31 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

31 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İTELGRAF HABERLERİ Musolini manevralardan sonra büyük bir nutuk söyledi “Bir kaç saat içinde 8 milyon asker silâh altına alabiliriz ,, P iyor: cî'dıın ordusunun bir kaç günden- devam eden manevraları sona er- ıhll!wılıt sonunda, — Mussolini —"Cluı:. yüksek devlet memurları, Hh"ll atkeri heyetler, İtalyan asker- İk ıluz;ımıulı büyük bir nutuk söy - bi 'f"l. 30 (Hususi) — Avellina'dan (rüz ettirmiş ve bu kudretin İtalyan ve|kaç saat içinde sekiz milyon asker si- dünya sulhuna vesayet eylemekte ol- |lâh altına alabiliriz.» duğunu bildirmiştir. M. Mussolini, İtalyanlardan aşağı - daki sözlere harfi harfine inanmalarını |dar uzun müddet sulh ümtüit etmekteyiz | istemiştir: «Afrika harbine rağmen değil, fa- kat Afrika harbi neticesi olarak İtalya- nın askeri kuvveti bu harpten evvel - talyanın askeri kudretini teba-İkinden daha müessirdir. Haâlâ, bir edeceğini ilâve etmişti Yeni Romen Kabinesi zecri tedbirler alacak r'tüleıko eski kabinenin otoritesini ihlâl ettiğinden büşkreş, 30 (ALA,) — Titülesko' - bü Yeni kabineye dahil bulunmaması Bü bir tesir uyandırmıştır. A Çü mahfeller, kabine buhranı - h:'d-üi bu beklenmedik netice )ıal(—l B T türlü mütalealar yürütüyorlar. k '_'ülalıo'ııun 1922 denberi dış ba- hi muhafaza etmekte olduğunu 'orlar, malümata göre, yeni ka- Son Vvet harek ka a yeni kabineye alınmamış Bakanı : Nistor, Ziraat Bakanı : Basi- le Sassu, Milli Müdafaa Bakanı : Ge- neral Angelesco, Sıhhiye Bakanı : Doktor Costinesco, San'at ve Edyan Bakanı : Victor Jamondi, Kültür Ba- kanı ; Doktor Angelesco. Başvekilin sözleri Bükreş, 80 (A.A.) — Yeni hükü - met azası, gece saat birde Pelesh şato- sunda kralın huzurunda yemin etmiş- ne, gerek Sağ ve gerek sol her türlü |lerdir , etlerinin tenkili hususun-| — Başbakan Tataresko, şatodan çık - » Yine bu haberlere göre, baş- lunmuştur: t Serçekten tam selâhiyete sahip bu-|tıktan sonra aşağıdaki beyanatta bu - a Tatareskonun, «bilhassa haziran n b kargaşalıklarda ileri sürdüğü is- & tehdidi» yüzünden, eski kabine - İ :“nlemı haleldâr eden Titülesko'e 7 Portföy vermek istemediği an- lmaktadır. T“l!eıkn'nun liberal parti başkanı Mo ile mutabik - olarak elyevm 'da bulunan Titülesko'ya bir hi çekerek memlekete yaptığı 1 len ve şimdiye kadar olan teşekkür ettiği ve: W di kberal partinin sâdık bir make- şekilde mütecanis bir kabine Hl;un % & mecbur bulunduğunu» bil - temin edilmektedir. )::Ühluııhk mahafili, başbakanın Kğeyuımı bulunacağını ve hü « Y , Romanyamın an'anevi dış si- % , hiç bir değişiklik yapmadan hı €&tmek hususundaki kat'i azmini âni ihsas etmektedir. ) Yeni değişiklikler 30 (A.A.) — Demir mu « tahrikâtı karşısında göster « Zaaftan dolayı matbuat tarafın- tenkide mârüz kalan da- V bakanı İncanletz ve adliye baka- aler birincisinin bir general ta- “dar ut ayni zamanda başvekil Mühimmat nâzırı ölân B. Tatares- Mafından istihlf edileceği söylen- Bük,e, aç ei kabine hü";:, 30 (A.A.) — Rador ajansı q&: hükümet azaları gece yarısı .N trenle Sinaiya'ya — varmışlar, A, . fatosunda kral tarafından kabul ş—fu Yeyemin etmişlerdir. nq' hükümet azaları listesi şudur: N ikan ve Teslihat Bakamı: Tata- %lıl Aıca, Başbakan muavini : ’ğ, ve Bakanı : Demetre k: Bakanı : Antonesco, Finans Ba- a :Aclncı'cuv. Adliye Bakanı : Mi- N, 1L h frFF r a !rx, 5 İncouletz, Evvelâ dahili nizamı idame ettirece- rasistler tarafından tahrik e-|ğiz. Her türlü kargaşalık hareketleri ve her türlü coşkunluklar bastırılacak- tır. Gerek sağ gerek sol, hükümet her türlü silâhlı teşekkülleri silâhtan tec- rit edecektir. Hükümetin ilk işlerinden biri de üni- versite hayatından siyaseti kaldırmak ve üniversitelere yeni bir disiplin esas- larımı koymak olacaktır. Dış siyasete gelince, başbakan bu hususta aynen şunları söylemiştir. «Hükümet birleşmiş Romsnyanm bütün hükümetleri tarafından güdülen ve son zamanlarda B. Titülesko tarafın- /dan idare edilen aynı dış siyaseti ta - kip eylecektir. Küçük antant ve balkan antantı menfaatlerimizle Polonya ile büyük Britanya ile ve bilhassa milletimizin bütün ideallerinin ve menfaatlerinin ayrılmaz bir tarzda bağlı bulunduğu Fransa ile gittikçe daha sıkı ve gittik- çe daha faal bir tarzda münasebet ida- mesi, bütün devletlerle Sovyetler. bir- liği ile ve bütün komşularımızla dost- luk münasebetleri takibi, bunlar bi - zim dış siyasamızın değişmez esasları- nı teşkil eylemektedir. Yolumuzdan şaşmadan bu siyaseti takıp edeceğiz. Başbakan, silâhlanma işi hakkında /da şunları söylemiştir. «Hükümet ordunun takviyesi prog- rTamını tatbik için daha fazla bir hızla faaliyette devâm edecektir. Memleketin silâhlanması hüküme - tin en esaslı düşüncesini teşkil eyle - mektedir.» Fransada iyi karsılanmadı Paris, 30 (A.A.) — Romanya ka- binesinin değişmesi hakkındaki haber- ler buraya geç gelmiş olduğundan ga- zeteler bu hususta fikirlerini beyan et- memişlerdir. Mamafi baslıklarda, B. Ti tülesko'nun kabineden harıç bırakılmış olmasından dolayi bir nevi — kırgınlık Ve müşahede olunmaktadır. Harici siyaset zayıf Bükreş, 30 (A.A.) — Muhalif ma- İuvara, Ticaret Bakanı : Valer|İâ çifçi partisi mahafili, yeni kabineyi afia Bakanı : Franasovici, İş|çok fena karşılamıştır. M. Musolini nutkunun sonlarına doğru şunları ilâve etmiştir. «Biz herkesle mümkün olduğu ka- ve milletler arasında sulh eserine her gün tam iş birliğimizi vermeğe hazırız» M. Musolini, kralın önünde yapılacak | olan büyük geçid resmine yüzlerce top ve tankla 3 bin mitralyözün de iştirâk Mehmetcik Abidesilıe_ çelenk Kamutay Heyeti dün Mehmetcik âbidesine çelenk koydu Çanakkale, 30 (Hususi) — Bü-| yük Millet Meclisi namına Meh-| metcik anıdına çelenk koymak ü - Zzere şehrimize saylavlarımızdan mü - rekkep kamutay heyeti gelmiştir. He- yet Nuri Cönker, Tevlik Fikret, Halit Bayrak, Ziya Gevher, General Naci, Kâzım, Mükerrem, Şükrü, İsmail Ke- mal ve Mithattan mürekkeptir. Saylavlarımız geçit rteşminde bu - handuktan sonya Çanakkalelilerden mürekkep bir heyetin iştirâkile çelengi Mehmetcik âbidesine koymuşlar, Kon- ya vapurile İstanbula hareket etmişler- dir . Zafer bayramı münasebetile şehri - mizde yapılan tezahürat ve geçitresmi çok parlak olmuştur. Halk saatlerce coşkuncasına askerlerimizi alkışlamış- lardır. Arap Bîrliğı;ne doğru Kudüs, 29 (Hususi) — lrak harici- ye nazırı Nuri Sait Paşanın Filistin Yakın Şarkta doğan yeni bir millet i ngiltere - Mısır muahedesini bir kaç gün önce tahlil ettik ve bu muahe- denin Mısira neler temin ettiğini anlattık. Bu gün bu müahedeyi imztılamanın — asıl hakiki manâsını izah etmek isliyoruz. Çün- kü bu muüahede, yalnız bir takım - hakları temin eden ve tanıyan, İngiltere ile Musır arasında askeri bir ittifak vücuda getiren bir muahede değildir. Bu muahede ile bir millet tarih sahnesine yeniden doğuyor ve Yakın Şarkta müstakil yaşayan — milletler yeni ve kuvvetli bir arkadaşa malik yorlar, Misir milletinin tarihe yeniden doğdu- ğunu söylemek, belki tuhaf görünür, çün- kü Nil vadisinde bir çok asırlardanberi ya- şayan bit millet vardır. Fakat bugünkü Misir milleti bütün eeki asırlarda yaşayan Misir milletinden bambaşka denilecek de- recede farklıdır. Bugünkü Mesır milleti an- cak yarım asırlık yeni ve genç bir millet- ür. Daha evvelki Misirlilar milit — şuurları uyanmamış, milli varlıkları teşekkül &. memiş kimselerdi. Ve Mısır, bir - tagallü yurdu idi. Orada bir sürü mütegalliblerle © mütegalliblerin köle muamelesi yaptık- ları insanlar ve rençperler vardı. 1882 de kopan dahili ihtilâl, bu kuru- nu vüstaf tegallübe indirilen ilk darbe idi. Gerçi bu ihtilâl memleketin İngiltere tara- fandan işgal olunmasına vesile teşkil —etti, fakat Mısırda uyanan milli şuur sönmedi, için için yayılmağa, ve bütün memleketi kaplamağa devam etti. Bunun neticesi olarak 1907 de Misır- da ilk milli parti tecasüs etti ve bu partide eskiden mütegallib rolünde bulunan surlarla tegallübe hedef olan kitlelerin bir- likte çalıştıkları görüldü Yeni millet vücut buluyordu ve bütün kuvvetini hürriyet ve istiklâl davasını ka- zanmak için topluyordu, 1907 da başlayan bu hareket 1918 de ilk kıyamını yaptı ve o zaman Sa'it Zağlul ile arkadaşları Misırin tam istiklâlini iste- yen wVefdi Misrib yi tesis ederek istiklâl mücahedesini açtılar, Bu mücahedenin kanlı ve acıklı safha- larını burada tekrar etmeğe hacet yoktur. Fakat «Vefdo in Mısır istiklâlini istemeğe başlamasından itibaren geçen |B sene zar- fında iki bir kaç defa didişmiş, bo- ğuşmuş. biribirini yıkmak için — uğraşmış, ve sonunda anlaşmaktan başka çare bulun- madığımı anlamıştır. Bütün bu mücadele Mısırın bütün kit- Telerini yuğurmuş, muhtelif unsurları — eri- terek yeniden dökmüş ve neticede yeni bir milleti pişirmiş ve olganlaştırmıştır. Geçen çarşamba günü imzalanan —mu- ahede bu milleti hütriyet ve istiklâline ka- vuşturarak yeniden tarih sahnesine çıkar- olu- mıştır. ü | Bu milletin istiklâlini kazanmasile Ya- | KAT GA RLARSAUD EMACIRT A N Garp Şimali Avrupada da huzursuzluk başladı vrupanin en garp noktalarından | birinde, yani İspanyada, iki idea- lin affetmez bit - şiddetle boğuşması, hemen bütün Avrupayı iki parçaya a- yırdı. Bunlardan bir kısmı bir tarahı, diğer kısmı da öbür tarafı tutar bir şe- kilde vaziyet aldılar. Her ne kadar İs- panyanın dahili işlerine kat'? ve fili bir müdahale şimdilik mevzuubahis değil- se de, alâkadarların sempatilerini açı - ğa vurmaktan çekinmedikleri de bir emri vükidir. Bu hal, düne kadar bir- birile çok dost, hattâ müttefik olarak geçinen devletlerin aralarını açacak ka- dar derin bir aksi tesir husule getir - miştir, Son zamanda, Belçikanın Fran- saya karşı aldığı tavır, bu ara açıklığı » mın en bariz misallerinden biri olarak gösterilebilir. Malüm olduğu üzere Belçika, Fran - İsız harsile yuğrulmuş ve İransızca ko- nuşan Vallonlarla Cermen — ırkından olan Filâmanlarla meskündur. Büyük harpte Alman istilâsına karşı yanyana harbeden Filâmanlarla Vallonların a- rasında harpten sonra manevi bir ay <« rılığın tohumu atıldı. Filâmanlar, ayni ırktan oldukları Al- manlarla karşılaşmanın azabını duyar gibi göründüler. Vallonların, Fransız « lara karşı mutlak bir mütayaat gösle - rilmesine izbar ettikleri istok, her gün bir parça daha artan bir mukavemet görmiye başladı. Nihayet, bu muka - vemet, açıkça, Belçika - Fransız itti « fakım mevzuu bahsettirecek kadar ile- ri gitti. Nihayet Filâmanlar, Belçika - Han Fransız ve İngiliz ordularının elin- de, bir ileri mevzi teşkil odemiyeceğini iddia etmiye başladılar ve Belçika ile Fransa ve İngiltere arasında mün'akit olacak bir ittifakın bizzarur Almanya- ya müteveccih olacağını, halbuki Al - manya tarafından behemehal bir te - cavüzün mutlak surette beklenmesini icap ettirecek ahval bulunmadığını ile- ci sürdüler. Bu hal, yalnız Filâmanlar- la Vallonları birbirine karşı çıkarmak- la kalmadı. Bu iki zümrenin sağ ve sol- cu kısımları arasında da siyasi telâk- ki farkları hâsıl etti. O suretle ki, Filâman - Vallon ih - tilâfından gayri, Belçika, şimdi, bir de karşılıklı yardım misakları aktedip et- memek noktasından da anlaşamaz bir hale geldi. Sosyalistlere göre - sulhu, ancak karşılıklı yardım ve müşterek emniyet sistemi kurtarabilir. Diğerleri ise Almanyanın dahil bulunacağı yeni bir Lokarnodan başka, hiç bir tedbir - den fayda beklenemiyeceği iddiasın - dadırlar. Bu fikir farkları, şimdi, garp şimali Avrupada da yeni bir huzursuz- Yüksak Arap komitesi ile İngiltere kın Şarkın tarihinde de yeni bir devrin a-|luk ve emniyetsizlik havası yaratmıya fevkalâde komiserliği arasında tavas- sutta bulunması İrak, Maverayı Erdün ve Suudi Arabistan hükümetleri tara- fından tasvip olunmuştur. Arap mahafili bu tavassuttan son derece memnuniyet göstermektedir, Burada çıkan «Eldifa» gazetesi «bu hareket Arap birliğinin tahakkukuna doğru atılmış müsbet bir adımdır.» diyor. Bu meyanda «Üniversal» gazetesi, ezcümle diyor ki: «Yeni kabine, bilhassa dış siyasa ba- kımından ,eskisinden daha zayıftır. Zira, Romanyanın müttefikleri, kü- çük antant konferansı arifesinde Ti « tüleskonun uzaklaştırılmasının sebep- çılmakta olduğu şüphe götürmez. Ömer Rıza Doğrul Filistinde vaziyet düzeliyor Kudüs, 30 (A.-A.) — Arap şefleri, Yahudi meselesinin halline mâtüf o « lan müzakerelerin iyiden iyiye ilerle- miş olduğunu ve grevin pek yakında nihayete ereceğini temin ediyorlar. Loyd Corc Almanyaya gidiyor Londra, 30 (A.A.) — B. Loyd Corc çarşamba günü Almanya'ya gidecek. başlamıştır. — Selim Ragıp hmiral Horti - Miklas mülâkatı Vinaya, 30 (A.A.) — Amiral Hor« ti, Karinti'de kâin Veldene gitmiş ve Miklas'ın yazlık ikametgâhına gide - tek mumâileyhle üç çeyrek saat gö - rTüşmüştür . Viyana, 80 (A.A.) — Amiral Hor- ti bu sabah Poertschaeh'dan Graza ha- reket etmiştir. Oradan, öğleden sonra tektar Budapeşteye dönecektir. Yunan Parlâmentosu Atina 30 (Hususi) — Parlâmento- ya taallük eden bütün işlerin mercüi başvekâlet müsteşarlığına tevdi edil - diğine dâir muvakkat kanun bugün neşredilmiştir. Parlâmento —müstah - demlerine başka vazifeler verilmiştir. lerini soracaklardır. » tir. | !kl ahbap çavuşlar l p

Bu sayıdan diğer sayfalar: