19 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

19 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A SON POSTA- Tarihten sayfalar: “ Hindistan bana mirastır, | FENNİ BAHİSLER | onu iyilikle vermezseniz Ciğer hastalıklarının kat'i ilâcı zorla almasını bilirimi,, * * 4 Babürün Ordusu on bin kişiden mürekkepti, Hindistan Sultanı İbrahimin ise 100.000 askeri 1000 tane fili vardı. Fillerin hepsi birden hücuma geçmişlerdi, ovada yerler sarsılıyor, fillerin homurdanışları gök gürültüsünü andırıyordu. Pencap valisi Devlet Han aksak Ti - Ttürün torunu Mehmet Babürü Hin - Üstan üzerine yürümeyi ve orada bü- ğk bir devlet kurmayı teklif ediyor - Tarihçi (Catrou), Devlet Hanın tözlerini şöyle nakleder: a— Arzuna karşı gelmek ve yahut türediye karşı pek haklı olarak ka- larmakta olan kinini yatıştırmak iste- Mem. Seni Semerkand tacından mah- Tum eden bir adamla harbetmek elbet *Ooğru bir iştir. O tacı senin başına ge- fitmek için canımı İdodaya hazırım. bir kere şimal tarafa ve bir ke- ?& de cenup tarafa bakınca eski yur - funu bırakarak yenilerini fethetmeyi uygun bulurum. Devlet Han sesini biraz daha yük - Rlterek sözüne devam etmişti: *— Hayır, ey ulu hakan! Özbek Hanı harpte saç sakal ağartmış bir Mdamdır. Askerleri ise aksak Timürün Yenilmez askerlerinin yerlerini tut - lavdır. Hakanım, öfkemizin gös - İstdiği yola gitmiyelim. O bizi alda - » Bir türediyi kovmak çok güzel bir ; lâkin daha az bir kuvvetle o - üstüne yürümek tehlikelidir. Hin- fethetmek senin için daha fay- İlıdır. Büyük baban Timür orayı “Atetti, fakat yerleşemedi. Gün geç - oradaki Mogollar azalıyor ve bir onu bugünkü gibi kolaylıkla fet- ı“mek #htimali kalmıyacaktır. İndus ELEPEİZ Ttahtını kur. Tataristanın karlı çölle- ll Yerine Hindin cennet gibi olan ova- | dı: a git. Her şey seni Hinde çekiyor. ıı!ıcıuıın Hindistan şehirlerine koy - O yaz Efganla Hindistan arasındakt yalçın ve konkunç dağların dar geçit - lerinden, biri otuz beş ve diğeri kırk beş yaşlarında iki adam geçiyordu. nihayet keşfedildi mi? Amerikalı iki doktor da sun'i kan vücude getirmiye muvaffak olmuşlar Berlin fizik ens titüsü — direktörü Gercke gşöyle bir yazı yazmışlır: N «İnsanlar sevi- —Ç f niniz, zira yaptı- ğöma uzun araştır- malar netlcesinde fça başla verem ol -d mak üzere bütün ciğer hastalıkları- nın önüne geçe- cek bir ilâç bul- Dr. Gereke ilâ- gn ne olduğunu bildirmiyorsa da A- mmanyada çÇıkan tıbbi mecmua bu hu- Busta şu izahatı vermektedir: , «Gercke hemen hemea 40 senedir bu uğurda çalışıyordu. Birçok defalar ve- "İzem âfetini kat'i sunette yere serecek garoler bulduğunu zannetti. Usulleri - pin çoğu iyi neticeler vermekle bera- ber beşeriyeti için için kemiren bu der di tamamiyle bertaraf edemiyordu. Nihayet geçen sene tetkikatını ilör- Arkalarında beyaz bir harmani, baş - |Jetmek için Afrikaya geçti, Sahrayi Ke larında birer beyaz külüh ve ayakla -| birde dolaştı. Veremin memaliki har- yında Efgan işi pabuçlar vardı. Omuz-|re sekenesi arasında yaptığı tahribatı larmda bir torba taşıyorlardı ve bul tetkik elmök istedi. Sahranın tam or- torbada yiyecek şeyler bulunuyordu. İlk vardıkları Hind şehrinin kale kapısında muzraklı askerler onlara sordular: — Yabancısınız, değil mi? talarında misafir bulunduğu bir kabi- Senin, bronşit, nezle, grip, zatürree i- lâh gibi aiğer hastalıklarının ne oldu- ğunu bilmediklerini gördü ve bunun se — Biz ateşe taparız. — Biz de... İhtiyar yolcu baş eğdi ve gözlerini kapıyarak yalvarır gibi mırıldandı: — Haccetmek için gidiyoruz. Ateşe ve puta tapan Hindliler her yıl muayyen zamanda Ganj nehrinin sularında yıkanırlar; mabetlerde ağız- larından alev çıkan kocaman heykel- lerin önünde yerlere kapanırlardı. Aakerler bu fakir insanlara dudak bükerek baktılar. İçlerinden biri çı - kıştı: — Haydi, daha ne Yıkılın buradan... İki yolcu çökmeğe başlıyan akşam karanlığında bu Hind şehrinin esrarlı sokaklarında kayboldular. Biri diğerine şöyle dedi: — İlk adımda yakalanmaktan o ka- Diğeri pek yavaş bir sesle fısılda - — Hakanım... — Sus... Benim adımı ne çabuk u-| | valiler, seni görür görmez, as -| Nuttun? Bağu ı*lerng birlikte senden yana geçe - Ordun her adımda büyü - Merkandı almak kolay olacaktır. O za- n Özbeklere karşı barp açabiliriz. vlet Han sözün sonunu güzel bağ- . _Bthür © zamana kadar geçen haya - 201 acı hatırlıyordu: nüz on bir yaşındayken amcası . ; ? z » Ş ğ p N.M askerlerinin fedakârlığı sa- ihde canını kurtarabilmişti. Blî_ıür. Ferganede hanlık yapıyor, Şvhı hayatı pek tehlikeli maceralar —h—!rplerle geçiyordu. İki defa Se - Ntandı geri aldı. Fakat en sonra & klerin hanı Şeybaninin karşısın- - Burada kuvvet topliyordu. Fa - & düramamış, Etgan taraflarına gel -| aldı. Nl! 1526 da Hindistanımn daha içerilerine | gti iki tüy orijinal bir şekilde konul- tarruzları bir semere vermiyor -| yürüdü. Bu sefer de kumandasına al -| muştur. Gözlere kadar inen inee bir Lül — Kusurumu bağışlayınız!. Bun -| | dan sonra bu kadarcık zorluğa da Bu iki yolcu Babürle veziriydi. * Babür Hindistanı baştan başa gez- miş, buradaki insan kalabalığının ya - şayışını, halkın ayrılmış olduğu sınıf- lar arasındaki geçimsizlikleri, vali ve hükümdarların idare tarzlarmı yakın- dan görmüştü. 1523 de bütün Hind hükümdarları- na şu notayı gönderdi: duruyorsunuz? l . Nihayet kabile ile sakin olduğu arazi arasında bir münasebet keşfetti ve bir müddet sonra gördü ki oradaki kumun ymubtevt bulünduğu bir madde ciğerde Haaeaeererneeernnn e rrrre raseananan Bese ereeeneneAAEERRAEER. Köleki, Ha 'ıı , Çok şık bir fötr şapka. Rengi siyah- far. Yuvarlak bir kalot, ufak bir bere şeklinde hafifçe gözlere doğru iniyor. Kendinden yapılmış müselles şeklinde imparatorluğu — bana |.bir parça, sivri uçlarından biri alın ü- Hindistan dedem Timürlenkten kalan bir miras- | zerine gelmek üzere, önden arkaya doğ tır. Onu sahibine veriniz. Yoksa sahi - gu konulmuştur. Bu parça şapkaya tat- bi onu almasını bilir. Hind hükümdarları Efganistandaki bu fakir ve küçük hükümdara bıyık altından güldüler. J1 bir yükseklik veriyor. Kendilerine bu senenin yüksek şapkaları yaraşma- #ağını düşünen bayanlar hem yüksek Babür Hindistana girdi ve Lâharı sayılan, hem de yaraşan bu modelden diğı ordu ancak on iki bin kişiliktt. Ğ'la Hanın sözleri onu cenuba çe- | Tarihten sahifeler (Devamı 12 inci sayfada) —-. istifade etmelidirler. Alnın üzerindeki yüze ve şapkaya ayrı bir güzellik ver- mektedir. ki bütün mikropları imha etmektedir. usare haline getirmektedir. Bu usare Grecke kumu aldı, tahlil etti, ve ni-| yi gliserinli suda karıştırdıktan sonra hayet veremi kökünden mahvedecek maddenin ne alduğunu tesbit etti. Ora- daki kumdan birkaç ton Almanyaya getirerek hastalarma koklattı ve şaya va dikkat neticeler aldı. Şimdi alelâde grip olanlara bile bu kumu kaynar suda koklatıyor, bir bu- ğu yapıyor, ve bir defada gripi tedavi ediyormuş. Eezacılar bu keşiften mem zuün olmadıkları için böyle bir ilâcın böüç bir işe yaramadığını söylüyorlar- mış. Doktor Gredke ise son asırda be- şeriyete yapılabilecek en büyük hizme ti tfa ettiği kanaatinde imiş. Akrep zehirlerine karşı serom Bilhassa scak memleketlerde akrep- letin insanları sokarak zehirlediklerini ve ölüme sebep olduklarını hep duya- rız. Bu mel'un hayvanlar Bilhassa Ce- zairde her sene yüzlerce insanın kanı- na girerler. Akrepleri imha mücadele si d tesirli bir netice vermemektedir. UN Zira bu hayvan, muhitini iyi bulduğu takdirde fevkalâde sür'atle yayılmakta dır, , İşte senelenden beri bu zehirli ve sin si de tesirli bir netice vermemektedir. jçin çalışan, Cezair Pastör enstitüsü mü dürü Profesör Sergent nihayet Antis- Sorpionigue bir serom keşfetmeğe mu- ,vaffak olmuştur. Cenubi Afrikanın en zehirli ve bü- yük akrebi Prionurus australis ismiyle ,tesmiye olunamıdır. Dokstor Sergent bu gikrebin zehirini toplamak imkânı ol- madığı için zekir kesesini ezmekte ve farelere injecte etmektedir. En az mu kavemet eden hayvan merkep olduğu için tecrübelerde de en ziyade merkep işe yaramaktadır. İşbe eşeklerin üzerine tatbik edilen ,ve sonra da eşek kanından istihsal edi len bu serom şimdi Prio nurus australis namındaki müthiş akrebin zehirini ta yaamile tesirsiz buırakıyormuş. Sun't hayat Aleksi Carell ile tayyareci Lindber- gön sun'? bir kalp yaptıklarından bah- getmiştik. Gene bir Rus profesörünün ölü bir köpeği tekrardan bir müddet ya gattığı da Avrupa ilim muhitinde hayli dedikodular uyandırmıştı. Amerikada intişar etmekte olan Popular Science mecmuasına nazaran ilim âleminde ye n bir mucize daha olmuş, ve küreyva- tı hamra sun'? ve kimyevi olarak mey- dana getirilmiştir. Bu işle meşgul alan kimseler Öregon Üniversitesi profesörlerinden Dr. Tr- win ve Alfred Muscovits'tir. Bunlar 20 senelik mütemadi bir çalışma netice sinde üboratuvarlarında insan kanını vücude getirmişlerdir. Bu kanın yapılan tahlik neticesinde aynen insan kanına benzediği anlaşıl- mış, höcrenin protoplasmasının mevcut olduğu tebeyyün etmiştir. Bu hâdise şimdilik lâboratuvarların dört duvarı arasında kalınış olmakla beraber umumiyet kesbettiği takdirde dünya yüzünde büyük bir inkılâp yara tacak, hayatın gidişini değiştirecek ma hiyettedir. Tetkik ve araştırmalar de- vam etmekledir. Okugyucularımızın Sorgularına Cevaplarımız Okuyucularımızdan Bay Muhid - dine: — Şiiriniz güzeldir, ancak şiir neşretmek mutadımız olmadığı için edebi mecmualardan birine gönder- menizi tavsiye ederiz. * Kütahyada — okuyucularımızdan Bay Mehmet Yüksale: — Saorgularınıza cevaplarımız şu- dur: | - Sıhbat mektebi orta mek - tep mezunu kabul eder. Kayıt ve kabul nizamnamesinde sizin bah - setüiğiniz şekilde bir sarahat yok - tur. Ancak şahsi olarak müracaat e- derseniz belki bir islisna yapılabi - Hr. Kurslar bittabi ükkbaharda yeni- den açılacaktır. Bu hususta bir mek- tupla kurs müdürlüğüme baş vura - cak olursanız iyi bir malümat edi - DİTSİNİZ Sanırız. İtkhat ve Terakkide an sene he- müz bilmnemiştir. Kitap halinde çı - 'ls'ı'ı YA iL/ YA karilması için bu dakikada verilmi; bör karar yoktur. * Kadıköyünde Bay Halide: Babanızın eserlerini, bu satırları yazan muharrir bile küçüklüğünde okumuş, her birinden ayrı ayrı is - tifadeler temin etmiştir. Fakat bu eserlerin yeni harfler ile tekrar ba- sılmasında, bilhassa gazete okuyu < cusu bakımından mahzur vardır. Bununla beraber bizi hatırladığınız için size teşekkör ederiz. " * Ankara Yenişehlitle Vehbi İsmail: — Teveccühlerinize teşekkür e - deriz. Mizahçı arkadaşımız - İmset arzularınızı maaalmemnuniye yerine getireceklir. * Gemlikte inşaat amelesi üç arka - deşa: — Bize yazdığınız mektupta ver- diğihiz izabatı aywen bir istida ile İktisat Vekâletine bildiriniz. Celâ| Bayarın mazarı dikkatini celbedecek olursanız, müsbet bir netice alaca- ğnız muhakkaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: