29 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

29 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z Saragosse, 28 (A.A.) — Barselonadan © — Belen haberlere göre, Katalonyada geçen ©, Seferkinden daha şiddetli bir anarşist İhtilâli patlamıştır. Anarşistlerin vilâ - Yetlerde bir çok yerleri ele geçirdikleri bildirilmektedir. Cenevre 28 — Milletler Cemiyeti seyi bugün İspanya hükümetinin ili harbe ecnebi müdahalesi hak - kındaki muhtırasile meşgul olmuştur. İspanya delegesi Deivayo (Almanya , i İspanyada anarşistlerin © yeni bir ihtilâli daha » Katalonya'da anarşistler birçok şehirleri ele geçirdiler : Milletler Cemiyeti İspanya işini görüştü manlar tarafından Cuernica bombar - dımanı meselesini anlatmıştır. İngiliz hariciye (nazırı Eden, her türlü intizarın hilâfına olarak İspan- yol meselesinin konseyde münakaşa - sını kabul etmiş ve İngilterenin İspan- şanın mülki tamamiyetine verdiği © mmiyeti tebarüz ettirmiştir. i İspanyadaki İtalyan müdahalesi Roma, 28 (A.A) — Valansiya hüküme- tinin İspanyadaki İtalyan müdahalesi hak kında neşrettiği beyaz kitap bir manevra Ve İtalyaya şiddetle hücum ederek İ-| olarak telekki edilmekte ve yegöne neti- » İalyanın İspanyadaki askeri hareketle-| cesinin milletler cemiyeti için yeni bir TİMİ uzun uzadıya izah etmiş ve Al -İ darbe teşkil edeceği beyan olunmaktadır. .eeeaeeeaeeaeasee eseeaeseaseassem “eee. Havacılıkta kadınlarımız İlk kadın uçmanı Sabiha Gökçene murassa medalye verildi (Baştarafı 1 imei sayfada) Fuad Bulcanın nutku Bayan Sabiha Gökçen'e ımurassa ma- dalyanın talikinden önce Türk Hava Ku- Tümü Başkanı Fuat Bulca tarafından bir Bütuk söylenmiştir. Fuat Bulca demiş- tir ki *Türk Hava Kurumu, bugün, Türkku- Şunun ilk kadın uçmanını, kahraman ve #ğer biçilmez bir Türk kızını taltif et- Mek için bu toplantıyı hazırlamış olmak- bahtiyardır. l | rum, Bugünün ve Koktehel'de geçirdi- ğim öğrenme günlerinin kıymetli hatıra-4 larını asla unutamam. Onden sonra Be| kişehir askeri tayyare mektebinde We| oradaki tayyare alayında ben! teknik ve pratik olarak tayyarecilikte yetiştirmek için büyük himmet göstermiş ve göster- mekte bulunan sayın öğretmenlerime ve komutanlarıma olan derin minnetlerimi burada söylemeği ödev bilirim. Son gün- lerde bazı askeri vazifelerin ifasına be- nim de gönüllü asker olarak iştirakimi Tam iki yıl evvel büyük kurtarıcı Türk- | kabul etmek suretile bana değerli tecrü- üçilişken Türk gençliğine şu emri beler edinmek fırsatını bağışuyan Genel çBermişlerdi: Kurmay Başkanı sayın Mareşala olan “Türk, yurdun dağlarında, ormanların. | şükranım pek büyüktür. » ovalarında, denizlerinde, her buca- | © Send masilkir bilgive kendine güvenle Yürüyor, dolaşıyorse yurdun. astımanın- “da da aynı suretle dolaşabilmelidir. Bu ise Türkü çocukluğundan, vatan kuşlari- “© vatan havası içinde yarışa alıştırmak- k başlar, Türk çocuğu, z Her işte olduğu gibi, havacılıkta da en ek düzeyde, gökte seni bekliyen ye- © zamanda dolduracaksın.» “Büyük Şefin işaret ettiği yolda hergün biraz daha ierliyen ve dünya gençliği “Brasında lâyık olduğu şerefli mevkii a- #lân Türk çocukları, bu yüksek emri alır a2 bütün azim, irade kuvvetlerini, İsdakârlık hislerini bir araya topliyarak Sahla, başla çalışmağa başladılar. ©, Bügün Türkkuşu iki yaşını doldurmuş- © İar: Yuvarlandıkça büyüyen bir çığ gibi — çeleri gittikçe çoğalan bu teşekkülde © dügün kız ve erkek 350 Türk çocuğu çalı- 1 Atatürk'ün ağzından çıkan her : ci #mrin nüfuz ve teshir kudretini göster- eek için bu 350 gencin, çarpan bir tek | o kalp gibi, elele çalışmalarındaki Ovivi ç Bahzara, yepyeni bir misaldir Cumhu- Yetin kanatlı neslini yetiştirenler, geçen e, iş Sovyet Rusyadan dönen Türkkuşu Ya menleridir. Bunların başında gene Alatürk kızı Gökçen bulunuyor. Gökçen, NM Plânörlerde, spor tayyarelerinde iyice Yetiştikten sonra bu mesâiyi kâfi görme- MEMİL hava ordusuna gönüllü olarak gir- h İm harp tayyarelerinde savaş günleri ğe pl ve kabiliyetini ığı ile term muvaf- ak olmuştur. Ma o “ürk Hava Kurumunun madalya ni- o, Bamesi - hayatını istihksr edecek de- Bebee fedakârlık gösteren uçmanlara - | ya verilmesini “kaydeder. Bunun | 3» P hava ordusu kıt'alarından parlak not- alan ve genel kurmay başkanı sayın lin takdirlerini kazanın yiğit Gök i i Türk Hava Kurumu murassa ma- day ile taltife karar vermiştir. Bu ma- lan ilk hava kahramanı Türk kadı- a ik Sabiha k Pat cevabı © “Sevap vermiş ve demiştir kiz #Bundan iki yıl önce Türkkuşu pid. B. Bulcanın beni öven sözlerine karşı ve göğsümü kabartan bu kıymeti yüksek Hava Kurumu madalyasile taltifimden dolayı duyduklarımı söylemeğe heyeca- nım mânidir. Vatanımın müdafaası yolunde her an ölüm nedir hatırlamaksızın asker tay- yareci olarak hizmete koşacağım bildir- mekle mutluyum.» İnönü Maraşal Çakmakla uzun müdtet ğörüştü Ankara 28 (Hususi) — Hava Kuru- mundaki merasimden sonra Başvekil İs- met İnönü ile Mareşal Çakmak bir oda- > çekilerek uzun müddet görüşmüşler- ir. Yeni İngiliz Başvehili Çemebrlayın İşe başladı (Baş tarafı 1 inci sayfada) vekil Nevil Çemberlen, nazırların Tis- tesini kralın tasvibine arzetmiş ve bi - lâhare Başvekâlet dairesinde vazife - sine başlamıştır. Yeni kabine Krala $â- dakat yemini yapmıştır. Kral, Baldyi- ne kont ünvanını ve dizbağı rütbesini tevcih etmiştir, Bayan Baldvine de li- yakat rütbesi verilmiştir. Bundan başka, Kral ve Kraliçe Bald vine imzali fotograflarım hediye et - mişlerdir. Baldvin, zevcesile birlikte istirahat için Çekırsa gitmiştir. Yeni başvekilin hayatı B, Chamberlain, o 1869 senesinde Bırmıngham'da dünyaya o gelmişür, Kendisi 20 inci asır mebadisinde mu- hafazakârların liderlerinden biri olan Joe Chamberlaip'in oğludur. B. Neville Chamberiain, mütevef - fa Austen Chamberlainin baba bir kardeşi olup Birmingham ve sonra Kembriçe, Bristolde ve Oksford'da tah- Başvekilin Havacılığımız Hakkındaki nutku (Baş tarafı 1 inci sayfada) «Yüksek cemiyetin duygularma tercüman olarak Sabiha Gökçen'i bugün kazanğığı çok kıymetli ma- dalyadan ve burada vesikaları O - kunan muvaffakiyetierinden dola - yı tebrik ederim, Yetişmesi tarzını ve hareketlerini gösteren vesikalar yüksek hey'etinizin de dikkatinden kaçmamıştır ki ciddidir. Bunların her birinde dikkatli âmirlerin sert bir surette takip ettikleri meslek inzibatının hiç tereddüt edilmeden tetkik edildiğini ve kendisinden ş0- ref meydanında ve havanın güç şartları içinde en çelin vazifeler İs- tenildiğiri görüyoruz. Sabiha Gök: çen'in yüzünde yâbancı olmadığı - mız bu zor mesleği: bütün sert imtihanlarını muvaffakiyetle geçir- mekte olduğunu biraz evvel dinle- diğimiz bu vesikalar huzurunuzda ispat etmiş oluyor. Bu madalyayı memnuniyet ve iftiharla verdik. Onu iftiharla bü * tün vatandaşlar ve bütün dünya önünde göğsünü gererek taşımakta haklıdır. Türk hava kurumu memlekette areğiler yetiştirecek takip ğ uğundan Ö ökçen Türk kızlarından ilk kahraman (tayyareci olarak memleket karşısında o mevcudiyet göstermiştir ve bunun için de ken- disini tebrik edip selimlamak bah- tiyarlıktır. Türkkuşu bilhassa ha- ığa karşı alâkayı ve tayyare »- ciliğe hevesi arttırmak için tesis 0- lunmuş bir teşkilâttır ki şimdiye kadar bize bir çök güzide gençler yetiştirmiştir. Faka; ihtiyaç çok da- ha fazla buna lüzum gösteriyor. Bugünkü müdafaa mevzuu ve silâhlarının en mü den su- yılan hava silâhında bir milletin kudretli olması kurtulmanın mak- sat ve gayesi için esaslı şartlardan» dır. Bir memleket havasından emin olmak istiyorsa mutalka » meml ket vatandaşlarının gençlikten iti- baren havayı severek canlarını teh likeye koyacak şekilde çalışmaları lâzımdır. Sabiha Gökçen buna muvaffa » kiyetli bir misaldir. Havanm yal - nız sakin kısımlarında değil, teh - likeli görülen engin sahaları içinde kahramanca dolaşmak mümkXün ol- duğunu ispat edecek şerefli vesika» lar kazanmıştır. Ümit ederim ki bütün memlekette tayyareci olmak istiyenler çetin vazife günlerinde en sert imtihanları muvaffakiyete geçerek kıymetli vesikalar topla - mağa muvaffak olacaklardır. Bütün bu sözlerimi kahraman kızımız Sabiha Gökçenin hsvaları » mızda bir çok kahraman Türk kızı yetiştirmek için bir teşvik misali olarak telâkki edilmesi temennisile bitiriyorum.» Rus rin. Otomobili bir Çocuğa çarptı Sovyet Rusyanın yeni Anksrş büyük elçisi Karskiy bu sabahki ekspresle şeh- rimize gelmiş, mutat merasimle karşılan- mıştır, Büyük elçi istasyonda bekleyen Sovyet sefareti otomobili ile doğruca se- farethaneye gitmiştir. Yolda bir de kaza olmuş, elçinin bindi- ği otomobil köprüden geçerken Tophane- de oturan 16 yaşında İstmail isminde bir uğa çarpmış, fakat kaza hafif geçmiş, çocuğun yalnız başı yarılmıştır. Sefir otomobilden inmiş, çocuğun vaziyeti ile sil etmiş ve hukuk doktoru olmuştur. | yizsat meşgul olmuş, Sovyet sefaretinin B, Chamberlain, harp esnasında iş - Atatürk kızı Gökçen'e vermek'pirtolu içkiler ticareti merkezi kontrol Hava Kurumu için büyük bir bah-'meclisi âzasından bulunuyordu. 1915 ve 1916 senelerinde Birming- diğer otomobiline binerek sefarethaneye gitmiştir. Kazazede çocuğun ilk tedavisi yapılmıştır. meme namaz ham belediye reisi olmuştur. Yekdiğe-| kınmanın noktai hareketi nazarile bas ye nazırı olmuştur. B Chamberlain'in mali Bulcanın nutkuna Sabiha Gök-|rini müteakip, posta, sıhhiye ve maji «| kılabilir. Yeni başvekil, baridane hareket ve siyasetine, | tavırlarile iştihar etmiştir. Fakat ken» u iyle uçmağa başladığım günü ha-|memleketin 1931 senesindenberi ikti -| disine takarrüp edenler, sadeliğine ve 1 önemli dönüm noktası sayıyo-|sat sahasında mail olmuş olduğu kal - nezâketine hayran oluriar, Güreşler geri Meşhur Amerikalı pehliva- nın evvelki gece hususi bir mede yenildiği söyleniyor Bu cumartesi akşam: yapılacağı is lân edilen profesyonel güreş müsaba - kaları şimdilik gelecek haftaya tehir ©- dilmiştir. Meneceri Zibisko'nun refakatinde memleketimize gelmiş olan Cenubi A- merika şampiyonu Toma, buradaki pehlivanlara ve bilhassa Dinarlı Meh-| mede bütün gazeteleri dolaşarak mey- dan okuduktan sonra bugün Bileciğe hareket etmiştir. . İstihbaratımıza nazaran İstanbul - da karşılaşmaları beklenen Dinarlı ile Koma güreşlerini Bilecikte (o yapacak- lardır. Dinarlı İstanbula Komayı orada beklemeği daha müna * Sip görmüştür. Gene dün aldığımız bir habere na - zaran Koma evvelki gece (Y. M.C. A) klübünde idman yaparken amatör Ço- ban Mehmetle hususi bir karşılaşma yapmış, bunda çok müşkül vaziyetlere düşmüş, hattâ rivayetlere inanmak lâs| zım gelirse beş, on dakika içinde ye - rilmiştir, Son Posta'nın - Suriye mektupları (Baştarafı 1 inci sayfada) ler. «Fransa, Türkiye ile askeri bir it- tifak yapmak istiyor da Sancağı Tür lere bu maksatla peşkeş çekiyor» 1anesi tekrar meydana çıktı. Fakat, bugünlerin en mühim hâdi -. sesi Sadullah Bl Cabiri'nin Halepte| : mekte olduğumuz yüksek meclisin malü- e camiinde irad ettiği bir nu- iylediği sözlerdir; bu sözler, hı gazetede ayni kelimeierle nakled yor. Fakat, hepsini bir araya topladı- ğımız zaman, çıkan bülâsa şudur: «Suriye hükümeti, Sancak mesele- sinde Suriyenin menfaatlerini müda - faa hususunda şimdiye kadar elinden gelen her şeyi yapmış, fakat, maalesef ünü dinletmeğe muvaffak olama - mıştır. Şimdi şunu $ im ki, Su- kendi menfaatlerine muhalif ola- Emeviy Si rak ittihaz edilecek bir kararı kabul et- miyecek ve elinde bulunan bü'ün vas talarla, hakkını istihsal edinceye ka - dar mukavemet gösterecektir!» Bu sözler büyüktür. Fakat, Suriye- nin dahiliye ve hariciye nazırının ağ- 2. daha büyük olmalıdır ki bu kadar yüksek söz söyliyebiliyor. Emeviyye camiini dolduran Vataniler tarafından şiddetle alkışlanan bu sözlerin gazete- lerde de akisleri ver. Meselâ, El Ey - yam, bu nutuktan bahsederken Sadul- lah Cabirinin bugünkü elim vaziyeti sarahatle ifade ettiğini ve bu vaziyet karşısında Suriyenin tuttuğu ve tuts- cağı yolu sarahatle gösterdiğini söyl yor. Fakat, El Eyyam gazetesinin di - linde eski şiddet yoktur; bundan dola- yı hükmedilebilir ki Hariciye ve Dahi- liye nazırının sözleri de halkı avutmak maksadına istinat ediyor. Bugünler peygamberin doğduğu gü- ne tsadüf ediyor. Bu sene bugün, bü- radâ bir Araplık günü olmak üzere SABAHTAN SABAHA: Küçük bir zabıta haberi... — Tarzan kaçıyor! kaldı! Mecliste Milli karşılaşmada Çoban Mekh-) geleceğine |” Iste - Sayfa Müdafaa bütçesi Görüşülüyor (Baş tarafı 1 inci sayfada) Bu münasebetle denizaltı ve hava su- mekte olan ücretlerin artırılmasının tek- lif edileceği anlaşılmaktadır. Bugünkü toplantının sonunda Başve- kil İsmet İnönü beklenen mühim nutku- nu söyliyecektir. Pazartesi toplantısında 'da geriye ka- lan bütçeler görüşülecektir. Bir İstikraz akdi teklifi Ankara 28 (Hususi) — Meclisin bu- günkü toplantısında İktisat Vekâleti büt- çesi görüşülürken Halil Menteş, klering hesapları ve işçi vaziyetlerine lemas ede- rek bazı temennilerde bulunmuş ve Eko- nomi Bakanlığı bütçesi heyeti umumiye- ,si Üzerinde ileri sürmüş olduğu bir nok- tai nazarı bir defa daha izah ederek, 30 milyon liralık bir amortisman bedeli a- yırarak 15 senede konsolide etsek ve 300 milyon liralık bir iş programı yaparak teşebbüs erbabı işe davet etsek bence muvaffak oluruz zannıdyamı. Halil Menteşin beyanatını müteakip söz alan Celâl Bayar, ayrıca bildirdiği- miz izahatı vermiş ve onu takiben kür- süye gelen Maliye Vekili Fust Ağralı de şunları söylemiştir: «İçinde başlıca milli müdafaa ihtiyaçı ları olduğu halde büyük bir program için 300 milyon liralık bir istikraz akdi bakkında muhterem İzmir mebusu Hali" Menteş arkadaşımız ikinci defa beyanat ta bulundular. Hükümetten bunun hak kında mütaleslarına cevap istiyorlar, O itibarladır ki, kürsüye gelmiş bulu- nuyorum, Milli müdafaa ihtiyaçlarını umumi si- yaset havasını takip ederek temin et - mudur. İçinde bu maksat dahi dahil ol- duğu halde senede 30 milyonu geçen âdi bütçeden gayri fevkalâde tahsisat ver- mekteyiz. Zannederim ki, bu kredileri mübalâğa etmemek hususundu takib et- tiğimiz ihtiyatlı vaziyeti yüksek heyeti- niz tasvib ederek daha geniş mikyasta bir istikraz akdine şimdiye kadar teves- sül etmedik (Bravo sesleri). Bunlari ifa- de etmekle hükümet tarafından kâfi bir beyanat telâkki edilir ümidindeyim (Bra vo sesleri, alkışlar). Müteakiben Ekonomi Bakanlığı büt çesinin fasılları okunmuş ve Kabul edil miştir. Bundan sonra Ziraat Vekâleti bütçesi. nin müzakeresine geçilmiş ve mebuslar- dan Naşit Ulug, Berç Türker, Emin Sa- zak, Mehmet Somer, Refik İnce. Mazha” Müfit bazı mütalcalar ileri rürmüşlerdir Vekil tarafından cevaplar verilmiştir. bayramlandı. Camilerde dini merasim yapılacak yerde sokaklarda — burada çok bol olan! — büyük nümayişler ya pıldı ve gece, gençler, büyük fener a yları tertip ederek sokakları dolaş tılar. Bu suretle bu sene müslümanlığı da Arap milliyetperverliği kadrosuna atmaya doğru bir hareket başlamış o - luyor. Gazeteler, bu tarzda makaleler yazıyorlar ve İslâm Peygamberini, yas vaş yavaş Atapliğa naklederek onu bir Arap milliyetperveri gibi tasvir edi - yorlar. anbulun Tarzanı İstanbulun kenar mahallesinde on bir yaşında bir çocuk sinemadan dönüş- te evine bir kâğıt bırakmış ve ortadan kaybolmuş. Anası, babası bu kâğıt parçasında şu tek satırı okumuşlar. Polis geç vakit bu on bir yaşındaki Kasımpaşalı Weis Mülleri ele geçirmiş. baylarına vazife gördükleri zaman veril. . Macera yaşamak heyecanı ile gözleri kararan Kasımpaşalı Türk çocuğu * nun bir kaç saatlik hayatı duvarlardan atlamak, bahçelere dalmak ve Tar - zanın da kulak tırmalıyan hayvan taklidi güktemelerini tekrar evnekle geç- miştir, Hâdise, ilk bakışta gülünüp geçilecek bir çocuk hevesi gibi telâkki edilebilir. Fakat bana kalırsa bu, üzerinde durulacak bir vak'adır. Orta mekteplerde gençlerin neden muvaffak olamadıklarını araştıran mü- tehassıslar bu küçük zabıta haberini de ihmal etmesinler. Sinemanın genç dimağlar, körpe ruhlar üzerindeki Keskin tesirini kabul etmeliyiz. Çocuğun terbiyesinde ve ruhundaki temayüllerin belirmesinde beyâz perde üzerin » deki hayallerin rolü mühimdir. Aşk ve macera filmleri, hayatın reâlitelerile bırakır. . Fransız pedagokları macera ve aşk filmlerinin genç dimağlarda bıraktığı menfi tesirlere karşı çare aramakla meşguldürler. Bütün tedbirlere rağmen gençler bu tarzda filmleri seyretmekten menedilemiyor. Fakat hâdiseler o kadar birbirini takip ediyor ki er geç meseleye radikal bir hal çaresi buluna- caktır. Bize gelince hâdiselerin devamını beklemiye lüzum yoktur zannederim. Kıvılcım ateş olmadan söndürmek gerek. Bürhan Cahit henüz karşılaşmış olan tecrübesiz ruhlarda silinmesi güç, tehlikeli izler ş i 5 , , Ş > Kii 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: