18 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

18 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

arihten sayfalar: Yusuf Reis Kimdir . 8& ir Yusuf Reisin gençliği (Barbaros) ve (Turgut)ların kumandasında ve dünyanın en büyük deniz harplerinde geçti. Akdenizin engin ufuklarına sığamıyan bu yiğit Aydın efesi Türk denizcilik tarihine şanlı sayfalar ilâve ederek 1598 de öldü.. denizin köpüklü dalgalarına, sert| mertlik ve yılmazlık onların (ik vasıf- na en büyük arıydı. Hem kürek, hem de yelken kul 1 ve en parlak zafer sayfal Janmak suretlie saatte on dört mil y he yoktür ki Türk|aldıkları çok olurdu. | Yusuf Reisin geni k eden, Türk kırİrin (Türgut) ların kumandı |dünyanın en büyük deni ol hiç şüp izcile Bu denizde kor dir harpler'ne r ve Malta şöva ya almışlardı. 'Bin dört sonra yüz senesinden | reis ge kıyılarından engine açı ;an yüt ıYrIu( arı Heznen her gün bir za- i 'Türk ka u. ir I’ıı;j,lu!»v_ şuf Reis le onun yanında kadirgalardan bi rak görüyor ıs,ı) senc: ip adirgala- -Hrıkmrı. | | |ilerlemektedir SON POSTA Mühim güreş Müsabakaları Seyredeceğiz Haber Mayıs ayı nihayetinde serbest güreşte söhret ka- zanmış olan dünyanın en maruf peh- İivanlarından Polonya şampiyonu Fe- restanoff —Alman şampiyonu Richard ve Rus şampiyonu mem - leketimize geleceklerdir. Müsabakâ - ların İstanbul, İzmir veya Ankarada yapılması düşünüldüğü gibi, her üç şehirde yapılması tasavvuru Tekirdağlı Türkiye baş li Hüseyin elyevm İzmir tadır. Hüseyin Değ Jan başkı üzere yakında F Samsun İdmanyurdu ıdare heyelıw Samsun (Hususi) senelik kongresini ya, aldığımıza göre noviç vardır. Fransaya gidiyor Tek e bulunmak -| pehlivanı olan rdağ- | n ile karşılaşmak ve o bir kaç maç yapmak - ıdmıı yurdu | idare | heyetini seçmiştir Ye'n Id?.lr_ heye - tinde iki ba Merinos ve .sıırı i İpek fabrikaları Bursa (Hususi) — | lmekte -İolan Merinos” fabrikası gün geç Fabrikanın Fal direktörlü binası bugün £ ve yün yıkama kısımlarının da montajı n |amele |mıştı “|bitmek üzeredir Fabrikanın ma |anlaşılmaktadır Gemlikte yapılar asının inşaatı da trik cereyanı fabri F hastanesi ha bir memur ve Haz nukarrer- yapılacı yrikanın bitmesi . |dir. meyiz. Fakat il sekizden otuz al sorda ateş hamlede bir gül| alardı yıldırım. hizin birlikte Yusuf Reisin de olmuştur. AĞN 1571 sen sonra geniş a; ğızlı | ı(ıl(.-r"—,ıı saldırıyorlar; onu ele geçiriyorla varıyor;-bu A olanlar da Yükse . geh - yetmiş seksen 4 bine'yakl Türk denizciliğinin R a karsı| koştuğu yıllarda kumanda ı ederek zafe n za mis fi | 1 oşuştük. lııcrı ları görülürdü. r ki on altıncı asırda bi ı dır. sonra PH Türk denizcilerinin | r nın yerine len ve lcı_— YxnıgL' Ağasıy nin arak ve sert gür seşler inatçı ve kendi: B ; . Körü körüne giğneyerek en, rırlardı Deniz .h.."ıdn den müttefik Avr lup öldü elli kadiryi u harbin bütün devam mevkide kaldı. Kendi k sına çıkmış olan düşman sol © ğlu Akdenizdeki Türk hâ K? Kapten F son d cenahla merkcz filasu mahvolunca yük düşman am bir ric'at karşısında kald: parak kırk ka- 1 kurtardı uf Reis, bu harpte dalma Kü:ç misinin yanı başında kur - makları altın dan dö- | ların da Paşa onu da de kul ne (Garp ocak ları) den: şun, da bir an Yusuf Reis te “Biçkln tiştirdiği cest anıdır. irçok yoldaşları gibi Aydın- re gitti. — Barbarosun kur duğu bu ocak o zamanın en yüksek de u demekti. Bazıları ön #ki oraya giren T çocuk ğin bin tehlikesi, tehlikeli da heyecanlı - ve zevkli dalgalara (Garp ocakları) nın y bilgili ve yaman e | vüşmüş ön safında bulunm ki bu harpten sonra K daha yü la | | | ha çok sevm Janmıştır. Lepant harbinden sonra Kılıç Ali Pa şa İstanbula döndüğü zaman onun ve yoldaşlarının kahramanlıkları takdir & dilmişti. Devlet, donanmanın başına de nizde yetişmemiş olanları koymanın kö inü pek ası olarak şti. Bu a hükmederlerdi. Sür'atİnün için Kılıç Al :’lîrîl_wjn;,î;z“xu_m nizcilik ok on üç ya ları olduğu kadar sahneleri arasında ve fırtınala pişerler; “|az da bunların sınıflarda jrmetine Muhtaç çiftçilere buğday (Husust) — 2 rafından muhtaç çiftçilere at ban- yem- ndı. Da- 00 ton- lmasına ba gıtilacak buzd miktarı “|dur. Tah e!! z rngmin İmtiyazı olamaz (Buuıufı 7 nci ııyfaıl.ı) mate da baş olması teplere g temin edemez. nek olması JÂ ette lüzumunda: tohu- halinde kabul etmeliyiz. Da tanı yapt aldı. Kara Hasan Murat Men n usa ve Koca g:bi Yusuf Reise de yük- verdi de sekiz ay gynı'C iki yüzden p gemisi yapıldı ve 19722 yıh 'Türk donanması gene Ak z olarak dolaşmakta de L O kadar ki galip enediklil ette bir muahede imzalamaktan ı..:lu çare bulamadılar, Kilıç Ali Paşa 1587 de öldü. Yusuf Reis daha of bir sene dönanmada bü- yı"ık hizmetler etti. Akdenizin engin u- reisle ndı rakipsi lük dehilen yeğe gömüldü. Tamam 342 yıl sonra genç Türk de- k altında lenizti Olan Piyale S1 etti. usuf Remin kemiklerinin bulun ğu sandık, genç Cumhuriyet denizcile Finin elleri üstünde ve muzikanın ha- zin besteleri arasında giderken onun ruhu hiç şüphesiz derin bir- şükran duy gmuş ve huzura kavuşmuştur. er Y GESPORSS | (e a kadar uzatıl -| , , p 'masına taraftarım, Çalışan kadınlar arasında: 1 Nimet Vahit kadının eve dönmesini istiyor “Bir koltuğa iki karpuz- sığmaz deniliyorda hem çalışması, hem de evine bakması istenen kadının bir koltuğuna neden bir araba karpuz yükletiliyor! Yazan: Peride Celâl Bağdaş kurarak olurmuş, ve başı kü- cağındaki ihce, uzun saza eğ g, der- r adam... Onun yanıbaşır. çinde — gülümsiyere bi ine da genç bir san'a arlarını n üçüncüsü üü ne, dayanmış genç boy yolonse ra biraz d vatuvar V ın sünü bir anda u - dar şıcak bir sesle soru - Çok gecikmedim ya? Gülüyorum: Hi Maamafih, ın gözünü zevkle oya: r çok şey var-ki... gözlerile, salonunun Belli ki, bu hare - ı mübalâğalı bul- tevazuunu gösteri - Konservatuvar — muallimlerinden değerli san'atkâr Nimet Vahidin bir temsil esnasında alınmış resim rarlamaktan başka kelâm düşmüyor: — Sebep? — Konser iyorlar. Bu yergiyi her hafta konser vereceğ nunda tenk T bulun iyor. Ve nih n dindiği intibadan memnüun; gülümsü - yor Ders biraz uzadı. Onun için tam|, — Demek zamanında gelemedim. Kusuruma bak- | pturması için mayın! ümsüyorum: biraz yı uzatırım, | ların İarı vi -| evde kalması konuşm; met Vahid Ve N rp nlukları - | etmeden, erkeğin a gerek? sün... Bence bi sesleklerde çalı Hani bir rımızdan hemen hiç birile | maz derler? hemfikir olmadığını gösteren bir cevap İmaz da veriyor |bir — Olabilir... Fakat ben işimden ta - mamile memnun değilim! Bu cevabının uyandırdığı iyrete, — Yalr müzik gibi, resi bu cevabı vermek samim ni göste- | zel san'atlardan birine tişine karşı duyduğum takdirde karı -| dadı olan kadınlar bu kaideden şıyor: tesna... Çünkü onlar, o istidatlarını Sebep? d ham birakırlarsa, cemiyetin hakkmı — Doğrusunu isterseniz, bir kızım| yemiş olurlar saydı, en çalışmasını istemez-| — Gülerek dim | f nızı giderebilecek tar T Nimet Va y sğa iki r koltuğa iki 4 olar. araba e nutmuş gibi doğruldu: m yorum, at'iy Suali tekrarlıyorum: — Sebep? — Çünkü ben ka maz amma | küssü evinde kal -| Gözlerimi zarif muhatabımın üze « rinde lakdi — Bu kü sinler? Etlerini det düşü gülümsüyor: ne y dinin e gezdi y —Çalıştığa — halde — böyüe — düşü- ne ile teselli e münevver — kadını - Miza, ayni suali üçüncü defa tekrar - larken, hayretimin üç defa arttığını du- Yuyorum — Sebep? 'na götürüp kısa bir müd- r, sonra başını - kaldırıp — Her yaranın bir merhemi vardır Meselâ az evvel size, işimin acr taraflarını sayıp döktüm. Fakat işimin, İbana bütün bu n*ıh unutturan ta « rafları da var! » olmasa, de « vam etmeme imkân almazdı. Mu * giki büsbütün başka bir lisan. İnsan © an anlamıyan bir mu tıpkı, tercümanını yyaha dönüyor. Ve bir muhataba rastla: bulmuş - bir se, Şimdi anlayışlı dinl uzun aldıktan sonra, n ataplara kavuşmuş kim« kür, kultuğuna iyice yas. — Bir kere, çalışmak, kü #inin tahammü! edemiyeceği kadar yo - Hele benim sahamda i bizde henüz lezzetine| lisanla, o | varılamamış bir yabancı iklim meyva- alinde.. r kaç yıl önce ver- diğimiz konserlerde ) muzda buldu- Bumuz ki T; bizi zevkle diniiye - ceklerine hayretle sı . Bu yüzdendir ki biz, uzun zaman, metamna müşteri bulamıyan birer satıcı .ı.dhıııa mah ket ki, aradan geçen zaman bize geniş ve anlayışh bir dinleyici kütlesi kazan- |dırdı. Bu zevkin aşısını biraz sık yap- mak imkânı olsa, klâsik müzik, ala ka müziği kimseye aratmaz... maalesef olmuyor. |bi, ıLı. tercümanını anlıyan eccek mul gibi sevini, Bu kâfi bir teselli değ Sonra elimizde yetişen vr- | muvaffak ni görmek te a Fakatideğildir. Meselâ bu sene, Turan Can Bugün bana, mahut suali habre tek-

Bu sayıdan diğer sayfalar: