti. Mustafa Kemal Paşa da 16 hazlran 335 tarihinde yapılan bu tamimden ve bu tamim muclbin: ce de bu telgrafların çekilmeme- sinden, ancak 20 haziran 335 tarihlade baberdar — olabilmişti. Bunun Üzerine derhal vilâyetlere ve kolordulara şu emri vermişti: — Aynen — H — Müdafaal milliye ve reddi iİlhak cemiyetlerinin vere- cekleri telgrafların keşide kılım- maması bakkında posta ve tek graf müdüriyeti umumiyesinden umum telgraf memurlarına emir verildiğini duydum. Milletin ge- dasını boğarak bukuku meşrun- sını talepten menetmeğe ve va- tamın mahvına sebep olmağa ma- tuf olan bu emri, hiçbir. namuslu telgraf memurunun İcra edece- ceğini Ümit etmem. Fakat böyle bir namussuzluğa cür'et edecek I olanlar olur ise, derhal divanı- harplere tevdi ve İş'arını emrey- lerim. 2 — Balâdeki emrin kolordu- lara verildiği. 20 Haziran Ayal — zamanda, — Istanbulda posta ve telgraf müdüriyeti umu- miyesine de, dahiliyo nezareti şifresile şu telgrafı çekmişti: — Aynen — (Gayet müstaceldir: Posta ve telgraf müdüriyeti umumiyesinin, — telgrafhanelere, müdafani hukuk ve reddi Uhak cemiyetleri tarafından verilecek telgrafnamelerin keşlde edilme- mesl hakkında bir emir verdiğini istihbar eyledim. Aydın vilâyeti- nin tahliyosine saiki yegâne olan sadayı milleti boğmaktan, vatanın hayat! istiklâline karşı birleşen yicdanı umumli milliyi itfadan başka hiçbir şgeye hamlolunamıya- cak olan böyle caniyane bir te- şebbüsün, Atiyen muclp olacağı mes'uliyeti azimenin teemmül ve idrak edilememesi bâdil tecaslir- dür. Bu emrin hemen geri alına rak, milletin itimat ve emniyetine zerre kadar halel getirilmemesi lüzumunu bildirmeyi, vazifel vic- :ıılyı telâkki eylediğim maruz- lar. Makamı cellli sadarete ve har- biye nezareti celllesine arzolun- muştur. 80 haziran 885 Üçüncü Ordu Müfettişi Mustafa Kemal ( Arkası var ) ——— GÜZEL BİR SINEMA YILDIZININ BAŞINDAN GEÇENLER.., Zangin ve sonderecede lüks sahneler arasında enfes bir film : DELİ KIZ Fransızca sözlü « Baş rolde sarışın yıldış JEAN HARLOV Ayrıca : Paramount dünya havadisleri Yarın akşam M E L E K Sinemasında Bursa Türk Hava Kurumu Başkanlığından : Bursa'da Hava Kurumuna alt Tayyare Sinemasının Ankara, Istanbul ve Bursa Şubelerinde mevcut şartname dairesinde 16 Eylül 935 Pazartesi günü Pazarlıkla ihalesl yapılacağından Türki- yenin en modern bu sinomasını kiralamak İsteyenlerin zikredilen gün ve saatte Bursa Hava kurumu Şubesinde bulunmaları - ilân olunur. “S404,, İstanbul Limanı Sahil Sıhhiye Merkezı Satın Alma Komisyonundan: Tabip ve memurlar İçin 107 muhefızlar için 109 muşamba İle gemiciler için 63 adet caket pantalon yağlı gemici muşambası ve 30 çift lâstik çizme kapalı zarf usulile satın alınacaktır. A — Tahmin bedeli 5083 liradır. B— Şartnameler merkezimiz levazımından parasız olarak alınır, C — Eksiltme 17 Eylül 935 Salı günü saat 15 de Galatada Kara Mustafa paşa sokağında İstanbul Liman Sahil Sıhhiye Maer- kezi Satınalma Komlsyonunda yapılacaktır. D — Ekslütme kapalı zarf usulile yapılacaktır. E — Muvakkat teminat 382 liradır. F — Isteklilerin bu iş ile halen meşgul olduklarına dair 935 senes'ne ait Ticaret Odası vesikalarını göstermek mecburiyetinde- dirler. Aksi takdirde münakasaya girmezler. G — Eksiltmeye girecek olanların kapalı zarf usulile teklif mektuplarını saat 14 e kadar zarfları mühürlü olarak makbuz mu- kabilinde komisyona vermelidirler. Saat 14 den sonra teklif mek- tubu kabul edilmez. H — Toklif mektupları verilmezden evvel muvakkat teminatla- rın merkez veznesine yatırılması ve mukabeleten makbuz almaları şarttır. — (5094) * Sayla 9 Gece Yaşayan İstanbul Sebze Halinde Yüzlerce Insan Ayakta... e Hale hergün binlerce dolu küfe gelir, tartılır, şehre sevk edilir ve bu küfeler bir gün sonra hale bomboş gelir ( Baştarafı 1 inol yüzde ) ucuz çalışmaları halkın ve müs- tahsllin menfaatinedir. Hammaliye masrafı müstahall hesabına — kabzımalın cebinden çıkacaktır. Çünkü müstahsilin ne malını buraya getiren ne yelkenliye, ne yelkenliyi boğardan buraya ke- dar getiren çatanaya, ne hamala, ne de ardiyeye verecek parası yoktur. Bu itibarla, bütün bu masraf« lar, kabzımallar tarafından ödenir. Kabzımallar, aldıkları malın tu- tarından masraflarını ve komls- yonlarım — alırlar, — mütebakisini müstahsile verirler. Fakat talep az olunca malın tutarı, müstahsilin ancak masra- fına tekabül eder. Bu yüzden müstahsil ziyana girer. Masrafla beraber malın bedeli do artar. Ve alıcılar, verdikleri parayı bittabi halktan çıkarırlar. — Yani bu alış verişte hamal emeğini, müstahsli malını, ve halk parasını ziyan eder. Ve ziyan tehlikesinden daima uzak kalan- lar, kabzımallar, dükkân suhipleri, seyyar satıcılar, ve nihazet bole- diyedir! Sorğumu tasdik mecburiyetinde kalan muhatabım: — Fakat, dedi, bundan kimi mesul tutabiliriz ki? Güldüm; — Bol” mahaul - verdiği için toprağı! Ve onu konuşmaktan ürküt- memek için ilâve ettim: — Ben de kimseyi ittiham et- memiş, sadece sormuştum! Saat bire yaklaşıyor. Artık koca balin içinde uyuyan kedi bile kalmadı. Sebze ve meyva dolu yelken- Hler pek uzamıyan fasılalarla ge- liyorlar. Hamallar, Üzüm küfelerinin diplerinden sızan şıralardan ça- rıklarını, çoraplarını, paçalarını korumak için baldırlarından to- puklarına kadar kâğıtlar, deriler, muşambular sarmışlar. Bir ampulle yarı aydınlanan sahilden — sırtladıkları — küfeleri, cephane kaçakçıları gibi sessiz sodasız hale taşıyorlar, Muhatabım — izahat devam ediyor: — Mallar ya sahipleri tara- fından getirilir, yahut buradaki kabzımallara gönderilir. Burada, her kabzımalın mu- ayyen bir yeri vardır. müstahslüin — hangi — kabzımı iş gördüğü molümdur. Ve her müstahsilin kabında, kendi alâ- meti fârikası movcuttur. Bütün ar, en ufak bir karışıklığa imkân bırakmazlar. Hal dahilinde âsâyiş, beledi- yenin ve zabıtanın gece gücdüz dolaşan memurları tarafından te- min olunur. Halin kuruluşundan beri, hiç vermiye kimsenin tek çöpünün ziyaındağ ül&n ettiği duyulmamıştır. © halde bugüne kadar, en ufak bir hâdise, bir kavga çık« mamıştır. Bu sükünun, ve İntizamın kad- rini anlamak için Meyvahoştaki ağıl kokulu hal müsveddesinin halini bilmek lâzımdır. Orada her gece bir hâdise çıkardı. Ve orada ortalığın piss liği, bütün mahalleyi kokuturdu. Sebzelerin girişi, çıkışı esnasında, halin içi, düşman yağmasına uğs ramış bir köy gibi altüst olurdu. Şimdiki halin içi, yirmi dört saatte iki defa baştan aşağı süp- rülür, yıkanır. Bu işin külfeti de hamallara yüklenmiştir. Yalnız on beş gün- de bir yapılan büyük temizlikler- de belediye çöpçüleri de yardım eder. Bir Hali temizlemek, bir şehrl temizlemek kadar. güçtür. Çünkü içine hergün binlerce İnsanın girip çıktığı bu mem- leket gibi binada, sade sebze ve meyva kaplarından dökülüp sa- saçılan yapraklar, kâğıtlar, çöp- ler hergün iki mavnayı tıka bas sa dolduruyor. Bu itibarla, burada her ay, Hâlin yıkanması için, tam iki bin :ıı yüz metre mik'abı su sarfe- Güldüm: — Deseniz'e, Istanbulu kuru« tan sizsini? Muhatabım da güldü: — Hakkınız var.. fakat bunun esi de düşünülüyor. Bundan ::rı Halin m ı:yyilı yıkanması imkânları araştırılıyor. Fakat deniz suyu koku yap- tığı için, temizlikten sonra bir defa da tatlı su ile yıkanacak! * — 69... — 29... — Koç Abdi tombala! Esnaf kahvesinde Loto seyret- tiğimi sanmayın. Şimdi #sâat iki... Ve gelen sebzelerin, meyvaların Hale nak- line devam ediliyor. . Direklerini — Köprü altından geçerken indirmiş koca yelkenş lilerin başlarında ikişer kâtip var, İçlerinden birisi, çıkarılan kük felerin Bzerlerindeki tumaraları okuyor, ve ikisi de not ediyorlar, Her müstahsilin kabı beşi bulk. dukça, okuyan kâtip bağırıyor : — Tombala. Bu kâtiplerden birisi hamal- ların, diğeri de belediyeni: Müstahsillerin kammaliye bo:.çlı'?ı ve muamele vergileri bu notların tetkiklile tayla olunurmuş | Yarın: İstanbullular nerelerin sebze ve una yiyorlar?

Bu sayıdan diğer sayfalar: