1 Haziran 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

1 Haziran 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sancağın Yeni rejimi —— Yazan: Muhittin Birgen n “ tiği statü ile Sancağa verilen yeni rejim tahlil edilecek olursa şu neti- celere varabiliriz: Sanı nazari surette Suriyenin bir parçası, fakat, hakikatte —müstakil bir memlekettir. Suriyenin Sancak — üzerin- de hiçbir hâkimiyet hakkı yoktur. Onun bugüne kadar malik olduğu bütün hak- ları, bizim Fransızlarla 922 de akdetmiş olduğumuz bir mukavelenin neticesi idi Bundan başka, zaten, ne tarihi, ne de milli bir bakkı yoktu, Bugün, 922 mu velesinden çıkmış olan bütün haklar alı bir hâkimiyet veriliyor. Sancak üze nihal hak, bir devletin devlet reisi tara- fından temsil edilen bütün hakkı münhasıran Milletl linde toplanmaktadır. Sanc mesele nihal şekilde münhasıran Millet ler Cemiyeti tarafından halledilecektir. Demek oluyor ki, Sancağın devlet olarak varlığını otoritesini temsil eden let reisi veya hükümdarlık hukuku Suriye- ye değil, Milletler Cemiyetine aittir, Fil- hakika, Sancakla Suriye arasındaki mü- nasebetlere ait hiçbir mesele yoktur ki bunda Suriyenin vereceği her hangi bir karar, Sancak için nihai tatbik kuvvetini haiz olsun. illetler Cemiyotinin kabul et- * Mesclâ, Suriyenin Sancağın harici mü- nasebetlerine bâkim olması hakkını ele alalım: Suriye, Sancağı hariçte temsil edecek- tir. Temsil hakkı pasaport vermek, San- caklının hariçteki hukukunu müdafaa et- mek gibi ahvale münhasırdır. Bunlar si- yasi ve diplomatik mahiyeti haiz alan şey- ler değildir. İdari ve, hususi tâbirince, konsüler bir hizmetten (barettir. Bu- na mukabil, Suriyenin başka bir dev- e aktedeceği herhangi thede, Sancağı derhal ildir; bu nevi akidlere kını haize Z Cemiyeti- gider ve kararı Mületler Cemi- Bunun gibi, Sanvak ta bizzat, | için, hariçle he ye ile ne kada: ler. Eğer takib etmiyecek olursa Sancak derhal Milletler Cemiyetine eder, Miletler Cemiyeti de bu işi bi tetkik ederek Jâzım gelen kararı Demek oluyor ki Suriyenin Sancağı ha- riçte konsüler, diğer bir b ler Cemiyetinin otoritesi bir haktır. Ameli bir hâkimiyet müracaa! alnız d hakkı de para ve gümrük bah- sinde görebiliriz. Sancak ile Surlye âra- sındaki en mi noktası bunlar- dar bankasile aktedeceği itilâf, Sancak narm-| na da aktedilmiş farzedilecektir. Fakat, Sancak isterse, bu Ihraç banka: racağı paralar üzerine kendi i metini koydurabilecektir. Be birliğine de, Sancağın bugü, ten ihtiyaç vardı. ynr iktisadi zaru- İrmirtik. bahsinde de a, vetler vardır. * Fransa tarafından bakıldığı zamanlar da şunları görü, Fransa Sancak üzerinde bir manda sa- hibi idi; bundan böyle Fransanın da böy- Je bir hakkı yoktur. Sancakta oturacak olan komiser, şimdiye kadar Suriyedek| komisere tâbi iken bundan böyle, doğru- dan doğruya Milletler Cemiyetine tâbi olacaktır. Bunun, şahsan Fransız tabilye- tinde olması, Fransaya karşı gösterilmiş | bir cemiledir. Fakat, Milletler Cemiyeti- nin kararı hilâfına, hiçbir salâhiyeti ve kuvveti almıyan bu komiser, bundan böy- le Sancakta Fransayı değil, Milletler Ce- miyetini temsil edecektir. Buna mukabil, Sancağın yeni nin tamam olarak tatbikine nezaret hu- susunda, çimdi Türkiyeye de bir hak ve- rilmiştir. Fransa il& aktettiğimiz bir mu- | ahede mucibince, Türkiye şimdiye kadar| haiz olmadığı bir takım haklar sahibi o- (Devamı 11 inci sayfada) d i| *«Köroğlu» operasının ilk temsili Resimli Makale: Düşmanını gözden kaybetme: Arkadan, dakika düşmanınla meşgul de olma: Âsab: zul kirmseyi bekliyen ise hayatın her sahasında mutlak bir SON FOSTA , Vurur, fakat her ın bozulür, âsabıbo- — miz kalırsın, fakat h dakikasında ra e dayanacı Dostunu hiç hir zaman unutma: Hayat mücadelesinde yal- iç bir zarnan da dostuna güvenme: İhtiyaç ydana çıkmaması mümkündür, yalnız kendi eksın, SÖZ ARASINDA Sakalını bisiklet Tekerleğine kaptıran Bir tahsildar | Danimarkada mütekait bir ta bısikletle kırlarda gezerken baş zun bir sakalı varmış. Bısikletle koşar | |ken farkına varmadan hürmetli sakalı | zincirlere sarılmış ve tal zincirlerden çıkara - tır. Bir müddet & olan birisinin yardı- mile civarda bir köye kadar gitmişler orada buldukları bir makas ile sakal kesip adamcağızı müşkül vaziyetten kurtarmışlardır. Bir müddet kırkılmış sakal ile gezen tahsildar, günün — birinde bir berber dükkânına girerek gençliğindenberi bü yük bir itina ile gözettiği sakalını büs- bütün traş ettirmiştir. | | | Azerbaycanda Köroğlu operası müzisyen Hacıbeko' Azer- baycan opera ve Balet tiyatrosunda ve- rilmiş ve gayet büyük bir müuvaflaki - yet kazanmıştır. Azerbaycanda Köroğlu, balk eserlerinin ka anıdır. ve İsmi ona tıncı ve on yedinci asırlardaki köylü yanlarına karışmış olarak bulunmakta- dır. Bu operanın mücellifi, bu eserinde zengin Azerbaytan folklorundan mu - İ surette - istifade etmiş ve ilk defa olarak «Tara» ismindeki Tanınmiış epik ÜRERGÜN BİR FIKRA | Kamburun cevabı Bir gün kamburun biri erken er- iken bir yere gidiyormuş. Tek gözlü ladam odasından kaumburu görmüş, İPencerenin bir kanadını açmış: Bana bak, demiş, erken erken sırtında yükünle nereye gidiyorsun? Kambur, tek gözlüye bakmış: — Erken erken olduğu için, pence- renin yalnız bir kanadını açmış ora- İdan bakıyorsun, değil mi? H Ölmeden mezara Gömülen Mısırlı zengin öçebilmeleri için ey » Ka 'de Zeki efendi isminde çok zengin bir Arap ölmeden mezarda ya karar vermiş ve 30 bin Mısır lirası sa federek Kahire mezarlığında çok süs- lâü Muazzam bir mezar yaptırım Zeki efendi, mühendislere verdiği talimatla yaptırdığı mezarının n istirahat vasıtalarını cami olmasını, e- lektrikli banyo, mutfak ve - kaloriferi bulunmasını emretmiştir. Müteaddit kı sımlara ayrilan bu mezarın her odasını in beşer yüz liralık mobi . Bütün bu tesisat ve eşy ldikten sonra bu £ârip zengin mezarının içine çekilmiş orada hayatını geçirmeğe başlamıştı. Dostlarını mezara davet ederek mi kemmel bir ziyafet verdikten sonra inya yüzünden göç etmiş gibi hare - ket etmeğe başlamıştır. ştiri Şark müzik âletini de orkestraya aimış»ı âkki edilmektedir. a| Evi soyarken Sarhoş olan Hırsızlar | B weit * serseri Ostand'da bir köşkü ü l kendilerini ğından bilistifade kaçmağa ha - en akıllarına mahzene i - şaraplardan bir miktar içmek da da buldukları şarap şi- şelerini birbiri arkasına midelerine ba- l a başlamışlar. Bir hayli müd - det bu suretle içip iyice sarhoş olduk- tan sonra çaldıkları eşyalârın yanına giderek orada sızmışlar ve ertesi sabah bu halde yakalanan — hırsızlar derhal tevkif & ek hapishaneye yollanmış- lardır. Kitapları yakılan adam İsveçte meşhur bir lisede edebiyat ho- calığı yapan tanınmış muharrirlerden bi- ri son zamanlarda bir roman neşretmiş. Bu roman Arap Gdatını tasvir ediyor - Müuş. Roman halk tarafından ievkalâde beğenilmiş, eser pek çok satılmış. O sırada münekkitlerden biri bu ese - rin arapça unutulmuş eski bir eserden iktibas edildiğini ortaya atmış ve o a - Tapça eserin de ismini vermiş. | Bu suretle intihal yapan ve sonra da ;sanki kendi yazmışçasına kilabın üze - |rine imzasını atan muallim hakkında Maarif nezareti tahkikat yaptırmış ve fil- hakika münekkidin sözleri doğru çık - | mıştır. | Bunun Üzerine maarif nezareti adamı muallimlikten ihraç ettiği gibi, kitap ba- yileri de müştereken bir daha bu sahte- kâr adamın eserini basmıyacaklarını res- larını bir meydana yığarak yakmışlardır. İSTER İNAN Belediyenin hazırlamakta olduğu bi olursa mezad idaresinde yapılmakta olan eski eşya satışları son zamanlarda her ay artmıya başlamı bugünlerde yüzde elli derfecesini bulr Bir arkadaşa bakarsanız bur artışın sebebi eskiye rağbe tin ziyadeleşmesinden ibarettir, fakat biz eski bir darbıme- seli hatırlyarak ve: — «Eskiyo rağbet olsaydı Bitpazarına İ İSTER ir hesaba bakılacak ş ve bu arima hele İŞTER İN ştur, yen mecelleyi tekrarlı: pek inanmıyoruz, fakat ey okuyucu sen: NANMA! ak bu Izah şeklinin doğruluğuna 1STER KA 4 AN İNANMA! 15 gün evvel bu sütunlarda «Bergama» ya ait bir haber çık- mıştı. Bu münasebe tle Bergama Belediyesinden bır mektub aldık. Okuyucularımız bu mektubu iç sayfalarımızda bula- nur yağardık, di - | caklardır. Sözün Kısası Eskiler alıyorum. İs. Hulüsi . u Ki okumuşsunuzdur. Bir ticartehane Avrupaya şapka SİP” riş vermiş. — Kim bilir ne gi . Gibi bir şey düşünmeyin... Verdiği gi parişte şapkaların senelerce depoda maş, rengi atmış olmasını şart koşmu$ — Ha öyleyse şapkalar henüz gelmt” di. Çünkü hiç bir şapka rengi ati modası geçmiş şapka yok, demeyin! İşte yanıldınız... Şapkalar gelmiş, yasaya çıkmış, hattâ belki şimdi sizin bt şınızda olan, benim biraz evvel partımaf toya astığım şapkalar da bunlardandır — Ben nin rengi filân atmamiş Mütalcasında bulunmayın! Benimkitif de öyle amma aslında rengi atmış *l bilir. Sonradan boyanmıştır. Rengi 8t” ğını bilebilene aşk olsun! laşılan bizim ithalât tücc: dan bir takımı eskiciliğe baslar rupada şurada burada kapı kapı doleşi” — Eskil Diyorlar, İster misiniz şimdi bu iş kârlı bulup yeni siparişlerinde rengi KAY” mış yerine, a müstamel şapka, ve dahâ sonraki siparişte de fazla müstamel ##7” kalar getirtip burada anları da boyasf” lar; yeni diye satsınlar. Kârlı işin tadını aldılar ya. Müstamtl çorap, müstamel ayakkabı, müstamel f#” nileler de getirtebilirler, Dahası da var. Belki Avrupanın mü” tamel eşyası pahalıdır da. Yerli müsti” meller ona nazaran çok ucuzdur. BUfi” dan müstamel eşya toplayıp Avrupay” göndermiyeceklerini ve oradan gene bi raya gelirtmiyeceklerini kim bilebilir?> Gözüm portmantodaki şapkama takildi Geçen yıl yerli malı bir şapkam — varde Eskimişti. Kapıdan Geçen eskiciye YİF beş kuruşa satmıştım. Sakın bu yeni ŞAP kam o olmasın... — O da olur mu? iz... Neden olmasın. Böslt ndan her şey umulur. bek ster inan ister inanma sütununda a 1 şapkalardır? er slıyorum. Günden güne boyu küçülen adam hük î.mc(lcr;nıklî k Amerika r. Fakat doktarlar bu adamlü başına gelen şeylerin bir hastalık olup madığını takdir edememişlerdir. Braun isminde olan bu adam 34 yaşır” . Yedi sene evvel bir ntomobil K& Zasına maruz kalmış, yanında bulunül iki kişi bu kaza neticesinde aıdüklt_l_ halde, ağırca yaralanan Besun nakledi diği hastanede tedavi edilip tamamile olduktan sonra çıkmıştır. Aradan bif KBf sene geçtikten, hattâ Braun belki de D” şına gelen kazayı unuttuktan sonra # ) vaş yavaş zayıflamağa ve boyu kü! meğe başlamıştır. Bugün boyu 18 santf küçülmüş ve sikleti de 12,50 kilo dül, müştür. Hastanede yapılan bütün nıumın“;", rağmen bu adam böyle yavaş yavaş çülüp erimeğe devam etmekte imİş eli bir doktor bu adamın küçülmesine bir çare bulamamıştır. ee Biliyor musunuz ? Biliyor musunu: " 1— « Allaha sığın şahsı ati jla * « Zira ki yumuşak hi çiftesi Mısraları kimindir? 2 — Barut ilk defa hangi yılda K |nılmağa başlamıştır.? 3 — Walter Scott kimdir? (Cevapları * —e yım") — İzmirin nüfusile İstanbr arasındaki fark 275,284 tür. YAN bulun — nüfusu — 806,863, İ 531,579 dur. 2 — Kâğıt yer yüzünde 702 edilmiştir. 3 — Mâtbaa makinesi k dan 1112 yıl sonra yani 1614 miştir. g İstan, 6 yılında Y ağıdın icad” de kat Ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: