2 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

2 Ekim 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Birinci Toşrin ha v -— ——— Yeni Nüfus Sayımımız y Ömer Celâl Sarc Üniverelte İstatistik Profesörü Nüfus sayımlarının önemi, uzun uza ıya — anlatılmıya ve ispata muühtaç bir şey değildir. Genel hayatın — ihtiyaçları hakkında biraz olsun fikir sahibi hulunan- lar arasında bu öneml değer- lemiyecek kimse bulunamaz. Bir tHicaret evinin defter tutması, bir adamın malını mülkünü bilmesi ne kadar tabli İse, devletlerin yarlıklarının esasını teşkil eden nüfuslarının sayısını ve terekkü- bünü öğrenmeleri okadar tabildir. Bundan dolayı nüfusu tespit et- mek iİhtiyacı en eski zamanlar- danberi duyulmuş, mazbut sosyal teşekküller vücut bulunca, nüfus sayımlarına başlanmıştır. Tarih bize milâttan binlerce sene evvel Çin ve Mısırda nüfusun kaydedil- diğini öğretmektedir. Nüfus sayımları şimdi modern devletin en tabli ve normal ted- birlerindendir. Az çok mazbut teşkilâtı olan bütün devletler, 5-10 senelik fasılalarla nüfuslarını baştan başa sayarlar ve bunun için hiç bir külfetten çekinmezler, Adedi yüz binleri ve hattâ (Hin- distanda) milyonu geçen sayım memurlari kullanırlar, kucak do- lusu para sarfederler. Filhakika bugün ne devlet, ne deillim nüfus #ayımları olmadan galışamaz. Devlet en mühim ve zaruri tedbirleri için, nüfus ista- tistiklerine muhtaçtır. — Nüfusum adedi, cinsiyeti, erkek nüfusta askere alınabilecek — yaştakilerin nisbeti malüm olmadan «lilel ter- Hibat alma mümkün değildir. Okur yarzarların nisbeti, çocukların ade- di, nüfusun ana — İisanına göre inkısamı bilinmezse, doğru bir kültür biyasası takip olunamar. Nüfosun — yayılış - tarzı, — müh- telif mıntakaların kesafeti, meslek sahiplerinin — nisbetl Mesleklerin inkısamı kesin bir tarzda tespit edilmiş olmadan verimli ekonomik tedbirler -almı- ya imkân yoktur. Ilim, nüfus istatistiklerine belki devletten ziyade muhtaçtır. Mem- leket hakkında yapılacak demoğ- rafik, sosyal ve ekonomik bütün ilmi araştırmalar onlara dayanır. Devlet gücünün temeli,| memle- ketin hayat kaynağı olan nüfu- sun azalma veya çoğalma yolunda göıhıdlıl temayülleri incelemek seboplerini anlatmak ve bu kay nağı beslemek İçin alınacak ted- birlere zemin hazırlamakla uğra- şan demografi ilminin esası, nüfus ııyıııılındır. En önemli ekonomik meseleler, meselâ toprağın ulusu doyurmuya kâfi olup olmadığı; nü- fus istatistikleri olmadan araştı- rılamaz. Nihayet Hcaret âlemi de nüfus istatistiklerine birinci dere- cede önem vermeye mecburdur. Muhtelif mıntakaların umum! şart nı, mahreç olıı;;lı chekııımklyıc. i ek için, sık sık sa- ga müracaat — et- lâzımgelir. Ticaretin bir hayat sigortacılığı, tistikleri sayesinde tecs- edebilmiştir. Kısaca, zama- ::ıııdı nüfus sayımları, genel hayatın en mübrem ve zarurl müessoseleri halini ılı'ıııılıı'dır. Bu sayımlar tertip edilmiş o aydı, dev'etler muntazam bir ::::. makanizması kuramıyacak- ( Devanu 10 uncü yüzde ) ları: lerini : yım neticelerine mek şubesi, nüfus ista! SON POSTA B Harp Hazırlığı B Dün diplomaları verilen yeni kara ve deniz kurmay sübaylarımız Ordumuzun Yeni Değerli Elemanları Kurmay Sübaylarımıza Dün Harp Akademisi Şeref - salo: nonda dün —Akademiyi ikmal eden sübaylarımıza diploma verme töreni yı:ı'lmııtıı. Törende Orge- neral Fahrettin ve Ali Sait ile eski Generallardan Esat, Fuat ve Pertev, eski Kurmaylardan llk Erkânıharbiye mektebi 'müdürü Halil ve Kurmay Feyzi, Istanbulda bulunan Generallar, Amiral Şük- rü, Kara deniz. Kurmayları, öğretmenler ve gazeteciler bulun- muşlardır. Deniz Harp Akademisi Deniz harp akademisi üçüncü yıl mezunlarını vermiştir. Bunlar muh- telif rütbelerde beş deniz kurmay sübayıdır. Adları Nureddin, Nuri Niyazi, Sürüri, Refet ve Seyrettir. Kara Harp Akademlel Kara harp akademisi 17 ncl devre mezunlarını vermiştir. Bun- lar da muhtelif rütbelerde kara ve hava kurmayı sübaylarıdır. Ad- ları Azmi, Namık, Edip, Alı, Emin, Hüsat, Rahmi, Cemal, Şeref, — Ziya, Fehmi, — Nami, Niyazi, Hayri, Abdürrahim, Meh- met Fuat, Abdülkadir, Kadrl, Hamdullah, Irfan, Ali, Tekin, Refik , Emin, — Vedat Ali, Sezâl, Ahmet Kemal ve Âriftir. Bunlardan sonuncusu Efgan sübayıdır.. Harp akademisinde kurmaylık tahslil etmiştir. 6 ay genel kurmayda staj gördükten sonra memleketine gidecektir. Kara kurmay sübaylarından Üçü hava, on altısı piyade, birl süvari, biri muhabere, biri istih- kâm, altısı da topçu sübayıdır. Levazım levazım Törenle Diplomaları Verildi Yüksek mektebini ( İSTER ye mecbur oldular. —a İNAN Lstanbulda bu sene orta Okullar, llk okullardan çıkan gocuklara yetmedi. Yoüni orta okullar açmak meoburiyeti hasıl oldu. Biri Ortaköyde, biri Kadıköyde iki orta okul açılmasına karar verildi. Hazırlıklar başladı. rken mekteplerin açılma zamamı geldi, gimdiye kadar mekteplere yazılmış ulanlar mekteplerine - gittiler. Fakat Çamlıca ortamektebine gidenler kapıdan dönme- a Kurmay sübaylarımıza diplomaları verilirken bitirenler de yedisi topçu, birl levazım, on biri piyade olmak Üzere 19 kurmay sübaydır. Adları Haydar, Suphi, Muhtar, Kemal, Nazım, Kâmll, Irfan, Ihsan, Nihat, Ârif, M. Ali, Osman, Abdülka- dir, İhsan, Hasan Fehmi, Tahir, Edip, Nureddin ve Şükrüdür. Diplomaların Tevzll Törene —Akademinin — Şeref salonunda eski mlütekait kurmay ve generallarla diğer — general ve davetlilerin huzurunda İstiklâl marşı ile başlanmıştır. — Istiklâl marşı hem çalınmış, hem söylen- miş, bittikten sonra Akademi yarbaylarından Hüseyin Hüsnü isimleri okumuş, Orgeneral Fah: reddin diplomaları tevzi etmiştir. Türk dili tetkik cemiyeti namına Ibrahim Necmi Dilmen de diplo- ma alan kurmay sübaylarımıza birer Türk dili kılavuzu dağıt- İSTER Sebep ? . İ mıştır. Diplomalar — verildikten sonta Örgeneral Fahrettin. — Hepinizi tebrik eder, va- tana hizmet etmenizi, muyaffak olmanızı temenni ederim demiştir. General Ali Fuadın Söylevi Bundan sanra mektep kuman- danı General Ali Fuat mezunlara hitaben — bir söylev söylemiştir. Ayni zamanda kulaklardan — biç çıkmıyacak bir ders mahiyetinde olan bu söylevinde General Ali Fuat bilhassa demiştir ki: — “Kurmay devam eden bir oluştur. Yüce örnek Mareşaldır, Atatürk. Türkün atası, Yalnız 20 milyon Türkün; çağ- daş Türk acununun atası değil; mazideki, — haldeki, istikbaldeki Türk ulus ve camlasının atası. Büyük serdarlar, dâhiler yetiş- tiren Türk ırkının hayat enerjisi- NA NMA! Cünkü bu mektep, ikl gün evvel Bakanlıktan gelen bir telgraf emrile lâğvedild.. Çamlıca ortamektebi bir kız yatı mektebidir. Bur. bire açıkta kalınca ne yapı yazılan yatı talebesi birden- Tarımı şaşırdılar. Çamlıca mektebi kapatılabilir. Bu, Idari bir tedbirdir, birşey denemez. Fakat bu kararı mektepler açılmadan iki gün evvel verilmesi... Fakat bu bir vükladır. İSTER İNAN İSTER INANMA! Sözün Kisası Uçtu.. Uçtu!. Ek- Ta Bilmem okudunuz mu? Yeşil- köyde, bazı kimseler, dirl bir kartal yakalamışar. Bunu teslim edecek — yer bulamadıklarından ötürüp karakola — bırakmışlar. arakol, bütün suçu, yırtıcı bir kuş olmaktan ibaret bulunan bu kartalı nereye koyacağını bile- memiş. Düşünmüş, taşınmış: Aşa- ğıya, parmaklığa kapatsa, gece getirilen sarboşlarla serserilerin vay halime! “Mer'iyyülhatır,, mi- satır r gibi yukarıda bir odaya bıraksa, o da olmiyacak. Kuş değil mi? Kümese salmışlar. Fa- kat her kuşun eti yenmediği gibi yine her kuş da kümese girmez. Kartal, gaz — sandıklarından ve padavra tahtalarından pestenke- rüni bir yapı olan kümesin içe- risinde şöyle bir kanat denemlş ve çatır. çatır kümesi söktüğü Abi canlı bir tayyare — halinde avalanmış. Hikâye bul! Fakat bunun ibret ' alnacak noktaları vardır. Bir kere bu kuşu yakalayan — ben olsa idim, uzun boylu, teslim edecek yer aramağa İüzum görmezdim. Uluclar sosyetesi ne güne duru- yor? İnsan olsan, hayvan olsun, kuş olsun.. Yırtıcı mahlükların yerl ancak orasıdır. İkincisi, kartalı kümese kapat- mak, aslanı, kedinin — sepetine yerleştirmek kabilinden bir iştir. Ben bunu da yapmazdım. Kral- lara, krallıklara sembollük eden bu mağrur kuş, kaldırım sürtük- lerine adı verilen tavukla, yahut ki ahmaklığın timsall olan kaz, veya ismi adamın hatırına, müna- sehetsiz işlerde kullanılan camdan bir kabı getiren ördekle bir tu- tulmağa kall olur mu? Hâdise mademki Yeşilköyde olmuş. Ben de hayvanı götürür orada tayyare hangarlarından birine teslim ederdim. Yahut ki o da olmazsa, Ba- kırköyüne kadar zahmet ihtiyar eder, Mazhar Uzmana: Al! Ne yaparsan, yap! d- yerek verirdim. İn asıl fena tarafı: Şimdi, kanatlarında, kırık bir kümesin ankazı ile, göklerde, ve belki tle yüksek bir dağın duruğunda ar- kadaşlarına kavuşan kartal, İnsan- ların enailiğini söyleye — söyleye bitiremiyora.r.. ©Ona yanıyorum ! Ş he ddi nin; zekâsının; cevherinin, siyasal, #ücl, kültürel dehasının en yüce şabıslanmışı Atatürk. Geçmiş; gelmiş, gelecek çağ- ları derin ve büyük tarih çehre- #ile kaplıyan Atatürk. O Türk ırkının özüdür. Atatürk Erkâmharbiye mekte- binden yetişmedi; fakat Erkânı- harbiye mektebinde okudu ve o mektepten çıktı. Güçlük itibarile dünya tark hinde ve harp tarihinde benzeri olmıyan Türk iİstiklâl davasının başarılmasındaki sır nedir? — — Siyasanın güdemine ; - ihtilâlin güdemine ; harbin güdemine aynı kudretla hâkim ; sivll ve süel va.» sıfları müsavi kemalde bir şefe Türk milletinin kavuşması. Atatürkün hem ihtilâlin siya- sal başkanı hem ihtilâl harbinin filen baş komutanı olmasıdır. Başbakanımızın da — menşel, Kültürünün temeli kurmay mesle- ğidir. Kurmay Sübay, Serdar, Dış Bakanı, Başbakan: General İsmet İnönü, Bütün erginleşme ve yükselk- me yeniden kurulan vatanın evrim ve gelişimlerinin sabit mihrakı Inönü. Bütün kurmay nesillerine kı» vanç ve Öövünç âbidesicir.,, Yeni kurmay sübaylar ayrı ay- rı tebrik edilmiş ve muvaffakıyot dilenerek akademiden çıkılmıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: