3 Ekim 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

3 Ekim 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a Gama Hergün Avrupa tarihinin en Büyük siyasi nümayişi Ne gibi neticeler verdi? Yâzan: Muhittin Birgen talyan faşizminin büyük şefi tara fından Alman faşizminin büyük ba- şgne' yapılan ziyaret nihayet buldu ve Bay Musolini Romaya döndü. «Benim bu yap- tığım ziyaret her zaman yapacak oldu- ğum ziyaretlerden değildir!» diye Al - man halkına karşı «lmanca $ yi nutukta bir sözlerle seyahetir eh yetini bizzat yükselten Buy Busalini için Almanya, misli şimdiye kadar hiç bir yerde görülmemiş bir kabul resmi yaptı. Berlin, büyük bir bayrum havası içinde şalkandı. Renk, çiçek, bayrak, kumaş, ziynet namına ne tasavvur kabilse hep» si dışanya döküldü, bütüm Almanya, vadi yolarda büyüklerin nutukları diniğdi Hülüsa, Musolininin henüz yolda bulun- duğu sırada tahmin ve İasav - vur edilmiş derecelerin çok üs- tünde bir tantana, bu ziyaret sahnesi için parlak bir dekor vücuda ge- tirdi, Şimdi, hâlâ, bütün dünyz gazete- zeri bu ziyaretin akislerile doludur. Tef- sirlerin ve tahminlerin türlü türlüsü ve dillerde ve kalemlerde dolaşıp duruyor. Bü kadar tantanalı bir ziyaret acaba, siyasi sahada müsbet olarak nasl bir netice verdi? Bunu merak etmek hakkı- #mizdir. * Hariçten ve uzaktan bakılırsa, bu zi - yarette, iki büyük aristokrat âile ara - sında feodelizm devrinde yapılan ziya - retlerin manzarası hissedilir. Büyük bir faşist ailenin reisi, patriarkal bir baba, ö- teki faşist ailenin ayni mahiyetteki rei- sini, maiyetinde muhteşem bir alay ol - duğu halde ziyarete gidiyor ve orada muhteşem kelimesinin tavsif edebile - ceği derecenin de üstünde parlak bir ka- bul görüyor. Ziyaret eden, feodalite devrinde âdet olduğu üzere, ziyâret e - dileni kendi evine, kendi mallkânesine davet, o da bunu kabul ediyor. Orta ta- rih devirlerinde, f#odalizm zamanında, böyle büyük alleler arasında bu tarzda res mi ziyaretler yapıldığı zaman, bunun ar- kasından ne çıkacağını herkes anlardı İki aile arasında bir izdivaç bağı bağla - nır ve bir sıhriyet tecssüs ederdi. E- ğer, bu defaki merasime de bu gözle ba- kacak olursak ayni siyasi ve içtimai kan- dan olan Almanya silesile İtalyan ailesi arasında bir izdivacm, bir akrabalığın hazırlıkları yapılmakta olduğuna hük - medebiliriz. Acaba, böyle siyasi bir izdivaç, asıl is- mi ile bir ettilak. bahis mevzuu oldu mu? Acaba, Berchtesgaden ve Berlin ko- muşmalarından bu istikamette müsbet bir şey çıktı mı? Söylenilen nutuklara ve bu ziyaret mu- hitinde dolaşıp Bavadis peşinde dolaşan zağarların yakalıyabildikleri avlara ba- kılırsa yukarıda sorduğumuz iki suulin ikisine de müsbet bir cevap vermeğe im- kân yoktur. Bu kadar tontananın ve gü- rültünün neticesinde Berlin - Roma mih- veri, her zamanki gibi bir mihver olarak kalmış ve bu mihver etrafında dönen do- Tapta bir yenilik olduğuna önir bir alâ- met görülmemiştir. ö Bize öyle geliyor ki her iki memle - ket te, içinde bulundukları tecerrüt &a - basından çıkmak için çareler aramakla meşguldürler. Kendilerine iktisadi silâh- Jarla mütemadiyen hücum eden demek » ratik ve kapitalist #lem karsısında her iki memleket te siyasi bir mukabele, bir yapmakta bir takım faydalar görmüşler ve bu nümayişi yapmıya ka - rar vermişlerdir. Gerek Almanyanın, gerek İtalyanın ik- *ısadi vaziyetleri parlak değildir. Kapalı *Tduvar arkasında ve kapalı bir iktisat nizamı içinde yaşıyan bu memleketlere karşı İngilterenin riyaset ettiği öteki &- Jem, âdeta iktısadi bir boykot tatbik edi. yor. Faşizm iktisadiyatını turfa ilân et- miş olan bu serbest mübadele dünyası, er iki memlekete karşı iktisadi tazyi - kini gittikçe arttırıyor. Onlar da bu va- ziyet içinde kendilerine çikâcak yol a - rTarlarkem dünya karşısmda ber zaman - dan daha mütesanit görünmekte, ayrı ayrı faydalar tasavvur ediyorlar ve bu nümayişi yapıyorlar. Fikrimizee bu son hKâdisenin bundan daha derin bir manası olmasa gerektir. Bugünkü dünya şartları, Almanya ile SON POSTA İnsanlar bazan «yildirmm gibi inen» $ir aşk darbesinden bahsederler, bu, çok nadir, binde bir görülen bir hastalıktır. ki sadece erkeklere ârız olur. ml ( sSOZ RASI 57 yaşında olduğu Halde hergün Atletizm yapan adam Fish 57 yaşındadır. Buna rağmen müt- hiş bir spor âşığıdır. Bu geçkin yaşına bakmadan hergün idman yapar. Ayni zamanda mensub olduğu klübün de at- Jetizm antrenörüdür. Birçok kıymetli atletler yetiştirmiş 0- Jan gayretli sporcuyu, yukarıda, klübü- nün genç kız atletlerile koşarken görü- yorsunuz. Japonların bombardıman ettikleri Nankin tam 3000 senelik bir şehirdir Japonların bombalarla tahrib etmeğe uğraştıkları Nankin şehri Çinin ve dün- yanın em eski bir şehridir. .Nankins ke- limesi cenubum payttahtı demektir, Fu- kat dalma bu ismi muhafaza etmemiştir. İnşa edileli üç bin sene olmuştur ve o vakittenberi on beş defa isim değiştir. miştir. Pekin şimali Çinin merkezidir. Çinde cereyan eden tarihi hâdiseler, ba- zan Pekini bazan da Nankini payitaht yapmıştır. vilâyet, şehri idi. Şehirde tarihi binalar arasında imparator Liang-Bu.Fi'nin sa- rayı meşhurdur. Bu sarayın duvarları ve döşemeleri altın yaldızlıdır. Bu saray Japonların bombalarile mahvolmuştur. İtalyanın bütün himmetlerine ve otari - ter hükümetlere mahsus yaratıcılık İuv- vetlerine (Orağmen, “bunların o işle - rini kolaylıkla yoluna koymaları- na müsut (değildir. & Önlerindeki müşterek müşkülleri halletmek için, bütün kuvvetlerile çalışm bu iki memleket, iki tarafın da elbirliği ede- rek hazırladığı bu nümuyişten bir hayli siyasi netice ümit etmiş olsalar gerektir. Acaba bu neticeleri zlabilecekler mi? Şüphelidir. Çünkü, siyasf sahada netice elde etmek için evvelâ iktisadi sahada müsbet şeyler elde etmek lâzımdır. Muhittin. Birgen Bu kapı daima kapalı durur. düktore! İSTER ISTER İNAN İSTER Yarısı birinci yarısı ikinci mevki olan yeni tramvaylarda iki mevki arasında üzerinde-servis kapısı yazılı bir kapı var. Resimli Makale : vi il KL l hi ha Ti i v4 Aşk bahsinde kadın her zaman için erkekten sağlam, has- talığa karşı aşılıdır. Anlamâdan, tanımadan, denemeden sev- Mez, bir defn da sevdi mi aşkı erkeğinkine benzemez, ektse- riya ebedidir. HERGÜN BIR FIKRA | Resim görünce.. | Adamın biri haztelanmıştı, Ölece- Gini hişsetri. Yanı başında oturan ka nsna: — Amaün kartcığım ne olursun, de di, Birkaç tane insan resmi bul da şu duvarlara &$! Kadın. şeşrdi: — Nasıl olur, sen odaya melek gir- mez diye duvara resim astırmazsın. — Ben de şimdi onun için astırıyo- Tum ya, Azrail de bir melektir. Re- sim görünce o da odaya girmez. » Güvercinler vasıtasile Yapılan kaçakçılık Felemenk Hindistarının gümrük mu- hafaza memurları uyuşturucu maddeler kaçakçılarının yeni bir marifetini keş- İetmişlerdir. Limana gelen ekser va - purların işçilerinin boş kafeslerle dışarı- ya çıkıp bunları güvercinlerle doldurup geldikleri bir hayli zamandanberi mu - hafaza memurlarının nazarı dikkatini celbeylemiş: bulunuyordu. İşçilerin bo - ğazlayıp pişirdiklerini söyledikleri bu masum güvercinler meğer kaçakçılık ya- pıyorlarmış! Bakmız nasıl? Kaçakçılar ile önceden uzlaşan ahçı va- pur limana yanaşmadan bir müddet ev- vel güvercinlerin kanatları altına birer ufacık paket uyuşturucu madde bağla - yıp salveriyor. Güvercinler de uçarak gi- dip güvercinliklerine iniyorlar. Bu gü - vercinlikler kaçakçı şebekeleri tarafın - dan tesis edilmiş kendi malları bulun - Tren bütün hızile adamın -üzerinden geçti, fakat... Geçen hafta Nevyork civarında işliyı şimendifer yolunda çok garip bir'kaza ol muştur. Tren bir dağ eteğinden geçer - ken makinist, tepeden aşağı yuvarlan - makta ve yolun üstüne gelmekte olan bir adam görmüştü. Makinist bu adamın mu hakkak trenin altında kalacağını hesap ederek lokomotifi durdurmak istemiş ise de mesafe pek yakın olduğu için buna jnkân bulamamıştı. Nikayet tren bua- damın üstünden geçtikten sonra durdu rulunca üstünden koraman bir katar ge çen bu adamin yolun tam ortasında otur- makta olduğu görülmüştür. Yalnız bur- İNAN 1STER M8 Kadın erkekten vefalıdır Y& İNANMA! Şu kapıyı aç ta oraya geçeyim. Kondüktör Kapının açılamıyacağını söyledi ve adam İste- miye istemiye koltuklardan birine olurdu. Geçeülerde bir gün bu tramvaylardan birine binmiştik, | (Evvelki gün de gene böyle bir hâdise karşısında kaldık. birinci mevkie açılan kapıdan giren orta yaşlı bir erkek kon- ! Bu sefer ikinci mevki kapısından giren biri kondoktöre bi- rinci mevkie geçmek istediğin; söyledi Kondüktör, Mig te- — Yanlış girmişim, dedi, ben ikine! mevkie bihecektim. © reddüd etmeden aradaki kapıyı açtı. İNANMA! LLM dan mi, suyundan mı nedir! Sağ iken, biribirlerile geçinemez, biribir- Terini çekemez, bir araya toplanamaz, toplansalar da çabuk dağılırlar. i Pek eski zumanlara gitmeden, beynelür deba ferdi geçimsizliğe ve husumete mi-j sal olarak” Üstadı Ekrem - Muallim Na ci Ali Biniri - Köprülüzade; Süleyman Nüzif - Abdulluk Cevdet; Ahmed Hs- şim « Yahya Kemal; Fikret - Mehmed A» kif iblilâlarımı batırlatabilirim. Topla geçhinsizliklere de, A Nadir (Ke- maizedie Ekrem) ip yüzünden inhilâle uğrıyan. (Servetifünun) cularlaş iki yık dan fazla dayanamıyan (Fecrlatij den İşte Br an'anevi' geçinsizlik yüzünden- dir ki bizde, bir akademi kurmak imkân bir Köz Abdülüziz devrinde tesis edilen (Encü- meni Dâniş; in ilgası da ihtimaldir ki ay- ni sebebden ileri gelmi; Al N 38 senedenberi Şiridi, tesedüfün garib bir ellvesi, son zamandı, memleketin ahirete göçen ede- Kaza ya ERE bi şahsiyetle topluyor: Ab- Otomobil dülhak E Efendi, Ke- malzade Hktem, dindenberi de Raif Nec“ maktadırlar. Ulu. Ta li kadar geç artırım! F bu gidişli mümkün olduğu anlaşılıyor ki, il belediyesi şehrin ı kaldırdıkça, dünya orudı vücudü getir : Acaba, beşke. yerlerde pexakende ya- İ “ Turner bir İngilizdir. Kendisinin baba 'tn Türk şair ve muharrirlerini de bura- yadiğârı bir otamobili vardır. Bu zât, İYâ nak'etnek mümkün değil midir? Bu gençliğinden yani 38 senedenberi “işine |RKTİ PED, söYlece ortaya atmakla, onla Ni | rın mezarlarını ve belki de nam ve nişan» SAA EE mar SN PDAEİ ar nufulmaktar. ve yok gimaktan ye kadar tek kaza yapmamıştır. Otomo- etmekte- bil 6 beygir kuvvetindedir. Herhangi bir | yokuşu, bir kaplumbağa sür'atile fakat emniyetle çıkar. Yayları mükemmeldir. Amma, sarsıntısına her babayiğit dayu- namaz, Viyanada dilencilik çok kârlı bir meslekmiş Geçenlerde Viyanada vukubulup zabı- la tarafından yakalanan büyük bir hır- sızlık vak'ası ortaya çok garib bir mese- de çıkarmıştır. Krask isminde" tramvay memurluğundan mütekald bir adamın karısının büyük kıymette mücevherleri çalınmıştı. Krask aldığı az mikdardaki tekaüd maaşile geçinemediğini görünce karısile birlikte dilenciliğe başlamış ve bu san'at () ta o kadar büyük maharet göstermeğe muvaffak olmuşlar ki ara- dan daha iki sene geçmeden Viyanada mükemmel bir ev, civarda büyük ve muhteşem bir çiftlik almışlar, bankalar- da da hayli bir servet biriktirmişlerdir. Krask'in karısı mücevherata pek düşkün olduğu için bu arada kıymetli taşları da ihmal etmemişlerdir. nunun ucu İle ellerimde bir kaç ehem - miyetsiz sıyrık vardı. Bir mucize kabi - Jinden ölümden kurtulan adamcağız he- men hastaneye nakledilmiştir. Hastanede biraz sonra kendisine gelince etrafında» Kilere: — Katar makinist! beni görünce ne - der üzerime mütemadiyen ateş ediyor - Gu? diye sormuştur. Meğer zavallı adam çıldırmışmış! kurtarmak endişesile hareket yim. Fransızlar, Fransa akademisi âzasına | Ifyemat sıfatını. izafe ederler. Vi i bizim akedemimiz de fanilerden mürek- | | büyük | Karaköyde büyük birmeydan açılacak Yenicamiin önüne isabet eden ada- daki binaların istimlâk işleri ile meş - gul olmele üzere teşekkül eden tahmin' komisyonu çalışmağa başlamıştır. İstanbulun imar plânında daha baş- yerlerdeki binalar da kaldırılarak semi semt meydanlar vücuda getirile-, çektir. İstanbul belediyesi Eminönü ci- warında kalkacak binalardan ve bura - da vücuda gelecek meydandan başka, köyde Karaköy palasla (o Domuz sokağının: ortasında kalan büyük ada- daki binaları da kaldırarak burada bü yük bir meydan vücüda getirmeğe Ra- rar vermiştir. Eminönündeki istimlâk işlerle meşgul olan tahmin komisyo - nuna diinden i#ibaren bu vazife de ve- rilmiştir. Komisyon bir taraftan Emin - önündeki istimlâklerle meşgul olurken diğer taraftan Karaköyde yapılan is - timlâk işlerini de ayni zamanda iler -; letmiş olacaktır. Bu suretle Karaköy -' de büyük bir meydan vücuda gelecek, akşam ve sabah saatlerinde, “Eminj - nü, Köprü ve Karaköyde vukua gel - mekie olan izdihanı hafifletilmiş ola* caktır. Hariciye: Vekili bugün Ankaraya gidiyor Harteiye Vekili Rüştü Aras, dün sa bah Cenevreder. gelen dost İrakın ha- riciye nazırı Tevfik (Elsüeydi ile bir müddet görüşmüştür, Rüştü Arasını bu akşem Ankaraya hareket etmesi çok muhtemeldir .

Bu sayıdan diğer sayfalar: