29 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

29 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa — —— ergün Baldwin'in İstifası Yazan: Muhittin Birgen arp sonu İngilteresinin en mü - him bir siması, ununu elemiş ve eleğini duvara asmış bir adam olarak, evvelki gün istifasını verdi ve siyasi hâ- yattan çekilip gitti. Baldwin ihtiyar de - necek bir yaşta değildir; henüz altmış bir yaşlarında bulunan bu zat, yaşlı olmama- sına rağmen, harp sonu İngilteresinin bü- tün yükünü omuzunda taşımış ve İn- gilterenin, şimdiye kadar bir mislini ta- nımadığı bir buhran devrinin bütün ağır- lığı altında ezilmiş bir insandır. Bunun için, yorgunluk onu, siyasi hayattan çekil- miye icbar etti ve memleketini sakin bir siyaset şartlarına doğru gölüren bir hay- li mesaiden sonra, istifasını verip çık - tı. Baldwin muhafazakârların başına 1922 de geçti, yani o tarihte başvekil oldu. Fa- kat, harb sonu İngilteresinin içinde bü - yük bir kuvvet sahibi bulunan amele fır- kası, 924 intihabatında ekseriyefi kazan- dığı için senenin başında hükümeti Mac Donald'a teslim etmişti Amele fırkası hükümette dokuz aydan fazla tu- tunamadığı için yeni bir intihabla Bald- win tekrar hükümet mevkiine geçti. Üç sene sonra yeni bir intihap amele fırka- sına yeniden daha büyük bir ekseriyet temin edince muhafazakârler tekrar hü- kümeti kaybettiler, fakat, bir müddet sonra İngiltereyi sarmıya başlıyan buh« ran, Beldwini tekrar hükümete getirdi, ona tekrar büyük bir ekseriyet temin et- ti. O tarihtenberi, Baldwin hükümeti e - linden bırakmamıştır. * İngilizlerin an'ane severlik ruhunun en son ve en sadık mümessillerinden biri o- lan Baldwin, muhafazakârların reisliği- nİ ele aldığı tarihten beri pek mühim me- geleler halletmiş, pek çok çalışmış bir insandır. Bir taraftan an'aneci bir İngi- Jiz, fakat, öte taraftan da bir Alman 8o0si- yal demokratı kadar sosyalist ve demok- rat ruhta bir insan olan Baldwin, İngil- terenin Iktisadi temellerini sarsan son 929 buhranını böyle bir ruh ile karşıladı ve İngiliz sosyal demokrasisinin mümes- sili olan Mae Dönald ile milli imet ga- yesi uğrunda birleşerek İngiltereyi bü - tün bu buhrandan kurtardı ve onu yeni- den geniş bir refah devrine soktu. İngi - lizlerde göze çârpan tipik tezad, Bald - win'in şahsında çok güzel birleşmiştir. Yüksek muhafazakâr ekseriyete dayan - dığı halde, Mae Donald gibi bir sosyalist- le çok güzel anlaşmış ve bir taraftan si- yasi hayatta an'aneyi, diğer taraftan da iktisadi hayatta devlet müdahalesini ve demokrasiyi hâkim kılmak rolünü hayret edilecek bir yumuşaklık, akıcılık ve in- tibak kuvvetile oynamıştır. * Fakat, Baldwin asıl mühim rolünü si- yasi hayatının son safhasında oynadı. Mac Donald'la birleşip, muhafazakâr ruh içinde, bir nevi İngiliz sosyal demokrasisi yapmış olan bu devlet adamı, gene bü- tün İngilizleri etrafında toplayıp İngiliz tac ve tahtının an'anelerini müdafaa et - mek vazifesini de aynı-muvaffakiyetle is fa etmiştir. Sekizinci Edvardın yüksek meziyetli bir hükümdar olduğuna kani bulunmakla beraber kalb mecerasının İngiliz an'anelerine uymadığını görünce, | onu İngildiz tahtından uzaklaştırmak si yasetini tuttu ve bir İngiliz diplomatına yakışan nezaket, yumuşaklık Ve becerik- lilik ile, İngilterede hi bir şey yerinden oynamaksızın, hiç kimsenin hatırma toz konmaksızın, yavaş yavaş, gih palma, gâh mıhına vurarak halledip işin için- den çıktı. İngilterede büyük bir rejim! buhranı yapmiya çak müsaid olan bu da- yayı, en son tekâmül safhasına kadar ge- firmeden istifa etmedi. Yeni krali tahtı- na oturtmakla iktifa etmedi, başına tacı- nı koyuncaya kadar da sabretti, calıstı, ve meticede her şeyi yerli yerine kovduk- tan ve tac giyme merasiminde halk tara- fından hararet ve heyecanla uzun uzun alkışlandıktan sotira, işte şimdi istifa e- diyor. Baldwin, İngiltereyi iki defa, iki bü - yük buhrandan kurtardı: İktıradi buhran ve rejim buhranı. Öteki buhranları, dün- ya buhranını, İtalya ve Akdeniz buhra « nını saymıyoruz. Başlı başına bunlar da büyük birer buhrandı. Hepsinin içinden aynı muvaffakiyetle çıkan bu muhafaza- kâr res, İssillerenin siyasi tarikinde'bü- yük bir isim birakmış insanlar serisinden SON POSTA Resimli Makale: DM Irklar ve hareketler $& Bir gece yarısı Londra şehrinin tenha bir sokağında iki kişi kavgaya tutuştular, ayni zamanda ateş ederek yekdi - ğerini öldürdüler, üzerlerinde kim olduklarını anlatacak hiç bir kâğıt parçası yoktu. * Telefonla Orkestra idare Eden şef Zürihli orkestra şefi doktor Fişer, bir gün Berlindeki İsviçre sefaretine İgitmiş. Selaret binasından kilometre * lere uzak müsiki yüksek mektebin - den telefonla yapılan bir ricayı kabul ederek, telefonun başına geçmiş, ve il könce bazı şifahi tavsiyelerde bulun - duktan sonra, bir piyanonun refakati- letmüsiki yüksek mektebinin orkestra- sın; idare etmi ser cidden muvaffa yetki olmuştur, 181 sene süren dava hakkında bu sütunlarda okuyucu! senedir sürüyormuş. Dava evrakını hususi bir oda istiâb edemediği için, das ha büyük bir odaya nökletmek Jüzu - (mu hüsil olmuşiür, Dava bir net&b davasıdır, Suçun İş- lendiği tarihten 45 sene sonra mühke « meye intikal etmiştir. Bu neseb dava: $ile 4 tane miras, iki tane sahtekâ ik! de rüşvet davası tevhid edilmiştir, Lehistanda rüyet edilmekte olduğu ve bir kaç hükümet değiştirdiği için, hak- jKt kaza devletlerden devletlere ve kas nunlardan kanunlara intikal elmiştir. Bu davada dinlenen şahitlerin mecmu- |u 1400 dür. Mahkeme zabıtnamesi on jüs bin beş yüz büyük eseri ced'd kâğ;- jdından ibarettir. Davayı şimdiye ka - dar 69 av kib, biri olarak şimdi inzivaya çekiliyor. Ona İngiliz milleti, bir çok sebeblerden dola- yı minnettar olduğu kadar, Avrupa da nin hususi dökülen kalıbı minnettardır. Avrupanın sulhunu muha- faza etmiş olanlarin'en başında gelen şah- siyet onun şahsiyetidir, Muhittin Birgen Kavgayı uzaktan görmüş olan bir şahit polis müdüriye- tine şu ifadeyi verdi: Aramızda çok mesafe vardı. Ne ko- nuştuklarını işidemedim, fakat hareketlerinden — bağırarak konuştukları seziliyordü, Buna bakarak İngiliz olmadıkla - rma hükmediyorum. SEZ ARASINDA İ HER GÜN BIR, FIKRA Kadı sol tarafta İmam camide namaz kıldırnaş, Na- maz bitmiş. Selim verecekmiş, &vve- lâ başını sola çevirmiş. — Esselâmüğleyküm ve rahmetvi- lah! Demiş. Sonra sağa çevirmiş; gene — Esselâmünleyküm ve rahmetullah demiş. İmamı camiden çıkarken yakalamış lar. — Yahu, demişler, sen yanlış na - maz kılıyorsun. Namazda selâm veri- lirken, baş evvelâ sağa çevrilir. Son- ra sola, İmam gülmüş: — Onu ben de biliyorum, demi; bu akşam kadı, camide sol ta - rafımda namaz kılıyordu. Jai # Bir usırdanberi süren bir iki dava şimdikı o Vindsor -! Dükü ile evlene - mıza malümat vermiştik. Dün gelen! cek olan Madam Fransız gazetelerinin birinde okuduğu- | Simpson, yeni a - müze Dazaran bir asır değil iki asraldile Madam Wor- yaklaşan bir dava elyevm Lehistanda| rüyet edilmekte imiş. Bu dava tam 181 | 48 rop, üç plâj el- Madam Simpson Düğün için 56 Elbise yaptırdı Haziran ayıi- ğ çinde uğrunda taç ve tahtını terke » den İngiltere kra- h 8 inci Edvard, fild, düğün için bisesi, beş gece mantosu, elli çift ayakkabı yaptır « mıştır. Gelinlik lâ civerd maruken diya anılan hari « kulâde nefis bip * kumaşları hazır - İ“ lanmıştır. Kiyme ti 3000 İngiliz ki rasıdır, Kürklü elbise» / lerden hoşlanmi « yan Madam Simp sön ancak bir mantosunun yakasına kürk koydurmuştur. Madam Simpson'un beli ve kalça - ları geyet muntazam ve narin oldu - Zundan, o endam ve çapta model bulu- Bamamış ve bütün elbiseleri kendisi - üzerinde prova edilmiştir. Madam Simpson'un nikâh merasimi esnasında giyeceği elbisenin modeli resimde gösterilmektedir. | Birbirlerine en az Benzeyen İkiz kardeşler Bu gördüğünüz Çinli bayanlar ikiz- dir. Bir anadan, babadan doğmuş olmak la beraber birisi ne kadar öz memle - ketinin âdetlerini tatbik etmeği sever- se, diğeri aksine o kadar Avrupalılaş- maya taraftardır. Yeri: taraftarlığı e- den genç kız, milli raksları sever, Av- rupa kafahsı ise cazbanda bayılır. Bi yinir, Nişanlılarını bile e mütena- kız vasıflarda seçen bü ikizler her git- tikleri yerde büyük bir alâka ile kar- şılanmaktadırlar, Tabiatları bu kadar aykırı olmasma rağmen, birbirlerile iyi geğinmektedir- ler. Şimdiye kadar bir kere olsun bir - birlerini kırmış değillerdir. Yedi koca sahibi kadın Cenubi Afrikada altın madenlerinin kesif olduğu Transuval mıntakasında ye- di tane kocaya ayni zamanda sahip olan bir kadının mevcut olduğu anlaşılmış - tır. Altın madenlerinde çalışan amele haf- tada ancak bir gün evine gelirmiş. Ma - denlerde fasılasız çalışıldığı için, amele grup grup ve her grup ta haftanın böş- ka bir gününde tatil yaparmış. Besiyiı muhtelif gruplara mensup yedi delikanlı ile ayrı ayrı evlenmiş, bu suretle her ge- cesini başka bir kocasinın yanında ge - çiriyormuş. Nihayet hâdise hükümete ak- setmiş, ortelik birbirine girmiş ve müt - hiş bir alâka gören dava neticesina: ka- dın 18 ay hapse mahküm olmuştur. amam m z | ISTER İNAN İSTER İNANMA! Bir erkadaş diyor ki: ia rm ir sİstanbulda giyecekten yiyeceğe kadar mahivet'nden şüp- he edilmiyen ır şey yoktur. Saymakla biti recede çok olum bu şikâyet mevzularını kömür ve odundan başlayıp iç, dış vibiseden, yağ, süt, peynir ve saireye kadar | | İSTER imei rilemiyecek de- İ | götürebiliriz. Belediye memurları mahlüt gıda buldular m ! yakalayıp ceza veriyorlar, hükümet sahte bir mal buldu mu, yapanı derhal mahkemeye teslim ediyor. Fakat buna İ rağmen bütün bunları» bir fürlü önüne geçilememektedir.» İNAN ISTER İNANMA! <a Sözün Kısası Macar parasındaki | Kadın resmi 1. Hulasi Evvelki günkü Son Postanın birinci # hifesine bakıyorum. Şöyle bir ser var; «Macar paralarma resmi basılacak gen$ kizs, 4 Serlevhanın altındaki fotoğrafa £' dalıyor. Ne kadar dalıyor... İşte onu miyorum. Fer halde beş dakikadan, dakikadan çok fazla. Nihayet bütün irademle hislerimi # laklarından yakalıyor, ve bü sayede lerimi resimden ayırabiliyorum. — Bir daha bu resme bakmıya tövbe” tövbesi! , Dedikten sonra resmin altını okuyü rum. «Yazısı onuncu sahifede» Onuncu sahifeyi açıyorum. Yazıyı bU” luyorum. Meğer bu kadının adı Kathleö” miş. Macaristanın en güzel kadınıymığ” Bu güzel kadının resmini hükümet 9” ni çıkaracağı paraların üzerine koy! vie — Acaba niçin? İşte bu «acaba niçin?» sualine çev vermek güç. Yakup Kadri, «Erenlerin bağında» d8 Hayatımızın para ve kadın adi iki dö çehber arasında geçtiğini söylemişti. carlar acaba onun erenlerinin bağını Üzüm lezzetli fikirlere kandılar da haj# tumozın fki dar çenberini bir araya mi $© tirmek istediler, Bu mümkündür. Amma gayri mümküt de olabilir. Macar kardeşlerimiz belki © renlerin bir bağı olduğundan bihaber * dirler, Orılar sadece paranın kadın için sarf dildiğini düşünmüşlerdir. Ve paranın zerine en güzel kadının resmini koy! la: — Parayı kadın için sarfedin am böylesi için! Demek istemişlerdir. Yahut ta başka türlü düşünmüşler * dir: — Güzel. kadının resmini koyduk” Böyleleri, bunu sizin elinizden kapari8” Sıkı tutun, bu parayı böylelerine kaptı” mayın!.. Her ne ise.. Ben güzeller güzelinin re mine bakarken bunları düşündüm. 29 kaları da belki daha başka türlü düşü” müş olabilirler. Işmet Amerika 700 kilodan ağ insanları kabul etmiyo" Yabancı bir insanın Amerikada it met edebilmesi için bazı şartları yi olması lâzım gelmekte idi, Meselâ Mahkümiyeti bulunmamak, sıhhati rinde olmak ve parasi bulunmak. Bi şartları haiz olmıyanların memisi yerleşmesine Oomüsaade ediimiyo””. Şimdi bu üç şarta bir tanesi dahâ id zimam etmiştir. Bu da sikletinin kiloyu tecavüz etmemesi şartıdır. Son günlerde Breslavdan Amerif İk gelen birisi bu memleketi çok beğ” miş ve orada ikamet etmeğe karar W.. miş, hükümete müracaat ederek mi melesini yaptırmağa teşebbüs ettiği ps man kendisin'n 120 kilo sikletinde Ki lunması dolayısi'e diğer şartları hai masına rağmen Amerikada yerleş. ne imkân bulunmadığı tebliğ edilmi tir. > Biliyor musunuz ? 1 — Şiyociya şehri nerededir? 2 — «Viranei cihanda ne şahız, h* Se «Rindi aba beduş fakirü çevrende” mısraları ile başlıyan şiir kimin e 3 — Bugün Almanyanın bari emelini taşıdığı Dantzig serbest ys püfusu ne kadardır? Burası hangi gerbest şehir haline konmuştur? Be (Cevapları Yaf * Dünkü Suallerin Cevapları: eği 1 — Akbabanin uzunluğu 2 m“ Asya ve Avrupada yaşar. oky” is 2 — Asvension adası Atlântik # nusunda bir o İngiliz adasıdır. yel i Jean Nova tarafından kı li dada 230 kişi yaşar. 3 — Şirediki İngiliz kral manda | Londradaki ikametgâhı olan BUC*İ'E fek sarayını İngiliz krallarından 1 İÜ gı ve birinci Jana müsahiplik Ya kingham kontu George Villlersör ye”

Bu sayıdan diğer sayfalar: