25 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

25 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa İspanya dvükindü Za şimdi Faşist Lnbon, 24 — Portekiz lıl.kumzu İs- pa'ı a ile diplomatik münasebatını kes r. Portekizin bu kararı, Hariciye Nu rı tarafından İspanya elçisi Albor- a tevdi edilen bir nota ile bildiri!- r. Portekizin Alicantedeki masla- hatgüzarı, bu Hmanda demirli duran bir harp gemisine binerek Lizbona dön mek için emir almıştır. Paris, 24 (AA.) — Madrit ile Liz- bon arasında siyasi münasebetlerin ke- silmesinin vahim akisler doğurmasın- dan korkulmaktadır. Filhakika bu in- kıtarı, Burgos hükümetinin Lizbon, Ro- ma ve Berlin hükümetleri tarafından tanınması kararı takip edecektir. Bu süretle İtalya, Almanya ve Portekiz hü kümetleri, kendileri için İspanyanın ka nuni hükümeti olacak olan General Franko hükümetine kanunen silâh ve mühimmat verebileceklerdir. Beynel- milel vaziyet iki devlet grupu tarafın- dan İspanyadaki iki muhtelif hükümet tanındığı zaman içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Sovyetler verdikleri muhtıranın mer'iyet mevkiine girdiğini söylüyorlar Londra, 24 (AA.) — Sövyet delege- sl Kargan, ademi müdahale tâli komite sinin bu sabahki içtimsında, Sovyetle- rin serbestii hareketlerini tekrar ele almak hususundaki kararlarının der- hal meriyete gireceğini tebliğ etmiştir. Ayni toplantıda Portekiz delegesi, hükü meti tarafından adenü müdahale itilâ- fının ihlâl edildiğine dair iddialara karşı olan Portekiz cevabını tevdi et- miştir. Londra, 24 (A.A.J — Umumi kana- at şudur ki, Sovyetler şimdllik ademi müdahale komitesinde kalmakla bera- ber, diğer devletlerin üzerine tazyik ya pılmasmı müsait bir nevi bareket ser- bestliğ gı mubafaza etmek arzusundadır. duğumu sanmayın. Bılâku Bir sanat- kâr için bu derece teveccüh görmekten büyük zevk yoktur. Vatandaşlarımdan gördüğüm muhabbete, az bahtiyar san- atkâra nasip olmuştur. Hele aldığım mektuplar... Tebrikler.. San'atkâr, bir gözünü, kurt bir çap- kın edasile kırparak gülümsedi : — Teklifler... Ve devam etti : — İltifatlar... Hele bilhassa sorgular.. Neler, ne akla gelmedik sualler sor mu yorlar yarabbi... Bilhassa kadınlar.... Muhakkak ki onlar, erkeklerden çok mütecessis... Geçen gün bir kadından aldığım mektup, beni saatlerce güldür- dü. Bana : — «Bay, Zati Sungur, diyor, ben ih- tiyar bir adamla evliyim, bir gençle de sevişiyorum. Sevdiğim genç bulundu- devletlerin! Ademi müdahale komilesinde Londra, 24 (A.A.) — Röyter Ajansı bildiriyor: Bugün ademi müdahale ko- mitesinin toplantısında İtalyan deleze- si Grandi beyanatta bulunarak Sovyet delegesi Maiskiyi tarafından tevdi olu- nan mektubun tazammun ettiği tehdit altında ve mesele tavazzuh etmedikçe kamitenin müzakereye katiyen devam edemiyeceğini söylmiş ve demiştir ki: — Herhalde Maiskynin komitede bir müşahit değil, fakat ademi müdahale Aanlaşmasiyle mukayyet bir hükümet'n mümessili olarak bulunduğu keyfiyeti katiyen sabit olmadıkça İtalya hükü- meti kendi aleyhindeki cevabın komu- tede müzakere olunmasına müsaade et- miyecektir. Çünkü İtalya komitede bir Sovyet müşahidinin bulunmasına mu- vafakat edemez. Neticede Maisky istenen izaha - tı hükümetinden sormayı vadeylemiş, Portekiz limanlarının İngiliz - Fransız kontrolüne tâbi tutulması hakkındaki Sovyet teklifinin ruznameye alınması- nı istemiştir. Komite bu teklifi gayrikabili tatbik görmüştür. Lord Plymouth bir tahkik komisyonu teşkil edilerek İspanyol li- manlarında tahkikat yapıkmıi"ıı mü- kerrer defalar ileri sürmüş ise de komi- te hiç bir karara varamamıştır. Sovyet gazetelerinin neşriyatı Moskova, 24 (ALA.) — İzve tesi, arlemi müdahale ko: saisinden bahsederek diyor k Sovyet deklarasyonu gösteriyor ki: Bugümm vaziyet hakkında ancak iki sureti hal vardır. Ya anlaşma derhal fili bir tarzda tatbik olunacak, yahut ta İspanyol hükümetinin istediği yer- den silâh almak hakkı iude olunacak- tır. Sovyet Rusyanın hattı hareketi 2- çık ve sarihtir. Meselenin halli şimdi | —— anlaşmanın diğer akitlerine nutevak- kıftır. ğumuz apartımanda pansiyoner. Ben geceleri onunla' buüluşmak, görüşmek | istiyorum. Fakat kocam, çok geç uyu - yor, ve çok çabuk uyanıyor. Siz, bir manyatizma dâhisisiniz. Eğer bana, yüz lerce hünerlerinizden yalnız bir tane- sini, yani adam uyutmasını öğretirse- niz, muhtemel bir aile faciasının önü- ne geçmiş olacaksınız. Ben öğreteceği- niz hüner sayesinde ihtiyar kocamı er- kenden uxutup, tıpış tıpiş yandaki oda ya geçeceğim.Bu sayede, kocam da, ben de, sevdiğim genç te rahat edeceğiz!'e Zati Sungur gülerek ilâve etti : — Yakımda, bu şekilde çalışmayı bı- rakıp İstanbulda bir manyatizma, illâz- zanizma akademisi açacağım!.. O za - man muhakkak ki ilk yazılacak talebe bu bayan olacak ! Naci Sadullah “Son Posta,,nın edebi tefrikası : 10 Yazanı Muazzez 'lılıılıı Berkand — Çıldırdın mı sen? Bugün öyle güzel, öyle tam olgun bir gençlikle gü- zeldin ki, sen aramıza geldikten sonra, bizim «tazelik» dediğin gençliğimiz güneşin arkasında kalan ay gibi kay - boldu. Muallâ kesik ve biraz mahzun bir gülüşle güldü: — Ne kadar gevezesin küçüğüm! Diyerek yeğeninin ellerini okşadı. — Vallahi gevezelik değil.. doğru- len ve yarı korkan bir sesle cevab ver- di: , — Bazan seni kıskanıyorum tey - ze. — Kıskanıyor musun? Bunu soran Muallânın sesinde ız « tırab, şaşkınlık ve acı vardı. SON POSTA Milli Küme meselesi OZ | İzmirli sporcuları da Tatmin etmedi! (Baştarafı 1 inci sayfada) sma girmiştir. Milli kümeye dahil ola- cak takımların nasıl seçilecekleri ka- rarlaştırılmamıştır. Kararsızlık bu me- sele etrafında toplanmaktadır. Istanbul futbol ajanlığının tertip ettiği şekilde bir turnuva, İzmirin en kuvvetli iki, on birini meydana çıkaracak mı? Buna İzmirliler ihtimal verememektedirler. İzmirin İstanbula hiç benzemiyen bazı hususiyetleri vardır. Meselâ İstan- bulda Galatasaray, Fenerbahçe ve Be- şiktaş birinci kategoride yer alırlar. Bunlardan sonra gelen Güneş ve di- ğer takımların Milli kümede yer al- maları çok zayif ihtimaller olarak ileri sürülebilir. Halbuki İzmirde Altay ve Altınordu ile birlikte Göztepe, K. 8. K. ve İzmirsopr takımları vardır. Bun- lar kuvvetçe biribirlerine çok yakındır- lar. Günün talihi hangi takıma gülerse o takım galip çıkar, 'Turnuva usulünde ise, serbest bir e- yun şekli olduğu için galip taraf, atak yapan tarafdır. On iki yıldan beri İz- mirde daima başta gelen Altay ve Al- tınordu klüplerinin ikisi de millt küme işinde kendileri için hususi bir imtiyaz isteyeceklerdir. Bundan başka, milli küme meselesi ortaya profesyonellik işi de karıştır- maktadır. Milli kümeye dahil olacak klüplerin oyuncuları gerek hazırlıkları esnasında Ve gerek yapılacak seyahat devrelerinde işlerini terketmek mecbu memuruna uzun müddet izin veremi- yeceği hesaba katılırsa müşkülât ken-| diliğinden meydana çıkar, Mill! küme oyuncuların işlerini ve vazifelerini göz önünde tutmak ve bir hal çaresi ara- mak Jlâzımdır. Şimdilik milli küme mevzuu etrafında İzmirlilerin düşün- gdükleri bundan ibarettir. Musolininin dün söylediği. nutuk (Baştarafı 1 inci sayfada) temizleme ameliyesine devam ettiğini anlatmış, — cihana — hitaben yeni sulh tekliflerinde bulunarak demiştir ki: «— Sulh namına dünyaya uzattığım bu defne dalı, 8 milyon süngüden mü- teşekkil bir ormandan koparılmıştır.» Çocuk sayfasında kazananlar Çocuk sayfamızın bilmecesinde kazananların isimlerini neşre bu- gün devam edecektik. Yazımızın çokluğundan bu listeyi yarına b- rakıyoruz. Özür dileriz. riyetindedirler, Hiç bir müessesenin bir | işinin muvaffak olması için mutlaka | Milli Reasüransın sigortalılara hizmeti (Baş tarafı 1 inci sayfada) fiye halinde bulunan Föniks ve Millf BSigorta şirketleri hakkında sekiz ay- danberi devam eden tetkiklerin netice- sini anlatmış ve bu şirketlere sigortalı bulunanların zarara uğramamaları için hükümetin aldığı tedbirleri izah etmiş- tir. Refi Bayar bu hususta demiştir ki: — Föniks Sigorta Şirketinin iflâsı- nın sebebi teknik hudutlar haricine çı- karak bütün dünya üzerinde rekabet yapması ve bunun neticesi olatak Sigorta şirketlerinde bulunması lâzım | gelen ihtiyat akçesini çekmiş olmasına rağmen bunu mevcut gibi göstermiş olmasıdır. Bunun bir tek münası var- dır: İdaresizlik ve âtiyi düşünmiyerek hesapsız hareket etmek. Bunun mem- leketimizde olan tesirleri malümdurz. Ben de izah etmeyi fâydalı buluyo - rum: Beş binden fazla sigortalı senele- lerden beri verdikleri parayı alamıya- cak vaziyele düşmüşlerdir. Bunların ek serisi küçük memur ve esnaflardır. Memleketimizdeki Sigorta şirketlerinin teknik kudret ve kabiliyetlerini arttı- racak tedbirler ve kanunt! müeyyideler hazırlanmıştır. Hattâ bugün dahi bu tedbirlerin alınmış olduğunu söyliye- bilirim, Föniksin iflâsımın bütün dün- ya Üzerindeki sigorta mefhumu ve si- gorta endüstrisindeki tesir ve zararla- rı, orta Avrupa devletlerinin ve bilhas- İsa Avusturyanın sigorta primlerine zammetmesini mucip olmuş, sigortada çalışan memurlara da vergi verdirmek | yolunu tutturmuştur. Bizde hüâdise ber akistir. Tam bir devletçi zihniyetile hükümet, bir âmme müessesesi olan si- gorta şirketlerine sigortalı olanların zararını- gene devlet kanalile kapatma esasını gütmüştür. Sekiz aydanberi ça- lışmalarımız semeresi olarak bugün şu neticeye varmış bulunuyoruz: , İki şirketin tatili faaliyeti tarihi o- lan | Nisan 1936 tarihine kadar müflis şirketler tarafından sigortalılara veril- mesi lâzım gelen primler, Milli Reasü- rans tarafından ödenecektir. Bu iş için şimdilik yarım milyon lira tahsis et- miş bulunuyoruz. Bu para yetmediği takdirde daha yarım milyon lira'bu işe sarfedilecektir. Kat'i rakam söyle- mek imkânsızdır. Sebebi memlekelimi- ze yabancı olan bu iki sigorta şirketinin teknik hesaplarının memleket haricin- de taazzuv ettirilmiş olmasıdır. Sigor- talılar için yapılan bu fedakârlığın ay- ni zamanda memleketin içtimaf seviye- sinde de bir rol oynayacağına tnanmak istiyorum. Bittabi bilirsiniz ki içtimat seviye ve bir milletin servet derecesi © milletin si; u ile öl- çülür. Sigortalıları müracaatlarında tamamen serbest bırakmayı hükümet bize prensip olarak emretmiştir. Bun- — Bütün erkekler mi? Hayır, birisi-|ğüm? ni tanıyorum ki benim yüzüme bile bakmadı. Muallâ bü sözlerile gülüyor, Bedia- — Evet teyze... — Bu büyük sırrını bana açmak is- temez misin ? yı kendisine doğru çekiyor, onun sire| Derin, gözle görülecek, elle tutula- rını keşfettiğini belli ettiği için genç|cak kadar ağır bi rsüküt karanlık oda- kızın darlıp darılmadığını anlıyacak-|yı büsbütün karartmıştı. İki genç kız miş gibi onun gözlerini arıyordu. da helecanla çırpınıyorlardı: Birisi an- Ö, susmuştu.., Fakat teyzesine so -|lamak, ötekisi anlatmak ihtiyaciyle... kuluşunda, konuşmak, kalbini açmak| — Gece, siyah bi su gibi akıyordu. isteyen bir yakınlık vardı. Bunun için Muallâ genç kızın yanaklarını avuçları arasına aldı ve gözlerinin karanlıklar içinde parlıyan ışığını bulmağa çalışa- rak sordu: — Benim yüzüme bakmıyacak ka- — Onunla daha lisenin son senele - rinde iken tanışmıştık. İkimiz bir sı - nıfta idik. Beraber okuyor, beraber ça- lışıyorduk ,Birbirimize karşı — evvelâ çok tabii, çok sâde ve samimi bir dost- luk duyduk. Sonra, derslerimizde bir- Bedia başını kaldırarak — teyzesine|dar meşgul olan bu erkeğin kim oldu -|birimize rakib olmağa başladığımız i- baktı: — Yanlış anlama! Senin derin duy- gularını.. yüksek görüşlerini ve uygun sunu söylüyorum... Hattâ bir aralık|hislerini kuskanıyorum. Senin yanın - Fahire ile senden konuşurken o ne de-|da kendimi işe yaramıyan bir yapma di biliyar musun? —? bebek gibi manasız ve lüzumsuz bu - lüyorum. — Teyzen o kadar güzel ve manah| Muallâ yeğeninin sarı başını göğ - ki biz onun yanında camekândaki yap-|sünün üstünde kuvvetle sıktı. ma bobekler gibi süsten ve lüksten i- baret birer şey gibi kalıyoruz. — Sus Bedia, delice sözler söylü - yorsun bu akşam sen, — Sahi söylüyorum... Bazan ben de Fahire gibi düşünüyorum.. ve... Muallâ helecanla sordu: ğ üüü - — Benim sevgili, sevgili bebeğim, bir taneciğim! sesile devam ediyordu: ğunu sormuyor musun? — Kimdi bu adam teyze? Sesi kabahatli bir çocuk gibi ince ve çin aramız açıldı. Uzun zaman dargın kaldık. korkaktı. Muallâ onun sarı başını o -|kalorya için felsefe kısmını seçtik ve muzuna dayıyarak saçlarını okşadı: gene aynı şubede birbirimize rakib ola- — Ben senin dostun değil miyim|rak çalıştık. Bedia? Aynı kabahatlı çocuk sesi cevab ver- di: — Evet... Sonra benim uzun ve anlaşılmaz hastalığım apandisit ameliyatile so - nuna eren mızmiz hastalığım başladığı vakit ben fazla çalışamaz olmuştum. — O halde Feridun Demirelden ba-|İşte o vakit Feridun tekrar bana yak - Bedia şimdi içine acı düşmüş çocuk|na şimdiye kadar niçin bir şey söyle -'laştı. Ameliyattan sonra istirahat etti- medin? ğim zamanlar yavaş yavaş dersleri tâ- — Sen bulunduğun mecliste büyük| Sarı baş evvelâ kanadlarını çırpa -|kib edebilmem için bana notlarını gü- bir alâka uyandırıyorsun. Herkes sa-|rak titriyen, sonradan yuvasını bu -İ'nü gününe yolladı. na bakıyor, seninle meşgul oluyor. |lunca büyük bir rahatlıkla sığınan bir — Ve..? Sözünü niçin bitirmedin? |Bugün de görmedin mi? Seninle dans | yavru kuş gibi Muallânın omuzuna|çek yollıyan demek Meliha değil, Fe- Bedia şimdi oturmuş, başını teyze-|etmek için bütün erkekler birbirine |büsbütün gömüldü. inin omuzuna dayamıştı. Yarı gü -|rekabet ediyorlardı. — Onu çok mu seviyorsun küçü - — Notlarla beraber sana sık sık çi- ridundu, (Arkası var) dan da kasıt, doğrudan doğru) lekette mevcut sigorta şir mat olunabileceğini göstermi işin herhangi bir fikri ma'ısu-ill madığını isbat etmektir. Sigortaf Jarın adreslerine Milli Reasi mektupla birer izahname gi tir. Müracaat edecek sigortalılP en kolay ve en basit şeklile - M edeceklerin müracaatları gerel huzurlarile ve gerekse mektuplâ hiç bir formaliteye tâbi tu! yapılacaktır. Sigorta şirketlerinin dahiline irca ve hesabatının m dahilinde taazzuv ettirilmesini edeceğiz. Esasen mevcut olan kanunaâ İl yaparak bu şirketlerin ve bug nuna nazaran tesisi ile mm(elld” ları ihtiyat akçelerinin Solvabl le iresıni ve bu ihtiyatlarının hudutları dahilinde bulunduruld ayni zamanda da sigortacılık! şanların sigortacılıktan anlayanı lar olması imkânlarını hazırlam hışacağız. Kurtarma gayesile iki tin de tasfiye işlerine müdaha yoruz. Bilâkis biz sigortalıları mak gayesini tutuyoruz. Bu iki sigorla şirketlerine olanların | Nisan 1936 tarihind ra vadesi gelmiş poliçe bedelle!l hal Millit Reasüransça ödenei Sovyet hava kumanda şehrimizde (Baştarafı 1 inci sayfada) olan hava muvaffakıyetlerini bir dikkatle takip ediyoruz. vacılarının son zamanlarda elde leri muvaffakiyetler bizde tak0 hayret hisleri uyandırdı. Bu spü teknik İ ârl ni olan Türk gençlerinin muvat1#” Jeri kudretli bir milletin evsafi barüz ettiren bir hususiyet ol: dedilebilir. Almanların Emden kruv Varnaya geliyor Berlin, 24 (A.A.) — Alman B kruvazörü bu sabah Casaliari lim dan hareket etmiştir. Bu kruvazö garistanda Varnaya gitmektedir. M. Litvinofun istifası h asılsız Moskoöva, 24 (AA.) — haberler Sovyet gleyhtarlığının #f bir tecellisi olup tamamile ası!st miştir. Fakat bu iş kolay ©'T dan hiçbir fabrika Elı ada

Bu sayıdan diğer sayfalar: