10 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

10 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA İRADYO| erkek tipleri hangileridir? — 569 — Kadın tam bir Türk seciyesi ve karakterine sahip olmalı Beğendiğim kadın tipl: Çehresil Pek müdevver ve fazla u - zun olmamralı, mevzun ve sempatik olma- lıdir. Cildi permbe beyaz, saçları sarı, gözleri mavi olmul'tdur. Vücudu da düzgün bir tenasübe malik olmalıdır. Tabiati* Tam bir Türk seciye ve karak- terine malik olmalıdır. Yani evine sadık ve erkeğine tam manasile merbüut ve iti- matkâr olmalıdır. Tah: Erkeği derecesinde yüksek tahsile malik olmamak şartile musikişi- nâs ve ccnebi Usanlarından birine malik olması lTâzımdır. Van Hükümet caddesi No. 108 Kaya Önen — 570 — Kadın kıskanç olmamalıdır Beğendiğim kadın: 1 — Mer şeyden evvel kendini bilme- lidir. Yani muhitinin kadını olduğunu Assetmelidir ki, eşile mes'ut bir hayat geçirebil 2 — Bence kadının erkekten hiç bir farkı yoktur. Fakat biz şarklıların naza- vında kadın erkekten - güzellik müstes- Na - dun olması şarttır. 8 — Hayalimde yaşıyan kadın mevzun wücutlu, seriülintikal, yarını düşünen, yuva ile sösyeteyi birbirine karıştırmı - yan, orta güzellikte, idealist olmalıdır. * — Kıskanç olmamalıdır. Onun kıs - kançlığı yuva yıkımının başlıca sebebidir. Çünkü kıskanan kadın her şeyi unutur. Yalnız onu düşünür. Bazı kimseler kıs- kanan kadını seven kadın vasfı ile tavsif ederler, Bu, tanamen yanlıştır. Seven kadın seva'rmeği bilen kadındır. - 5 — Karlın zaten başlı başına bir musi- kidir. İkinc! bir müziğe ne lüzu pıvar. Ankara: Y, Z. E.N.H. (Sarih adres ve isminin neşrini isteme- taiştir.) — 5T71 — Kadının huyu güzel olmalıdır Bence güzellik görüş, duyuş, seziş ve tahayyüle bağlıdır. Lâalettayin bir tip herkes için sevgi bağı olamaz. Balık eti, sıhhat alâmeti değildir. Kaş, göz, vücut güzelliği aramırken, bir de huy güzelliği, becerikiilik, idarecilik, terbiye, uysallık, geçimlilik olmalıdır. Uzunköprü Yeniköy: Enginalev “ Son Posta ,, nın tefrikası : yerinden fırladı. Pencereye — döğrü yürüdü. Sokağa bakıyor gibi bir kaç dakika durdu. Bu işten nasıl kur- tulacağını düşündü, Bir aydanberi, işte bütün hayatı altüst olmuşlu; her işi ters gidiyordu. Hüsamettinin kendin- den soğuması, kurmıya özendiği yuva- nın bir gün içinde bozulması elvermi- yormuş gibi şimdi de hiç yoktan her- kesin önünde rezil olacaktı. Kendi ken- dine söylenir gibi: — Ah, keşki haberim olsaydı... Keş- ki bir kere de bana sorsaydın!.. Diye kekeledi. - — Peki ama, yavrum, sen'ne yapa- - çaksın bu kadar parayı?.. Kocan zen- Bin, hiç bir eksiğin yok, ne alacaksın?.. - — Doğrudan doğruya bana lâzım, ha- — la!. Kocamın bundan haberi bile yok. — Olmasını da istemiyorum. — Hiç olmazsa bir kaç zaman daha bekliyemez misin?,. Pek acelesi yoksa, ben ne yapar yaparım; yavaş yavaş ö- — demeğe çalışırım. - — Hemen bugün lâzım!. — Vah vah... Ne yapalım şimdi?.. d ğ -Si — Kadın her şeyden evvel yuvasına sadık olmalıdır Kadının her şeyden evvel yın dakati, muhakeme kabiliyeti, görgü, ter- biye ve sıhhati ormalıdır. Bunlarla bera- ber kanaatkâr, orta boylu, ne şişman, ne zayıl, çehre müdevver, pembe beyaz, gamzeli, kaş, güz, kirpik, saç siyah, ağız ufak, ev işlerini muntazaman yapar, tah- «i orta olmalıdır. Seyhan Ulucami mahallesi No. 151 makinist: Mahmut Şevket — 573 — Biliyor musunuz? Hayatta idesl olan tipe sahip olmuş kaç kişi var acaba Ben de buna mukabil idealimden bahsetmiyeceğim. Eşim ola- cak kimsenin malümatça faik, yük- sek tahsili olmasını arzu ederim. Diğer iki meziyet te hassasiyet ve mütevazilik- tir. Güzelliğin insanı mes'ut etmiyeceği ka- naatindeyim, Maamafih bunların hepsi bir tesadüfe bağlıdır. Ankara: Nadide (Sarih adresinin neşrini istememiştir.) — 5T74 — Kadının yürüyüşü dik olmalıdır Beğendiğim kadın: Orta boylu, pembe beyaz, siyah göz ve kaşlı, kuraral kirpikl:, inci gibi beyaz dişli yörüyfişü dik, biraz kıvrak, bakışları tatlı, mutfak ve ev işlerinden anlar, itaatkâr, tahsil derecesi de tabif bir vaziyette ol- malıdır. Ankara Elektrik montörü M, Yılmaz TAKVIM 00| 02 |00 42|21 |d 86| 8|86|12 19 | 16 | 19 | 19 E| 4 Z) 1z Bugünkü program 10 Temmuz 927 Cumarlesi İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk müsikisi. 12.50: Hava- dis. 13.05: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830; Plâkla dans musiki rans? Dr. Salim Ahmet (Tifo). siki heyeti. 2030: Ömer Rıza tar rabca söyler. 20.45: Vodia Rıza ve arkadaş- ları tarafından Türk musikisi ve halk şarkı- ları, (saat Ayarı), 2L15: Orkestra, 2215: A- Jans ve borsa haberleri. 22.90: Plâkla sololar, oöpera ve öperet parçaları. YARINKİ PROGRAM 11 Temmuz 1937 Pazar İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.80: Plâkla Türk musikisi, 1250: Hava- dis, 18.08: Beyoğlu Halkevi gösterit kolu ta- rafından bir temsll, Akşam neşriyatı 16: Taksim Stadından nüklen Milli küme futbol maçlarının finali, Fenerbahçe - Gü- 'neş ve Galatasaray - Beşiktaş, 19,30: Konfe- rans: Ordu saylavı Selim Bırrı Tarcan (Kuş- darın dostları ve düşmanları), âğ: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından 'Türk müsikisi ve halk şarkıları, 20,30: Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 20,46 Muzâfler ve arkadaşları tarafından Türk müsikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı). 21,1$: Orkestra, 22,15: Ajatıs ve borsa haberleri , 92,10: Plâkla sololar, o- Pera ve öparet parçaları. Maarif Vekili dün vilâyette meşgul - oldu Maarif Vekili ve Dahiliye Vekâleti Vekili Saffet Arıkan dün öğleden soön- ra vilâyete giderek Vali Vekili Sökmen Süer ile vi etrafında uzun boylu gö: r. Vekil, bir ay kadar İstanbulda kala- ilâyet, parti, ve maarif işlerini in- celiyecektir. Nafia Vekili bugün İsveçe gidiyor İsveç hükümetinin daveti üzerine Nafia Vekilimiz Ali Çetinkayanın İs - veçe bir tetkik seyahati yapacağı ma - lümdur. Ali Çetinkaya, bugün İsveçe hareket edecektir. Nafia Vekili Ali Çetinkaya, hareke- ti dolayısile dün Heybeliadaya giderek Başvekil İsmet İnönünü köşklerinde zi- yaret ve voda etmiştir. İktısat Vekili Gemliğe gitti İktısat Vekili bazı tetkikler yapmak üzere Gemlik ve Mudanyaya gitmiştir. Avrupaya iki tayyare talebesi g iyoruz Londrada Nafia Vekületi hesabiına inşa olunan dört yolcu tayyaresini bu” 19.30: Konfe- |toptan flatı 42 - 44 dür. Perakende 86 - 00 vo H Son hafta içinde sade yağ flatları yüzde (5 - 10 nisbetinde fırlamıştır. Birinci -Urfa toptan kilosu 95, ikinel 92 dir. Perakende bi- rinet 110 - 115 den, Ikinci 100 - 105 den sa - tılmaktadır. Trabzon toptan 67 - T0 dir. Pe- rakende 80 - 90 dır. Karş erimiş toptan 80, perakende 9 5- 100 dür. Birecik, ântep, Mar- din, 88 ve Diyarbekir 86 kuruştur. Bu sene, bu mevsime göre geçen seneye misbetle sade yağ flatlarında yüzde 10 . 16 yükseklik var- dır, Vejetalin yağları da yüksektir. Toptan 53 - 54 kuruştur. Perakende 62 - 70 kuruştur. Zeytin yağı ve zeytin flatları da yüksek- tir. Karıştırılmamış saf zeytin yağımın pe - rakende — kilosu 70 - 75 kuruştur. Zeytin piyasada azdır. 996 mahsulü esasen az oldu- Bundan piyasada yök gibidir. 995 mahsulü de azalmıştır. 934 den eski 'nahsul Ppiyasaya | az miktarda çıkarılmaktadır. Dütle cinsinin hattâ 65 kuruştür. 935 mahsulü birinci top- tan 28 - 30, ikinci 23 - 26 ve üçüncü 22 - 25- dir. Perakende 35 - 46, 30 - 36, 25 - 30 ara - sında satılmaktadır. Alyon inhisarının müstahsile yaptığı -yardım Eskişehir (Hususi) — Köylünün ilk mahsşul olarak çıkardığı afyonu, uyuşturucu madde- ler inhisarı,, eksperler yolliyarek muayene ve evsafinı tesbit ettirdikten sonra zirnak barıkası vakıtasile avans vererek almış, köy- lünün yüzünü güldürmüştür. Eksperler, köylerdeki müstahslllerin de ayaklarına kadar giderek mallarını muaye- ne edecekler, ziraat bankası da, mahsul alın- verecektir. ino dovam edilmektedir. Pan. car eken küylülere de şeker fabrikusi lara- fından avans verilmiştir. ve verilmektedir. Bu iki avans köylünün en dar samanında yetişmiş ve çok işlerine yaramıştır. Bu para- larla, köylü, diğer mahsullerini de kaldıra- bilecektir. Dokuzuncu yerli mallar sergisi hazırlıkları Dokuzuncu yerli mallar sergisi hazırlık- ları geniş mikyasta devam etmektedir. Dün İş bankası işlirak dâiresi müdürü Rüştü An- karadan tayyare ile ve Sümar — bank satış müdürü Ekrem trenle şehrimtze gelmişler ve sergiye bu müvsseselerin iştirak yekilleri hak İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası 9/7/937 CINSİ raya getirecek inşaat şirketinin hey' ile beraber bulunmak üzere baş pilot Hayri ve makinist Kasımla, iki pilot talebe yarın İngiltereye hareket ede - ceklerdir. İki talebe Londrada üç ay ka Iarında staj görecekler, baş pilotla ma- kinist tayyarelerle beraber Türkiyeye geleceklerdir. Yazan : K. R. Enson Bunun böyle olacağını miştim!,. Süheylâ, halasının daha ziyade sor- masına meydan bırakmamak için: — Açıkcası, dedi, bu tahvilleri Mu- zaffere verdin, değil mi?, Şimdiye ka- dar satıp savdıkları az gelmiş gibi bir de bunları aldı, öyle mi?. Zaten ben anlıyordum; ne zamandanberi senin ha- HEnde bir başkalık vardı. Darılma ama halacığım, bu çocuğun her dediğini ya- pıyorsun!.. Bir tanecik evlâd, diye diye onu biraz da sen şımarttınl.. Kadıncağız bu acı sözlere verecek bir karşılık bulamıyor; gözleri yaşlı, kıv- vanıp duruyordu. O aralık sokak kapısı anahtarla açıldı. Merdivenlerde bir a- yak sesi duyuldu. Süheylâ: — Muzaffer, değil mi?.. diye sordu? Bari bir kere de ben konuşayım. — Konuş!.. İki gündür - İstanbulda idi. Yarın Kayseriye gidiyor. Senin tahvillerini satıp ta para bulduğumu ben söylemedim. İstersen sen anlat!. Bir iki dakika sonra, odadan içeriye hiç düşünme- İçok yakışıklı, yirmi üç, yirmi dört yaşlarında bir genç girdi. Süheylâyi gö rür görmez duraladı. Sonra elini uzattı: — Vay, Süheylâ!.. Sen burada mıy- dın?, Annesi, onların ne konuşacağını duy- mak istemiyormuş gibi bir bahane bul- du; lân dışariya çiktı. Süheylâ, onunla yalnız kalmiş iken ne söyliyecekse hemen süyleyip bitir- mek istedi: — Benim hepsinden haberim var, dedi. Fakat belki sen, halamın verdiği parayı nereden bulduğunu bilmiyor - sun. Öyle ise onu da ben söyliyeyim. Bu para, benim!,, Babamdan kalan pa- ra ile tahvil almıştık. Halam da bunla- rı satıp senin borçlarını ödemiş!.. An- ladın mı şimdi?.. Muzaffer şaşırdı: — İnan ki annem banâa hiç bir şey ylemedi. Senin tahvillerini sattığını bilmiyordum. Şimdi, ilk defa senden işitiyorum!.. — Ne ise, şimdi biliyorsun ya... Ne yapacağımızı ona göre düşünelim. — Peki, sana birdenbire para mı lâ- zım oldu?., — Evet, — Pek mi acele? — Evet. Niçin olduğunu da sorma!.. Muzaffer, bir sigara yaktı. Suçlu, dü- şünceli bir sesle: — Annem, bu parayı benim niçin is- tediğimi sana da anlattı mı?. Diye sordu. — Hayır, anlatmadı. Bet de sorma- dim. — Öyle ise ben söyliyeyim, Kızma. Buğday yumuşak Keten tohumu Tiftik Yapağı Çanakkale G808054nHAE Çarpma, yalnız dinle... Geçenlerde na- sılsa bir deliliktir yaptım. Bir akşam bir yerde oyun oynuyorduk. Üzerimde şirketin kasasına yatırılacak epeyce pa- ra vardı. Hem oyun oynuyorduk; hem de içki içiyorduk. Her zamanki hikâye, diyeceksin değil mi?.. Öyle iştel.. Ben, kendimi bilmiyecek kadar sarhoş ol- muşum. Üstümde ne var, ne yok hepsi- ni kaybettim. Üstelik borca da girdim. Ertesi gün ayıldığım zaman yaptığım | deliliğin beni nerelere sürükliyeceğini anladım, Bir iki gün içinde bu parayı kasaya yatırmazsam işimi gücümü, ek- mek paramı kaybettikten başka hapse de girecektim. O gün hastalanmış gibi şirkete gitmedim. Hemen anneme bir telgraf çektim; para istedim. Postaya da bir mektup verdim; başıma gelen- leri yazdım. O da işin şakaya gelmiye- ceğini anlayınca, demek ki senin tah- villerini satmış, bana para göndermiş!. Beni istediğin kadar ayıpla!., Fakat bir kere de ben!m o halimi gözönüne ge - tirl. Sen oyun oynamadığın için, oyun- da kaybetmek ne demektir, bunun acı- sını duymadığın için benim o bir kaç gün içinde çektiğim korkuyu bilemez- sin!, Süheylâ, halecarla dinliyordu. Mu - zaffer acaba onün haşına da gelenleri iliyı muydu?, Onunla - eğleniyor. Ş, içinin acısını dışına vuran , birer birer başından geçen - leri anlatıyordu. O günden sonra artık uslandığını, bir daha böyle çılgınlıklar yapmak şöyle dursun, eline oyun kâğı-, Bu yıl yağ ve zeti ' fiatları biraz yüksek 4 kında moşgul olmağa başlamışlardır. g| Bülbank, sergide yerini almıştır. Sarglöm — milli servetimiz olan kömür ve yerli testilii etlerimiz için de alınmıştır. Bu edhet * — ten sergiye büyük ehemmiyet — verilmekte * —| dir, Bursa turfandacılıkta Adanaya rekabet ediyor Bursa (Hüsusi) — Ziraat okulu bu seft Adana sezbecilerine rakib çıkmıştır. Ve AİA” nadan evvel sivri biberi Bursa ziraat okalü çıkartmıştır. Çileği dahi Bursalılar zirmat 0” kulundan yemişlerdir. Okul direktörü ve Üğ“ retmenler ve talebeler her şeyin yetişmesi için çok fazla çalışmaktadırlar. İstanbul Borsası kapanış fiatları 9 -7 - 1937 ÇEKLER Açılış Kapauş n0 — enan 0,7902 — 0,7890 243 mA4s 15,0160 — 15,0:6b 4.GMS — 46935 S1Ğ 81610 344533 — 3,4533 657058 — 652058 1A3'S — LMSIS 25 D,Tms 2162 — 41962 15.B/5S — 158735 1.»675 — 1965 417 417 3.9515 — 39815 YÖT.YAIS — YULAANI YA >AAS 24 -4 Mdis M1ns 3033 — xvsas 0002 00.0) 0,09 12.95 g.8) Telefon İttihat ve Değir. Şark Değirmeni B 10.6) vaAS Kapang 00.20 9.2 00.00 4020 0000 Anadolu 1 pa, » T vadeli » D pe,. » Hya Anadolu mü. peşin beler ettiğini söyledi. Sonra, şimdiki yeri de çok di. Her ay eline epeyce para geçiyormuş, kendisi geçindikten başka annesine de yardım edebilecek, borçlarını ödiyecekmiş, hep bunları s8 yıp döktü: — Hepsinden önce senin paranı ve- receğim, diyordu. Zaten annemin gön” derdiği paradan bir kaç yüz İirası art- tı, duruyor. Onları hemen şimdi sanâ vereyim. Kayseriye gittikten sonra, ay“ Tığımı alır almaz para göndermeğe baş- larım. İlk zamanlarda belki çok gönde- remem. Fakat bir iki ay sonra aylığım yeniden artacak. O zaman, kendi ek- meğimden keşer, sana borcumu öde“ rim. Söz iyorum, Süheylâ!.. İki çocukluk arkadaşı böylece söz- leştiler, anlaştılar!, Süheylâ, kendisi gibi bir dertliyi gö* yen insanlar gibi, yumuşamış, Müuzaffere acımıya başlamıştı. Biraf sonra halası da yanlarına geldi. Hep birlikte yarım saat kadar daha otur * dular, Sonra Süheylâ şapkasını giydik kapıdan çıkarken, halasına: — Ben üzülme, diyordu, Muzatfef bana aydan aya ödiyecek!,, Demin, senl incitecek sözler söyledim ise affet!. İşib iç yüzünü bilmiyordum da onun için-« Yoksa aramızda ayrı gayri var mi?e Benim param, senin demek... Bugül birdenbire bana da lüzumu olmasaydi. ağzımı açıp istemezdim bile... Ne ist — artık kapatalım bunları, olmaz mıf fArkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: