2 Ekim 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

2 Ekim 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, 2 Birinci Teşrin SON POSTA Burada gi düğünür murabba dört müsavi parçaya ay- rıldıktan sonta bir haç şekli- ne getl- rilebilir. Kemiğinden Yapılmış Bir Duvar Şimal denizlade Bo kum adında mli ni bir Alman adası vardır ki, layan balıkçıların mezkezi adada evlerden birinin bahçe duva- rının etrafına baline Dünyanın En * Büyük Kâsesi Almanyanın Silez- ya kısmında Buozlav yşehria- dedir. 1753 yi lında bu şehir Belediyeninin alemi olmak ü- zete yapılmış- tır. Ü zaman- Babasının Ayak izleri.. Cenubt Afrikamın Natlal Bö'gesinde bir çiftçi babasının öldüğü gün toprak Üzerinde biraktığı ayak izlerini, etrafına teş dö- k S0 Cuünyanın En Kuvvetli Gürültüsü.. 1883 yılı Ağustosunu 26 mcı günü Krakotoa yanar dağında olmuştur! Cava ile Sumatra aramında Pula adasında beli- zen bu yanardağın gürültüsü 3000 mül öteden tılmiş, titremesl bütün dünyada işitilmiş ve içinde 24 saatte 500 milyon metre mikâbı ateş çıkmıştır. #ve--v000000 00000000CE e A Mukabele Beklemiyen Bir Aşk Nümunesi Beş Yıldır Hanımını Bekliyen Köpek Herkes Tarafından Sevilen Fakat Yal- nız Bir Kişiyi Seven Bir Mahlük Amerikada Çiko isminde cins bir köpek bundan beş sene ev- veline kadar mes'ut bir köpok- miş. Fakat bundan beş sene evi vel hanımı hastalanmış ve hasta- neye kaldırılmış. O da hanımının peşini bırakmamış. Hastanede bile yatağının ayak ucunda yatmış. Fakat hanımı ölünce köpeği bin müşkülâtla hastaneden çıkarıp sokağa atmışlar. Zavallı köpek © zamandanberi hastanenla “duva- rının dibinden ayrılmamış, kışın dondurucu ayazlarında bile bura- da kalmış ve başını yukarı kak- dırarak hanımının pencereyi açıp ——— ——— kendisine snslenmesini beklemiş. Aradan yıllar geçmiş, köpek bakımsızlıktan ve yaşlılıktan bi tap kelmış. Günlük laşesini temin için sokaklarda sürünmüş. Fakat çektiği bütün -bu meşakkatlere rağmen hergün hastanede hanı- mının öldüğü pencerenin önlüne gelir ve acıklı acıklı ulurmuş. Çiko bugün halâ sağdır. Bu- lunduğu kasabada herkes onu sever. Fakat onun kalbinde yak bız bir sevgi vardır: Hanımının sevgisi. Ve köpeğin haline bakı- lırsa bu sevgi ölünciye kadar de- yam edecek. Senede 1100 Liraya Ki- ralık Kocaman Tarihi Bir Şato İngilterede, la- koçyada 13üncü asırda, yanl de- rebeyliklik tam manasile hüküm- ferma — olduğu zamanda yapıl- mış Olan meşhur şatolardan Kim- nalird — şatosunu ahiren — Gauld isminde bir İn- giliz satın almış ve burayı - elek- trik, asansör gibi en son konfor vasıtalarile — techiz etmiştir. Fakat vasi arazisi bu- lunan ve birçok hizmetciye lüzum gösteren bu şatoyu İdare edeme- miş' kiraya vermeye kalkışmıştır. Elli altmış dönüm parkı ve içinde bir de nehir geçen arazisi, kırk elli odası ve türlü konforu olan bu koca ve mefruş malikâne için kalorifer, ne kira İstiyor dersiniz? Bizim paramızla senede 1100 lira bu para ile bizde Taksimdi yıpıl-' mış yeni apartmanların gayrimef- | ruş bir dairesini bile tutamazsı- nız. Böyle şeylere meraklı olan Amerikalıların bu kelepir şatoyu kaçırmıyecaklarına hiç şüphe ot meviniz, Yak- mak İçin Arkada- şının Sırtına Tır- manan Cüce Bu resme bakan bir fen adamı buna “bozuk güddelerin iki ne- Cigarasını ticesi ,, der geçer. Halbukl bu adamlar İngilterede bir tiyatroda numara yapan iki artisttir. Büyü- günün vücudu gayet muntazam yapılıdır ve boyu iki buçuk met- rodur. Arkadaşı cüce İse 22 ya- gında, yani ötekinden iki yaş bi- yüktür. Boyu bir metrodan biraz fazladır. İkisi de — Avusturalyalı olup beş senedenberi Avrupanın muhtelif şehirlerindeki tiyatrolar- da oynamaktadırlar. Yegâne gikâyetleri kendi ev- lerinde kendileri için yaptırdık- ları hususi eşyalarından mahrum bulunmalarıdır. İrl adam ote'ler- de rahatca yatacak bir. karyola we yahut ta bir sandalya bulamkı- makta, cüce boylusu İse yatakla- rın, sandalyaların ve masaların sayılan Iagiliz Ceki hayatında ancak iki dürü- ( gol atmaştı. danberi Böle- diye binasının kiremitliği ü- zetinde dür- maktadır. Şu Garip Dünyada Neler Olüyor ? “Deyli Telgraf,, a. mektup yollayan bir oku- yucusu diyor ki: Nezleye tutulma- mak İçin size çok bulunduğunu söy- Nezleyo tu- tulmamanın çaresi kolay kolay bir usul leyecğim. Nozlenin yaklaştığını hlsseder etmez hemen yere eği- lerek — Iskarpinlerinizin bağlarını çözünüz, tekrar bağlayınız. Bu satırları okuyan tavsiyenin gerisini beklememelidir, zira tav- siye ettiğim korunma usulü bun- dan ibarettir. Ben bunu iki yıl önce kuzey Afrikanın bir gazetesinde oku- Belgrad — yanında Jezeviten Yeni bir re-| Kasabasında otu- ran Prolich lemin- kor kırıldı | de bir adam yeni bir rekor kırmıştır. Bu adam (67) yıl içinde, hükümet aleyhine 148 dava açmış, 87 polis müdürünün azline sebep olmuş ve bu İşi başarabilmek için 32,160 mil yol yörümüştür. muştum, © zamandanberi tatbik eder ye nezleden kurtulurum. Bu usuüle rağmen — şıfa bulmi« yan tektük İnsanlar lıvılyonlıı, tecrübe edilmeye değmıycın? 5 derecede aptalca olduğunu sa nanlardır. Zenginseniz Siz De Bir Tane Alabilirsiniz Plâtinden “Büyüklüğünden şikâyet — tedir Büyük harpten evvel plâjlarda görülen kadınlar gayet komik bir manzara arzediyorladı. — Vü- cutlarının. hemen hemen her ta- rafı biçimsiz ve garip kostüm- lerle kapalı idi. Sanki bu elbi- seler, onları erkek nazarlarından saklamak maksadile âdeta çadır dikenler tarafından vücuda ge- tirilmişti. Bu kostümlerin uzun paçalı donları ve bunların üze- rinden de sarkan çirkin gömlek- leri vardı. Hattâ o zamanın ka- dınları denize girerken bile çorap giymek mecburiyetinde idiler. Bu kostümün altını mevzun bas caklar, kalçalar ve kollar çirkin birer uzuv manzarası veriyordu. Fakat ©o zamandanberi ber şey değişti. Kadınların âdi birer uzuv olmiyan — güzel bacakları, mevzun: kolları ve cazip omur- ları olduğu artık bir sır olmaktan çıktı. Resimde gördüğünüz bu son moda plâtin mayo denilen deniz kostümü gayet İnce ve parlak tellerden yapılmıştır. ve güneşin altında pırıl pıril pirildamaktadır. Üzerindeki teller sudan paslan- mıyacak - ve parıltısını kaybetmi- yecek bir madenden yapılmış olap plâjlarda herkesin gözünü kamaştırmaktadır. — Çeşit — çeşit renkleri de vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: