31 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

31 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bulgarlara İbretle Bakalım! DELALI eçenlerde gazeteler, Sofyada bey- nelmilel bir (Üniversite) ler G kongresi toplandığından bahsetmişti - ler. Belki başkalarının lâkayıd bir na- zarla okuyup geçiverdiği bu haber bi- zi bir hayli durdurdu ve düşündürdü Bulgarlara karşı 'Türk efkârı umu - miyesinin ekseriyetinde elbet te bü yük bir teveccüh yoktur. Bu hırçın komşu millet yüzünden yarım asırdan fazla zamandanberi başımıza siyasi pek çok gaile geldi ve gene onların yü- zünden Rumeli İmparatorluğumuz gi- bi başlıbaşına bir devlet kurmağa, hat- ta bir saltanatı milliye çıkarmağa lâ - yık büyük bir ülkeyi elimizden kaçır mış olduk. Bugün de Ba lardi nıbaşımızda zaman zaman bizi er yade üzen ve fevkalâde tedbirler itti hazıma sevkeden bu millettir. İşte Bulgar dostluğunun ve komşu- luğunun bu güçlüğünden, hatta belki de bu tehlikesinden dolayıdır ki (Bul- garları severiz) dersek kolay - kolay kimseyi inandıramayız. Fakat Bulgarlara karşı daima böyle hissen ve fikren ihtirazkâr olmak mec- buriyetimiz bizi bu komşu millel ah - valini tetkikten ve hatta takdirden menedemez. Bilâkis komşumuzdan ne- kadar çekinmek mecburiyetinde isek, onun siyasi, içtimat ve milli her hare- ketine, her filine — derinden derine infazı nazar etmek en mühim vazife - lerimizden biridir. sİ; Meselâ Bulgarların yerek dahiliye, gerek siyasşeti hariciyede ima teşevvüş ve tebeddül içinde oldu- | ğuünu biliyoruz. Fakat si: tlerinde R—e;_m—lı Makale Eskiden devriâlem seyahati uzun yılların işi idi. Belki de bir ömür, böy- I: bir seyahati yapmağa kâfi gelmezdi. Buguıı bir kaç ayda bu muazzam seya- hati yapmak mümkün olduğu gibi tayyare ile bir kaç hafta içinde başar - mak da mümkündür. Fakat medeni - yetin bir icadı daha var ki onunla bir kaç saat içinde dünyayı devretmek i iş- den değildir. İnsanın yerinden ayııl « masına bile lüzum göstermiyen bu vâ- sıta radyodur. Bu vâsıtanın karşısına geçip dünyayı devretmek işden de - -İğildir. En uzak memleketlerden başlı- yarak en yakınlarına kadar her memle- ketin sesini, sözünü dinlemek, düşün celerini anlamak mümkündür. Radyo- lara, «milletlerin sesi» diyorlar ki çok doğrudur. Ve bugün bu sesi takip ede- rek dünyayı devretmek, her sesi dinli- yerek zevk almak, her seste bir mille- tin ruhunu, seciyesini sezmek, hattâ sesle bir milletin seviyesini medeniye- tinin derecesini tayin etmek kadar ko- lay bir şey yoktur. Bu bakımdan radyo ile yapılan, ve her gün tekrar edilebilecek olan devri- âlem, her insana içinde yaşadığı dün- yayı tanıtmakla kalmıyor, bundan baş- Iıı insanın ruhunu besliyor, ve dimağı- İni genişliyor. Yırın. radyo ile hem milletlerin SÖZ İnanılmaz bir haber: Telsizle ameliyat Yapmak kabilmiş! İngilterenin en mühim gazetelerin- -|den Daili Mail gazetesi! inanılmasına ihtimal verilmiyen aşağıdaki haberi nex,rc(mcktndır Gazete diyor ki: «Fen terakkiyatı- rin süprizleri asrında yaşıyoruz. Bu - SAĞ TOMAEAADE KA B e B Devriâtem B sini dinliyeceğiz, hem buralarını gö - receğiz, ve bütün manzaralarile karşı karşıya geleceğiz. O zaman oturduğumuz yerde yapa- cağımız devriâlem, tam — manasile bir devriâlem olacak.. ARASINDA ) HERG"" BİR HKM *| İngilterenin bir şehrinde Biletcisiz Türklüğün şeretfi İşleyen otobüsler at ğ Düşk Sedür « İngiltere gazetelerinin iddiasına gö- azamlığa yükselmeden evvel sa - re İngilterenin Burnemast şehrinde ya- b b ö ğ ö ee pılan bir tecrübede hak tanıyan insan- nınyıxııııııdı.xcıllıııuhhl- ların pek çok olduğu anlaşılmıştır. Bu mamış Türktü. Zekâsı, ilmi ve irla- tecrübe şöyle yapılmıştır. nile çabucak göze girmiş, devlet iş- Ağustos SD 7 Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı Troçki tedhiş;;i Hareketlerin Organizatörü Rusya, Troçki'nin İsveçtet| ç.ıkınlmısını resmen ıs(eJ Moskova, 30 (A.A.) — Tas .,ıni , bildiriyor: Sovyet hükümetinin emri üzerinti Norveç'deki Sovyet elçisi Yokubovil Norveç dış işleri bakanına- aşağı notayı tevdi etmiştir: 1 kânünuevvel 1934 tarihinde, köf Münist partisi merkezt komite Sov '| yetler Birliği merkezi icra komitesi "f| yaset divamı azasından Kirov Lenin | grad'da öldürülmüştü. Açılan adli taht kikat, bu cinayetin maksadı Sovyel hükümeti azası ile diğer zimamdar ef hası öldürmek olan bir tethişçi teşkil& tına mensup bir aza tarafından ya| dığını meydana koymuştu. 1934 sonunda bu keyfiyet, bizzat Kirov'ulfi katli ile suç ortaklarlı tarafından di mahkemede kabulolunmuştur. Bun: sonra yapılan mütemmim tahkıkat ile Moskovada 19 ilâ 23 ağustos tarihifi' de vukua gelen muhakeme şürasını bat etmiştir ki yukarıda ismi geçen hişçi teşkilât hâlen Norveç'de otur ? makta olan Troçki tarafından vücud getirilmiş ve mumâileyh Troçki Sa yetler Birliğindeki cürüm ortaklarıf Stalin'in, Varoşilof'un, Gaganoviç IİI Orconigidze'nin ve diğer hükümet İ gösterdikleri bu daimi karışıklığa ng- Mmen onların ayni zamantda çok canh, çok kuvvei hayatiyeye malik, ve çok 'nun en büyük delili elektrikle meşgul çalışkan bir millet olduklarına da vâ- |bulunan bir İngiliz operatörünün yeni kıfız. Zaten bu sayede değil midir ki bir keşfidir. Bu operatör hastalarını u- lerinde bile rol oynamağa başla - mıştı. Etrafta kendisini çekemiyen bir Şehrin içinde kısa mesafelerde do - zasının öldürülmeleri için muh laşan otobüslerin göze görünecek yer- | talimat wermekte — bulunmuştur. lerine birer renkli kutu asılmış üze - İmaksatla Troçki Sovyetler Bizliğin ikinci Balkanlar harbinde kendi müt- | tefiklerinin üzerlerine — saldırmakla | başlıyarak bugüne kadar siyaset sa - hasında yaptıkları hududsuz batalara Tağmen hâlâ zinde bir millet ve devlet olarak duruyorlar ve hâlâ Balkanlar- daki bütün komşularını, aradaki mev- cud meşhur (misak) a vağmen, gene vakit vakit endişaye düşürmek çaresi- ni buluyorlar, Bulgarlardaki bu zindelik ve bu kuvvet nereden geliyor) İşte bunun sebeblerinden birini biz Sofyada bir beynelmilel (Üniversite) ler kongre - si toplanmasında buluyoruz. — Evet Bulgarlara kızdığımız vakit «gospo - dinler, çobanlar, yarı medeni ve kaba insanlar!» deriz ve hiç şüphesiz bu sözlerimizde fazla mübalâğa da yok - tur. Fakat Balkanlar dağlarından yarı medeni olarak yetişen ve senede iki üç hükümet teşkil ederek — komilacılığı | devlet idaresinin başıma geçiren bul millet, ayni zamanda müspet ilim sa - hasında da çalışmağı bilen, memleke- | tüni harici bu kadar engellere, dahili bunca gailelere rağmen mütemadiyen imar ve flâ etmenin çarelerini bulan değerli bir millettir de! | Bu, o kadar bariz bir hakikattir, ki ve Bulgarlar Avrupa medeniyet âlemi tarafından o kadar şayanı itimad Tülmektedir, ki bütün garb mil €n büyük irfan müesseselerinin m messillerini Sofyaya gönderiyorlar ve orada içtima ettirerek Cihanın irfan yolundaki tekâmül ve terakk ı en son safhalarını Sofyada tetkik gözün- den geçiriyorlar. nına ve İ- i bu te- Garb âleminin Bulgar ir: lim kabiliyetine karşı er veeccüh ve itimaddan Bulgarlar şüphe- siz iftihar ederler. Onların bu haklı if- tiharları karşısında biz Türklere dü - şen vazife ise, komşu milletin bu maz- hariyetini büyük bir ibret ve bir o ka- dar da gapta ile daima röz öntinde tut- .uıııııdc tutu - maktır. Çünkü bu göz şun, bizim selâmetimi zak mesafeden tedavi etmektedir. Meşhur Markoni'nin dünyanın öbür ucundaki lâmbaları yakmak için bul - duğu âlet gibi bir âlet bularak uzakta- ki hastalarını tedavi etmektedir. Meselâ büyük bir transatlantikte se- yahat eden bir yolcu birdenbire apan- disitten hastalanıyor. Vapurda opra- tör yok. Hastanın da Nevyorka ka - dar gidebilmesi imkân haricinde he - men ameliyat yapılmadığı takdirde ö- leceği mahakkak, bu hasta ne olacak, talihe terkedilerek göz göre göre öle - cek mi? Hayır. Ölmiyecektir. Çünkü vapurun telsizile Nevyork ve Londra- daki acentaya haber verilecek doktor bu akıl erdirilmesi müşkül olan şeyta- ni âletle uzaktan ameliyatı yapıp has- tayı kurtaracaktır.» Aklın kabul etmediği bu haberi ve- ren gazetede yazdıklarının doğru ol - duğunu anlatmak için bu âleti keşfe - den doktorun ismi ile resmini de neş - retmektedir. Doktorun ismi Guort'tur. Kendi kızına bu âlet vasıtasile uzak - tan küçük bir ameliyat yapmıştır. * Âmliral Hortinin yomek listesi Macaristanın naibi olan Amiral Horti 68 yaşında bulunmasına rağmen gayet dinç bir adamdır. Ata binmesi, eskrim yapmasımı sever, ve denizciliği ile de meşhurdur. Boş vakitlerini musiki dinlemekle geçirir. Amiral Horti seyahatten pek hoşlanmaz, onun için pek icap etmez- &e memleketinden çıkmaz, yalnız  - miral Horti yemeği ziyade sever. İSTER İNAN Bir gazetede okuduk: Son zamanlarda şehrimizde garip bir ticaret ve bu ti careti yapan şebekeler türemiştir. Bu ticaret eski çöp tenekesi ticareti ve şebekenin marifeti de kapıların önü- ne konulmuş tenekeleri sabahları sü: rine de «yolcular lâtfen nazarı dikkat- yabancı memleketlerden hususi ajan| sürü insan vardı. Bu arada divan kâtiblerinden bir Acem Süleyman Efendi vardı ki, Nevşehirli İbra - himle daima: — Etraki bi idrâk!. diye alay eder, fırsatını düşürdükçe, ekme - ğini yediği Türkleri tahkir ederdi. O devirde Osmanlı içümai ha - yatı için Türklük bir nevi ayıb sa- yılırdı. Çünkü başta padişah olmak üzere vüzera ve erkânı devlet kar- makarışık bir kan taşırlardı. Kimi bir Rus kızından, kimi bir Arna - vuddan kimisi de bir Slâvdan doğ- muştu. Bu keşmekeş içinde hakir görülen, devletin temeli ve yegâne uzvu olan Türklerdi. Nevşehirli İbrahim Efendi - ise Türklüğünü kat'iyyen inkâr et - mezdi. Kendisini — çekemiyenlere karşı daima azim ve sebatla karşı dururdu. Bir gün divan kâtibi Acem Sü - leyman Elendi İbrahim Efendi ile konuşuyordu: — Sen ilim ve irfan sahibi, ba - siretgâh ve akil bir adem kişisin!. Amma neyelekim ki kötü bir Türksün|. dedi ve Türklüğü tah - kir edecek bin türlü pis sözlerle hücum etti. İbrahim Efendi bütün bu tahkir- leri sükütla dinledi, soura gülerek dedi ki; — İyi veya kötü, ben kendi ırkı- mâa şeref vermeze çalışıyorum. Halbuki sen bu şekilde harcket et- mekle kendi milletin için bir zillet oluyorsun!.. kaklırmışlardır: Otobüse giren müşteri bu kutulara bilet bedelini atınca kutu otomatik bir şekilde bilet veriyormuş. tır. Meselâ bu hafta zarfında bir oto - büse 2,100 yolcu girmiş bu kadar yol- mam olarak kutudan çıkmıştır, * Çek çek arabalarına kızan bir belediye relsi Nevyork belediye reisi olan Mister Guartdia çok müteessirdir. Zira Nev- yörkun çekçek arabaları sahipleri o - nün sözünü dinlememişlerdir. Şikago- da sergi açılalıberi, Amerikada hiç gö- rülmiyen bir nevi arabalar peyda ol « muştur. Bu arabalar insanların çek - tiği «çekçek» arabalarıdır. Bu çekçek arabalarile bir yarış tertip edilmiş, Belediye reisi buna çok kızmaktadır: «Allah bize beyin vermiş otomobili, motörü icat ettirmiş, atları emrimize muti kılmış... Halbuki biz hâlâ ara « balara esir oluyoruz» demektedir. | | vi Ğİ RİLEEEĞLİ M Ve listeyi ber gün kendi yapar. şey yapamamıştır. İSTER İNANMA! katte iktisadi ve ameli kıymeti büyük ve şebekenin ya- hut şebekelârin yaptığı iş bir hayli kârlıdır. Bunun e - hemmi iyet ve kârını anlamak için son senelerde şehrin surlar civarını, Üsküdarda Altunizade taraflarını, Sulu- kule, Edirnekapı, civarını doldurmuş olan teneke evleri âratle toplamaktır. Basit gibi görünen bu toplama an.. eliyesinin haki - | ve mahalleleri görmek kâlidir. lunduğundan hiç şüphe edilmemeli - dir! L TER *kk İ ——— —— —— —— İNAN İSTER İNANAĞA:! lerinden kaçırmasınlar» ibaresi renkli lar yollamıştır. mürekkeple yazılmış ve biletçileri de| Yukarda izah edilen bütün bu hâ f Ontle ü 'edalekb kakleihalarla kap 5 yardım etmeleri mecburiyeti teyit Mutfafğında Fransız ahçılar vardır. |şılanmış, yarış yapılmış ve © da hiç bir İanmuş ve hattâ bu hususta bey nrll* - |lel bir mukavelename imzası şâyânı | Bd nacaktır. diseler ağustos 1936 da Mosko' alent muhakemede Troçki'nin bütüf| suç ortakları ve ajanları tarafından te yit olunmuştur. Bu suretle şurası 4 hakkak addedilebilir ki halen Norvet” Kutuların bir hafta sonra tetkikin -|de oturmakta olan Troçki Sovyet de otobüslere giren yolcuların hepsi -|kümeti azalarile Sovyet milleti şe! nin bilet bedelini verdikleri anlaşılmış- |lerinin katli maksadını istihdaf - j | tethişçi hareketlerin organizatörüdür. 'Yukarıdaki keyliyetleri Norveç hü cunun mecmuu bilet bedeli olan sekiz | kümetine bildiren Sovyet hükümeti ) sterlin on altı şilin ve sekiz pens ta - |zandadır ki tethişçi hareketler organi| zatörü Troçkiye istikbalde de sığınm hakkı vermek, Sovyetler Birliği Norveç arasındaki dostane münase leri haleldar edebilecektir. Ayni za * manda bu, beynelmile! münasebetle! deki kaidelerin bugünkü ınlayış muhalif bulunmaktadır. Bununla alâkadar olarak şurası bi tırlatılmak istenilir ki Yugoslavya h Aleksandr ile Fransa dış işleri mı Bartu'nun öldürülmelerinden son * ra, kendi arazileri üzerinde başka hİJ kümetler azalarını istihdaf eden tet ? hişci hareketler hazırlanmasına kal hükümetlerin alacakları hattı ha 10 kânunuevvel 1934 tarihinde Mİ'_ letler Cemiyeti konseyinde tetkik © lunmuştu. Bu tetkik neticesinde MiF letler Cemiyeti azalarının ıeıhışçıl karşı mücadele saahasında birbirli zu görülmüştü. Sovyet hükümeti Norveç hüküme ” tinin, Troçki'yi bundan böyle Nar' arazisine sığınma hakkından mahri etmek için lâzım gelen tedbirleri |maktan fariğ olmıyacağıni ümit vi ler. Oslo, 30 (A.A.) — Troçki ınw" daki Sovyet teşebbüsü, kabinlenin e nümüzdeki ilk içtimaında tetkik 015 u

Bu sayıdan diğer sayfalar: