14 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

14 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Değil Mi ? Geveze kadın, gevezelik eder- ken ağzından kaçırdı: — Söz gümüşse süküt altındır! Hemen atıldım. — Siz ömrünüzde görmediniz değil mi? Dinlemiyorum — Sana verdiğim kitap gü- zel mi? — Bilmiyorum! — Bağıra bağıra okuyorsun ya! — Okuyorum amma, okuüurken biç dinlemiyorum! hiç altın Lokantada — Garson bana bir omlet yap! — Yumurtamız - kal- madı bay! — Yağda pişri Okulda — Pariste ne nehri vardır? — Yani Paristen ne geçerl! — Tiren! — Akıllı bir adüm, karısımaı her sözünü dinler.. — Yanlışın var, bir kere karısı olmaz ! akıllı 00000000 000000000009 DD0ODOSDDA DDOSDASDDA D0000AADADADA 000000000000 DOODDODDO ıımmwm Üzüm Bir bilmece söyliyeylm: “Annesi yay- van kadın, Ba« bası büklüm bho- ca kızı güzeller- den güzel, oğ'u meyhan elerde gezer.,, Bi'e bildiriz mi; bilmedin'2se ban söyliyeyim. Anası, asma yap- rağı, babası kü- tük, kızı Üzüm, oğlu da imam suyul * Destursuz ba- ğa girmeyin am- ma, üzümü bu- lursanız, bağını sormadan yeyin! * Üzümün bağı değldlim — amma, fzüm — suyunun birkaç defa küpü oldum ! gecikmişsiniz ! | — Bir dakti!o arıyormuşsunuz.. Müracaat için gecikmediğimi zannedd.yorum. — Yanılıyorsunuz Bayan, aşağı şukarı otuz. yıl Geceler Güzeldir Gece, Gökyüzünde ay görünce; ’İICH Vücudile süzülür kapıdan.. Bir an e Bakınır ikl yana.. Gece, Gizlice Çıkar evinden.. Hemen ; Buluşuruz onunla.. Girerim koluna, Gezerit.. Sezeriz zevkinl Mehtaplı bir gecenin ! * Başını birar eğer Diüğer Yüzüme güzel yüzü.. Gündüzü Aramayız; bizce * Geceler güzeldir Geceleri güzeldir Gündüzleri Her gyori Çirkin görünenler bile ! Mizahçı adamın Kadın İçin Geceleri sabaha ka- dar dua ediyorum. Tren- de yanıma güzel bir ka- dın otursun diye! Ziyaret Bir gün bir trenle er- ken inip Haydarpaşa ls- taayonunda Haydarpaşayı ılyaret edeceğim; eğer köyünün önüne deniz ge- tirmemiş olsaymış, trenle seyahatin sonu gelmeye- cekmiş! — Resmimi yapan ressam, muvaffak olmuş de- ğil mi? — Hâfızası herhalde çok kuvvetli bir ressam; otuz yıl evvelki yüzünüzü hatırlayabilmiş ! |Kübik Iki arkadaş resim sergisinde, resimlere bakıyorlardı; bir. res- min önünde durdular! — Yeni tarz bir resim olacak! — Zancederim, fakat bir ma- na ifade etmiyor. — Nasıl etmiyor sen resim- don anlamıyora ın, kübizm demek. Daha fazla söyliyecekti, fakat vesmi yapan ressam sokuldu. — Resmi ters asmışlar! Dedi, çevrdi, astı, bu kübik bir resim değil bir çiçek saka- sının alelâde bir resmiydi. — Mutfağa aldığın erkek kim? — Kardeşim! — Adı ne? —— Daha sormadım, sorayım ! Yapıncağın kı- nalısı artık tırna- ğa kına koyuk mayıp, tırnak ci- Tâsı — sürülcüğü- nün farkında de- gil midir? * ; Üzüm özüme baka baka kara- rırmış. Kadın da ayaaya baka ba- ka beyaz'anır | * Üzüm Yeşlil kızını yiyen Hilâlliyi, bırakıp, arasına — gönül veren ihtiyar zevkliye benze- tiyorum, — Giyiniş gittikçe zenginleşiyor. — Evet amma, giydirenler de gitlikçe fakirleşiyorlar. Med Cezir — Baba med, cezir nedir? — Cezirde denize girenlerin pislettikleri — su geri gider. Med de de gerl g- den — pis suyun yerine temiz su gelir ! .Deve Arapçada de- venin yüz bir adı varmış, bu bir. şey değil; paranın her dilde bin bir adı var. Kına Altı aylık on- dülâsyon moda oldu da neye altı aylık tırnak bo- yası diye kına moda olmuyor. Mevsimin Gelişi Aksine Otel ucuzdü. hayret otelei İzahat verdi: | — Otel müşterileri, balıkların aksinedir; saklanabilmeleri için; tuzla yere konulmamalıdırlar. Barışırız Nişanlı, nişanlısına gücenmiş gibi idi — Nen var? — Sana darıldım bBana vadet- tiğin şeyi almadın! — Bunda darılacak ne var? Yenlden başka bir şey vadederim barışırır. dtCLANADAOLARKADCEDDA3DAA züm "“Erenlerin ba* ğından ,, Üzüm alayım, — dedim, ben yetişinceye kadar meğer üzüm kalmamış! * Halka telkini, yütar — salkımi derler; telkin verdi. diye sal- kımı — yutmasın mı ya | * Üzümü küfeye koyarlar; üzüm suyunu fazla içe- ni de hâkezâl * " Bir kabadayı gördüm, bir vus ruşta darma da- ğın ediyordu. — Neyi? Diye soracak- Sinız; cevep ve- reyim: — Bir salkım Üzümü ! On Beş Ufacık çocuğa sordular: — Kaç yaştndasın? — On beşi — Doğru söyle! — Doğru söylüyorum, geçen sene sormuştum, yedi yaşındasın demişlerdi. Bu sene sordum, se- kiz yaşındasın dediler, Ikisi bir- den on beş eder. Kadın kocasını çağırdı: — Zannedersem seni telefon- ettiler, verlr kendi — Evet, “senmisin koca ap- tal,, diye_ sordular. — Nş* N a b Birincı avcı — Çakal çok gör” düm. Vahşi bir hayvandır, sep h'ç gördün mü? Ikinci Avcı — Hayır, ya sen? Birinci avcı — Ben de öyle! x

Bu sayıdan diğer sayfalar: