18 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

18 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

72 Sayta Hergün Sancağa dair Taze haberler Yazan: Muhittin Birgen —' Ss ancağa dair taze haberler geli- yor: Suri masından bir türlü memnun değildir- ler. Cenevre anlaşmasında ismi geçen Bayır ve Bucak nöhiyeleri meselesini sanki Türkiye tarafından ortaya yeni atılmış bir iş imiş gibi canlandırarak «işte, Türkiye Suriyeyi boğmaya başlı- yorls tarzında propagandalar yapılı- iler Sancak anlaş- ağ ziğiişn İlk insanlarda nakil vasıtası in - İlk insanlarda kendi mubhitlerin- İlk insanlar mı fazla yaşarlardı, yl Dİ ÇİŞİ İrsen üyobydi) yiçanmile © den beşemella İnk olda, tanış. (yoksa tabif önür“şimdi mi uzadı, beygiri bulup ehlileştirdi, beygiri (me olmayınca haberleşmiye ibtiyaç Ooihtilâflı bir moktadır, fakat sür'at yavaş bulmıya başlayınca evvelâ Jo. (o ta görülmezdi, tanışma artınca mek- - sayesinde bugünkü insanların on 8- sâ Dağı muhacirleri «bize silâh verin, komotifi, sonra otomobili, daha son- tup, mektup yavaş görülünce tel . (o sır evvelki insanlara nazaran bin - a$ görülünce tel. (o lerce defa fazla şey görüp, gördük - siz icat edildi. lerinden zevk duydukları muhak - gömlekliler) in Sancağı icabında silâh- la istirdat etmekten bahset! i görü lüyor. Arkasından bakıyors biz Sancağı silâhl, müdafaa edeceğiz! | a da teyyareyi icat etti. grat, telgraf ta yav diyorlarmış. Onların «bize silâh verin!» dedikleri zamanlerda bir taraftan da Sancakta Türklere karşı tethiş siyase- ti takip edilmek üzere birtakım çeteler hazırlanmakta olduğu haberleri duyu- 2 luyor. Ve saire ve saire... Bütün bunlar iyi alâmetler, hayır #- iâmetleri değildir. Bütün bunların de.) İsta&oz yemek insanı lâlet ettikleri mâna, Suriyenin yanlı ş aşa bir yolda yürümekte devam ettiğini ve Çok y tir mı? Sancak meselesinin, hiç olmazsa mâ- nen henüz halledilmediğini gösterir, * Fakat, biz bu işlerde sihirlenmeme. ğe karar vermiş olduğumuz için sinir- İenmemekte ve işleri sükünetle müta- ea etmekte devam edeceğiz. Yalmız, Suriyede bu hareketleri yapanlar ve idare edenlerle konuşmakta fayda ola- cağını düşünrek aşağıdaki mülâhazala- dedeceğiz: kak Kalenin hüvesi Hoca medresede ders veriyordu: — Kâle fiildir, dedi, Kâlenin fâili Hüvedir. Yani «O» manâsına gelir. Hüve, Kâlenin tah- tında müstetirdir. Yani altında giz- lidir, Hocanm dersini dinleyen softa, çakısı çıkardı. Kitapta Kâlenin yazılı olduğu yeri kazıdı. Alt sayfa meydana çıktı, onu da kazıdı. Böy- lelikle on dördüncüde Hüve kelime n kay Suriyede bu hareketleri kimler yar pıyorlar? Bu sünle iki ihtimaj ile ce- vap verilebilir: Sini A — Mes'ul Fransa hükümetinin Aki. giri yk lâne siyasetini anlamıyan birtakım, ili Fransız müstemlekecileri, marifet yap — Neyi am, tıklarına kani olarak Suriyede sahte bir Nasyonalizm hareketi yapmak ve bu vesile ile Suriye ile bizim aramızı açmak istiyorlar. Bu, sadece ateşle oy- — Kâlenin tahtında müstetir olan İsüve on dört sayfa altta imiş, —ğ—ş—ş—ş—ş Gülme şeklinden eşle oy sali bulunmıyan bir saat vardır, ip a ki örer ba ea ğini Amerikada Ruynaç şehrinde 114 Eş “e e lr günün muhili e e e ikkatin esele üzerine ehem- ir 3 or musunuz miyetle davet elmeği icap ettirecek bir yaşını ikmal etmiş bir adam vardır. nyan doktor manlarını değil, ynı nda, güneş 7 haldir. Biz burada «Fransa ile döst ol-!Bu adam ihtiyarlar arasmda çalâkisi duk, dost kalacağız!» diye sevinip du-lile şöhret kazanmıştır. Dünyada bu ya- Turkan Fransa hükümeti pemina bare- | sa erişmiş iisenler arasında bunun ka- ket eden müstemleke organlarının, DE-| dar çevik başka bir adam yoktur. Bu ticede Fransa ile aramızı açabileceek he di z olan böyle oyunlara gitmelerini ne ka, Jadam biri 80 ve diğeri de 84 yaşındaki dar teessüfle karşılasak azdır. Ameli |oğullarile muntazaman ava çıkar, her sabah 12 kilometrelik bir yolda bisiklet hiç bir faydası olmıyan, Sancağın tari. hi mukadderat seyrini tevkif edemiye- | je gezer, ve her gün dört dakika ip vvei Dİ“ İatlarmış. cek bulunan bu oyuna bir gn e a e Ban İÇİ “Ba aşride dimn 43 14 B2 geler Ee eica öde; İsrammda 9toramn, 21 ide 32 yaşlarında eğer böyle birşey varsa buna masını Fransa hükümetinden rica ede- 32 tonununun torunu ve üç ile yedi yaş arasında da torununun torununun riz. B — Suriyede, Suriyenin hakiki is- torunları varmiş, Bu adamın babası 133 yaşında öl ni tiklâlin! isteyen Arap Nasyonalizmi, Su riye hudutlarmın daralmasını değil, bi müş, kendisi istakozu fazla severmi ve bu sebebten bu kadar uzun yaşadı- İâkis genişlemesini isteyebilir ve bun- dan dolayı da böyle müfrit hareketlere ğini söylermiş. yük bir apartı - manın üzerinde şu serlevha var « dır: : «Biraz gülü « nüz, ne huyda insan olduğunu - zu anlıyayıml» Bu apartıman: da meşhur tap üs 90 bin dişli mevcutmuş. Erkeklerde kadınlar gibi giyinmeli imişler ,) şeklinde gülenler samimi ve ke.| miştir. yifli insanlar olurlarmış. (E, e. €, e,) kadar gidebilir. Bunların kendi başla- ,Tına çete teşkifi ve bunlara silâh ver- me işine girişebileceklerini kabule im- kân olmamakla bereber, hattâ m lenin yalnız mânevi tarafivle meşsul olduklarını farzetmek mümkündür. Bu takdirde de pek müteessif oluruz, He müz ne bugün için, ne de yarın için müstakil olmalarına imkân bulurmı - yan Suriyenin bütün istiklâl, nihayet bir müstemleke istiklâlinden ibaret ol- duğu halde, Arap Nasyonalizm; kendi. sine hedef olarak Türklerle mücadeleyi tayin ve tesbit etmiş bulunursa elbet büyük bir hatâ ve gaflete düşmüş e- lur. Onların müdafaa ettikleri Nasyo- nalizmin düşmanı biz değiliz, bizimle halledilecek davaları yoktur. memleketleri hakiki mânasile müsta - kil olsun ki biz de onlarla o zaman cid- di olarak konuşabilelim. Bugün müda- faa ettikleri dava, uriyenin hudutları içindedirler ve galiba işin do budur. Ancak bize düşen iş, bi mizi yapmaktır, bu vazife de bir taraf- miş. tan Fransayı, diğer taraftan Suriyeli- Ye eek” icap eyliyor. Biz, Türk) | Mefes darlığınaçare | iYi imiş, matbuatı vazifemizi yapıyoruz; elbet bulunmuş bene > Te bükümetimiz de bütün bu işleri lâyik| posapl ikilemi Biseki Kr Den kiler iyetle takip etmektedir. GL ane eliz darlığıdır, uzun ME lâzım demektedir? tır. e a eyepik zamanlardanberi Londrada ( otüran Şimdilik, vaziyeti bilerek, hâdisele. |doktor Fingard isminde birisi bu derdi| ett rin mânalarını tamamen tayin ederek | külliyen tedavi etmeğe muvaffak oldu-İler neticeyi bekliyeceğiz. ğunu iddia etmiştir. Muhittin Birgen Kendisinden bu işi nasıl yaptığınılmuş. nın davası dahi değildir. Bir zaman- z e ban Fransayı bize Suriye esabına. cemile göstermekle itham e* mişlerdi. Şimdi de biz onları, bu vazi- yete nazaran , Fransa hesabına lüzum- suz Fayretkeşlik göstermekle itha, dersek haklı olmaz mıyız? | İSTER İNAN İSTER İNANMA! Biga muhabirimiz anlattı: nuptan mı? Kar m: yağacak, yağmur mu, lmak “Şehrimize pek yakın mesafede kâin -Ağa köyünde söyler. Ve köylü de işini hep ondan aldığı bi «Yakup oğlu Hüseyin» isminde bir adam vardır ki bütün e der ığı malümala gö- muhitinde «canlı barametres olarak tarınmaktadır, Zı- | :€ enzim eder. Ta Yakup oğlu Hüseyin 48 saat sonra havanın pası) ol, - | ( Yakup oğlu Hüseyinin tahminlerinde aldandığı şim - çağını bugünden bilir, rüzgâr şimalden mi esecek, ce - | diye kadar bir defa bile vaki değildir... İSTER İNAN İSTER İNANMA! : * Mümkündür ki bu iki sebepten müs takillen hiç biri bulunmasın da her fki- si de ayni Zamanda vaziyete tesir yap- makta olsun. Bu takdirde iki taraflı ve İRİ â a HERGÜN BİR FİKRA İ| Saat ramen a mm an —4İ Fransada Ben Vais şehrinde yük - sekliği on metre olan ve dünyada em- İngilterede bü- - j İ|ve ay tutulmalarını, tâtil günlerini, se- ” neleri de göstermekte imiş, bu saatte Meşhur Alman hıfzıssıhha mütehaş- | Gir? sıslarından doktor Ernest Friedberges İerkeklerle kadınların cildlerile elbisele- Ti arasına gayet hassas termometreler ve zütubet ölçme âletleri koymuş ve tatlarından ve deli doktorlarından Ha. | neticede kadınların cildlerile elbiseleri yinkton oturmaktadır. arasındaki hararet derecesinin erkekle- Bu adam nisanların o gülüşlerine|rinkipden on derece daha aşağı oldu - nazaran ne ahlâkta olduklarını anlıyor.) ğunu ve rütubetin de hemen hemen muş. Bu İngiliz doktoruna göre (a, a, | Yarı yarıya daha az olduğunu tesbit et- Mütehassısa göre vasat bir erkek şeklinde gülenler ise, soğukkanlı ve|Yaz, kış hayatını çürütücü bir hare melânkolik insanlarmış. (İ, i, i i) se-(iklimi havası içinde geçirmekte, yal - iki katlı bir teessüle düşmemiz de ta-|dasını çıkaranlar ise soğuk ve melân-İniz yüzile elleri rahat etmektedir; va bit olur. Hem Fransa hatâ ediyor, hem | kolik olurlarmış. Yiğit ve cesur olan -|sat bir kadın ise elplerin serin, kuru ik- e de bir kısım Suriyeliler gaflet ve hatâ|lar da (O, o, o, o,) şeklinde gülerler - |limi gibi tatlı, sihhi bir hava içinde ya.) «<<< 0 i uda |miş. Dr. Hayinkton (U, u. W, ) şek -|tamaktadır. Profesöre nazaran erkekle-| || Mısırda 5000 senelik. n bu linde gülenlerden korkunuz, demekte - (Yin de kadınlar gibi entari ve eteklik shvale karşı sinirsiz olmak ve vazifeİdir. Bu gülüş, fena insanların gülüşü i- giymeleri, yazın çorab giymiyerek üs- tü açık iskarpinler kullanmaları, dekol. t6 gezmeleri sıhhat bakımından çok a alar iyi oluyor ya? Ötesi Filhakika doktor Fingardın tedavi iği bütün hastalar iyi olmakta imiş- » doktor bunlara terkibini yalnız kendisinin bildiği bir ilâcı koklatıyor - Aşkın zararları — Gülmeyiniz! Diyebilirsiniz.. Kendini tutar gül - mez. — Konuşm, izi Diyebilirsiniz. Nihayet patlayacak değil ya; konuşmaz. — Oturmayınız! Diyebilirsiniz. Hint fakiri gibi hiç 0 turmadan ayakta durur. — İçki içmeyiniz, tatlı yemeyiniz, €“ vinizden çıkmayınız,. komşuya gitme yiniz, otomobile binmeyiniz! emirlerini verebilirsiniz, Velhası! bunlar gibi das ha birçok şeyler söyleyebilirsiniz. Fas İslerseniz diyin. dır. Ne kadar sizi dinle“ ne kadar kendini zorlasa ge he sevecektir. Çünkü ne ilim, ne fen, ne de sihir« ya koyamamıştır. — Öyle ama, böyle bir şeye lüzum var mı? Diyeceksiniz. Lüzum var ya., Baksas niza şimdide Avusturya Başvekil! sevdiği kadınla evlenebilmek için mev kiini terketmek mecburiyetinde kalı « yor. Aşkın izdivaç tacını başına giydiği gün Başvekâletin koltuğundan aşağı inecek. Bir, iki zârarı yok, fakat bu böyle ço rap söküğü gibi gidecekse Avrupa için iş fenadır. İlim adamları bir müddef için yeni çeşit zehirli gaz, yeni çeşif tahrip bombasi icat etmekten vazgeçip bir «siperi aşk» icadına çalışsalar da bu sayede: — Sevmeyiniz ! Emrini alan insan kendini aşkın elin den korusa. Ve aşk yüzünden uğranı« Jan bu türlü zararların olsun önü slın- 1 — Fransız ihtilâlinde ve inkılâbin- da ismi başta geçen siyasi adamlardan Robespierre kardeşler kaç tanedir, İsimleri nelerdir? ? — Laponlar nerede yaşarlar? © 3 — Honduras cumburiyeti nerede « (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: I — Pasta ilk defa Fransız himaye * sini kuran ve kendisine «Fas fatihi» is“ mi verilen adam Mareşal Lyauteydir, Mareşal 1854 de Nanşide doğmuş, 1933 de Pariste ölmüştür. Cesedi büyük bin merasimle Fese gömülmüştür. 2 — Pariste ilk defa matbaayı açon adam Ulrihgeringdir. İsveçte doğmuş, 1510 da da Pariste matbaa kurmuştur. 3 — Çok eski devirlerde yaşamış in“ sanların tapındıkları Bel ilâhı, Babil« Elerin en büyük. ilâhıdır. Yunanlılar buna Zeus Finikelilerde. Baa| ismini tefessüh etmemiş bir ceset bulundu Meşhur İngiliz arkeoloji mütehas « sıslarından Mister Waltes Emery Mis sırda Sakkara'da yaptığı hafriyat esna #mda milâddan 5000 sene evveline aif bir cesed bulmuştur. Bu cesedin Sakx kara eyâleti valisi Sabu'ya aid olduğu anlaşılmıştır. Bu mühim keşfin eski Mışır hayatına dair pek kıymetli malü« mata bir anahtar teşkil edeceği düşü « nülmektedir. Cesedin kafası kesiktir. Tetkikler ek nayetin hırsızlar tarafından yapıldığı" ni göstermektedir. Cesedin yanı başın« da atomobil direksiyonuna benziyen acâib bir $let bulunmuştur. İşin asıl tu-. hafı cesedin aradan beş bin sene geç — mesine rağmen, mumyalanmadığı hak de tefessüh etmemiş olması ve tefessüh etmiyecek şerâit içinde durmuş bu « lunmasıdır. Arkeoloğlar şimdi, bu hu- dır. >

Bu sayıdan diğer sayfalar: