11 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

11 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Ağustos IS!NEMAİ Sinema yıldızları ve spor Greta Garbo, Jan Kravford, Clark Gable, Katherine Hepburn ve diğer yıldızların yaptıkları sporlar E d Ö ge R. K. O. nun yıldızlarından güzel Holivudun meşhur Bhsiyetlerinden — bi- Ti dea hiç şüphesiz terbiyesi pro- İesörü doktor. Do « Tald Loomistir. Bu Profesör sinema yıl - 1 ve san'atkâr tinın spora karşı Olan alâkalarını — şu :"-mıe anlatmakta - Joan — Kravford: sabah bir saat üddetle beden ter- N!! » hareketleri Yaptıktan başka haf fada bir defa stade de büyük çapta spor hareketleri — yapar. Bün denize gi « Ht Ve bir. müddet Yüzer. Yaşımı bildi - , — mazurum. ! .'“_“ şunu iddia &- ki bu yıldıa 'ak her gün golf oynar, Pek uzak ol- Huyan yerlere yürüyerek gider, Günde 1 kilametrelik yol katetmektedir, nî"olı Lömbard: 'Tam bir sporcudur. Sabah ya bir saat spor yapar, yahut biner. Haftada üç defa denize girer D kürek çeker, hğ" üç sinema yıldızı Holiyudun €en ' sporcu olan yıldızlarıdır. Spor sa- e bu üç sinema yıldızı uzun müd- ) t Tevaçta kalacaklardır. _lrb_-k yıldızlardan en fazla fotojenik %Ve sporu en fazla seven hiç şüphesiz & Tt Taylordur. Kendisini ilk gördü- ı':' Vakit muhakkak semireceğini söy- ha üştim. Bundan o kadar ürktü ki: Altı fla içinde tam beş kilo kaybetti! bir rk Gable gelince: Tam — manasile Bu âtlettir. Sporu sever ve takip eder. işi da şemirmekten ürkmektedir. Fakat biraz da oluruna bırakmaktadır!.. .ııc'"' Garbo: Yüzmekten hoşlanır. Bu- h:ıynı. bir metod ile takip eder. Baş- spor hareketleri yapıp yapmadığını İmem, Fakat yapmadığını sanıyorum. u:::' sporcu olan Weismüller ve Sonja me Te Si san'atkârlardan bahsetme - lüzum yok. Bunlar sinema san'atkârı adan evvel şporcudurlar. ,.;.: de «hiç spor yapmıyanları serisi İ ir.. Bunlar da bir haylidir... *M zayıf kalmak isterler.. Hem spor Prnazlar.. Nasıl olur?.. Değil mi?.. lar Rende Ador&e veya Barbara La ,__': akibetlerine uğrarlar... Yani hiç Y"':dn ;e günün birinde artık zere hastaneye girerler... Perhiz tamüesihba adamlar için değil- | lir, Spor insanı tam manasile Bbir mevzun h"“*i aai Ye Lorraine Kruger deniz kenarında hbeden hare ketleri yaparken sını tahdit etmek dolayıslie aç kalmak, bunu hiç bir vakit temin etmez...> Filmlerdeki “kazalı Sahneler,, in tarifesi! Bir çok filmlerde otomobillerin çar - pıştıklarını, tayyarelerin düştüklerini, yandıklarını dehşetle seyrederiz. Kaza kurbanlarının: veya — kahramanlarının sevdiğimiz 'atkârlar olmaları heye - canımızı büsbütün arttırmaktadır. Bu sahneleri çoviren ve bu hususta fevkalâde cesaret ve maharoto sahip baş- ka adamlar vardır. Kaza sahnesi çevril « meğe başlandığı anda bu adamlar, film san'atkârlarının yerlerina geçmekledir - ler. Düpedüz hayatları ile oymyan bu a - damlar bu sahneleri kaça çeviriyorlar Li- lir misiniz?.. «Yok pahasına» desek hiç te mübalâ- ga etmemiş oluruz.. Bu san'atkârlarımn en meşhuru olan Kavanag kendisina mahsus bir kaza tarifesi yapmıştır. Bu tarife şus dur: 1 — Otomobil müsademesi: 495 Türk lirası. « 2 — Otomobil müsademesi: (Biri ka - paklanacak): 660 lira. 3 — BHer iki otomobil kapaklanacak: 825 lira, 4 — Otomobilden tayyareye ve tayya- Yeden otomobile geçmek: 495 lira.. 5 — Motosikleti duvara veya ağaça Çarptırmak: 165 Hra! 6 — Tayyarenin denize düşüşü: 990 lira. 7 — Tayyarenin ağaç üzerine düşüşü: 990 lira, 8 — İki otomobilin müsademesi (der- hal yangın çıkmak şartile). 1320 lira! 9 — Havada tayyarelerin çarpışmaları: 1650 liral.. Si ei SÖON POSTA b Çok faydalı ikl İcat Aynalı çocuk ” arabası v8 pencereli şemsiye Amerikada bundan bir kaç ay evvel üç kişinin hayatına malolan çok feci bir kaza vukua gelmiştir. *İki senedenberi evli bulunan bir karı koca küçük çocukları ile birlikte bir ge- arabadadır. Tam bir dönemeçte bulun - dukları sırada arkadan yıldırım sür'atile gelen bir otomobil bunlara çarpmış ve üçünü de derhal öldürmüştür. Bu kaza günlerce gazetelerin sütun - larını kaplamıştır. Böyle bir facianin te- kerrür etmemesi için Amerikada çocuk arabalarına şimdi bir retrovisör (arkayı gösteren ayna), bir de kırmızı fener ta- kılmaktadır. ' Pencereli şemsiye Şemsiye çok faydalı bir nesnedir. Par- dösü müşambalar pratik iseler de ba « gı lâyıki veçhile muhafaza etmemekte « dirler. Şemsiyelerin de buna benzer bü- yük bir mahzuru vardır. .Sıkı rüzgârlı havada yağmur yağarken yüzünüzü mu- hafaza için şemsiyenizi ileriye doğru tu- tarken ilerinizi görmek imkânsızdır. Bu yüzden nahoş müsademeler vukua gel - mektedir. Zeki bir fabrikatör şemsiyenin —bir kısmına bir nevi pencere açmış ve bu pencere mahallini selofon veya mika ile kaplamıştır. Rüzgürlı ve yağmurlu havalarda şem- siyeyi öne doğru tutmaktan — mütevellit mahzurlar artık ortadan kalkmıştır. Fransada sinema ücretleri artıyor... Son zamanlarda Fransız hükümeti ta- rafından verilen kararlar yüzünden ti - yatrolar ve sinemalar bir hayli zarar et- meğe başladıklarından sinemacılar bir - liği 11 ağustoslan itibiren sinoma üc - retlerini yükxe!ımîğc karar vermiştir. 'Tereffü nisbetl yüzde on beş olarak tesbit edilmiştir. Haneeemne nn cenaRSERAARAd KA e sesenanne e. İnanmıyacaksınız, fakat doğrudur ? Amerikanın İllincis eyaletinde Çin- den daha fazla nüfusu vardır. Mısırdaki Ebülhevliv resmi günde iki bin kere çekilir. Pazarları ise bu adet beş bine varır, Bir yatak çarşafını mütemadiyen bir yandan öbür yana doğru ütüle - mek genişliğini arttırır, boyunu kı - saltır, Amerikada yapılan diş dolgusu için senede 25 milyon dolar altına, 5 mil - yon dolar da gümüş ve plâtine ihtı - yaç vardır. Amerikada, fen adamları günden güne artmakta, ve bu artış, umumi nüfus artışı nisbeline göre fazla gö - rTülmektedir, Belçikada, tavşan derisinden zamk yapmıya çalışmaktadır'ar. IKADI,NI Bu sene Fransada plâjlarda genç kız- lar ve genç bayanlar arasında en ziyade rastlanan kuvafür, şu gördüğünüz — saç şeklidir. Buna şimdi İngilterede de rast- lanmıya başlanmıştır. Fakat orada henüz Fransadaki kadar — umumileşmemiştir. Bizde de arasıra görüyoruz. Fakat pek az. Bu saçın umumt bir moda halini âlma- sına sebep olan şey pek pratik oluşudur. Bazı kimselerin saçı kâfi derecede - ne fazla, ne de az « yağlı olduğu, buya ve sair bazı sebeplerle kırılmadığı için ko- laylıkla yatar ve çabuk çabuk bozulmaz. Bunun için saçın, ne fazla sert, ne de pek yumuşak olmaması da iâzımdır. Bütün bu söylediklerimize uygun saç herkeste bulunmaz tabil. Bu yüzden şapkasız ge- çirilen yaz günlerinde dağınık, perişan saçlara çok rastlanıyor. Resimdeki kuva- für işte bu dağınıklığın önüne geçtiği için çok beğenilmektediş. Sade olduğu için ekseriyete de yakışıyor. Yapılışı da pek kolay, İki lâstik band arasına arka ve ön saçlardan önce bir kısmını koyup rulo yaparsınız. Uçlarını kulakların arkasına saklarsınız. Sonra ö- bür kısmı ayni şekilde bir rulo yapıp bu- nun da uçlarını kulakların arkasına giz lersiniz. Vâkıâ ilk zamanlarda bu iki ucu ayni yerde muntazam bir şekilde gizle « mek biraz vakit alır amma, pek çabuk alışırsınız. ü Bacaklardaki yağlar nasıl eritilir? Kadınlar arasın « da modern dertler « den biri de: Bacak - Tarda toplanan yağ çıkınlarıdır. Bunlar bacağın bilhassa diz den yukarı — kısmile bilekleriride —görü-- lür. Yukarı - tarafı yamrı — yumrulaştı - rır. Tapuğu da arka- ya doğru iş gibi gösterir. Plâj v . simi bu çirkinlikle « rin ortaya çıktığı mevsim olduğu gibi onların tedavi zama- nıdır. da. Fransada — doktor Bourgeors Lausan « ne bunları tahtadan veya alominyomdan yapılmış, Üütü biçi « minde bir nevi âlet - | Jerle tedavi etmek - tedir. Ütünün düz * kısmı bu âlette dal- galı dalgalidir. Bu T ütü sapından tutulup yağların üsti geçirilir. Böyle mütehassıs bir doktor tedavisi. ne devam edemiyenler de şu basit usulle bu çirkinlikleri gidermektedirler: Plâj- da - resimde gördüğünüz şekilde - düzgün büyük ve müdevver bir çakıltaşı bulü - nuz. Yağ çıkıntılarının bulunduğu yerle- re bol bol, yağlı bir krem sürünüz, Son - ra bir köşeye oturup çakıl taşını sağ eli- nize alınız. (Takriben 14 santimetre bü- yüklüğünde bir taş pek iyidır). doğru sürtünüz. ketleri Bacağın önce üst kısmının dışarı tara- fını, aşağıdan yukarı doğru bu taşla oğu- nuz. Elinizi yukarıdan aşağı indirirken bacağınıza çok hafif hafif dokununuz. Fa- kat aşağıdan yukarıya doğru çıkarırken sanki o yağları ezecekmişsiniz gibi taşı iyice bastırınız. Dışarısı bitince iç kısmı- na başlayınız. Ve daima dizden yukarıya Bundan sonra ayak bileklerine geçiniz. Onun da her tarafını dikkatli dikkatli ay- ni şekilde sürtünüz. Ayni'şeyi icap ederse dizleriniz ve kollarımız için de yapabilir - siniz. Fakat daha hafif ve yuvarlak hare- |te olmak üzere üç ilân kulesi daha ya* pılacaktır. Denemek için isterseniz meselâ on beş gün yalnız bir bacağınızı muntazaman bu şekilde tedavi ediniz. Bu müddet sonun « da iki bacağınızı yan yana koyup bakınız, Arada göreceğiniz fark, sizi şaşırlacak - tır. Bu sürtme, bacağın yalnız fazla yağ çı- kıntılarını eritmekle kalmaz. Kan cere « yanını hızlaştırır. Sürdüğünüz bol kremin bacağın cildine nüfuzunu temin eder, düz ve kayıcı bir taş kullanacağınız için bu sürtülme sonunda deri pürüzsüz, cilâlı ve düzgün bir hal alır. Ancak şunu unutmamanız lâzımdır: Her yaşta ve herkesin kolayca yapabilee ceği bu basit tedaviyl yalnız (varis) li- lere tavsiye etmeyiz. (Varis) iniz varsa doktora sormadan hiç bir şey yapmama- hsınız. Diğer her hangi bir bayan bu u- sülden rahatça istifade edebilir. Kat'iy « yen zararlı değildir. Yeni ilân kuleleri yaptırılıyor Taksimde yapılacak ilân kulesinden başka ikisi Beyazıtta biri Sultanahmet- d İsdüreimididi Sesşeiendkül'n Aİk ea di eyei

Bu sayıdan diğer sayfalar: