2 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

2 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tatlı Anlatıyordu — Ehhhh!... — Hemen pencereden atladım. Atıma — Uzatıyorsun!... — Peki... Kısaca anlatıyorum. Her ne ise. Zaten böyle bir fırsat kolluyordum. | Akşamdan sonra hemen atıma bindim. O- nun evine gittim. Arka sokağa geçtim. (Kara Duman) ım sırtına çıkarak pence-| reye ancak yetişebildim. İçeriye balânca| kafeslerin ardında onun beyaz hayalini gördüm. Solgun bir ışıkta yarı yarıya 10- yunmuştu. Kumral saçlarını omuzlarına; dökmüş, yatmak üzere idi, Pencereyi iki defa yavaşça vurdum. Yerinde irkildi ve| karaltıyı görünce kapıya doğru gidecek oldu. Fakat gene yavaşça seslendim. «İn- ci, ben geldim, ben, Pulat... Sana iki söz söylemek istiyorum» dedim. Sesimi hemen tanıdı. Bir kaç saniye ne yapacağını şa - şırmış bir halde sağına soluna bakındı. Sonra başına bir örtü alarak ışığım sön - dürdü, Pencereye geldi. Sanki o da beni! bekliyormuş. — Öyle olur... Gönülden gönüle yol vardır. Tıpkı benim gibi... Büyük Bir saadet — Pencereyi hiç gürültü yapmadan aç- tı. «Pulat, in oradan düşeceksin!» dedi. «Düşmem... Simsli tutunuyorum. Kara Duman hiç kımıldamaz...» dedim. «Gö - rürler...» dedi, Bu gece subaşının yerine eniştem kol geziyor. Bu tarafa uğrama -| masin söyledim» dedim. Artık söyliyecek bir şey bulamiyordu. Ona dedim ki: «İnci, ben seni seviyorum. Sensiz yaşı -| yamam., Baban seni bana vermiyor. Yok- sa sen beni sevmiyor musun artık?» «Sev- mez olur muyum, Pulat! Sana bunu çok söyledim. Fakat babama da karşı koya - mam ki... Öyle değil mi?. İhtiyar adama yazık olmaz mı? Hem o beni sana ver -| — Şimdi düşünüyorum. Öyle sanıyo «| — Söz mü? N ol Ka | miyor değil ki... Veriyor. Yalnız bir şartlrum ki cepkeni, abayı çıkarıp cüppe giye-| — Sözl.. meydana çıkaracağını ve genç kızı aile- gönd i ileri sürüyor.u «Evet amma, o şartı yap -|cek, külâh yerine sarık koyacağız... Hepsi de yemin ettiler. Pulata da ye -|3ine ve nişanlısına isde edeceğini lem. — Zatıâlinize soruyorum. Buna ne mak... Ben hocalığı sevmiyorum. Minder-| — En kötüsü kılıç yerine kalem kulla -| min ettirdiler, vetle ümit etmektedir. PU YL MN v de oturup ta bütün gün tesbih çekmek, ö-| nacak, mürekkep yalıyacaksın!., (Arkası var) Daima kusursuz olan veen azılı Gazeteci Atlamasi tekine berikine akıl öğretmek, ikide bir, o Altın maa | Sönileri ele geçiren İstanbul polisinin | Genç gazetesi cennetten, cehennemden bahsetmek... Bul Yumurta en değerli memurları bu işle meşgul| — Fakat. diye söze başlamak iste” benim huyuma uymaz, İnci... Sana bir sö- züm var...» dedim. «Nedir?» diye sor - du. Kalbim heyecanla çarpıyordu. Onun laşılıyordu. Bu yüzden bir an için pence- renin kenarını tutmakta olan ellerimden biri kaydı. Tek elle asılı kaldım. Bereket Jelime aldım ve bir mani söyledim: «Bir| bindim. Köşeyi döndükten sonra kız sevdim ben bu yaz, hiç etmiyor bana naz, gönüller birleşince padişah ayıramaz. » — Nede uygun düşmüş!... Küçük bir farkla — Eniştem görünmeseydi daha devam edecektim. Meğer ki beni gözetliyormuş. Bana deliliğin bu kadarı yeter... Haydi eve! . Yoksa falakayı yersin!u dedi, — | Zaman zaman Marçello'nun kumandasındaki korsanlar. SON “| Akdeniz İncisi XX. | Zeyecanlı Bir &.——— Bir Kız Ka Bu sözleri Pulattan başka hepsi alkış - curamı | ladılar. Yola çıktıklarındanberi susan ve iki tarah koklıyarak ilerliyen köpekler de bavlamağa başlamışlardı. Şimdi delikanlılar, beş gelinle 'kol kola geçişlerini, ayni gecede mes'ut oluşlarını, İ belki ayni günde beşinin de baba olduk - larım düşünüyorlar, bunları o zamana ka- dar görülmemiş derecede alımlı buluyor - Vardı. — Yaparız... basarak insan kaçırırlardı. — Aferin Ahmet ağaya!... Veli hemen hükmünü verdi: olsam giderim. — ır... Epeyce yol almışlardı. Murat, Veliye baktı: — Anlatmak için sabırsızlık ediyordun. | — Elbet yaparız... Müessir Bir Vefat — İncinin uğruna ne yapılsa azdır. Ben) ( Avukat TORKUM DAMAT ksa bir hastalıktan sonra dün sabah vefat etmiş - tir, Cenazesi yarınki cuma günü sabah saat 10 da Beyoğlu Balıkpazarı Ermeni kilise - sinden kaldınlacaktır. A POST Yılbaşı Gecesi Işıklar Sönünce çırdılar istihbarat Şefi, Bozulmuş, Sıkılmış, Terlemişti: - Yalnız Atlayan Biz Değiliz Ki... Dedi ai yi e muazzam apartımanın bu muhte mlm yeğ hâdisesini a sem dairesinde büyük bir matem gör ve sokaklardan sür'ai - müştür. oç | ıp gidebilmek için de daha evvelden | Evlerinde rulet eğlencesi yaparak bir kamyoneti imdadı sıhhi otomobili | yılbaşı gecesinde eğlenmek istiyen bi rengine ve şekline sokmuş olan bu çe-'aile bu ansız felâketleri içinde de keni te efradından bir ikisi tam saat 12 de dilerini terketmiyen misafirleri arasın! bu e ee a bulunmakta ve telefondan a ve ayni dal eğlenene müş -| koşarak kızlarının akibeti hakkın. rağ aş karışmış > diğerleri !malümat almağa çalışmaktadırlar. | e op memurunu, iki garson ve Genç Kızı Bulana Mükâfat ili 2 gpağlamaşları | Bema Özgeri bulan veya bulunmal yarda hüzün eünilerin sına yardım edecek insanlara genç Telefon Neden İşlemiyormuş? Saat on ikiden sonra şehrin hiç bir yerinden telefon edilemediği görü lünce Telefon Şirketine müracaat edil oraya miş ve nöbetçi memurların işleri başm- a V ş i da mnsmkı bağlanmış oldtıkları we tele; |. Hüsnü Nami gazeteyi masanın üzet fonun merkezden kapanmış bulundu - |"17€ attı. Ve karşışmda ayakta dei İü görülmüş va isiikiş dün göre şehi istihbarat şefine parmağiyle bu hava İkızı kaçıran haydut şebekesinin çok | si öşmretsederek: geniş olduğunu meydana koyduğu| Ne buyuruluyor? e, için büyük bir heyecan uyandırmıştır. Diye sordu. Gazetenin elm | Polis Tabkikatım Y. şefi bozulmuş, sıkılmış, terlemiş bii Dün gecedenberi hâdiseyi eline alan | vaziyette onun karşısında susuyord. polis pek kısa bir zamanda şerirleri Hüsnü Nami daha asabi bir sesle “e | Genç kızın annesi baygın bir halde İyatmakta ve hiç kendisini bilememeki kıyı köyleri olmaktadırlar. di amma Hüsnü Nami Onun sözünü Hattâ bir rivayete göre mühim bir kesti: ipucu elde edilmiştir bile... | — Fakatı filân yok monşer.. Matbu Genç Kızım Ailesi Heyecan İçerisinde at tarihinde atlamanın bu feci şekli he Genç kızın ailesi heyecan içerisin - nüz kaydedilmemiştir. Değme atlet bu İdedir. Bu sabah saat ikide kendisini meharetle atlayamaz!. İziyarete giden bir muhabirimiz Maçka-| (Arkası var) versin ki hem Kara Duman işin fenalığı| Şimdi sıra senindir. Fakat kısa kes. Do - anlıyarak daha dik durdu, hem de İnci bi-lmuz burnunu geçtikten sonra av başlıya - b leğimi sımsıkı tutarak yukarı doğru çekti. cak. e Tiyatrosunda Mısırda Ortalık Durulmadı | Bir hamle yaptım ve pencerenin kenarına | çıktım. Ben söylemeden İnci bana dedi ki:| sİçeri gel, daba rahat konuşuruz. Herkes| uyuyor.» Bu ne büyük saadetti. Bir çekir.! ge gibi fırladım. Yanyana oturduk. Ço -! cukluğumuzda nasıl idisek öyle idik. O -' Dun ellerini ellerime almsiştım. Saçlarının kokusu, vücudunun sıcaklığı içime işliyor- du. Epeyce konuştuk. Bana dedi ki: «Ya- pamam, Pulat!... Babama karşı koyamam. Sen de onun sözünü dinle... Baban ye - rindedir. İyi kalplidir. İyiliğini istiyor. fs- tanbula git ve medresede oku... İki üç yıl sonra dönersin ve evleniriz. Söz veriyo - rum. Eğer onu dinlemezsen benim hatırım için yap... Görüyorsun ki senden hiç bir şey esirgemiyorum.» Sahiden bir kuzu gi-| bi idi. Kucaklıyarak göğsüme bastırdığım zaman bile sesini çıkarmıyordu. Yalnız a-| rasıra: «Çabuk git, ya gelirlerse... Du - yarlarsa!...» diyordu. Bir Kız Sevdim Bu Yaz! «Son sözün bu mudur?» dedim. «E - vet, beni seversen babamın dediğini yap. Ölünciye kadar seni beklerim!» dedi. O - nun yüzünde, gözlerinde, söz söyleyişinde hep aşk vardı. Kendimi tutamadım, sa - rıldım, öptüm. Veli sordu. — Neresinden?... Murat çıkıştı; — Çeneni tut be yahu!.. Anlatın. En canlı yerine geldik. Pulata bakarak sordu: — Sonra?... Sona neye karar verdi - niz? — O sırada evin içinde bir tıkırtı oldu. Kapı vuruldu. İncinin annesi halayığa göy- le diyordu: «Yavrucak sayıklıyor. Büsbü- tün ürkütme, yavaş vurl...» Veli, eğerin üstünde yerleşti. Anlatmak için ağzını açtı. Fakat ne zamandanberi dilsiz gibi du- ran sessiz Ali büyük bir heyecanla ba - dardı: — Ben bir şey düşünüyorum. Çok gü « zel olur. Pulat yarı şakacı bir eda ile bağırdı: — Kırk yılda bir yumurtladığına göre" bari altın yumurta yapsan!... Veli araya girdi: — Bırakın da söylesin! Sessiz AN düşüncesini açtı: — Hepimiz de ya nişanlıyız, yahut bi - rer sevgilimiz var. Pulatın işi de yoluna girmiş demektir. Beyimiz birden düğün yapalım, öyle bir düğün ki... İ Murat, arkadaşının sırtına bir tokat attı: — Vallahi, bu bir altın yumurtadır. | Diğerleri bunu tasdik ettiler, Beş Gelin, Beş Delikanlı Pulat ber ihtimale karşı itiraz etti: — Henüz benim iç düzelmiş değildir. Belki (Nasara, yensuru) çekmek için İs - tanbula yollanının... Vaz geçelim bun - dan.. — Vaz geçemeyiz. Bekleriz... Hepimiz 2/1/9356 Perşembe akşamı saat 20de HÜLLEGĞİ Yazan: Reşat Nuri Fransız Tiyatrosunda Halk Opereti Bu akşam 20,30 da TELLİ deliği TURNA » NİHAYET! ŞIK SiNEMA Bütün dünya rekorunu kıran KARYOKA filmini gösteriyor... ua Hor yer 20 kuruş | | Bu akşam M E L Nümayişçiler Kahire Üzerine Yürüyorlar | (Başlarafı 1 inci yüzde) Yerli gazetelere göre İngiltere hükümeti, Mısır hükümetinin 1930 tarihli munhede - name projesine müteallik olan (talebine, bu meselenin etraflı görüşülmesi için bir| müddet daha beklenilmesi şartile muvafa- kat etmiş olduğunu bildirmektedir. Bu projeye göre” Mısır, Milletler Cemi yeti azasından olmak için lâzım gelen şeraiti haiz müstakil bir millet olacak #n- cak İngiltere bilhassa milli O müdafaaya müteallik bazı mes'uliyetleri üzerinde bu - lunduracaktır. Nesim Paşa İle Görüşmeler Kahire, 1 (A, A.) — İngiliz e komiserinin Mısır başvekili Nesim Paşa ile dün yaptığı mülâkat neticesinde milli bir. liğin muhtrasına İngiliz. cevabını bugün! vermesi muhtemeldir. İngiliz cevabı Mı - sırın milli davasını sempati ile karşılamak- ta ve hâdiseler müsaade eder etmez Mısır E K Sinamasında Sesli sinemanın bir hârikes, memleketimizde ilk defa olarak büyük OPERA FİTMİ - En oanlı ve hareketli bir mevzu üzerinde iki billür sea JEANETTE MACDONALD ve NELSON EDDY MAR İ Mk Frenmzen sözlü ve hakiki Fransızca şarkılı M G. M. büyük SÜPER- FİLMİ, Filme ilâve: PARAMOUNT DÜNYA HABERLİSRi. Numa- i i evvelden aldırınız. Tel. 40868 rah biletle hükümetiyle müzakerelere girismeğe âma“ de olduğunu bildirecektir. i Galeyan Devam Ediyor Roma, 1 (Telsizle) — Kahirede yeni” den karışıklıklar olmuştur. e Talebe küme küme ayrılarak sokaklarda dolaşmışlar ve kahrolsun (İngiltere diye bağrışarak son tahliyelerini istemişlerdir. Hükümet ahali- / üzerindeki köprüleri o kaldırmıştır. Polisin sıkı nezareti altında şehre yakın yalnız iki iköprü bırakılmıştır. Talebe mektepleri! içinde de Nesim Paşa aleyhine nümayişler! terlip etmiştir. İ * | Kahire, 1 (A.A.) — İki bin talebe bir| alay teşkil ederek tezahüratta © bulunmuş! ve İngiltere aleyhinde bağırışmışlaraır. Nahhas Paşanın Beyanatı Kahire, | (A. A.) — Nahhas Paşa Has imâni görmediğini söylemektedir.» Nahhas Paşanın fikrine göre, Eden'in mevzuu bahis değildir. Ve Eden, nasyo Mısır meselesinin kat'i surette hallini takip eylemektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: