8 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

8 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa ş Hergün n ğam Araplar arasında —o Yo :| F R Alıy——-' o smanlı — imparatorluğu, 1908 den sonra, Arap nasyonalistleri ile mücadele ederken, islâm ittihatçılı- (p ile itham olunmakta idi. Halbuki A- — Tap nasyonalizmi, bilâkis, imparator - — huğu dağıtmak istiyenler tarafından — teşvik görmüştür. Osmanlılar, bir de- — fa, o da harbe girdikten sonra, Sanca- ğ Şerif'i çıkardılarsa da, müslümanla- rı, kâh Hicaz şeriatının isyân bayrağı — altında kendilerini arkadan vururken, — yahut, İngiliz veya diğer hıristiyan dev- letlerinin bayrağı altında kendileri ile gdövüşürken gördüler. Yani Arapların Osmanlı imparator: Resimli Makale Tuğundan ayrılmak hususundaki nas- yonalizmi, onları Osmanlı imparator- Tuğunun müslümanlığını gayretine galip geldi. her tarafta 1908 den sonra uyandırıl- miş, yoğurulmuş ve ateşlenmiş olan — bu nazyonalizmdir ki kaynaşıyor! Hat- — tâ Hicaz kralı geçenlerde on binlerce Hacıya siyasi ittihattan bahseden bir nutuk verdi. Fakat islâm ittihadı de - ğil, Arap ittihadı! — Sancağı Şerif müslüman ittihadını yapamadı, yapamazdı. Fakat 1908 den , sonraki ecnebi politikacıların — teşvik — ettiği nasyonalizim fikri, Arap ittihadı davasının, yer yer şuurlanmasına ve hareketlenmesine sebep olmuştur. Geçenlerde bir Fransız muharriri di- Ayurdu ki: «Sömürgelere Avrupalılığı götürüyoruz. İlk uyanan hareket nas- yonalizm oluyor ve bizim ellerine ver- diğimiz silâhı yerliler ilk önce bize çe- viriyor.» Biliyor Musunuz ? sanatkâr | — Dünyanın en hayvanı bangisidir? 2 — Anfitcatr nedir? 3 — Richelicu kimdir? (Cevapları Yarın) * 4 Dünkü Suallerin Cevapları: | — Rossini İtalyan kompozitörlerin - — dendir. Sevilli Berber, Ottello, Semira - - mis, Giyom Tel eserleri ile meşhurdur. 2 — Yengecin 10 ayağı vardır. Bun - Tardan ikisi kakaçlıdır. 3 — Kırmın derililer şimali Amerika- nn yerli ahalisidir. Derileri üzerine kır- mızi boya sürdükleri için bu namı almış - Tardır. Şimdiki U. S. A., yani müttehit A- 4 merika devletinin bânisi Washington ta « — gahından mağlüp edilmişler ve kısa bir za. — manda imha olunmuşlardır. Özlü sözler Diyorlar ki... Dalga bir kuştur her ân uçmak ister yukarı, Köpükten tüyleri var, ışıktan kanatları. b M. Esat İ Parmaklarım — bir demir put — oldu avucunda Göğsüm öyle bir demir anahtarla kapandı. Cevdet Kudret Moyası göz yaşıdır içliğimiz likörün, Dinlediğiniz çalgı, bir dulun son nefesi, Halide Nusret Amerikalılar, muntazam olmayı Ü. kimden öğrenmişler? N Pariste salonlarını edebiyat müntesip- — İerine daima açık tutan zengin bir kadın| — meşhür müharrirlere bir ziyafet — veriyor- | Mmüş. Muaüyyen vakitte kapıyı ilk defa bir — İspanyol mülellifi çalmış, ev sahibesi, hay- D vetler — Sizin ziyalete, tam vaktinde gelmiş solmanızı hayretle karşıladım, demiş — da- vetlilerim arasında Amerikalılar — varken; — davete icabette daima geç kalmakla şöhret — bulan İspanyolların ilk defa kapımı çalıma- lan, doğrusu nazarı dikkatimi celbetti. İspanyol muharriri, gülümsemiş ve: — Madam demiş, Amerikayı tam vak- —— tinde keşfedenlerin İspanyol .u..ıı.m ç hlnlııınm. * Kadın nedense dansa düşkün oluyor. Fakat dans bizde kadını aldatmak için düşünmek | me vasıta halini almıştır. Dansa kaldırılan bir kadın mutlaka p bir teklif ile karşılaşıyor, bazı kadınlar bu tekliflere karşı me- k Şimdi Suriyede, Filistinde, Mısırda, | tanetlerini muhafaza ediyor, bazıları edemiyor. O vakit kadın için felâket başlıyor. SON POSTA Dans bize garptan gelmiş bir âdettir. Fakat alışılmadığı için suüştimal edilmiştir. Kızlara nasihatim, çaylara, balolara, dans yerlerine yalnız gitmeyiniz. Sizi dansa davet eden her erkekle dans etmeyiniz. Tanımadığınız erkeğin dans teklifini kabul et- meyiniz, Dansın doğurabileceği tehlikelerden ancak bu suretle lmnulılıîinuıu. kullanılan en kestir- (SÖZ ARASINDA Kafasının büyüklügü ile Meşhur olan adam Bizim meşhur bir Pazar ola Hasan Beyimiz vardı. Ka- fası büyük adam 0- larak dünyada onu tanırdık. — Halbuki Amerikan gazetele. rinde okuduğumu- za göre, Şimali A- merikada Maurice isminde bir adamın ka- fasının muhiti tamam bir metre 44 santim imiş. İşin şayanı hayret tarafı, halkta o ada- man da tıpkı bizim Pazar ola Hasan Bey gibi, uğur verdiği kanaati mevcutmuş. .”.. İtalyanlar İngilizlerden Intikam alıyorlarmış İtalya ve bilhassa Romada sokaklarda şimdi tek bir mevzu etrafında resimler sa. . Bütün camekânlarda, Habeş- ııluın eski muharebelerine ve mücadelelerine ait levhalar asılmıştır. Ha. beş aslanının, nasıl olup ta Hon — Bull'u mağlüp ettiği ve bir vahşi Habeşlinin, İn- gilize nasıl tahakküm ettiği, halka edilmektedir. Bu evretle İtalyanlar İngilizlerden ser- sizce intikam alıyorlarmış. ... Ameorikalı bir. tüccarın vasiyetnamesi Bir gün San Fransisko şehrinin üzerin- de bir tayyarenin kuyruğundan çıkan du- manlar şu satırı yazmışlar: “«Servetimi San Fransisko şehrine bıra- kıyorumu. Biraz sonra müthiş bir tesadüf neticesi tayyare düşmüş ve tayyarenin içindeki ma- vuf tüccar da ölmüş. Şimdi Tüccarın ailesi mahkemeye mü- racaat ederek havaya yazılan teşhir vaşiyelna- menin hüküm ifade edemiyeceğini — iddia etmişler, şehir ise pa: vaz'iyet etmiz... Varisler mahkemelerde uğraşıyorlarmış. ... Yakılan kahveler Brezilya kahve yetiştirmek ve ihraç et-| mekle meşhurdur. Buhran kahve piyasası üzerinde kendisini şiddetle gösterdiği için, . |Brezilyalılar kahve fiyatlarının daha (İaz- la düşmesine mani olmak üzere 1935 se- nesinin ikinci kânunundan teştinlevveline kadar, 35 milyon çuval kahveyi yakmıs- lardır. Bir sene evvel, n yakmışlardı. 31 milyon çuval İ mümkün olduğu kadar muhafaza etmeği Moris Şövalyenin Dudağı neye uzun? Sinema mecmu- Hlarından biri Mo- ris Şövalye ile bir mülâkat — yaparak kendisine alt duda- ğınan niçin uzun ol- duğunu sormuş. Korktuğu ne imiş? bir Ebülinaları Arapların meşhur vardır. Bir gün adamın biri bu Ebülinanın yanında: — Benim kanm gayet kötü huylu, Gazeteciler tara- titiz, kıskanç, çirkin ve iğrençtir. Üste- Gelütle GÜREY egit lik te bir kaç senedir yatalak hasta ol- 25) #vallere maruz ka- du, yerinden kımıldanamıyor.. ö lan Moris Şövalye Deyince, Ebülina sorar: — Bu kadının ölmesini ve bu suret- le ondan kurtulmayı ister misin? Herif: — Allah vermesin! der. Ve Ebülinanın şaşa kaldığını gör - mekle, ilüve edert — Ölmesini istemediğimin sebebi o- nu sevdiğimden veya ki kendisinden bir fayda umduğumdan değil.. Fakat öldüğünün müjdesini alınca sevincim - den bir tarafıma iner diye lovhruıl şimdiye kadar bu türlü sorguya hedef ol- mamiş imiş. Anlaşılan alay etmek için ola- cak: — Eskiden geveze olduğumu söylerler ve annem de beni terbiye etmek için du- dağımı çekerdi demiş, fakat sizinle ko- nuştuktan sonra, annemin bana büyük hak- sazlık ettiğini anladım. Yeryüzündeki cennet 15 bin frank vermek suretiyle ömrü- | set HERGÜN BİR FIKRA | RULMACA 12345678989 siniz. adam Tahiti civarında Vana . Vana ada- sını satın almıştır. Şimdiye kadar — oraya yüz aile gelmeğe muvalfak olmuş, ve şar- kılarda methini duyduğumuz bu lâtif di- yarı doldurmak için teşebbüsata girişmiş- tir. Adanın sahibi oraya gidecek kimsele- vin evvelâ bekâr olmamalarını şart koşmuş- tur, Hüsnühal sahibi olmaları da ayrıca lâ- zımdır. Ayda iki kere Havai'ye ufak bir Ercümend Ekrem Talu gazete- miz hesabına Belgrada gitmiştir. Oradan — yolladığı — mekhtupları iç sayfalarımızda — bulacaksınız. Bir kaç güne kadar avdet edecek olan Ercümend Ekrem bu sütunda yazılarına devam edecektir. — Aksarayda güpegündüz ev basan haydutlar (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) şüphelenmemiş, başını örtmüş, me« murların saati Mmuayene — etmelerini seyre başlamıştır. Bunlardan biri saati muayene eder« ken diğer ikisi ani bir hareketle, kıpır« damasına bile meydan vermeden Na« direnin üzerine atılmışlar ve başından baş örtüsünü alıp ağzını bağırmasına mâni olduktan sonra o« dalardan bi:::?:ln buldukları — bay- rakla da kadıncağızı kıskıvrak — bağlas mışlardır. Kadın bağıramaz, kıpırdıyamaz bit hıle gelince bu üç haydut kadının ko- —— İlunda, kulağında, boynunda altın, el. sandığını sepetini karşıtırıp mücevhet ve para olarak ne buldularsa almışlar, sonra da sıvışıp gitmişlerdir. Bunlar giderlerken nasılsa sokali kapısını kapayamamışlar, aralık bi rakmışlardır. Müthiş bir korku ve helecan geçir « miş olan ihtiyar kadın haydutlar git tikten sonra sürüne sürüne ve bin müşkülâtla bulunduğu yerdeki duva - rın dibine kadar gitmiş ve kendisin! duvara çarparak mümkün olduğu kar dar gürültü çıkarınıya, bitişik komşu- larının nazarı - dikkatini - celbetmeğe çalışmıştır. Bitişik evde 6turanlar, güm, güm, güm diye gayri tabit sesler işidince komşularının ne yapmakta olduğunu merak etmişler, Nadirenin &Ü cit « mişler, kapı aralık olduğu için çalmıya lüzum görmeden içeri girip te kadınca- için boğulmak üzere bir vaziyette gö-l rünce hemen çözüp kurtarmışlardır., Vak'a bundan sonra zabıtaya ak « setmiştir. Kadın bitap bir haldedir, nüzün nihayetine kadar ailece — dünyanın |Hâlâ korku içindedir. Kimseye kapıyt cenneti sayılabilecek bir yerde oturabilir- |açmamakta, gelenlerle ancak demit parmaklıklı pencereden konuşmaktar Mösyö Mawrice Allard ismindeki bir | geç Kendisini soyanları tanıyamadığı: ni söylemiştir. Polisler güpegündüz ev, basan üç haydudu şiddetle aramakta » dır. Haydutların bugün yakalanacak « ları umulmaktadır. ne diyorlar? Nadirenin bitişiğinde oturan kom « şunun genç kızı Güzide vak'ayı şöyle anlatmaktadır: — Ben sabahleyin dokuz buçuk si- STER İNAN Başvekâletin bir tamimi var. Eski eserleri ve eski âbideleri AÂsarı atika meraklısı bir tanıdık İstanbulda bulunan sebille- ri tetkik etmiş, bunların fatoğraflarını çıkartmış. İstanbulda 82 sebil varmış. Bunların ber biri kendi zamanının birer — sanat nümunesi olarak gösterilebilir. Bu zat aldığı fotoğrafları gös- İSTER iSTER İNANMA! | — Nota, sütten yapılır güzel bir şey. 2 — İztirap, kavuşmak. 3 — Tibette sa- kin olan halk, bir silâh nevi. 4 — Hüküm- |dar, nota. 5 — Valde, dış değil. 6 — Baş- |tan geçen. 7 — Uzağı gösteririz, uyandır. mak. 8 — Saçsız, mef'ulülih. 9 — Kay- makam, üçüncü şahıs, Yukarıdan aşağıyat: | — Üzüm yığını, rabıl edatı.2 — Kira, ince uzun demir. 3 — Cinaelı, kahraman. 4 — Kederler. 5 — Zaman, sız manasına gelir, mah. 6© — Çapuku. 7 — Eski dev- let hazinesi, yemek. & — y TETr İT l T B DÖN gL İ Ç SS İSTER İNANMA! terdi. Bu güzelim eserlerin bir kısmı tamamen yıkılmış, —bir kısmının düvarları yıkılmış, bazılarının parmaklıkları sökül- müş, bazılarının kubbelerinde leylekler yuva yapmiş. İçle - rinde eski halile muhbafaza edilen hemen de yok gibi, —— Bu fotoğrafları gösterdikten sonra ilâve eliti: — İşte bizde âsarı atika böyle muhafaza olunur, tavsiye ediyor. İNAN Bir renk, göster- (9 — Sille, âlü. bir kereye mahsus verecekleri para — ile, (kuyordum, bir aralık kapı çalındı. Na- dünya dertlerinden uzak buhransız, siya-|dire teyzemin hiç geleni gideni olma- setgiz, ucak iklimli bir yere göç etmiş ola- |diği için acaba;kim gelli diye pence « Ka den başımı uzattım”, baktım, temiz gi- ——— İyinmiş üç genç ellerinde çantalarla Nadire teyzemin kapısında duruyor « Dünkü Bulmacanın Halli: İardı. Nadire teyzem başını pencereden, ğ uzatarak ne istediklerini sordu, onlar Seklmi adai D Cei yak Zevini Orak Mi 3 ll Hırka. 4 — Avıl, in. $ — Katl, in. 6 — İş| — Biz Elektrik Şirketi memurla - tâ. 7 — Yak, an, mâ. 8 — Ani, kabul.İ'çıyız, elektrik saatinizi muayene ede- — 9 — Lârisa, ceğiz. dediler, biraz sonra kapı açıldı, Yukarıdan aşağıya: şeyden şüphelenmediğim — için tekrat — | — Çorak, yar. 2 — Ar, tahan, 3 — 'üç genç içeri girdi. Ben de hiç bir Lâhit, ki 4 — Akıllı. 5 — Şaka. 6 — 'kitabıma daldım. Aradan asağı ,uııui Ekin, nar, 7 — Amıt, bi. 8 — Ak, namus. bir buquk. iki saat wn.;u. Yemek zamanı biz sofrada yerken Nadire teyzemin evinden bit — takım gürültüler duyuldu. Evlerimüz mek, 9 — Parçalar, üçüncü şahıs, 'Bunun üzerine merak - ettik. Galiba Nulııı- teyzemin üzerine fenalık ge“ |diye hepimiz sofradan kalktık ve kar pinin önüne geldik. Bir de baktık ks tık, yatak odası darmadağncıktı, şilte « turma odasına koştuk, bir de ne ıdvıl'__ lim? Nadire teyze elleri ayakları bağli yeneltli ,bitişik olduğundan gürültüleri işittik. 4 ler yerlerde sürünüyordu. Hemen . tıkadıktan, * gazı kıskıvrak bağlı ve nefes alamadıği — vapur işleyecektir//ve oraya — nakledenler, İralarında pencerenin önünde kitap a« — kapı aralık durüytr. Yukarı kata çık * —

Bu sayıdan diğer sayfalar: