30 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

30 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyanın en büyü k gizli cemiyetinin eseri — (Baştarafı 8 inci sayfada) kızgın demirle dağlanmaya, icab ederse işkence ve ölüme mahküm ediyordu. İdam, işkence ve linç daha ziyade, be- kadınlara tecavüz eden zencilere tat- ediliyordu. Bununla beraber, bazan b dar da bu akibete uğruyorlardı. — 1870 de Amerikada eski kanunlar orta- dan kaldırılarak yeni ahkâm kabul olu- nunca, Ku-Kluks-Klanlar, işi başka bir dökerek, etrafı tazibe saptılar. Bazi yerlerde, beyaz elbiselerin, kukuletele- perdesi altında hırsızlık, yol kesici- Jik yapıldı. Adam bile öldürüldü. 1871 de Amerika meclisi, gizli cemi- retleri fesheden bir kânun neşretti. K. : . K. ların en küvvetli olduğu yerlerde, anıharbler kuruldu. Bu görünmiyen “Amparatorluğun büyük sihirbazı olan, bir “mebusun bütün. çalışmalarına rağmen emiyet dağıtıldı ve bu cemiyetten ancak Msanelik hatıraları kaldı. K * Wiliam Simons isminde bir adam 1915 da cemiyeti yeni baştan canlandırdı. iyet ilk İçtimaını Atalantada taş da- ğında yaptı. Simons evvelce de birçok cemiyetler kurmuş ve muvaffaki- erinden cesaret alarak, «Ku-Kluks- » 1 ihya etmeği düşünmüştü. Cemiyet resmen teşekkül edebilmesi için hükümete müracaat etti, İzinini ah | İt ve mefküresini şöylece ilân etti: «Ku-Kluks-Klan», birinci sınıf mistik, 80 yal, vatansevor, iştirakçi bir nemıyeı-[ " Kadınlığı müdafaa, Allahın büyük- | lüğüne inanmak, insanların kardeşliğini tabul ve beyaz ırkın yüksekliğini müda- İma gibi kudsi bir vazifesi vardır.> Amerikalılar, gizli cemiyetlere diğer nedeni ırklardan daha fazla meftundur- lar. Onun için, üç K harfinit efsununa kapılarak, yepyeni mefküreli cemiyete sürülerle girdiler. Fakat bir müddet son- yeni cemiyet her şeyin aleyhdarı ke- gildi. Zenciler, Yahudiler ve Katolikler '_ ağızda hücuma uğradılar, Sonra bilâ- istisna bütün yabancılara karşı mücade- çıldı. 1 '& * Ku-Kluks-Klan üç milyon azasile, bü- Amerikada yükselmişli ve hor yerde endi nizamnamelerile, kanunlarını tat- bik ediyordu. encileri lafaa eden bir beyaz avu- tat, zifte bulanarak şehirden kaçırıldı. Bir beyaz kızı tahkir ettiği için, bir Zenci dövüldü. Alnında da K. K. K. dam- gası vurullu ve salre vo saire,., - Cemiyet 1922 senesinde üleniyete çıka- ak birçok eyaletlerde kendi mebusları- Mt seçtirdi. Gün geçtikçe nüfuzu artan temiyete 16 lira vererek azalığa giren- “ Son Posta , nıııedelıi tefrikası : 47 lerin adedi kabardıkça kabarıyordu. 1923 senesinde Oklahoma valisi, cemi- yet aleyhinde tedbirler aldı. Divanıharb- ler kurdurdu. Fakat daha evvel halkın da reyi alınmak zarureti vardı. Halk, bu vemiyeti tutunca K, K. K., bu badireden muzaffer çıktı. Fakat sonraları yıldızı yavaş yavaş sönmeğe başladı. 1928 yı- lunda 9 milyona çıkan aza adedi, bir sene içinde 2 milyona düştü. 1934 de büyük sihirbaz, bütün Amertika efkârı umumi- yesini komünizm, faşizm ve sonu ism ile biten bütün teşekküllerle mücadeleye davet etti. Bir sene sonra da, pazarlara düşen K. K. K. elbiseleri takımı 60 kurüşa satıldı. Rağbet eden olmadı. Fakat şimdi K. K. K. cemiyeti yeniden canlanmış ve faali- yetini artırmış bulunmaktadır. ALDANMIYALIM Sebze ve meyva fiatları Dün İstanbul Bültsde şebze ile meyva- nın teptan fiatları şunlardı: lî'î'.' En LA x Cinsi Asma kabağı Bakız kabağı Çalı fasulyesi Ayşekadın Barbunya kırmız" Kır domatesi Sırık domatesi Sivri biber Bamye Dolmalık biber Lahna Hiyar Patlıcan (Baş) Patlıcan (Orta) Patlıcan (Ufakı Patlıcan (Bosiar, ye ça öens50snsLECEBİ" ü ü ..- - $Sg888 a ÜSTUBE ö #A0ANUUMCAĞ Üzüm (Yapıncak) Üzüm (Rezazı) Elma (İnebolu) Kima (Amaaya! Armut muhtelif diaz Ayva Ceviz Nar Kestane 'Taze incir Limon (yüz tanest) (Renebi) Karpuz Alacan (Baş) Karpuz Alacn (Orta) Karpuz Alaca (Ufak) Kavun Kırkağaç (Baş) Kavun Kırkuğaç (Orta) Kavun Kırkağış (Ufak) 1 Yukardaki fia'tlaz kilo ile satılması mü- tad olanların kite fiatını datıe ile satı- lanların tane fistmı gösterir. GeEFi wr evaolcaba 150 u T 3 ı T SND ı katılarak, kahkaha ile güldüm: bu güzel havada hıç hasta lür mu?.. Yemekte hiç konuşmadın da.. Konuşmamak hastalığa alümet de zamanki gibi annemin cesareti İdı, teşebbüsü suya düştü, gene be-| içimden geçenleri anlıyamadı. zamanki gibi karşı karşıya otur- Ben işimi, annem de kitabını al- Sessiz, konuşmağa cesaret edeme- len oturuyoruz. Masanın üstündeki sa- tt her zamanki tıkırtisile işliyor... Va- İt bütün kâinatla alay ediyormuş gi- - geçiyor, gidiyor... Te Üç aydır defterimi elime almadım.| olacağız, ilk hayat yolculuğumuz ko-|sın içinde... lü Üç ay, beni üzen birtakım manasız lerle üzayıp gitti... " Hayat seyrini takib etti, sanki hiçbir ley değişmemişti, Mazlumla ben sanki zamanki eski ahbaplardık; sanki ühim bir şey olmamıştı!... Yeryüzü bizim kadar gârib nişanlılar miştir... an evleneceğimi düşündükçe, ni- lik devrinin keyfini sürmediğimi Yazan: SELÂMİ İZZET Ama Mazluma söyledim: «Kaderimi saadetle kabul ediyorum, şikâyete hakkım yok» hattâ Mazlumun açıkta kalmasına bile ses çıkarmıyo - rüm. Mazlum istifa etti, kendine iş arıyor. Bir yandan o, bir yandan teyzemle annem, bir yandan eniştem Mazluma iş araştırıyoruz. Bugüne"kadar bula- madık... Mazlum bedbin değii, bana ümidle- rini anlatıyor. Karar da verildi, geliyor. Buna hem teyzem, hem de nişarlım pek memnun, Hem annem yainız kal- mıyacak, biz de fazla masraf etmemiş Mazlum içgüveysi laylaşacak, Mazlumun serveti yok, benim de pa- ram, İstediğimiz vibi ev açmağa kâfi gelmiyor, Annem apart'man'n üç oda- sını işgal edecek, biz de ön tarafa, dört odaya yerleşeceğiz. Bir zaman Gönül ile berater yattı - ğım, sonra yalnız bana kalan odada ya- Tından itibaren Mazlumla beraber ya- tacağım... Halbuki bunu eklimdan geçirmemiş- Annem'e beraber oturacağız.| — Bezim de bir ülcüm var. Mazlum a- | Doktgılar n Bir taraflı saadet tam bir dilek değildir İzmir okuyucu- larımızdan — Salih soruyor: k — Mes'ut ola « © cak miyim? Daha güler yüz- " lü olması, kendi « |* gini mes'ut ede - cek olana da bir saadet hissesi ayı- rabilir. Bir taraflı saadet tam bir dilek değildir. Evvelki gün, isminin Faruk olduğunu ] #öyliyen bir adam Pangaltıda Haylayf şaslahânesine giderek orada delilik alâ- imi göstermiş ve «sarmısaklı ve yoğurtlu şampanya içtiğinden dölayı bu hale gel diğini> iddia ötmişti. Bu hâdise üzerine şehtimizdeki — doktorlardan — bazılarına müracaat ederek bu hususta ne düşün- düklerini soruşturduk. Profesör Dr. Fahbreddin Kerim şu mü- taleada bulunmuştur: «— Meselenin anlaşılması bu adamın şampanya içmezden evvelki vaziyetinin bilinmesine tâbidir. Bir adamda şampan- #rANe a içtikten sonra ruhi bir teşevvüşün hu- Hi ü güle gelmesi variddir. Diğer taraftan ba- Tok ve öz sözlü birihtiyar —| z gıcalar mide sinirine tesir ederek ba- ü -| yılma şeklinde asabi tezahürlere sebebi- d:,ş gfî:,;,p;z: yet verirlerse de böyle cinnet hunîle ge- demir — fotoğrafı - tirmezler, Binaenaleyh şampanya içmez- nin tahlilini - isti-) den evvelki vaziyeti tetkik etmek lâzım- yor: dır, Eğer bu adam o vakit salim ise me- Olduğu gibl gö- sele doğrudan doğruya şımpgnyadı_ı_i_ır. rüinür, tok Ve öz |Bu gibi hallerde <algue» « hâd küüli sözlü bir ihtiyar - elinneti namı altında görülmüştür. dır. Yemekte, iç - Bazı insanların alkole karşı tahammül- mekte ve yorul -| leri yoktur. Bünlara (ademi tahammül ihtiyarlığı | KüüN) iemi verilir. Bir kısım insanlarda pek kabul etmek — istemez. Şimdiki| d& «marazi Harboşlujm. ğaka' slbaĞi ar ' h . | mikdarda içkiden sonra marazi sarhoşluk f;ç:?b':m" Kalkiğir, Tahat gaa Tuhi teşevvüş hâkim- aÜ dir. Sari hastalığı olanların içkiy:l! ta- öteğ s Z hammülleri yoktur. Keza siniri zayıf o- Herkesle iyi geçinen bir tin | ymA. Gi 7 içki, küvretli reaksiyon- Ankara oküyü- ea Bi lara sebebiyet verir. Hulâsa kabahat sar- cularımızdan — Do- mısakta değil şampanyadadır.» ğan da fotografı « Dr. İbrahim Zati de arkadaşımıza şu mın tahlilini iste - cevabı vermiştir: miştir; «— Bu gibi hâdisatta evvelâ 0 adamın Sakin ve durgur ahvali sabıkasını tetkik etmek lâzımdır. halile etrafını te - Eğer normal bir adamsa o zaman kendi- cessüs eder. Ken - gine «sarhoştur. deriz. Eğer sinirli bir disine ehemmiyet 'ıd.ımııı alkol asabını büsbütün bozarak verdirmiyen — va - ziyetlerine muka- bedeni mukavemetini yok eder. Çünkü a az mikdar alkol sinir! zayıf olan kimse- bil gözünden bir şey kaçırmamak ister.|lere çok fazla tesir ederek — şuurlarını Münakaşa ve mücadele yapmaz. Herkes-| kaybetmelerine sebeb olur. Bu hususta le iyi geçinir. sarmısak ta usarel mideviye ifrazatını ae kolaylaştırması itibarile ufak bir rol oy- Son Posta nar. Sıcağın tesiri istisnat ahvalde olup y ee bu da fevkalâde zamanlarda asabın gev- Fotoğraf tahlili kuponu İsim şemesile anormal bir hale gelmesine se- H Adres * B E t beb olur.s Dr. Hafız Cemalin kanaati ise şu mer- kezdedir. — Şampanyanın vücude fayda verdi- Terlerse de bence her zaman Za- en İçkidir. Evvelâ görülen neş'e he az sonra felâket gelir. Eğer bu adam ötedenberi şampanyaya | Güneysuda bir yolcu yaralandı | devam ediyorsa, mümkündür ki mevcud Karadenizden gelen Güneysu vapa-| alkolizm üzerine bir kamçı vurmuş ol- ru yolcularından Fatihte oturan 34 yaş-|sun. Eğer bu adam vaktile bir âelilkik Şhe— larında Şükrü kızı Seniha geminin bı iemişse ve yahut ebeveyninden kendi- anbar merdiveninden yukarıya ç.k::î S e işrscn intikal etmiş bir deliliği mev- ken müvazenesini kaybederek anbara| cudsa, şampanya bu cinnet halini tenbih düşmüş, yaralanarak Haseki hastane-|etmiştir. Sarmısağın vücude her zaman si.uşıîsüdmkmştır. faydası vardır. Elverir ki az mikdarda ve tim, genç kızlık odamda kocamı bunndıl Tacağımı düşünmemiştim... Ama bha-|arkasında koyu bir beyazlıkla yükselen yatta her düşünülen şey olmuyor. Ha-| Keşişin tepeleri görünüyor... Annem yatın bir misafiriyiz ve her misafir gi-|kapının yanına elimle yetiştirdiğim bi, urmduğumuzu değil, bulduğumuzu| büyük yasemin saksısını koymuş... yiyoruz... Kahvaltı masası haziır olunca ben el Evde ancak bir yenilik var. Duvar &'"'Pflşi li kâğıtlarını değiştirdik! yeni, açık renk| — Ne güzel!... d perdeler taktık. Annem, odalarım: is'e- g'UYds'l’;;i?llî f;_"')'u":m “Şe "tın- diğ bi döşememe iz:m verdi: calâya üm, iştina yemı üş- gjnxgmm dîşı:, üe istersen yap, bir sadım, Bir Iokm? tereyağlı ekmek son- kadian, OEUTĞAĞN Yore bi gi gTe aa a saa nn ae çılmalıdır. aa R Yalnız Kütüphaneye “dökunmadım. Y aznem canlandı. 0 yerinden kımık Babam öldükten sonra olduğu gibi kal-| 4 mağa üşenen, odadan odaya gitmek mıştı, bab:ml!ş _hn!'.-u:na hur'fr.clen için düşünen annem etraf.mda perva- âe';_e ?ldu'ğ Bibi bıraktım, hiç bir şey ne gibi döneniyor. Ekmek kes'yor, yağ SKTT CZ sürüyor, reçel koyuyor. benim ve da- Annem buna çak sevindi. madının iştihasını artırmağa uğraşı- Mazlum da odemızı beğendi:, Kendi| yor... de bazı eşyalar getirecet © eşyalar| Ben, keyifli ve iştinalı görünmeme için yer ayırdım , ğmen düşünceli ve kaygıl yâ:m. Gön mdeki iyi ve fena hisler birbirlerile lele ediyor ve yavaş yavaş fena ağlüb olmuya başlıyordu... Mu- DİKKAT i Fotograf tahlili için bu kuponlardan | B 5 adedinin gönderilmesi şarttır. daya doluyor. Uzakta adalar, adaların $i partımanı yadırgamasın ve daha ilk| müc günden kendini kendi evinde hissetsin, hisler yabancı bir yere geldim hissi uyanma-| nis hissiyatım yayaş yavaş uyan'yordu. Göst iğim iştiha ve neş'e samimi ol. * malıyd. Bunun aks: haksızlıktı. Yan gözle ben de Mazluma baktım vE kendi Levanta çiçeği kokan bir maşa örtü-| kendimden utaâandım. Ne güzel, ne tatlı, sü, Üstünde şişkin, sarı armudlar, içi-|ne cana yakın bakryordu bana.. Mes - ne ilkbaharı saklamış kodar aydınıklud olduğu yüzünden belliydi Bir ek- taneli birkaç salkım üzüm, bal renzilmek kırıı 1 dişlerimin arasında ke- taze tereyağı, masanın örtüsü kadar be-| mirirken, içimden geçen kötü ve haksız yaz francalâ... Fincanlarda köpüklü,| duyguları kovdum daha candan gülüm- kaymaklı süt ve buniarın üstünde pirıl| sedini, Mazluma sokuldum, başımı o- pırıl yanan güneşin ışığ:. Ba.kona a-|muzuna dayadım: çılan kapıdan serin bir deniz havası o-| - YepF 'e - eaamialü, AO " “(Arkası vâr) ei e diyorlar? arasıra kullan: olsun. Sarmısağın şampanya ile birleşmesinden dolayı ya- pacağı tesirin derhal delilik asarı göste- receğine kani değilim. Yalnız şunu ilâve etmlelyiz ki değil yalnız şampanya, sair İspirtolu içkilere devam eden ve bahusus asabi olan insanlarda hafif, arta ve yahut giddetli bir delilik zuhurunu her zaman beklemeliyiz.» imış Gömleksiz adamın Cebinde 5,000 lira çıktı Nihayet bayılan adam tabibi adil En- ver Karana gölürülmüş, yapılan muaye- ne neticesinde sağ tarafına felç geldiği görülmüştür. Süleyman, kravatsız, göm- leksiz, üstü başı perişan bir adamdır. Üs- de yapılan araştırma neticesinde iç ceblerinde 4145 lira kadar bir parayla, 100 küsur sened bulunmuştur. Hasta, konuşacak bir halde olmadığın- dan ne iş yaptığı, adliyeye ne için geldi- Bi anlaşılamamış ve hastanoye kaldırıl. mıştır. Filistinde İngiliz komiserine suikasd yapıldı, birçok Arab yakalandı Kudüs, 29 (ALA.) — Nasıra İngiliz Komiseri Andrews'e karşı yapılmış o- lan su:kasd dolayısile bugün de bunda medhaldar olmakla maznun birçok A- rab tevkif edilmiştir. Andrews'in ka- tillerini meydana çıkaracak olanlara 10 bin İngiliz lirası mükâfar vâdedil- miştir. Arab gazeteleri, bu hâdise yüzünden yapılan tevkifatı protesto etmektedir. Yüksek Arab komitesi, mandater hü- kümet nezdinde protestoda bulunmağa karar vermiştir. Fekede bir hırsızlık Adanadan bildiriliyor: Fekenin Masurlar nahiyesi civarında oturan Karahacılı aşiretinden Hacı kızı ve Süleyman karısı Âyge çadırında yal- niz bulunduğu sırada Fekenin Cundu Ğ den Hacı Ali oğlu Hüseyin ile ar- laşı Ramazan ve Mustafa oğlu Mah - mut çadıra girmişler, kadını yaralamışlar |ve 400 lira para ile bir çuval yapağı alın kaçmışlar, fakat bilâhare yakalanmışlar. dır. iIstanbul Borsası kapanış fiatları 29 -9 - 1937 ÇEKLER Açılış - Kapanış 528.00 — 425.00 0,2815 23.0925 M,976) 4.6157 67.025 34310 63.6542 14269 15120 418 115425 19032 4.1735 3.9810 1071655 34.355 2.7356 20.3875 3US

Bu sayıdan diğer sayfalar: