26 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

26 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Fransada üç buçuk gün süren bir muhakeme Hüküm sabaha karşı verı;!dı:.- g;nç bir kızı öldürmekten suçlu olan sabıkalı kellesini giyotinden kurtararak küreğe mahküm olmuş, fakat mesele hâlâ aydınlanamamıştı Bayrama tekaddüm eden nünhalarımız- dan birinde İngiliz ve Pransız olnayet mahkemeleri usulleri arasında bir mr3 - kayese yapmış ve bu arada Pramsa el- kârı umumiyesini meşgul eden son efha- yet muhakemesini ele almıştık, mesele şaydu: Geçen sene Shaumant kasabasında bin- başı Marescot 'nun 5 yaşındakl kızcağı- w Nikel kaybolmuştu. Altı ay sonra ka- sabanın kenarındaki ormanda cesedini Buldular. Biraz seara da Soklay ismhi- de bir adamı şüphe üzerine tevkif etti- ler, Sokday'ın aleyhinde el ile tutulabi- lecek derecede kat'i delil yoktu. Fakat adam küçük çocuklara musallat bir ah- Kksızda, ve mazisi de o kadar kirli idi ki Jüri heyeti bu adamı tereddüdsüz idama mahküm etti. Kafası kesilecekti. Fakat | temyiz mahkemesi şekil noktasından | bükmü bosdu ve kanun mücibince dava- ya bir başka şehrin jüri heyetine yol - hadı. Şimdi muhakeme burada başlamış ve neticeleninceye kadar — fasılasır de- vam etmiştir. Bi bu —muhakemeyi bir — roman gibi okunacak kadar meraklı ve füri u- sulüne tâbi memleketlerde cinayet dava- Yarttırı nasıl görüldüğü noktasından fay- | — Buünlardan hariç olarak bundan dali bulduk. Aşağıya naklediyoruz: 10 yıl önce edebe mugayir hareketten (Şubat) — Soclay'i Dijon | dolayı takibata uğradınız, itirafta bu - Dijon mahkemesinin maznunlara mahsus $- | Jundunuz. rasında bu kadar sakin, bu kadar so -| Soklay — Evet. ğukkanlı ve başını kiyotinden kurtar-| —Reis — Bu itiraflara rağmen jüri mıya bu kadar azimli gördüğüm za -|heyeti gençliğinizi göz önüne alarak man Chaumontda hükmü yediği günü | hakkınızda beraet kararı verdi. hatırlamaktan kendimi alamadım. Ö0 Bu son cümle maznunun avukatı gün muhakemenin ilk celsesinden 'ti-| Legrandı heyecanla yerinden fırlatlı: baren taşımakta olduğu riya maske -| Avukat — Bu vak'aların burada Zik- sini yüzünden atmış, birdenbire hid -|rine muhalefet ediyorum. detten köpürerek hâkimlere, jüri Reis — Bu vak'alar dosyada yazılı: lerine ve dinleyicilere bir avuç külür'dır. Söylemek hakkına malikim. savurmuştu. Avukat — Israr ederseniz zapta ge - İki tarafın avukatları.. çecek bir takrir veririm Müekkilim Salon hıncahınç doluydu. Ben daha| berset etmiştir. Bu beraete rağmen dolu salonları da hatırlarım. Fakat se-| kendisini şüpheli göstermek kanuna yircinin bu kadar dikkatlisini, bu ka -| aykırıdır. dar hürmetkârane sükütisini gördüğü-| Bu defa heyecanlanmak sırası reise mü biliyorum. gelmişti: Maznun yerinde Saoklay, iki jandar-| Reis — Müsaade ediniz. Ben tâkim Manın arasında sessiz ve soğukkanlı.. |olmadan önce avukattım. Müdaufaa “Müdadi yerinde'binbaşı Matesko, o- hakkının ne olduğunu bilirim. Esasen Muzuna yüklenen keder yükünün al -| bu dava daha önce Chbaumont mahke- tında çökmüş gibi ve alnında çizgiler| mesinde görüldüğü zaman bu hâdise - dolu. ler söylenmişti ve siz muhalefet etme- Avukatlara mahsus sırada maznu -| Mmiştin'e nun vekili, Parisin en meşhur avukat-| — Avukatın dudaklarında acı bir te - larından Metr Jean - Charles Legrand| bessüm geçti. ve Chaumont barosundan aldığı iki ar-| Avukat — Ah, Chaumont mahke - mesinde reis ©o hâdiseleri anlatmıya başladığı zaman ben kulaklarım; ina (namamıştım. Şimdi ayni usulün te - kerrürüne mâni olmak içindir ki pro - testoda bulunuyorum. Gençt'm o zaman.. Rels mukabele etti: Hâdisenin taf - silâtına girmiyecektir. Bununla böra - ber umumi hatlarını anlattı. Maznunun. yanıbaşındaydım, alnın - da ter damlalarının belirdiğini gör düm: — Gençtim o zaman, henüz 18 ya - şındaydım. * Soclay hapishaneden çiktıktan gan- ra Chaumont kasabasına yerleşmişt. Mürettip olarak iş aradığı gerçek mi- dir? Belli değil, kendisi söylüyor. Her halde bulamadığı mühakkaktır. Vak tnl sokaklarda serserilikle geçiriyor - du. Küçük bir bağajı vardı. Bu bağa - ken Metr Legrand ayağa kalktı, jin içinde bulunan bir rüvelver, bir Üstadın sırrımı bildiği beklenmedik | sürü şarjor, kurşun, süstalı bıçak, her hâdiselerden birile mi karşılaşacağız| halde mürettip takımı olmıyacaktır. acaba? Reis — Hiç bir şeyle meşgul olmu - Fakat hayır, sadece üç beş cümilesi | yor, vaktile (Dijon) da yaptığınız gibi var: genç kızlarşı arkasından — koşmakla — Dijonmn muhakeme yeri olarak | vakit geçiriyordunuz! tayin edilmesine itiraz etmiştim Mü -| Bu nokta üzerinde hiç şüphe yok, Ekkilim ilk suçlarını burada yapmıştı. | bazı ailelerin şikâyette — bulundukları Muhitin. havâsı — sıkıntılı. - gelebilirdi. | dosyada yazılı. Hakikatte şahsan burada jüri heyeti -| Maznun — Beni bir başkasına ben- nin bitaraf bulurtacağından eminim. |zetmiş olacaklar. Nitekim küçük Ni kadaş, Metr Mialon ve Metr Bauchlin.. Müddel de: Müddeinin vekili Amilen şehri baro- *undan Metr Ernest Honore., İlk anlaşma.. Reis ilk sualleri sormıya hazırlanır- itirazımı varit görmeyişinden müteos- | yaptılar. sir değilim, dedi. Cesedi altı ay sonra bir ormanda " Reis te teminat verdi. Jüzi üyeleri | bulunan küçük Nikol meselesine ge - memoun göründüler. Her şey yolunda | lince, biçarenin kaçırıldığı gün Soclay demek. Fakat maalesef sükün çok sür-|orman civarında dolaştığını inkâr el - medi, miyor, Zaten etmesi de mümkün de - Reis maznunun sabıkasını #nlatmı- | gil. Bir orman kolcusuna rastgelmiş: ya baştamıştı, muhtelif suçlardan takip| — Niçin burada dolaşıyorsun? sua - edildiğini, suçları toplama kaldesiney Jine: Uuyularak hepsinden birden 7 yıla mah-| — Keyfün istiyor, cevabını vermiş. kfm edildiğini ve cezasını çektiğini | Bütün bunlar dosyada yazılı. söylüyardu. S cümleyi de ilâve etti: | Bununla beraber maznunun inkâr *| Dördüncü şahit Binaenaleyh femyiz — mahkemesinin | kolü kaçırma meselesinde de — öyle| Fransada milli Müdafaa komitesi Paris, 25 — Mebusan ordu encümeni askeri idare birliğini ve daimi bir milli müdafaa komitesi ihdasını kabul eyle miştir. Bu komite Harbiye, Deniz ve Hava bakanlarile Mareşa) Peteniden ve kara, deniz ve hava orduları erkânı harbiye reislerinden mürekkep olacak- tır. Mezkür komite harp halinde de yük sek harp komitesi haline inkılâp eyie- yecektir. İtalyı ve Milletler Cemiyeti Londra 25 (Husust) — Romadan bildirildiğine göre İtalya, Cenevrede toplanacak olan ham maddelerin tev- zil komitesine iştirâk etmiyecektir. Bundan başka, İtalyanın Milletler Cemiyeti çerçevesi dahilinde yapılacak herbangi bir faaliyete de iştirâk etmi- yeceği haber verilmektedir. Belçika faşist teşkilâtı lideri tevkif edildi Brüksel, 25 (A.A.) — Belçika Faşist teşkilâtı llderi Degrell bu akşam Gi da tevkif edilmiştir. Van Zeeland bir .toplantıda nutuk söylerken Degreli mü -| relle memleketin dörtte üçünü teşkil| SERBEST SÜTUN î Köy muhtarları için mektep ve kurslar açmak lâzımdır * &« 4 Köyün imar ve inkişafı muhtarın bilgi ve dirayetine bağlıdır. Halk bilgili ve faal muhtarlar vasıtasile harekete getirilirse kalkınma tabiatile çabuklaşır ÖL aear eli ( Bu sütunda çıkan fikirler sahiplerine aittir ) Devlet - teşkilâtının kurulüş temeli' | köy muhtarlaridır ; tipliğinde bulunduğum 9 sene za : htarlaridıı iz zibati, ad- | elimden geçen muameleler bu i, askeri, :ıhfn, iktısadi, zirai, bayındır 'na filen göstermiştir. Memur sayılan lik ve içlimai nizam) köylerde bunlara| ve haklarında memurini muhakemat :< flkeldıhı-ı;nr- Hvrhkurdelıy- "ğ“k"fl'kanuvıuna tevlikan lakibat yapılan yeliştirmek ve iyi bir muhtar bulun. l ehaletleri $ l ması demek memleketn tamamen kal- Bi Mi Ve SüRDen Ö kınması ve kalkması demektir. Köy ka- | ) nunu hııkııımıer. dairesinde kuyyn i */za ve vilâyetin nüfusuna göre merau- mar ve inkişafı muhtarın bilgisine te-| Fivet vazifesine taallük eden suçtan şebbüs ve dirayetine bağlıdır. Şu su-| golayı bir Vilâyeti muhakemat idare N a ©? | heyetine bir sene zarfında 500 tahkikat ;Cf’n ve 44000 ıde:lığı ibaret o.lııı Köy evrakı gelirse bunun 300 adedini köy halkı harekete getirilirse tabiatile kal-| muhtar ve azalarının memuriyet vazi temadiyen başbakanın nutkunu kesme si üzerine kavga çıkmış ve polis müda | hale ederek Degrelli karakola götür » Müştür. ettiği bir nokta var, o da şahitlerin | söyledikleri gibi, hâdise günü küçük Nikolün evi ciyarında dolaştığı tddia -| sıdır. Soclay — Hayır, ben değildim. Kü - çük Nikolü görmedim, tanımıyorum. Reis— Masum olduğunuzu söylemek | te 1srar ediyor musunuz? Soclay — Evet, masumum. Chau - mont mahkemesinde mahküm edil - mem lâzımdı. Ümit ederim, burada hakkımda bitaraf davranılacaktır, Reis — Bundan şüpheniz olmasın. Şahitlerin ifadeleri toru Paul oldu. Cesedi evvelâ o gör - müştü. Hangi delillere tası kırılmak süretile öldürülmüş ol - |duğuna hükmettiğini anlattı, maama -| fih gördüğü cesedin, mutlaka aranan | kizin cesedi olduğunu — bilemiyeceğini | |de söyledi. Çocuk yalanları Maznunun avukatı Legrand doktora bir sürü sual sormıya buşladı: — Profesör Brouarde! dı değil mi? Doktor — Evet, Avukat — Bu profesörün kızlarda yalanıs serlevhalı |vardir, biliyor musunuz? Reiş — Ben bu sualin faydı liyamadım. Avukat — İleride müekkilim !ej Ne bazı çocuk şahadetleri kullanıla - caktır. Sorduğum sua! dayati ehem- vardır. Doktor — Az sonra bu sıraya - deli ktoru meslekdaşım — gelecektir, bu ali ona sorunuz. Avukat — Kusur etmem, Hcinci şahit gene d'öer — bi doktoru, profesör Sanit oldu. Orrr |da bulunan elbise parca küçük Ni- kölün kaçırıldığı gün üzerinde taşı « makta olduğu elbisenin kumaşına u - yuyordu. Cesedin saçları da —Nizolün ailesi nezdinde saklı olan kesik saçla - İrının ayni idi. Üçüncü 5: deli doktoru Adamdı. Avukat birinci şahide sorduğunu tekrarladı. ğ Doktor — Kitabı bilitim, meseleyi etüt te ettim, küçüklerde hayal kuv - velinin fazla olduğu Mmuhakkaktır. Avukat müstantiğin karşısına çıkmak heyeca - nını tatmak için bir çocuğun bir masü- ma iftirg ettiğini bilirim. Vak'ayı an - |latayım. | —Reis — Lütfen bir başka zamana sak- |lasanız.. hacanız- «Küçük komiser Sandras oldu. Komiser — Biçare kızın babasının şahitleri tesir altında bıraktığı iddiası yanlıştır. Zavallı adam bilâkis şahit - lece yalvarıyor. «Kızımla gezdiğini gördüğünüz adamı tanımakta tereddüt ediyorsanız yalvarırım söyleyiniz, çün- kü kızımın sağ olarak bulunacağı ü - midini de elimden almış olacaksınız.» diyordu. Bu, maznunun alevhinde bir noktla- dır. Fakat avukat fekilinin lehinde bir nokta da kazandı, şahitlik eden ko- kınma çabuklaşır. Çünkü köylerdeki| felerini ifada ihmal ve sulistimal ey bitçok işler köylünün el emeğile yapı- | edikleri suçlarını teşkil eder. lan işler oduğu için iyi :;r muhtar ka-| - Kanuni vazifelerini bilmemeleri ve nuni hükümler dairesinde ve şahsi te. | bilmiyerek yaplıkları işerden doa; işler yaptırır. Üzünden mahküm ve mes'ul tutulur- Yukarıda dedik ki devlet teşkilâtının L T K kuruluş temeli köy muhtarlarıdır. E -| köylerde köy muhtarları birka, vet, köyde bir çocuk hayata geldiği za- kildeysıç d T man nüfus kanununa göre bu çocuğu| | —— nüfusa kaydettirmek ve öldüğü zaman ,, da kaydını sildirmek, iki çifti birleş| 2 — zöngin olanı, şahsen nüfuz sahibi ola, Çağırılan ilk şahit maruf adliye dok- | t inaden kafa- | nüne hükümete haber vermek, üfürük tirmek, yani evlendirmek, memleke - tin kanun ve nizamlarını köylerde hal- ka ilân etmek köy sınırı içinde asayişi korumak, köyün zabıt ve raptını temin etmek, herhangi bir vukuatı bildirmek | yilğ yet, askeri çağda olanları askerlik müke'le- | ,, fiyeti kanunu mucibince köylerfinden | ,; askerlik şubesine getirmek, bulaşık hastalıkları günü gü | 3 — Fakiz olanı, yani köyün umumf hizmetkârı vaziyetinde olanıdır. Memleketimizin düzenliğini baştan temin etmek için herşeyden evvel her' li Za ve nahiye merkezlerinden ıik kursları ve hattâ mekteple: çmalıdır. Köy muhtarları mektey a kurs mezunlarından olmalı ve bu yeni bir kanun ve talimatname edilerek köylerde iyi bir me, —— bir' kitaba k.neuin'ın_ dişlileri iyi çalışmamış toz -| aha kö Hem de ne kadar. Sırf| eibiseden başka elbise yoktu. * çüleri men ve bükümete bildirmek,, | mor ve muhtar yetiştirmelidir, mekte —— köylerine gelip giden yabancıları tet- | he veya kursa iştirak edenlerin o köyde kik etmek, mahkemelerden gönderilen | $1k veya köy mekteplerinden mezun ö- çelpname ve tezkere hükümlerini İâ-|Jan varsa bunlardan yoksa 20 ile 30 zım gelenlere bildirmek, mübaşir ve jan | 5 grasındaki gençlerden ve her köye darmalara vazifelerinde kolaylık gös -| den en az 3 kişi tefrik olunarak mek termek, tahsildarlara yardım etmek, | be veya kursa koymalı ve muhtar in- | köy muhtarlarına ait birer kanuni va- | (jhap ve tayini bunlardan yapılmalıdır. zifedir. Bunları her birinden birer mi-| gu uğurda fazla bir tahsisata ve külfe sal teşkil etmesi için yazmış bulunu -|4. hâcet kalmaksızım daha ameli bir yorum. Bu işler iyi olmazsa memleket | (<rmül bulup çalışmalıdır. için tabintile zararlı olur. Devlet ma- tle yetiştirilen köy muhtarla- m varidat ve nüfus mikdarına göre muayyen bir maaş ve ücret yeril. melidir. A. Kaynak Bu su la Jarma mühte'if kanun rına o kadar iş tevdi edilmiş herhalde Iyi okur yazar az çok bü iştere vuküfiy iğretilmiş bir adam Burdur ve düzce inhisar direktörlükleri | Burdurdan yazılıyor — İnhisarlar Direktörü Ali Faik Düzce İnhisarlar |Direktörlüğüne tâyin edilmiştir. Yerine Denizli İnhisarlar Müdürü tâyin edilmiştir. Hekimhan posta ve telgraf müdürlüğü lardır. Köylerde azaların bir kıymeti yok- tur, Bu adamların mühürleri bir ip'e bağlı olarak hepsi muhtarın elinde bu- nur. Muhtarın kanuna muhalif yap- ğı işten onlar da müteselsilen mesul olur. Muhtarla ı:ı okur yazar olmama. ısile bilerek ğ a dlrin yanış yapılmasnı meyea | — Hekimlik (Husust) — Açık bulus r, Netice itibarie hakkında ka: nan posta ve telgraf müdürlüğüne jat yapılarak mesul ve mahküım | Ankara muhabere memurlarından İh- san tayin edilmiş ve buraya gelerek vüs i başkâ.İzifesine başlamıştı: - —e z —e olur. Ankara Vilâyeti idare heyi —maar ——— z -- misere şunu söyletti: vam edildi. Jüri içtima etti ve cevap- Komiser — Evet, maznunun bavu -| larımı verdi. Esbabı muhaffefe takdiri lunda, hâdise günü arkasında taşıdığı | mevcut olmakla beraber, kızı kaçıran ve suçu meydana çıkmasın diye öldü- ren adam Soclaydır. Soclayı müdafaa etmek için avukatı bütün talâkatını kullandı, ümitsiz olduğu yüzünden bel hi idi. Son söz Saclay'a verildi. Dava ertesi günü gene devam etti. Şahitlerden bir tanesi, cinayet günü Soclay'ın yanında bir kız çocuğiyle be- raber yürüdüğünü ve bacaklarının ay-| — Ben masumum! dedi. rı olduğunu söylemişti. Soclayın avuka| — Haikın arasından bir kadın sesi dü- t: müvekkilinin eğr: bacak'ı olmadığı- | Yuldu: nu iddia etti ve müvekkilinin safonda| — Yâvrüm masumdur!, yürümesini istedi, İşte o sırada Jüri onu idamdan kurtarmış, fakat bir vak'â oldu. Jürilerden tek bir evvelce yedi sene çektiği hapse müeb- nesi suçlu yürüdüğü zaman: beden sürüklemişti. İhtiyar jüri azssı — Bacakları hafif eğri!.. diye kenai|son demlerinde vicdan azabı çekmek kendine söylendi. Muhakemeye gündüz Suçlunun avukatı derhal ileri atıldı. le başlandı ve karar gece saat 2 Bu sözü zapta geçirtti. Mahkeme de|de tefhim edildi. Soclay müteessir dı- fikrini duruşmanın sonundan evvel i-|şarı çıkarken, jandarma müsaade ettk. — lân eden jüri azasının değiştirilmesine | annesile öpüştü. Kadın gözyaşları için: karar vermağe mecbur oldu. de idi. Soclay idamdan başını kurtan » — * mış, fakat anası da oğluna kavuşmak — Ertesi günü muhakemeye gene de -|ümidini kaybetmişti. ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: