May 24, 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

May 24, 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Mayıs İki yüz karılı adam! İki yüz kadınla ” eylenen. ve. | heıı_s;ni teker teker dolandıran serseri, Amerikanın ğir hapis- hanesinde çıldırarak öldü Amerikadan yazılıyor: Kadın kalbi kralı Amerikanın - Da - Bemor hapishanesinde ölmüştür. Bu adam adın teshir etme rekorunu kırmış ve 4Öy- :imd'»i’m: güre tam 200 kadınla velenmiş- . Bir başka eşine daha rastlanamıyacak | Maceralarla bir çok kadınları dolandırmış olan kadınlar kalbi kralı kendini kâh bir ort, kâh bir rejisör diye tanıtmış, Con Vüydanyer, Lort Biverbrok, Herman Kroy- Ber isimlerini taşımıştır. Kadın kalbi kralı kadınları - evlenmek ahanesile kandırmakta, daima da zen - Ein seçip paralarını dolandırdıktan sonra bir başka maceraya atılmakla yaşmış, ni- '&Yet yakasını zabitanın pençesine kaplır- Mıştır. Bu adam güzel değildir. Giyinişi müh- Meldir, hattâ biraz pistir. Buna rağ - Men kadınları kandırmaktaki muvaffaki- Yeti hayret uyandırmıştır. Asıl ismi Kroy- Ber olduğu tahmin edilen bu adamin ka -| d_'“"'" gözlerinin Hipnotik kuyveti ile tem 7 ettiği sanılmaktadır. Kroygerin ilk kurbanı Ester Beksler ad- h bir viyolonist kadındır. Bu kadın çok #öhretli bir viyolonist olduğu için oldukça Mühim bir servet toplamaya muvaffak ol- Muştur. Kroyger bunu Ffark edince kendi- "ni kadına Holivudun en kudretli <re - İlsörlerinden biri olarak takdim etmiş ve ina pek mühim bir filmde binlerce do- :.: Maaşla rol vermek vaadinde bulunmuş- lort, Herman Kroyger ne düşüne Çıldırmış, senunda da ölmüz - tür. Çocuklara müjde Kütüphaneler, bahçeler i ılacak Bu şekilde başlayan tanışma Kroygerin vapur yerleri yapıla a ilânı aşkı ile neticelenmiş, kadın kendisini bu hilekâr adamın cazibesine Ptirmıştır. Kroyger bu kadıncağızın tam 14 bin larını dolandırmaş. bu yağlı parçadan tonra da başka maceralara atılmıştır. Kroyger ayni şkilde daha ikiyüz kadın- nikâhlanıp hepsinin paralarını dolandır- *iktan sonra 926 yılında foyası meydana * ve yakalanmıştır. Fakat dolandır- diği ve evlendiği kadınlar hep tanınmış ve amalet Unvanı taşıyan kadınlar oldukları * İsin bir çoğu davacı olmamışlar. Kroyge- Tin muhakemesinde dolandırdığı kadınlar. dan ancak yüz tanesi tesbit edilebilmiş ve bunlar şahit olarak dinlenmişlerdir. Muhakeme neticesinde kadınlar kalbi brahı 15 y hapse mahküm olmuş, bu ce- ZAsının on yılımı çekmiş fakat bakiyesini İmale ömrü vefa etmemiştir. Kroğune beslkenada aha lt indi a | Evvel geçirdiği ııBhıı: hayatı, ',l:g:d;:ı: tarife hazırlamıştır. Bu tarifeye göre, her biri ayrı ayrı zevk ve servet veren en |bir ton eşya için, beher kilometre ba- Tüh, en güzel ve en zengin kadınları düşü-İşına beş kuruş #lon alınacaktır. Çocuk Esirgeme Kurumu İstanbulun mühtelif semtlerinde Kreş, kütüpha - ne ve çocuk bahçesi açmağı kararlaş- tir, Şimdi Beyazıt, ve Kumkapı - civa - rında iki çocuk bahçesi açılması te- karrür etmiş ve yer aranmağa başlan- Mmıştır. | Gülhane parkı dahilinde - buluna çocuk bahçesi de bugünkü ihtiyaçları tamamen giderecek tarzda islâh edile- cektir. Diğer taraftan maarif müdür- de şehrin muhtelif semtlerinde çocuk kütüphaneleri açmağı kararlaş- turmıştır. Şark demiryollarının yeni navlun tarifesi Şark Demiryolları idaresi, yeni bir SÖON POSTA Fransız sosyalistleri iktidar mevkiine niçin geliyo:lar? Yazan: Edouard Daladier lll im üN Fransada halk cephesinin kazandığı mu- vaffakiyet Avrupa siyasilerini hayrete dü- şürmekte ve bu muvaffakiyetin ne netice. ler vereceğini düşündürmektedir. Fransa gazeteleri bu neticeyi ilk önce dudak bükerek, karşıladığı halde bügün itidal göstermekte ve İngiltere muhafaza- kârlarının ilk amele kabinesine karşi aldığı vaziyeti almaktadırlar. Halk cephesinin programı her- hangi Fransız vatandaşını tehdit eden, Fransada- ki mesai faaliyetlerini bozacak mahiyette olan hiç bir maddeyi ihtiva etmemekte - dir. Bu programla mücadele edenler. Onu okumayanlardır. — Fransada halkın yüzde yetmişi, hakkı tasarrula hürmet etmekte, is- tiklâl ve hürriyeti tanımaktadır. Bunun için eğer halk cephesinin prog ramında hakkı taszarrufun müsaderesi, fa- şizmin tes'sisi gibi maddeler bulunsa idi halk, halk cephesi lehinde tey vermez - di. Halk cephesinin muvaffakiyeti bu yüz- dendir ve bu cephenin kazandığı muvaf - fakiyet, halkın faşistlik taslayanlara - kar - g bir protestosudur. Framsızlar, faşizm sis- temini yabancı bir mal tamımakta ve onu kabul etmemektedirler. Fransanın hududu haricindeki milletler istedikleri ve beğendikleri siyasi rejimi ka- bul edebilirler, Fakat Fransada het Fran- sızın evi, kendi kalesidir. — Fransa, kür- riyet yurdu ve hukuku beşer memleketi o- larak kalmak istemektedir. Son umumi seçimin verdiği netice de | bunu ifade etmektedir. Fakat seçimin meydana çıkardığı derin ve kuvvetli bir cereyan daha vardır. O da herkesin devlet teşkilâtında bir değişiklik ve devlet müesseselerinin faaliyetinde bir yenilik beklediğidir. Fransız halkı bugünkü vaziy edemiyeceğini, iktisadi buhranın i ce tatbik olunan usulden başka bir usul da- iresinde halli lâzım geldiği kanaatindediz. Sonra memleket, iş hayatının canlanması devam yıl ön- |ve frank değerinin muhafazası için zaruri sayılan raeflâsyon siyasetinin aleyhinde ol- madığını göstermiştir. Radikallar sol cepheden ayrılmış ol - salardı belki de daha çok gaiplere uğ - rarlardı. Fakat radikallar bundan böyle fırkalarının birliğini muhafaza ederek teş- kilâtlarını düzeltecekler ve parlamentoda halk cephesinin programına sadık kalacak- lardir. Halkın bundan sonra uğrnyacağı inkisar cumhuriyet rejimi için de tehlikeli olacak. tır. Onun için sol kuvvetlerinin birleşerek yeni metodlarla Fransayı refaha kavuştur. maları lâzim — gelmektedir. — Radikallar Fransada demokrasi ve hürriyete hizmetle hem Fransaya, hem sulha müfit olacaklar- dir. (Daily Telgraph) Terziler cemiyetinin yeni mevsim modelleri Dün Taksim bahçesinde canlı manken Terzilef Cemiyeti, dün, Taksimbahçesinde yeni Mevsim yılı modelîâ teşhir edilen bir sergi açmıştır. Canlı mankenler üzerinde teşhir edilen bu mo- deller çok beğenilmiştir. Sergide bir tombala çekilmiş, Ve kazanan davetlilere hediyeler dağıtılmıştır. Tombalada bir bayana İstanbulun en meşhur durup durürken & kerle teşhir edilen mayo ve elbise modelleri terzilerinden birine bedava elbise dikdirmek üzere bir bilet çıkmıştır. Bayan sevincinden sıçrarken, başına masraf kapısı açılan zavallı kocası: «Hay çıkmaz olaydı» diye bağırmış ve bu vaziyet davetlileri bir hayli güldürmüştür. 8 İngiliz Generalı Shey'e üçüncü cevap Şeria muharebelerinde, General Allenbinin taarruz plânlarını suya ve idaresi ve düşüren Türk sevk daha evvel birinci ve ikinci | | | Birinci ve ikinci Gazze muba Pi -S Mareşal Allenbi, birinci ve ikinci Şerin mubharebelerindeki muvaffakiyetsizliklerini (Repington) a yazdığı mektubunda (4/Ni- san/918) bizzat itirâf etmişti. Repington bu hususta: «Bana, Hicaz demiryolunun tünellerini berhava etmek maksadile (Jor- dan) m ötesinde yaptırdığı akınların hi- kâyesini anlatmış ve bunların, Türklerin çok küvvetli (1) ve (Muab) in (2) çok dağlık olmasmı yüzünden ademi muvaffa - kiyete uğradığını zikreylemişti» diyor. Fransız askeri muharriri (Larşer) de «Büyük harpte Türk harbi» isimli eserin- de birinci Şeria muharebesi — için, aynen, gunları söylemektedir: 460 ıncı fırka, 1500 (3) Türk kuvve- tindeki emniyet müfrezesinin mukavemeti karşısında duçarı teehhür olarak —ancak 26/Martta (Essalt) 1 işgal edebilmişti. 27/Mantta süvari (takriben 4 liva) mustahfazların, telefoncu ve makinistle - rin müdafan ettiği (Amman) a taarruz et - (*) Bundan evvelki yazı 21/Mayıs ta- ribli nüshamızdadır. (1) Türk kuvvetlerinin, adet itibarile, İngilizlerden 15 - 20 misli zayıf oldukla - rını geçen yazımızda, resmi vesaika islina- den, anlatmıştık. Mareşal muvaffakiyet - sizliğini te'vil etmek istiyor. (2) (Muab), Lut gölünün cenubunda mahsuldar bir yayladır. (3) Bu mikdar bile mübalagalıdır. hıçkırmağa başladı: kın, Hâkim ayni sükünetle sordu: — Niçin şahitlik edemezsin? Başını önüne eğdi: Mazzez FAİK I aahitlik öodemem. — Ben şahitlik edemem, beni bıra- — Bu mazinin acı bir hatırasıdır, de- di. Babam düşmanca yapılan bir şeha- det yüzünden tam 655 yıla mahküm e- dilmişti. Biz, ânnem kardeşlerim bu «5» yah istırap, sefalet içinde yaşadıktı, Ben Türk askerinin muharebe kudreti, Gazze muharebelerinde de İngilizleri iki defa daha mağlüp etmişti (Askeri Muharririmiz yazıyor) ö belerini gösterir krokil mişse de muvafiak olamamış... -Üçüncü 'Türk süvari tümeni (Essalt) da İngiliz hattı müvasalasına taarruz eylemişti. Bunun Üü« zerine İngilizler rüc'at ederek....n Ayni muharrir ikinci Şerin muharebesi hakkında da şunları yazmaktadır: «Şam'dan gelen iki Türk taburile bir batarya Suelâ'da toplanarak buradaki İn- giliz süvarisini Estalt'a tardetmiş ve kasa- baya şark ve gimalden taarruz etmişlerdi. ...... Bu kıtaatın mevcudu az olmakla beraber azimkârane sevk ve idare edilmiş- ler; 1/Mayıs gecesi Jordan'ı geçerek.....« İngiliz süvari İivasını baskına uğratmışlar ve iki batarya top zaptetmişlerdi. ...... Bu suretle Suclâ ve Eddamie'den tevcih edilen taarruzların arasında kalmış olan İngiliz çöl süvari kor'u (kolordusu) 3/mayis akşamı Essalt'ı tahliyeye ve rüc'. ata mecbur olmuş ve 4 mayısta tekmil İn - giliz kataatı Şeria garbına çekilmişti. Bu i» — kinci ademi muvaflakiyet Allenbi'ye Türk — mukavemet kudretinin İngiliz — süvarisinin taarruz kabiliyetinden üstün ve arap âsi - lerinin yardınmlarının zahiri olduğunu gösü — termişti. Mumaileyh de artık maverayi Şas ria'da hareket plânından sarfı nazar eyle « mişti. » İşte general Allenbi'nin ilk taarruz plâr — böylece suya ğ nını Şeria muharebelerinde düşüren Türk sevk ve idaresi ve Türk as « kerinin muharebe kudreti daha evvel de, — birinci ve ikinci (Gazze) muharebelerinde, kendilerinden çok üstün kuvvette olan İne — (Devamı 10 uncu sayfada) Hayatta Gördüklerimiz “Ben şahitlik edememl,, —a Bir hırsızlık vak'ası için şahitliğe ge- tirmişler, ölüm korkusuna tutulan insan heyecaniyle: — Ben bir şey söyliyemem, söyliye. nem! diye çırpınıyordu. Hâkim ağır ve yumuşak bir sesle: bir söyliye- — Korkma oğlum, dedi. Sana yey yapacak değiliz. bildiğini ceksin. O, yine üzüntü ile kekeliyor: — Yapamam, bir şey söyliyemem. Bir sandalyaya oturttular. bir — Gözlerinde yaş vardı, sonra birdi İ y afeüüllüi «

Bu sayıdan diğer sayfalar: