14 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

14 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Eylül 1 - Hergün Şark Vilâyetlerindi Islâhat © İstanbul Eğleniyor * Şark - vilâyetlerinde yapılacak ıslabat arasında — analfabetizmle ( Alfabeyi dahi bilmemek ) mü- cadele de vardır. Bu mücadeleyi en İyl yapan memleket Sovyet Rusya olmuştur. Çar'ık devrinde Rusyada okuyup yazmak bilmiyenlerin nisbeti yüz- de doksandı. Sovyet bhükümeti büyük küçük, kadın erkek bütün halkı okutmak için analfabetizme karşı şiddetli bir harp açtı. Ve on beş sene İçinde 170 milyon nüfus içinde okuyup yazma bil- meyen kalmadı. Bizim hükümetimiz de, Şark vilâyetlerinde halkı okutmak İçin Rusyayı örnek almıya ve orada talbik edilen usulleri tatbik etmiye karar vermiş bulunuyor. * Rusya, Avrupada olduğu gibi, mektepleri çoğaltmak — suretile yalnız yetişecek — neslin okuyup yazmasınf teminle iktifa edemezdi. Büyük kalabalığın da ümmt? kal- masına tahammül edemezdi. İht- 1âli memlekete yayabilmek için halkın okuma yazma bilmesi lâ- zandı. Onun için ihtilâl'e bera- ber Aanalfabetizme karşı kuv- votli teşkllât ile bir harp açıldı. Sinema, radyo, seyyar kütüphane- ler, trende giden mektep ve kü- tüphaneler yapıldı. Köylünün aya- ğına kadar gidildi. Mektepliler yaz tatillerinde köylere gönderil- di. Mektep çocuklarının da ebe- veyinlerine okuyup yazma öğretme- leri esas kabul edildi. Bu teşkilât ve devamlı bir mücadele sayesinde onbeş sene içinde analfetizmin önüne geçildi. * Türkiyede yalnız Şark vilâyet- lerinde değil, bütün memlekette aynı mücadeleyi açmak gerektir. Nüfusumuzun şehirlerde bulu- nanı ancak S milyon kadardır. Geri kalani — köylerde — yaşar, Kültür İşlerine çok ehemmiyet veren — cümburiyet idaresi bile ancak şehirlerde fazlaca mektep açab İmiştir. 40 binden fazla köyümüz vardır, ve bu köyleri- mizin hemen de hepsi mektep- sizdir. O halde nüfusumuzun dörtte Üçünden fazlası ümmldir, ve bur günkü tahsil şerâiti içinde bun- ları okutmak da mümkün değildir. Halbuki inkılâp yapmak husu- sunda bizim de vaziyetimiz Rusya- ninkine benzer, Biz de nesi'lerce bekleyemeyiz. Işimizi çabuk gör- miye mecburuz. Onun için yalnız Şark vilâyet- lerinde değil, memleketin her tarafında, — Sovyetlerin — yaptığı tarıda bir analfabetizm mücade- lesl açmalı ve bütün okayanları seferber etmeliyiz. Halk mektepleri bu işi başlı başına görmiye yetmedi. Bunu daha — şümollü, deha bilgili ve daha şuurlu bir teşkilât ile başar- mak gerektir. İptidat adam kendi fikrinden gayrı fikre tahammül edemez. Hakikati yalnız kendisinin bildiğine Inanmıştır. Başkasının başka türlü düşünüp başka türlü söylemesine daysnamaz. Münakaşa, ancak olgun insanların tahammül edebildiği bir tekâmül eseridir. Olgun ve medent! adam, kendisininkine benzemeyan fikirleri beyenmeyobllir, fakat onlara hürmet etmesini bilir. — Münakaşadan — hoşlanır, DAHİLİ HABERLER ıT.Tariİı aa İlk Okullara Yazılanlar #vH FUSLA ve olgun olduğunu Kurulu Heyeti 929 Doğumluların Durumu Anafartalarda Eugün Görüşüleçek lk okullarda kayıt işi devam etmektedir. Evvelki gün -Kültür Direktörünün Başkanlığında top- lanan - lik Tedrisat Müfettişleri, kendi mıntakaları dahilinde, on gün içinde yapılan kayıtta ne kadar talebenin yazıldığını ve mekteplerin vaziyetini bildirmiş- lerdi. Birçok aileler, sayfiyelerinden yeni — dönmekte olduklarından Ilkmekteplerde bilhassa şimdiden sonra kayıt işi çoğalacaktır. Bu vaziyete göre, her JIik okulda ihtiyaca göre şube açılması ve birçok yerlerde yarım — tedris yapılması kararlaştırılmıştır. Bugün Müfettişler, Kültür Yar Direktörü Âdilin Başkanlığında toplanarak 929 doğumluların yazı- hp yazılmaması işini görüşecek- lerdir. Sokakta Kumar Oynarken Yakalandılar Sabıkalı — takımından — Feyzi, Hayri, Easan, Abdüllâtif, Şefik, Ali, Kamber adlarında 7 klşi eski meyva hali cıvarında ve sokak ortasında zarla —kumar oynarlarken yakalanarak müddel- umumiliğe vermişlerdir. Yüksek Muallim Naktebi Yüksek muallim mektebinin bu yıl, tarik, coğrafya, fizk, kimya, riyaziyo ve tabiiye şube- lerine müsabaka ile talebe alına- caktır. 26 eylüle kadar kayıt ya- pılacak ve 24 eylülde imtihanlara başlanarak iki günde bitirilecektir. Çanakkale, 13 (A.A.) — Ba- yan Âfetin başkanlığında T. Tar rih kurulundan 18 kişilik bir he- yet bu sabah Ertuğrul yatı ile Çanakkaleye geldiler. Şimdi Ana- fartaları ve Komal Atatürk yer- lerini ziyaret ediyorlar. Bu büyük iim kurulu dönüşte toruva harabe lerinde ilmt araştırmalar yapa- caktır. Trakya genel enspektörü Ge- neral Kâzım Dirik ve Ilbay Ni zamettin heyetin yanında — bulun- maktadır. Liselerde Ders Saatleri Bu yıl, Kültür. Bakanlığı, lise ve orta okullarda her öğretmenin en fazla haftada yirmi bir saat ders alabilmeleri usu'ünü tatbik edecek ve hiç bir öğretmen, bu- nun haricinde ders alamıyacaktır. Resm! lise muallimlerine, asıl vazifelerinde bu yirmi bir saatin hepsi verileceğinden, husus! lise- Üerde de ders alan bu gibi öğret- menler, bundan böyle husust lise- lerden ayrı'mak mecburlyetinde kalacaklardır. Bundan başka, liseler ve orta okullarda dersler kLir saatten 50 dakikaya İndirilerek, ders saatları altıya çıkarılmıştır. Bir Gazete Muharririnin Evine Taarruz Ettiler Eski Galata müteyelli heyeti reisi Koşişyan ile; azadan Ardaş ve Kegam ermenice bir gazete muharriri Sehakın evine taarruz suçile ikinci cezada muhakeme edilmektedirler, Duruşmalar mü- dafaa şahitleri için başka güne bırakılmıştır. kendi kanaat ve fikrini değiştirmekten korkmaz. Medeni adam yalnız hakikati arar, Hakikatin nlsbi bilir. ve her söylenen sözün — hakikati ifade edemiyeceğine vâkıftır. Derler ki, fikirlerin münakaşasından hakikat — doğar. Önün içindir. ki ararlar. Münakaşaya tahammül, olgunluğun en basit miyârıdır. hakikati arayanlar, — münakaşayı da Bir Büyücü Kadın Yakalandı “On Dört Lirayı Getir Büyünü Al ,, Fatihte büyücülük yapan Ay- şe adlı bir kadın cürmümeşhut halinde yakalanmıştır. — Cürmü- meşhut şöyle hazırlanmıştır: Mehlika adlı bir kadın dün Ayşenin evine ygiderek kocasının bir ecnebi kadınla — yaşadığını söylemiş ve evine — döndürmek için bir büyü yapmasını İstemiş- tir. Ayşe — Mehlikanın kocasını derhal evine döndürmek için 15 lira istemiş ve peşin olarak bir lirasını ve kadının mendilini al- dıktan sonra: “ — Yarın Mısır çarşısından büyü için lâzım olan şeyleri ala- cağım sen de on dört lira getirir büyünü alırsın,, — demiştir, Biraz sonra da polisler — eve girmişler ve Ayşenin konsolun gözüne yer- leştirilen lira ile Mehlikanın men- dilini bulmuşlardır. Ayşe dün altıncı müstantik- Hğe verilmiştir. İki Hırsız İi Ellerinde Bohça- larla Yakalandı Alemdar polisi dün Akbıyık mahallesinde ellerinde bohçalı iki hırsız yakalamıştır. Mehmet Ali ve Alâaddin adı bu kafadarlar dün Akbıyıkta Bay Mustafanın evine girmişler ve yükte hafif pehada ağır ne varsa toplamışlar, bohçualamışlar- sonra da bir şey yokmuş gibi yola düzülmüşler. Fakat yakayı da ele vermişlerdir. 42 Senelik Muallim İçin Tören Bugün saat 17 de Çapadaki Kız Öğretmen okulunda, Öğret- menler Birliği tarafından, bu yıl tekaüt olan 45 senelik mual im Âkil ile Mehmet Emin için bir tören yapılacak ve bir çay veri- lecektir. Z€ İ',"'_ 5_" # ae . ) Sözün Kısası Talih Kusu Ek -Ta Hele şükür! Talih kuşunun, bir kerecik de, buna gerçekten lâyık ve muhtaç olan başlara konduğunu gördüm. Piyangonun çekildiği günün sababı işinden çıkarılmış, meyüs bir.kadıncağız.. Beş gün izin alıp da, işterinl bitiremediğinden, bir iki gün teahhurle vazifesine döndü diye, çalıştığı müesseseden yol vermişler, Bundan #sonra nasıl geçineceğini, bu müşkül zamanda nerede yeniden bir İş bulacağını melül melül düşünüp dururken birden, büyük Ikramiye imdadıra yetişiyor. Bu zavallı kadın artık kimseye muhtaç olmıyacak, pa- rasının bir parçasile bir ev alacak, birazı ile de bir dükkân açıp, geçinecek. Talih kuşuna demezsiniz? Ikinci talililer, Tophane fabr- kasında çalışan 11 tane işçidir. Aralarında, yurt uğruna kanını akıtmış, bacağını kaybetmiş bir de küçük sübay var. İlk sözü: — Bacaksızlıktan kurtulacağım artıkl. Kondime bir sun'i ayak yaptıracağımi. Demek oluyor. Ele avuca sığmaz, cilvelerine akıl sır ermez diye şöhret bulan taliin zihniyetini ben şimdi anlar gibi oluyorum: Bu acayip kuş, basit emeller besleyen, makul ve Tüzümlü — şeylere hasret çeken kimseleri tercih ediyor. — Ahi Şu büyük ikramiye çıksa da, vur patlasın, bir Avrupa seyahati yapsam.. Bir otomobil alıp da gezsem., Bu parayı ser- maye edinip de Monte Karloya gitsem! Diyenlere pek iltifat ettiği yok. Ve bir de, benim anladığım, nasıl — aferin tali, biraz kadın gibi.. ne pek fazla düşmeye gelmiyor; kaçıyor. Kaçıyor amma.. Dedim ya: Kadın gibi kâfir! Üzerine düş- memek, peşini bırakmak, unut- mak da her babayiğitin kârı değil 1 On Kuruş Için Cinayet Dün gece saat yirmi dört garalarıtda Çarşıkapısında kavun parası alacağı yüzünden bir vak'a olmuş simitçi Rifat adında biri, Şiükrü ve arkadaşları yirmi kadar ame'e tarafından bıçak, kazma ve kürekle ağır yaralanmıştır. Hüdise şöyle geçmiştir. Şükrü, —eskiden karpuz ve kavun satmakla geçindiği sıra- larda Rifata iki kavunu on kuruş mukabilinde ödünç olarak ver« miştir. Şükrü dün akşam tramvay ameleliğinde — çalışırken Rifata rast gelerek alacağını islemiştir. Rifat bugünlerde parasız oldu- ğunu anlatmağa çalışmış İse da muvalfak olamamış, İş kavgaya ye sonra da Edebi ç Y -- silleye, yumruğa ebiyat Fakültesi müncer olmuştur. Neticede büyür Dekanlığı İSTER İNAN İSTER İNANMA! yen kovgada amele Şökrü Rifate Profesör - Fuat Köprülünün ü İ bıçakla ve Şükrünün arkadaşları #aylav seçilmesi üzerine, boş kalan ah eee d oe el gaa aat pi aa K RAZİ FK ADK Vei zanayileşmesi vazifosini onlar da ellerindeki kazma, kürekle za- edebiyat — fakültesi — dekanlığına — Bd işiten endüstri sahipleri Hemen Telüşa " düştü- | başarmal içle Te T on ada araffakiyetle — İ vahıyı bitkin bir halde yere yık- mışlardır. Suçlu Şükrü ve arka- daşları Alemdar polis memurları tarafından yakalanmışlardır. Rifat Cerrahpaşa — bastanesine kaldı- rılmıştır. halen, coğrafya profesörü Ibrahim hakkı vekâlet etmektedir. Dekan- liğa pisikoloji profesörü Mustafa Şekibin getirilmesi ih İmalleri kuv- vetlenmektedir. ler. Ankaraya kadar bir heyet göndermiye kalktılar. | geceli gündüzlü çalıştırmıya mecbur İmişler. Kadın ve Bu kaydın kaldırılmasını istiyecekler. :wuklıı geceleri çalışmazlarsa, onlar bu vatani vazi. Sabep. elerini yapamıyacaklarmış, İSTER İNAN İSTER INANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: