28 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

28 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Mayis Londra zabıtasına karşı 6 muharrir Yıkılan Put Son Postanın teirikası :33 Yazan: Ronald Knox fla birleşmiş ve nihayet en mutemet a- ü i damı olmuş, nihayet Gamba muvaf - yemi “Ma me çen, İlfak olduktan ve murada erdikten Anthony Berkley, Freeman Vills |sonra ilk fırsatttan istifade ederek onu Grofte, Father Ronald Knox, Do. || öldürmüştür. rothy Sayers, Russell Thorndike Geçit resmi sırasında evinin balko- kahramanları meçhul altı zabıta |lnundan askerleri selâmlâyan Gamba - romanı yazıyor ve katillerin keşfi- İlnin ber kes tarafından görülmesi için Di İngilterenin en maruf zabıta mü- || balkon baştan başa elektrikle donatı fettişi «George Cornish» e bırakı- || mış, fakat elektrik tesisatındaki bo inte yaş ki kaplığ ki zukluk evde ei ea sebep i y Sayers'in eserleri- İl olmuştu. Yangın koptuktan sonra Yağ m lde Pi Kl aleme yukarıya çıkan biricik a- Rovald Kuox'un eseri Başlamıştır. İdam, Varkostu. Varkos evi dolaşa - i Bu eser bitince gene polis müfet- rak Gambayı ararken, onu odaların tişinin katili nasıl tayin ettiğini ken- || birinde buldu. Ve yangının gatırdıları isi Sizından dinleyeceksiniz. arasında atılacak bir el silâhın hiç bir taraftan işitilmiyeceğini hesaplayarak tabancasını çıkarmış ve Gambanın — O halde emrediyorum: Yüzba- m Varkosu tevkif ediniz! beyhine bir kurşun atarak yere sermiş- 2 P: olis müdürü derhal kalktı ve yüz- ti. çi “ | Varkos, bu kadarla iktifa etmiş ol- Dp. ürüyün! a saydı, tabancası muayene edilir ve ha- yapmadı, ve Gambanın kafasını sara- rak nöbetçilerin yangın söndürmeğe koşmuş olmalarından istifade etti ve bir kimse tarafından görülmeden sedi pencereden yuvarladı. Varkos, Gambanın dairesinde iste - Varkos önden, Vayinberg arkasın: n Yürüdüler. General Almeda, divanıharbin ku: Yalması ve yüzbaşı Varkosu muhake- ME etmesi için İâzım gelen emirleri Yermişti, Bir kaç gün sonra muhakeme baş-!diği kadar yalnız kaldığı için cinayetin ve polis müdürü, divanıharpte izlerini silmiş ve dışarı çıktığı zaman Gambayı bulamadığını söyliyerek her- kesi hayrete düşürmüştü. o Varkos'un Gambaya bağlı olduğu herkesçe mü - sellem olduğu için bir kimse de on - dan şüphe etmiyordu. Nihayet Varko- "İsun kendisi cesedi bulmuş ve o zaman Gambanın uğradığı âkibet anlaşılmış- bt ün bildiklerini anlattı. wv, Varkos sonuna kadar itiraf etmedi, e divanıharp Varkosun katil oldu - kanaat getiremedi. O halde katil kimdi? Polis müfettişi iş başında ubharrire oOgöre bu o vak'ada katil tamamiyle kaybolmuş (Ome- vaskostm irtikâp ettiği cinayeti saklamağa muvaffak olması, izleri sil- tâmına — nail © olmuş gibi görünü - N z Yor... Halbuki bu vak'adaki o ka /meğe vakit bulması yüzündendir. ti Sonra muharririn mevzuubahs et - bulmak“ kâdar “kolay” “bir tiği memleketteki şeraitin tabit olma- *eY yoktur, Fakat katili bulmak başka, Snun kati olduğunu isbat edecek ka- Munt delâili bulmak gene başkadır. Bu vak'ada — katilin yüzbaşı Var- ması da ona yardım etmiştir. Başka her hangi yerde, böyle bir cani derhal yakalanır ve adalete teslim edilir. YARIN Va glduğunda şüphe yoktur. Yüzbaşı n çok şayanı dikkat bir tiptir. , .Ye e Bu adam vaktiyle elinden mayokasm Skolyon'un ölümü m.» Gambaya beslediği kini sakla - Yazan: Russell Thorninke 18. Gambaya dost görünmüş, onun- mümmyaya dost görünmüş, Onun il aaa İstanbul Sıhhi Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonu Reisliğinden: Leyli Tıp Talebe Yurdu talebesine mevcut nümune ve şartnamesine gö- «710» çift yazlık iskarpin açık eksiltme suretile yaptırılacaktır. 1 — Eksiltme: Cağaloğlu Sıhhat ve İçtimai Muavenet Müdürlüğü bina- sındaki Komisyonda 3/6/936 Çarşamba günü saat «14,30» da ya- Pılacaktır. 3 alana ize Mi niye vr ee 7 teminat: «250» lira «27» kuruştur. N 4 — İstekliler nümeneyi Çemberlitaş civarda Fuat paşa türbesi karşi- sında Leyli Trp Talebe Yurdu merkezinde görebilirler ve şartname- Yi parasız olarak alabilirler. İsteklilerin cari seneye ait Ticaret odası vesikasını göstermeleri ve ı bu işe yeter muvakkat teminat makbuz veya banka m Türk Hava kurumu ÜYÜK PİYANGOSU Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir. 2. nci Keşide 11 Haziran 936 dadır. Büyük ikramiye: BO. 00 O sini ir: ikramiyelerle am gey, e 2. 5. | Ayrıca: müracaat edilmesi. kikat hemen anlaşılırdı. Fakat böyle lar SON POSTA PİNP ? Dul kadınlar evlenirken niçin merasim yapılmaz ? İptidat insanlar arasında bir âdet vardi: Bir adam öldü mü, onun karde- şi veya yakın bir akrabası karısına va» ris olurdu. Kadın da diğer eşya gibi, elden ele geçerdi, Erkeklerin bir çok-! ları ölüm döşeğinde karılarının kime geçmesini istediklerini söylerlerdi. Medeniyetin ilerlemesiyle bu âdet de kalktı, Fakat bugün de dul kalan bir kadın evlendi mi, izdivaç merasimi pek muhtasar geçilir, ve göze çarp - maması için her şey yapılır. İptidat hayatta karısı ölen erkek - lerin de merasim yapmadan evlendik- leri anlaşılıyor. Çünkü merasim mu - tantan olduğu takdirde ölen zevcenin ruhunu rahatsız edeceği, yahut onu in- tikam almağa çağıracağı zannedilirdi. Dul kadınların sessiz evlenmeleri âdetten kalmadır. İptidai insanlar doğum yatağında ölen kadın ruhlarının muzır olduğuna inanırlar ve erkekler bu şekilde ölen karılarının zararından kurtulmak için ölen kadını resmen boşarlar ve tekrar evlendikleri zaman merasim yapmaz - bu Dul kadınlari evlendikleri zaman merasimden kaçınmaları bu âdetlerin Finlândiya güreşçileri geliyor Dağcılık klübü Uludağda İstanbulevi yaptıracak Türk milli takımı ile dört müsabaka yapacak olan Finlandiya güreşçileri bugün Polonya vapuru ile Köstenceden şehrimize geleceklerdir. Vapur saat iki buçukta li- manımızda bulunacak ve misafir güreşçi” leri sporcularımız nhtmda karşılayacak- lardır. * Türk spor kurumu olimpiyat komite- sinden: 30 - 31 mayıs ve 2 - 5 Haziran 936 ta- rihlerinde Taksim stadyomunda yapılacak olan Finlandiya güreşleri için aşağıdaki noktaların gözününde tutulma & önemle bildirilir: I — Davetiye yoktur. Kapıdan bilet- «iz hiç kimse girmiyecektir. 2 — 30 ve 31 mayıs Cumartesi ve pa- zar günleri müsabakalara saat 15 de ve 2.5 haziran salı ve cuma günleri de 17,30 da başlanacaktır. 3 — Bilet gişeleri müsabakaların baş- İlangıcında kapalı bulunacağından biletle- rin vaktinde temini rica olunur. 4 — Tribün biletleri 50 kuruş, balkon ve ringin etrafındaki sandalyalar 100 ku- Tuştur. 5 — Tribünlerle balkonda oturmak isti- İyenler caddedeki büyük kapıdan, ringin etrafında oturmak isteyenler de sokak j- çindeki yan kapıdan girebilirler, ö — Balkon ve sandalya biletleri mev cut yere göre sayılı olduğundan O balkon bileti alanlar sandalya tarafına ve sandal. ya bileti alanlar balkona geçemezler. 7 — Gazetecilere balkonda hüsüsi yer ayrılmış olduğundan oraya oturmaları nca olunur. 8 — Telle çevrilmiş olan musabaka sa- hasına hakemlerden başka kimse giremi yecektir. Ulu Dağda İstanbul Evi İstanbul Dağcılık ve yürüyücülük klğ. bü önümüzdeki kiş mevsiminden evvel U- ludağda bir dağ evi yaptırmağa karar ver miştir. İstanbul Valisi Muhiddin Üstündağın yardımiyle yapılacak olan bu ev için Ak manyadan kroki ve plânlar getirtilmiştir. Uludağdaki büyük otel civarında yapı lacak olan ev, İstanbul evi ismini ulucak” hir, Ev 60 kişi alabilecek büyüklükte ola- caktır. Bosk, Güreş Federasyonuna Bağlandı Türk Spor Kurumu Genel © merkezi, boks hareketlerinin yeniden ihyası | için muvakkat bir zaman için boksu güreş fe- derasyonuna bağlamıştır. Boks hey'eti için güreş federasyonuna iki aza tayin edilecektir. bi ikm gi Sarışın çocuk kanı.. Yazan: Kadircan Kaflı # şarmamaları ber halde mabutlara karşı İş# ledikleri bir suçtandı. Onların yarım bi 4 taktıkları işi tamamlamak için başka & 4 damlar göndermişti amma, Firavunun sancıları bu sefer erken bastırmıştı. i Fir'avun emir verdi: — Tamozas nerede? Hemen getirin! Fir'avun Mamam Hat o sabah ta saray Bazırını çağırtarak sordu: — Gelmediler mi? Saray nazmı solgun ve zayıftı. Bir çok geceler uykusuz kaldığı her halinden bel - liydi. Hükümdarın karşısında zangır zan- gir titriyor, İsparmoza tutulmuş sanılıyor du. Tamozas sarayın o müneccimbaşısıydI j Omuzları çöktü, boynu büküldü ve inler | On iki'yıl önce Fir'avunun sancıları baş € ladığı zaman: d gibi cevap verdi: — Gelmediler... Fir'avunun kaşları çatıldı. Onun da yü- zü solgundu ve o da ttriyor gibiydi. Bir- denbire yüzünü buruşturdu ve büküldü. Karını bastırarak bir iki dakika durdu. Sonra birdenbire doğrularak haykırdı: — Akşama kadar gelmezlerse senin ka- mını köpeklere içireceğim, aptal!.. Ne de - diğimi anlıyor musun? Saray nazın sürünür gibi çıktı, Fakat çik- masile tekrar girmesi bir oldu. Bu sefer bü- yük bir sevinç içindeydi: — Geldiler, efendimiz. Fir'avun da sevindi. Sağındaki uşağa işaret etti. Kısa kollu ve kenarları çizgili kısa bir gömlek giyen bu uşak hemen Fir'avunun arkasına ipekli bir manto verdi. Firavun onu giydi ve taht salonuna doğru yürüdü. Sol tarafında elin- de mızrakla duran bir zabit: — Gelenleri salona alsınlar! Çocukları da kilercibaşıya teslim etsinler, dedi. Şimdi Firavun on alı ayak mermer Bunun ilâcı sazı çocuk kanıdır. Demişti ve ondan sonradır ki Yunan v£ İyonya kıyılarına gönderilen gemiciler di a çocuk avı yaparlar, Mısıra getirirlerdi. Fir'ayun bunların kanlarını içer ve ra hat ederdi. Tamozas geldi. Fir'avun ona yalvarır gibi emir verdif — Sen buna çare bul. Dediğin ilde bulmak bu sefer mümkün olmıyacak. Benj sen kurtar), ç Tamozas bu hastalığa her hansi bir çö cuk kanının da iyi geldiğini biliyordu. Fi kat Fir'avun tarafından Mısır halkının cuklarının öldürülmesini istememiş, kend çocuğunu da bir gün bu uğurda kaybedge ceğini düşünerek sarışın çocuklardan bal setmişti, ğ Düşünmek için biraz zaman istedi Yel çıktı, Bu sırada saray nazını sevinçle içeri giği di. Fir'avunun yanma sokularak bir şeyi söyledi. " merdivenin en üstündeki, zümrüt, yakut ve) (Firavunun yüzünde büyük bir kızgın almasla işlenmiş olan tahta oturmuştu. Ka-İlık görüldü. i İın ve mermer direklerle çevrili olan salo »| — Tamozas buraya gelsin! iğ Dedi, nun duvar ve tavanlarında tenk renk mo- zayikler, harp resimleri, hiyeroglifler var- dı. Hükümdarın sağında ve solunda duran iki yakışıklı ve kesik saçlı delikanlı elle - rinde uzun saplı ve tavus tüylerinden ya - pılmış yelpazeler tutuyorlar, onları ara sıra Mamam Hatın yüzüne doğru sallıyorlardı. — Bu herif nerede kaldı, Saray nazırnı soruyordu. Hemen koşmuşlar, Saray nazırını iki 6- muzundan tutarak sürüklercesine (salona soktular. Saray nazın yerlere kapandı. Hüküm » dar sordu: — Gelmediler mi yoksa? — Geldiler... Fakat yalnız geldiler... Fir'avun yerinden fırladı. — Yalnız mı geldiler? İzisin bütün be- Mlan, Üzirisin kasırgaları senin başına yağ- sni Saray nazın yerlerde sürünüyordu. Şimdi cellât gelecek ve onun başını w- çuracaktı, Fakat Firavunun güvendiği bi- ricik adam buydu. Onu hemen öldürtmek- le maksadına eremiyeceği şüphesizdi. Biraz önce verdiği hükmü tekrarladı: — Defol buradan... Sana akşama ka - dar izin var. Eğer Allsh Ra (yani güneş) yuvanına çekilmeden önce bana en az bir tane sarışın çocuk bulmazsan onun yerine senin kanın dökülecek ve köpeklere içiri- lecektir. ? Firavun o kadar sert söylemişti ki onu gören ve dinliyenler şu koca mermer sara- yın bile zöngir zangır titrediğini zannet - tiler. * Saray nazırı şehirde tellâllar bağırtıyor, sarışın bir çocuk buluna yüzlerce ve bin » lerce altın vereceğini haber veriyordu. Fir'avunun da sancıları başlamıştı. Akşama doğru saray nazır çılgın gi * biydi. Hiç bir taraftan bir haber bile gelme - mişti, . Bu kızgınlıkla dışarı fırladı. Sarışın ço- cuk avı için İyonya kıyılanna gönderilen gemiciler arasından geriye dönebilen üç| Firavun, bu sanşın çocuk kanına Ta 4 kişinin kafalarını kestirdi. Yolda fırtmaya | mozasın zehir katabileceğini nasıl düşü “ tutulup ta gemilerinin batması ve bu işi ba | nebilirdi? m —— m m ma Müneccimbaşı geldi. Fir'avun ona döğü © dü: : — Senin bir sarışın çocuğun varmış neden söylemezsin? Hükümdar bu kadı vardı, Fakat belli etm. için kendisini zorladı: 4 — Hükümdarima bağlığım sonsuz 4 dur, Ben de şimdi onu düşünüyordum. Gi | mu zaten böyle sıkışık bir zaman için sak lamıştım. Dedi. — Sağol!,.. ğ Saray nazırı çocuğun çabucak getiril 4 mesi için emir vermek üzereydi. Tamozas onun yolunu kesti: — Ben kendim giderek onu kendi &€ ©“ İimle teslim edeceğim. Hükümdarım beni ş bu gereften mahrum etmesin! 'Tamozas bir müfreze asker ve bir zal Je beraber gitti. Bu sırada saray nazını bil kadının avucuna bir yığın altın sayıyordii Bu kadın Tamozasın en son satın aldığı Yunanlı cariyeden dört yıl önce sarışın oğlan doğurtan ebeden başkası değildi Saray nazırı hayatını kurtarmıştı. Fir'avun ilâcini bulmuştu. ğ İkisi de mes'ut idiler. Saray adamlarilğ halk ta ortalığın yatışmasından sevin; ma 4 lerdi. ğ Tamozas evine gitti Esen rüzgürdaği bile sakındığı ve kuşlara bile göstermediği sevgili yavrumına bir bardak şarap içirdi, | Zabite vererek saraya gönderdi. S Genç anne çılgın gibi ağlıyordu. ğ Babası kendirini tutabiliyor ve şöyle di mı seversin?.. yordu: — Benimki gitti, fakat başkaları kura tuluyor... Bu bana mabutların cezasıdı Vaktile Fir'avuna bu ilâc: ben tavsiye ef miştim ve benim yüzümden nice analağı babalar kan ağladı. * d Fir'avun kanı içti ve rahatladı. 4 Fakat ertesi sabah onün başucuna gi # denler ölü buldular. , Munir Senelik muhammen kirası 48 lira olan Yenibahçede Kâtip mahallesinin Hastahane sokağında eski 88 yeni 114 - 112 N. lı evin müfrez kısmı (iki oda bir sofa) 937 senesi mayısı sonuna kadar kiraya verilmeli üzere pazarlığa konulmuştur. Şartnamesi levazım müdürlüğünde görülür. Pazarlığa girmek isteyenler 4 Haziren 936 Perşembe günü saat 15 de daimi encümeninde bulunmalıdır. (B.) (2759) i * * Keşif bedeli 1117 lira 92 kuruş olan Belediye İktisat İşleri Müdürlüğünün bulunduğu binanın bazı kısımlarının tadili açık eksiltmeye konulmuştur. Keşif evrakı ve şartnamesi levazım müdürlüğünde görülür, Eksiltmeye gir. mek isteyenler Belediye Fen İşleri Müdürlüğünden tasdikli fen ehliyet vesis, kasiyle 84 liralık muvakkat teminat makbuz veya mektubiyle berrber 29/ Mayıs/936 Cuma günü saat 15 de daimi encümende bulunmalıdır. (2532) (B.) e d

Bu sayıdan diğer sayfalar: