24 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

24 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mr EM SON POSTA Ankara - İstanbul! Yeni Fransız elçisi- Gürültü mücadelesi Hava seferleri yarin başlı-! yor. Gidip gelme 35, yalnız Elçi gitme veya gelme 22 lira Türk hava yollarının: küşad resmi bu gün saat onbeşle Ankarada yapı - lacaktır halk şehre sekiz kilometre me- safede olan ohangarlara hava' yolları otobüslerile bedava taşındıktan sonra şehrin üzerindede meccanen gezdirile- cektir. Mesafeler çiftlik büfesi tara - fından ikraz edilecektir. Yer ve sefer tarifesi: Ankara ile İstanbul arasında onbeş gün için muteber olan gidip gelme bi- letleri 3ölira ve yalnız gitme veya gel- me 22 lira olarak tesbit edilmiştir. Pa- zâr gününü İstanbulda geçirmek isti- yen Ankaralılara mahsus olmak üzere, hususi seferler yapılacaktır. Bu suretle cumartesi günleri 15,30 da Ankaradan hareket eden tayyareler bir saat elli dakikada İstanbula muva- salat edecek ve pazartesi sabahı 7 de İstanbuldan hareket ederek sekizi elli geçe Ankaraya vasıl olacaklardır. Seferlere yarından itibaren başla - nacaktır. İlk posta yarın sabah saat 10 da Ankaradan kalkacak ve 11,55 de Yeşilköye inecektir. Gerek İstanbulda ve gerek Ankarada cumartesi günleri saat 14 den 18 e ka- dar tenezzüh, pazar günleri ise saat 9 dan 18 e kadar tenezzüh uçusları ya- pılacaktır. 15 dakikalık bir uçuşun ücret Bra gibi nisbeten az bir bedel olduğ için tayyareye alışmak isteyenlerin bu kolaylıklardan istifade edeceklerine şüphe yoktur. Tayyare ücretlerinde, bilet alanlar için 1000 liralık sigorta dahildir. Ya- ni her hangi bir tayyare kazası netice- sinde ölen olursa ailesine bin lira taz- minat verilecektir. Bilet alırken bu sigorta miktarını beher bin lira iğin iki lira ilâve etmek şartiyle on bin liraya kadar çıkartmak da kabildri. Devlet hava yolları müfettişi Fevzi Akgöl plot Kemalin idaresindeki hu - susi bir tayyare ile Ankaradan hare- ket etmiş ve tayyare meydanlarını son bir teftişten geçirdikten sonra Yeşil - köye inmiştir. Tütün birlikleri Bundan bir müddet evvel yazdığı - mız, tütün birliklerinin kurulması ar- tık tekarrür etmiştir. Tütün birlikleri, İktisat Vekâletinin mürakabesinde olmak üzere, Marma- ra. mıntakası için İstanbulda, Ege mintakası için İzmirde ve Karadeniz mıntakası için Samsunda teşekkül e - decektir. Tütün tüccar ve ekicileri tütün bir- liklerine kaydolunmağa mecburdurlar. Birlikler, Ticaret ve Sanayi Odalarına verilen bütün hak ve imtiyazlardan is- tifade edeceklerdir. İstanbul tütün birliği, tütün birlik » lerinin merkezi olacak ve yılda bir de- fa, İstanbulda toplantı yapacaktır , Sirkeci istasyonunda emanet dairesi Şark Demiryolları Sirkeci istasyo - nunda, bir emanet dairesi açmıştır. Buraya bırakılan eşyalar için günde on , kuruş ücret alınmakta ve sahipleri ta- rafından alınıncıya kadar muhafaza edilmektedir. Yerli mallar sergisi Bu seneki yerli mallar sergisinin Taksim bahçesinde açılmasına karar verilmiştir. Fakat sergiye iştirak eden- lerin yekün, sergi masrafını karşıla - yabilecek vaziyette olursa açılacaktır. Aksi takdirde bu yıl yerli mallar sergisi yapılmıyacaktır. Vaziyet; pa - .cs*tesi günü belli olacaktır.” i Jayacaktır nin beyanatı Beynelmilel siyasette bedbin olmadığını, boğazlar hakkındaki talebimizi haklı bulduğunu söylüyor İlimatnamesini takdim ederek şeh- rimize gelmiş olan yeni Fransız elçisi, Ponsot dün gazetecilerle konuşmuştur. Elçi beynelmilel siyaset hakkında sorulan süallere, vaziyetten katiyen betbin olmadığı cevabını vermiştir. Bundan sonra buradaki ilk intiba - Jlarını anlatan elçi, memleket ve inki- lâbımızdan stayişle bahsetmiş ve ez - cümle demiştir ki: — Bütün samimiyetle söylüyorum kısa bir zaman içinde yapılan bu inki- lâba sıra kalmamak mümkün değil - dir. Türkiye, büyük bir vizuhla çizi - len bir yol üzerinde sür'atle inkişaf etmektedir. Bu inkişafı yakından ta - kip etmek insana büyük bir zevk veri- yor. Ankara, genç ve yeni Türkiyenin hakkile iftihar edeceği bir inkılâp mer- kezidir.» Elçi boğazlar hakkındaki suallere cevaben. Türkiyenin bu talebini büyük bir dürüslük ile yaptığını ve binaenaleyh ,bu meselenin iyi bir şekilde halledile- jceğini ümit ettiğini söylemiştir. Elçi, bu akşamki ekispresle Parise İgidecek ve haziran * sonlarina doğra şehrimize avdet ederek vazifesine baş- sorulan Prost çalışmaya başladı Her ay fevkifatsız bin lira maaş alacak Şehrin plânını yapacak olan Prust, şehirde tetkiklerine devam etmektedir. Prustun mütaleasına göre, imar işine mektedir. Belediye imar şubesi gimdi Floryanın Magetrini yapmakla meş - guldür. Prust, şimdi Yalovadadır. Bir iki gün sonra dönecek, bundan sonra da Yalovanın o Magetrinin yapılmasma | yapılmasına başlanacaktır. Prust şehrin tekmil plânını iki sene- de bitereceğini söylemiş ve kendisiyle 2 senelik bir mukavele yapılmıştır. Şayet plân iki senede ikmal edile- mezse mukavele ay daha uzatılacak - tır. Prust şehrimizde çalıştığı müddet- çe bilâ tevkifat senede 12'000 lira üc- ret alacaktır. Londra üniversitesinin yüzüncü yılı Bu sene Temmuz ayı içinde Londra! üniversitesinin 100 üncü yıldönümü ilkönce Floryadan başlanmak icap ets! Otomobillerden glaksonlar kaldırılıyor, vopurlar düdük çalmıyacak Belediye gürültü ile mücadele için icap eden tetbirleri almağa başlamış - tır. İlk defa olarak otomobilerin glâk-! siyonlarınm. kaldırılmasına karar ve- rilmiştir. Yakin bir zaman içinde taksi ve hususi bütün otomobillerin glâksi- yonları kalkacak yerine hafif ses çıka- ran kornalar konacaktır, Aynı zaman- da şoförlerin lüzumsuz yere Korna çal- malarına menedilmiştir. Vapurlarda düdüklerinin sekizden evvel, akşamları yirmiden sonra çalmaları menedilmiştir. canavar n Diğer gürültülerinde yavaş yavaş önüne geçmek için bir takım tedibler alınacaktır, Bunun için bir takım zabıta bele - diye memurlarına ihtiyaç hasıl olmak- tadır. Belediyenin emrine muhalif hare- ket edenler şiddetle cezalandırılacak- lardır. Bir çocuğun bacağı kırıldı Fatihte Çiftekurşunlu medresede o- Saffetin oğlu yedi & yaşında Mehmet Ali ile ayni medrese odala - rında oturan Mehmet oğlu All çayır üstünde (biribirleriyle ( güreşirlerken turan İMehmet alta düşmüş ve sağ bacağı kı- rılmıştır. Ali imdadı sıhhi otomobili ile Etfal hastanesine kaldırılmıştır . Bir yapı kazası Maçkada bir binanın bodrum ka - tında çalışan amele Yusuf oğlu İbrahi min başına dördüncü katta çalışan İs- tavri ustanın elindeki tuğla düşmüş ve İbrahimi ağır surette yaralamıştır. İb- rahim ifade veremiyecek bir halde hastaneye kaldırılmıştır. Icra memurları mahküm oldular İcra dairesinde sahte dosyalar ihdas ederek zimmetlerine para geçirmek - ten vazifelerini sulistimalden suçlu İstanbul icrası memurlarından Kadri, Rafet ile Herantın duruşmaları bitmiş- tir. İcra memurlarından Kadri 8 sene al ti ay, Hrant İl sene 4 ay hapse ma köm edilmişlerdir. Rafet 1 ay hapse mahküm edilmişlerdir. Rafet bir ay hapse mahküm edilmişse de bu cezası tecil edilmiştir. Gene bu suçtan tahtı muhakemede olan Vasil ve Koçonun bu işte methaldar olmadıkları sabit o- larak bunlar da beraet etmişlerdir. Japon sanayi heyeti gitti Bazi tetkiklerde” bulunmak” üzere; memleketimize gelmiş olan Japon sa- bayi heyeti, dün akşamki ekspresle Vi- parlak bir şekilde katlulanacak ve bu! yanaya gitmiştir . kutlulamaya bütün dünya üniversite - | leri namına ikişer murahhas iştirak €- decektir. Bu merasime İstanbul üniversite - sinden de iki profesörün iştiraki te - menni edilmiştir. Merasime: iştirak et- mek üzere üniversiteden gidecek pro- fesörler Maarif Vekâleti tarafından seçilecektir. Varşova elçimiz geldi Varşova elçimiz Ferit dün sabah zevcesiyle birlikte, mezunen şehrimi- ze gelmiştit. Elçi bir kaç gün şehrimizde kaldık- tan sonra Ankaraya gidecektir. Bir ölüm tahkikatı On beş gün evvel Pangaltıda Ahmet ve İsmail adlı iki kişi bir alacak me- selesinden kavga etmişlerdi. Bunlardan İsmail dün saat 13 de ölmüştür. Bu ölüm hâdisesine müddeiumumi mua- tahkikata başlamıştır . vinlerinden Nureddin el koymuş ve game # Nöbetçi Eczaneler Bu geceki nöbetçi eczaneler şunlardır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Ziya Nuri). Alemdarda: Esat). Bakırköyünde (Hilâl). Beys - nttar, (Sıkı). Eminönünder (Meh - et Kâzım). Fenerde: (Emilyadi). Karagümrükte: (Arif). Küçükpazar - da: (Hikmet Cernil). Samatyada: (Te filos). Şehremininde: o (A. Hamdi). Şehzadebaşında: (Hamdi). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada: (Hilâl). Hasköyde: (Yeni Türkiye). Kasımpaşada: (Turan). Sa- syerdet (Asaf). Şişlide: (Şişli). Tak- simdet (Galatasaray, Vinkopulo). Üsküdar, Kadiköy ve Adalardakiler: Büyükadada: (Merkez). Heybelide: (Yusuf). Kadıköy Altıyolda: (Mer - kez). Modada: (Moda). Üsküdarda Selimiyede: (Selimiye). Mayıs 24 d mana Karısını His ardan atarak öldüren manifatura tüccarı adliyede Cinayet günü Zemine ile beraber Bebeğe ev aramayâ giden Nazike ve kocası şoför Selâhattin Mustafa ile nasıl tanıştıkla Yozgatlı manifatu: raci Mustafanın 20 senelik karim Zemine. yi Rumelihisarına gö- türerek o öldürüldüğü. nü yazmıştık. Mustafa İevvali yaptığı cinnye İti- inkâr, fakat sonra İ tevil suretile itiraf et» miştir Mustafa: — Eğer ben kan mı kaleden atmasay: dım o beni atacaktı de tini mazur göstermek istemektdir. Mustafa dün müddeiumumiliğe teslim edilmiştir. Mustafa Erzurumludur ve 55 yaşında- dır. Zemine ile yirmi sene evvel evlenmiş- ör, Mustafa karısiyle on dört sene pek iyi geçinmiş 6 senedenberi araları açılmıştır. Bu altı sene zarfında Mustafa ile karısı Zemine İstanbula üç defa gelmişler ve bu- yada dört, beş ay kalarak tekrar Yozgada gitmişlerdir. Altı senedenberi duçar oldu- ğu mide hastalığın bir türlü geçiremiyen Mustafa bu defa İstanbula ameliyat olmak üzere gelmiş ve Fatihte bir ev tutarak yer- ir. İavaların ısınması üzerine | sayfiyeye çıkılması kararlaşmış ve deniz kenarına ya- kın bir ev taharrisine başlanmıştır. Bu ara- dada Rumelihisarma gidilmiş O ve kalede kan kavga neticesinde de cina- yet işlenmiştir. Cinayet Nasıl Oldu? Mustafa bu cinayeti anlatırken: — Ben karımla 14 sene gayet iyi yaşar dım. Bu müddet zarfında. birbirimizi hiç incitmedik. Fakat bu hal ancak bu kadar sürdü ve altı sene evveldenbeti aramızda gezilirken nci kavga eksik olmamaya başladı. Ben hastalanmıştım, karım bana bak- maktan usanmıştı Bir gün beni evde ço- cuklarnmla bırakıp kaçtı. Ve dört ay eve gelmedi. Nihayet barıştık. Eve geldikten sonra da bir türlü beni rahat bırakmadı. Zeminede bana kötülük etmek; beni ra- batsız edecek hareketlerde bulunmak bir illet şeklini almıştı, evet biliyordum karım hastaydı, ve son zamanlarda beni öldürmek hasta şuurunda yer etmişti. Ben hissettiğim bu feci tasavvurun kurbanı olmamak için dikkat kesilmi, , Karım bir gün önüme bir yemek get Ve yemek vakti olmadı- | ği halde bu yem. iğ i yemekliğimi ısrarla söy- ledi. Ben bu isrardan şüphelendim ve ye- meği yemedim. Bu sefer karım sinirlendi. Ver — Senden daha kurtulacak miyım bun- nak! diye getirdiği yemeği tabağıyla kafa- ma attı. Doktorlar kendisinin deniz kena- n bir yerde oturmasının sinirlerine İyi ge- leceğini söylediler, ben de işte bu fikirle Boğazda bir ev tutmaya karar verdim, be- raber Bebeğe gittik orada bir kaç ev gez- dik. Hiç birini beğenmedik bazıları çok ba- halı ve bazıları da kullanışlı değildi niha- yet Rümelihisanna geldik oradan bir bal kaldan yumurta, peynir ekmek vessire a» larak deniz kenarında karnımızı doyur duk. Yanımızda bulunan Nazike bizden aynıldı, gitti. Biz de kaleyi gezmek istedik karımın niyeti kalede bulunan Murad top- rağından bir avuç alarak koynunda sakla- maktı. Evvelâ birinci kaleye gittik kapım kilitliydi, bekçiyi aradık bulamadık. o Bu sefer ikinci kaleye girdik ve yukarı çıkinm- ön başladık. Ve kalenin tepesine kadar çık- tik ve çıkarken merdivenleri | sayıyorduk. İ Zemine istediği toprağı aldı ve bana: — Haydi önden inmeğe başla dedi. i © Ben Zeminenin bu sözleri (söylerken İ gözlerine baktım: ve gözlerinde fena bir İyiyetin korku verici parıltılarını sezdim. Anlamıştım ki karım, ben önde gider- ken arkamdan bir tekme duracak ve beni 57 basamaktan aşağı yuvarlayarak sene- lerdenberi istediği meş'um murdına erecek- i. Zemineye beraber inelim dedim. O ka- bul etmedi ve beni aşağı yuvarlamak için üzerime hücum etti, Hayatımı kurtarmak işin mücadeleye başladım. Bir an ne ok rını anlatıyorlar mek suretiyle cinaye- o Muslnfa cinayeti Müddeiumumi muavini Ferbada anlatıyo” du bilmiyorum. Karım 57 basamaktan ib# ret olan büyük bir irtifadan feryad ede! İ aşağı yuvarlandı. Ve bir dakika sonra k* leyi korkunç bir sessizlik sardı, korktu” aşağı indim baktım, beni öldürmek isteye" karımın kafası param parça olmuştu. Kaf um ve sonra da bildiğiniz şekilde yak” landım.» demiştir. Nazike Kimdir? Mustafanın bahsettiği Nazike 40 yaşı” da Yozgatlı bir kadindir. Bundan altı #f evveline gelinceye kadar İstanbuldu el k# pılarında ahçılık ve hizmetçilik yapan N# ike bir kaç bin lira topladıktan sonra buf dan altı ay evvel şoför Salâhaddinle €X lenmiştir. Nazike hemşerisi Sabri namında birin beş ay evvel bin lira ödünç para vermiş *€ aldığı senede Mustafa imza ederek k olduğundan Mustafa ve karısiyle bu sure” le tanışmıştır. Nazike Anlatıyor: Nazike dün kendisiyle görüşen bir maf harririmize demiştir ki: — Bebeğe henim de gelmemi rica etti ler, İstanbulu iyice bilmiyorlardı ben de b urlandım ve Bebeğe gittik, Orada bir kof eve baktıktan sonra Rumelihisarına gi öğle ezanı okunuyordu bakkaldan biraz Yi yecek aldık ve deniz kenarında yedik bef geç kalmayayım diye onlardan ayrıldım # ve geldim çarşamba günü işittim ki Zem ne kaybolmuş ve sonra polisler onun ce8” dini kalenin içinde bulmuşlar... Ben Mustafayı pek yeni tanıdım. F#” kat iyi bir adama benziyordu. Karısiyle bi ze sık, sık gelirlerdi. Kendisinin Yozgatlf bir kardeşi vardı o para gönderir Mustaf# da burada tedavi olur ve gezerdi. Beni evvelki gün Rumelihisarı karak” Yana götürdüler Mustafa orada idi, polisl#f ons salı günü karısıyla Rumelihisanna gi" tiklerini soruyorlar o da inkâr ediyord” Bu sırada beni de içeri soktular ve ban? da sordular: — Nazike salı günü sen de bunlarla b€” rabermişsin dediler. Mustafa © bu sırat gözleriyle bana yalvararak bakıyordu. F# kat hakikatı gizlemedim ve: — Evet dedim, salı günü üçümüz d* Bebeğe ve sonra Rumelihisarına gi Bunun üzerine Mustafa işlediği cinayet duha fazla inkâr edemedi ve vak'ayı 49 Tatı. Salâhaddin Ne Diyor? Nazikenin kocası Salâhaddin de: — Ben Müstafayı altı ay evvel karım vastasiyle tanıdım birbitimizden çok hof” landık, sık, sık görüşmeğe başladık, b? salı günü onlarla Sultanahmede kadar b€” raberdim, sonra ayrildim. Onlar da $* dönerek kanmı gitmiş beni karakoldan çarşanba günü çağırdı * lar. Mustafanın nerede olduğunu sordi © lar ben de bilmediğimi söyledim. Merk memuru: : > “Sin yalan: söylüyorum esl gili Müstafalayla e beraber Rumeli Hisar” gitmişsin dedi. Tahkikat bir az © genişlenince beni biç bir suçum olmadığını anladılar ve ei geçe beni de karımla beraber serbest b! rakdılar. j Bundan sonra huyunu suyunu bilmedi #im adamlarla ahbaplık mi... Tö olsun... Mustafa dün müddeiumumilik tarafi dan dördüncü müstantikliğe tevdi e miştir. almışlar ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: