10 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

10 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| tılar. Durmuş Reis hemen sordu: | | i yı çözdü ve limanın ağzında bırak- “ rek filonun dizisi boyunca © muş Reis şaşkınlığından öyle söy- “zir paşa İstanbula gönderdi. Gözle- > kalyonu ile dün sabah İstanbula git-| © çı şahitlik ettiler. — koştu. 12 Sayfa Akdenizi incisi Kadircan Katlı > Yazan “Venedikten esir gemiye; Pulat; reis yola çıkılmıştı Ertesi sabah erkenden Radosa vardıkları zaman limandan çıkan bir filo, kol nizamında yani deve ka- tarı gibi uzaklaşıyordu. Bunlar an- cak yirmi kadar kadirga ile bir kaç alite ve kırlangıçtılar. Lela Mus- > tafa paşanın büyük donanmasın- “dan ne liman içinde, ne de enginde “bir iz vardı. Durmuş Reis yedeğinde bir Ve- “nedik gemisiyle görününce Türk ge- milerinden: Yaşaaaa.. Sesleri ve alkışlar duyuldu. Pulat merak içinde idi. Durmuş “Reis de burada iki sevgiliyi kavuş- nayı, sonra onları Antalyada ka- ya çıkararak İçele yollamağı ve donanma ile birlikte Kıbrısa gitme- “ği tasarlamıştı. Yoksa yine işler sar- “pa mı sarıyordu. En yakın gemiye yaklaşarak hay- dı: — Heeeey!... ğ Şolok Mehmedin misi nerede?... — Biz onun leventleriyiz... disi en öndedir. İşte gidiyor. Durmuş Reis yedekteki kadirga- Ken “b, Kendisi pupa yelken ve çala kü -| ileriye ; Fen'keye Doğru Şolok Mehmedin gemisiyle abor- olunca kendisini tanıdı. Sarmaş- | — Biz İnciyi almağa geldik. l — Hangi İnciyi? — Denizde bir Venedik gemisi hi vurmuşsunuz. Orada bir Türk kı-, vardı. İnci adında... İçelli Demir Beyin kızı... © Gardiyan başı Şoluk Mehmetten Önce cevap verdi: — Onu Lala Mustafa paşanın ge- isine götürdüler. — O nerede? — Dün Fenikeye gitti, — Ne?... Fenikeye mi? — Evet... Anadolu askeri oradan gemilere bindirilecek. (Haberiniz yok mu? Elbet haberi vardı. Fakat Dur- | | İemişti. Pulat: — Paşanın ardından gidelim, re- is... Zaten oraya gidilecek değil miydi? dedi. Gardiyan başı bu sefer de Dur- muş Reisten önce davrandı: — Boş yere yorulmayın. Kızı Ve- “rimle gördüm. Yanımda başka le. “ ventler de vardı. Muhsin kaptanın 0... Simdiye kadar ele geçen €- sirler de o gemide idiler, Etrafındaki leventlerden bir ka- Pulatın canı sıkılmıştı: — Niçin İstanbula gönderiyor. lar? O bir esir midir? -Şoluk Mehmet: — Evlât, elbet göndereceklerdi. Donanmada bir genç kızın işi ne? Vezir paşa senden daha eyi bilir. Oradan babasına haber #alarlar, “gelip alır... Devlet daha ne yapsın? Dedi. İki Gemi ç Sahibi Bu sözler, Pulatın kafasında u- nmak üzere olan şüpheleri bas- İnin emrini yapmak gerektir. 10/3/9536 <> alınan olmuş — e — —aaan tırdı. Durmuş Reis Şoluk Mehmedin elini sıktı: — Kusura bakmayın, sizi yolu-! nuzdan alakoyduk. Allaha ısmarla - dik. — Gelmiyor musunuz? — Geleceğiz. Bir kaç saatlik işi- miz var, Ardınızdan yetişiriz. — Haydi, sağlıkla... Durmuş Reisin gemisi (ORadosa döndü. Şoluk Mehmet yoluna devam etti. Geminin su ve erzakı tamamla- niyordu. Venedik kadirgasınmnm da çabucak eksikleri yapılıyor, donan- mada yer olmadığı için Radosta ka- lan gönüllülerden de ihtiyaca yete - cek kadar seçilerek alınıyordu. Böy- lelikle Durmuş Reis iki gemi sahibi oluyordu. Bu sırada Durmuş Reis ile Pulat, geminin kasarasında biribirlerini | kandırmağa çalışıyorlardı. Pulat: — Hemen şimdi İstanbula giden kalyonun ardına düşelim. İnciyi a- lalım. diyordu. Durmuş Reis şu cevabı veriyor- du: — Bu doğru değildir. Vezir paşa-| Dos- doğru Fenikeye (o gitmeliyiz, Artık İnci için bir korku yoktur. Demir Beye haber yollarız, kızını İstanbul | dan aldırır. İstersen ilk iskeleye çı- karalım. Sen kendin git. — Böyle söyleme reis. Şimdiye kadar hep ummadığımız şeyler ba- şımıza geldi. Yine bir aksilik çıkar da... Pulatın Meraklanması Durmuş Reis bu kadarını da ar- tık kuruntu olarak görüyordu. Pula- tın sağlam omuzunu sıvazladı: — Bir şey çıkmaz. Haydi, yol için hazırlan. Sanırım ki yaran buna en- gel değildir. Hattâ bence bu işi Ve- liye filân bıraksan daha iyi olurdu.. Veli ile Murada ve arkadaşlarına dönerek sordu: — Öyle değil mi? Pulatın merak - lanması boş değil midir? Veli dudak büktü. Murat cevap verdi: — Ben Pulata hak veriyorum. Belki İstanbulda diğer esirlerin a - rasında pazara bile çıkarılır. Soy - suzun biri göz koyar, ne bileyim ben, bin türlü korku akla geliyor. Ben iki tarafın da hoşuna gidecek bir çare buldum. Eğer reis kabul e- derse biz de sevineceğiz. — Söyle bakalım. — Esir aldığımız Venedik gemi- si nerdeyse sefere olacak. Yetecek Okadar levent ve kürekçi de var. Siz kendi geminizle Finikeye gidin. Biz de Pulatı ken - dimize reis yaparız ve İnciyi alıp size yetişiriz. İnciyi İçile yollarız, yahut Alâiyeye bırakırız, Kıbrıs se- ferine geliriz. Leventlerden bir kaçı birden, hat- tâ Deli Mustafa ile tek göz Ali bile: — Buna diyecek yok! Dediler. Durmuş reis de biraz düşündük - ten sonra hiç bir mahzur görmedi. Pek az sonra Pulat reisin kadir - gası Rados limanından pupayelken çıkıyor, Durmuş reis de şehri top a- tarak selâmlıyordu. ( Arkası var ) hazır bir halde SON POSTA 4 Berlin olimpiyatları ve güreşçilerimiz | Takımımız Berline giderken Peştede kalacak, daha evvel de üç muhtelif ecnebi takımla karşılaşacak On birinci Berlin “olimpiyatlarına | güreş takımı 14 güreşçi ile iştirâk ede- cektir, Takımda 7 kişi alafranga, 7 kişi de serbest güreş için ayrılmıştır. Güreşçilerimiz Berlin olimpiyat-| larından evvel ağlebi ihtimal iki ay devam edecek bir kampa gireceklerdir. Kamp proğramı yeni antrenör ta- rafından yapılacaktır. Milli güreş takı-! mı Berlinden evvel Peştede ( kalacak, be suretle dışarda biraz idman yapmak | haa elde edilmiş olacaktır. Milli güreş takımının hakiki Derin Fenlan- Su; ziraatin üç büyük temel dire - inden biridir. Toprakta su olmadan İbir tohumu filizlendirmek, bir otu ye- şertmek imkânı yoktur. Suyun olma- dığı yerde kaskatı cansızlıktan başka bir şey bulunamaz. Tabiatte ilk hayat suda doğmuştur. Toprağın verimi an- cak suya kavuşunca başlar. Derli toplu bir söz söylemek lâzım gelirse denebilir ki diriliğin ta ken- disi; sudur, Susuz dirilik olmaz. * Nebatlar, toprakta filizlenip yaşı - yabilmek için her şeyden önce suyu a- rarlar. Denemeler göstermiştir ki geli- şi güzel bir nebat, bir gram kuru mad- deyi topraktan alabilmek için tam üç yüz gram suyu beraber almak zorun-| dadır. Suyu bu kararda bulamıyan ne batlar, isteklerince gıdayı topraktan | kaldıramazlar. Demek oluyor ki: Top- raktan bereketli bir mahsul kaldırmak, her şeyden önce ektiğimiz nebatın di - lediği kadar suyu hazırlamakla kabil- dir. Biz bu amacımıza iki yoldan vara- biliyoruz. Ya gök yüzünün yağmuru - nu toprağa biriktirmekle, yahut ta yer yüzünün sularını tarlamıza akıtmak- İs... Fakat bir çok hallerde yağmur ve kar toprağımızdaki su ihtiyacını kar- şılıyamaz. Hele bu son birikip kaybol şılıyamaz. Hele bu suyun birikip kay- bolmaması için yapılması gereken top- rak hizmetleri de eksiksiz başarılmaz- sa su ihtiyacı büsbütün açık kalır. Türkiye iklimi genel bir bakışla az yağışlı ve çok güneşlidir. Bu sonuncu keyfiyet nebatların bir gram kuru mâd- de için istedikleri su miktarını da yük- seltir Onun için her yerde, fakat en çok bizde su ihtiyacı ve sulama işi pek ö- nemlidir. İtini anlamak için Almanya, | EE İLİ Tİ Kış Sulaması ! * İşte bugün anlatmak istediğim nok- ta bu sulama işinin faydalı bir yolu- dur. Bizim köylümüz sulamanın yal - nız yazın yapılacağını sanır. Bir çok yerlerde o zaman sular kuruduğundan bunu da yapamaz. Halbuki kışın boş bırakılan tarlalara akan suları çevir - mek te ilerisi için bir çeşit sulamadır. Bu sulamada toprağın derinlikleri bes- lenir, İleride oraya ekilen nebatlarda, yılın yağmur ve karı ne kadar az gel- se sıkıntı çekmiyerek altındaki haz - neden faydalanır. Bu işi gören köy - Tü de o nisbette fazla mahsul alır. Yaz ekimi için hazırladığınız toprakları kış-| tan sulamayı siz de deneyiniz. Çiftçi diya ve Avusturyadan üç muhtelif ta- kım şehrimize davet edilmek üzeredir. Gülleci Cemal de Berlin olimpiyatlarına gidiyor Bu takımlarla burada yapılacak mü»! sabakalar nisan ve haziran ortalarında olacaktır. Beşinci Balkan güreş müsabakala- nnm da Berlin olimpiyadından evvel yapılması için güreş federasyonu genel merkeze müracaat etmiş ve muvafık cevap almıştır. Bütçeye konan tahsisat çıkar çık- maz Balkan güreş müsabakalari be- inci defa olarak şehrimizde yapılacak- FIKRALAR Tatavlada isyan Zaptiye nazın Hafız Paşa bir gün Ba- bsâliye acele bir tezkere göndererek Ta - tavlada toplanan bir çok Rumun isyan alâ- meti gösterdiklerinden bahisle Taşkışla - dan ve Beyoğlu ihtiyat kışlasından bir kaç tabur asker gönderilmek suretile isyanın bastırılmasını bildirdi. Sadrâzam Ahmet Vefik: Paşa hemen arabasına binerek Ta- tavlaya gitti. Marangoz kalfası, terzi çırağı makule - sinden beş altı yüz kişinin toplanıp ba - ğırdığımı gördü. Paşa kalabalığa yaklaşın- ca arabadan indi. Romatizmadan rahatsız olduğu için topallıya topallıya yürüyerek yakaladığı nümayğıçilerden birine kalın TARİHTEN İ bastonile bir iki tane indirdi. Elinden kur- tulunca başkasını tutmak üzere bir iki a- dım seğirtince ayak takımı çil yavrusu gibi dağıldı. Bunun üzerine Ahmet Vefik Paşa doğruca Yıldıza giderek zaptiye nazırını çağırttı. Hafız Paşa içeri girdi. Paşa yakına geliniz diye çağırarak aralarında bir dımlık mesafe kalınca kalktı, iki ğını uzatarak «ben adamın iki gi binden oyarmon dayip üsler yürüdü. Ve) seni miskin herif seni! Taburleria asker sevkedeceğine kendin gidip te o karga! derneğini niçin dağılmadın; devletin ba- gına gaile mi açacaksın tekdirile dışarı kovdu. Mehmet Zeki Bir Doktorun Günlük Notlarından Alkolün Sari Hastalıklardaki Faydaları Alkolün sari hastalıklardaki faydaları gripten, lekeli tifodan, zatürreeden ve diğer sari hastalıkların şiddetli ateşin- den müteemir olan bir çok hastalarım- Salı © da ilâç tedavisi yerine çok kere alkol vermek suretile iyi neticeler aldım. Alkolün şarap. şampanya, konyak, ra- kı şekillerinde ve hastalık zamanların- da istimalleri mutlak surette o hastalık| mikroplarının, ve zehirlerinin bıraktığı tesirlere karşı bir müdafaa zemini ha- zırlıyor ve vücut mukavemetini arttı. tiyor, Ateşin fazlalığından o uykusunu kaybetmiş ve yahut buhran içinde sa- yıklıyan hastalara, hastalık nekahatin- de olanlara günde 50-100 gram arasın- da alkol cinslerinin istimalini bu noktai nazardan tavsiye ederim, (*) Bu notları kesip saklayınız, ya- hut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız, Sıkıntı zamanınızda ba notlar bir doktor gibi imdadınıza yetişebilir. Gülleci Cemal Paris ve Amsterdam olimpiyatla- rına iştirâk eden maruf güllecilerimiz- den Cemal de Berlin olimpiyat müsa- i bakalarına iştirâk edecektir. Tek ve çift kolla gülle kaldırma dünya rekorlarının bir çoğuna yaklaş- mış olan Cemalden Berlin olimpiyadın- da büyük muvaffakiyetler beklenmek- tedir. Son dünya gülle şampiyonasında üç hareket üzerine elde edilen netice 295 kilodur. Cemal; “yaptığı “tecrübe lerde 293 kilo kaldırmıştır. Üç dört aylık bir idmanla bu kıymetli sporcu- muzun bu farkı da telâfi edebileceği muhakkaktır. İstanbul lik şampiyonasının ikinci devre futbol maçları Cumartesi günü Taksim ve Şeref stadlarında başlaya” caktır. İkirici devre maçları bir çok takım- -İların puvanları üzerinde büyük rol oy- İ nayacağından son devre (oyunlarına ; fazla bir ehemmiyet verilmektedir. Fenerbahçe stadı tamir ( edilmeğe başlandığından iki hafta kadar Kadı köyde yapılacak maçlar geri bırakıla” caktır. Balıkesir Muallim Mektebi Talebeleri Bursaya Gittiler Balıkesir, (Özel) — Kurban bay- ramında Muallim mektebi 50 kişilik bir kafile ile Bursaya gelmiştir. Atletizm, futbol, Voleybol, Hent- bol müsabakaları büyük bir alâka W yandırmıştır. Voleybolu Balıkesir Muallim mek- tebi kazanmıştır. Atletizm müsabakalarının 9 müsa” bakasında 5 birinciliği Bursa, 4 birin” İciliği de Balıkesir kazanmıştır. Balıkesirli Fethi 400 metrede 5.6 ile Bursa ve Balıkesir rekorunu kırmış” tır. Hentbolde Bursa galip gelmiştir. Futbol maçında da oyun 3 - | Bur sanin mağlubiyetiyle bitmiştir. Beşiktaş takımı İzmirden dönüyor İzmir, 9 (Hususi) — İzmirsopris yaptığı son maçtan sonra Beşiktaş 1 kımı bugün İstanbula hareket etmiş” tir. Altay kulübü hakkındaki neşriyat İzmir, 9 (Hususi) — Altay klübü" nün İstanbulda mağlübiyeti üzerin? İstanbul gazetelerinden bazılarının nef riyatı burada teessürle karşılanmıştı”

Bu sayıdan diğer sayfalar: