SON POSTA: TELGRAF HABERL — 9lar konferansı açıldı, | talyan murahhası ümitvar değil Konferans 1:1eisi müzakerelere iştir - Brüksel 3 (Hususi) — Çin - Japon ':f“îâfını tetkik edecek olan dokuz evlet konferansı, bugün, Belçika hari- î:ğ'e nazarı Spaak tarafından açılmış - Bu münasebetle bir nutuk irad eden Paak, ezcümle demiştir ki: K Almanya ile Japonyanın bu kon- , eransa iştirak etmemeleri keyfiyeti, .—ığfîfğrans mesaisinin seyri için Ççok Tühim ve teessüfe şayan bir âmildir. Bu konferansı, huzuruna Japonyanın îıeıli_ması ve haysiyet ve şerefi ile kablh “*lif olmıyan şerait dahilinde i- hi tebrie etmesi lâzım gelen bir Nevi Mahkeme telâkki etmemesi icab eder.> k Spaak, bundan sonra asamblenin al- P t—lşh" arasında konferans reisliğine in- |tihab edilmiştir. ıır' I?““îerans, heyeti umumiye celsele - 'Tini aleni, komite celselerini de husu - nutkunda Almanya ve Japonyanın ——— Bunun üzer mıştir. lailk'ş olarak söz alan Amerika murahha- sı Norman Davis, nutkunda 1922 senesin- deki dokuz devlet muahedajinin gayesini hatırlatmıştır: Uzak Şarkta sulhu temin etmek. Hatib, Uzak Şarktaki nizam neticele- rini izah ettikten sonra şöyle demşpr:_ «Müşterek hedefimiz, sulht.uır. C_,'m. ile Japonya arasında mesai l_ıirliğınu_ı inkişaf edebileceğine ve bu- mesai birliğinin dost luk ve mütekabil itimad dahilinde inki şaf etmesi lâzım gelmekte olduğuna kai- liz. Eden, Davis'in sözlerine iştirak etmiş- tir. ine umumi münakaşa baş- İtalyan murahhası ne diyor? Müteakiben söz alan İtalyan murahhası Aldovrandi, konferansın elde edeceği ne- ticeler hakkında tereddüd izhar etmiş ve faydalı işin ihtilâf halinde bulu- $ z ,ı_îl:_rğk akdetmeğe karar vermiştir. 066666666060 a Almanlar ee A meselesile meşgul... Gal.teler; “ Bu mevzu gı'inün en mühi müzakere mevzuunu m beynelmile! teşkil eder , diyorlar Berlin, 3 (A.A.) — Alman gazeteleri '*hde“'in Alman müslemleke adkklndaki beyanatile meşgül olmak- F 1r, k_völcischer Beobachter gazetesi diyor 1 «Eden, İtalyanları müstemlekelerin- *N vazgeçmek istememekle itham eder: îel' yanlış bir yola sapmış olur. Çünkü "fl_an müstemlekelerini gasbeden V€ ÜUğün de en geniş müstemleke impara- tluğuna sahib bulunan İtalya değil, N enfaati umumiyeye hâdı_m Cemiyetler hakkında bir tefsir teklifi A nkara 3 (Hususi) — Yozgad Suıeynum Sırrı meclise bir tefsir _ vîr'“işür- Teklifte menfaati UmuM!Y ödim cemiyetlerden vergi VE rıı'sumun a_ı İnmaması yolunda kamutayın bir tef - Sir kararı vermesi istenilmektedir. L eR CN Cumhuriyet Hayramında çalışan ; İşçilerin yevmiyeler Cumhuriyet iş yerenlerin teklifi eye Ankara 3 (Hususi) — |Dayramında bir çok yerlerde 'İŞCİ yevmiyelerini kestikleri- anlaşılmığ Ür. Halbuki iş kanunu hükümlerine 8'- re bayram günü çalışan işçilerin iki e- Miye, çalışmıyanların ise bir ye*îmiy a .al- Maları Jâzımdır. Kanun hükümlerine da mahalli :yk_'" hareket edenler hakkın akibat yapılmaktadır. —a 7 ı Yeni tefrikamız I İstanbulun altında yatan milyarlar Bizansın hazineleri Baştanbaşa merak ve heyecan dolu bir eser N | talebleri |. Pek yakında Büyük Britanyadır.» _ Germenia da diyor ki: i «Almanya, Afrikada müstemlekeleri bulünan devletlerden feragat beklemi- Onun istediği 1919 da kendisinden çalınan topraklar üzerindeki hâkimiy?- tinin yeniden tesisidir. Bu mevzu gü- nün en mühim beynelmilel müzakere mevzuunu teşkil eder. Avrupa mü- vazenesile alâkadar olan hiçbir fert bu birinci derecede mühim meseleyi ihmal edemez.» Avam Kamarasında A':denizce İngil z üs'er'nin Takviye edilmesi 'sten Idi Londra, 3 (Hususi) — Lordlar ka- marasının bugünkü toplantısında _Akî denizdeki İngiliz üslerinin takviyesi meselesi müzakere edilmiştir. — Bu münasebetle söz söyliyen ?zalarr bilhassa Malta ve Cebelüttarık “usle_şı- nin kuvvetlendirilmesini ileri sürmüş- lerdir. yor. Efgan Meclis reisi Ankara, 3 (Hususi) — Efgan _mecîi- gi meb'usan reisi Abdülhad Hân cu- martesi günü şehrimize gelecek ve bu- rada iki gün kaldıktan sonra memleke- tine dönecektir. İgiltere Frankocularla Münasebat tesis ediyor (Baştarafı 1 inci sayfada) Londra, 3 (ALA.) Daily Teılegraph" ga- zetesinin yazdığına göre, _İngıltere hükü- metiyle Franko hükümeti deklarasiyon yapmak suretiyle karşılıklı olarak kon- ;soloıluklar kuracaklardır. y İngilizler Franko İspanyası için umu- mi bir mümessile tayin edecekler ve ya- nına da birkaç arkadaş vereceklerdir. Mümessillik Burgos'da olacaktır. Buna mukabil İngiltere de Frankonun konso- loslarını resmen tanıyacaktır. Maamafih bu, Franko hükümetinin hışkuka_n tanın- misı demek olr_nadığı. tasrih edilmekte- dıgurgos, 3 (AA) — General Franko, İs- panya gazetelerine yapmış _olduğu beya- natta ezcümle şöyle demiştir: «Harb kazanılmıştır. Harb, her gün da- ha ziyade tebarüz etmekte ı_ılan şakuli bir inhidam. ile neticelenecektir. İspanyollar uyanacak- Günün birinde ğ lar ve harbin sona ermis olduğunu hay- retle göı.ceklerdir. ak etmemelerini teessüfle kaydetti nan iki tarafı doğrudan doğruya kendi a- ralarında temasa davet etmek olacağını | söylemiştir. Çin murahhası Velington Ku da söz a- larak, ihtilâfı halletmek için yegâne çare- nin dokuz devlet muahedesinin tatbiki olduğunu söylemiştir. Bu muahede Çinin mülki tamamiyetini tekeffül etmektedir. Konferansta hâkim olan temayül, Çin- Japon ihtilâfının tavassut yolu ile halle- dilmesi merkezindedir. Sovyet murahhasının sözleri | Konferansın öğleden sonraki toplantı- sında Sovyetler Birliği delegesi B. Litvi- nof, bu konferansın Milletler Cemiyeti assamblesinin bir kararı üzerine toplan- mış olduğunu tebarüz ettirmiş, Amerika Birleşik hükümetler delegesinin beyana- tına iştirak eylediğini bildirmiş ve kon- feransın dünyanın her tarafında müte - cavizlerin ellerini bağlaması lâzım geldi- ğini ileri sürmüştür. Seyid Rızanın mektupları Elâziz 3 (Hususi) — Tunceli suçlu - larının muhakemelerine bugün devam edilmiştir. Bugünkü celsede Seyid Rı- zanın mühim bazı mektupları okundu. Muhakemeye yarın devam edilecektir. Suriyede seylâp devam ediyor Adana, 3 (Hususi) — Şamla Humus arasında yağan yağmurlar Suriyede bir (âfet şeklini almıştır. İki köy tamamile harab olmuştur. Şimdiye kadar 300 ce- sed bulunmuştur. Yüzlerce insan ka- yıbdır. Şamla Humus arasında şimen- difer münakalâtı durmuştur. Siifke hükümet h b M konağı yanğını Adana, 3 (Hususi) — Silifke hükü- met konağı çıkan bir yangın neticesin- de tamamile yanmıştır. Kaymakamlık, maliye ve nüfus kuyudatı kurtarılama- mıştır. Vali Rüknettin tahkikat için Si- lifkeye gitmiştir. İki odacı ve birkaç memur nezaret altına alınmışlardır. Tahkikat devam ediyor. Yangının ne suretle çıktığı henüz tesbit edilememiş- tir. Musolininin mektubu Hakkında İngiliz Başvekilinin izahatı Londra, 3 (Hususi) — Hafif bir damla- dan mustarib bulunan başvekil Çembr- leyn iyileşmiş ve bugünkü kabine toplan- tısına riyaset ettikten sonra Avam Ka- marasın—da da bazı süuallere cevablar ver- miştir. Başvekil, Mussolini ile kendi arasında toati edilen mektubların mahiyetini, ilk defa olarak alenen anlatmış ve demşitir ki: — Geçen temmuz ayının sonlarında İ- talyan elçisi Grandi, Mussolininin dosta- ne bir lisanla yazdığı mektubunu bana tevdi etti. Ben de bunu bir fırsat sayarak, İngiltere hükümetinin İtalya ile eski dos- tane münasebatını tekrar kurmağa ha zır bulunduğunu bildirdim. Mussolini bu mektubuma müsbet bir cevab verdi ve müzakerelere başlandı. Bundan sonraki vaziyet esasen malüm- dur. Maarif Vekâletinin reşriyata yardımı Ankara, 3 (Hususi) — Maarif Ve- kâleti neşriyata yardım için satın '*al- mağı kabul ettiği kitablar tasvibden çıkmıştır. y Devlet Reislerinin Alatürke tebrik Telgrafları Ankara 3 — Cumhuriyet bayra- mı münasebetile Efganistan, Arna- vutluk, Almanya, Avusturya, Bel- çika, Bulgaristan, Çin, Misır, İspani- ya, Amerika, Fransa, Macaristan, Irak, İran, İtalya, Japonya Litvanya Meksika, Lehistan, San - Salvador, Çekoslovakya, Sövyetler - Birliği, Yugoslavya, Şarki Erdün ve Saudi Arabistan devlet reisleri Cumhur- reisi Atatürke hararetli tebrik ve temenni telgrafları - göndermişler- dir. Atatürk bu telgraflara teşekkür- le mukabele etmişlerdir. Cumhurreisi, Yunan başvekili Metaksasın arzettiği samimi tebrik ve temennilere de Aayrıca bir tel- grafla mukabele Jlütfunda bulun- muşlardır. Çinde Japon ileri hareketi Bir Şanghay te'grafı bir kısım Japonların ihata edildiğini bildiriyor Tokyo, 8 (A.A.) — Dün Japonlar, Tai- yuan'ın 45 kilometre doğusundaki Şu- jang'ı işgal etmişlerdir. Şansi vilâyeti i- çinde Taiyuan'a doğru şimalden ilerli- yen bir Japon müfrezesi Taiyuan'ın 70 ki- lometre şimalindeki Kaotsen'i işgal et- miştir. Japonlar, Çinlilerin bu bölgede o- |tuz bin zayiat verdiklerini bildirmekte- dirler. Şanghay, 3 (A.A.) — Peihsing yakının- da Soutcheou nehrinin cenub sahilinde Woukicha'yı işgal etmekte bulunan Ja- pon kuvvetleri ihata edilmiştir. Şiddetli bir çarpışma esnasında Çinli bir miralay telef olmuş, diğer ikis de ya- ralanmıştır. Tiyençin, 38 (A.A.) — Japon umumi ka- İrargâhı, Japonların bu gece Hsinkuu- chen'i zaptetmiş olduklarını bildirmek- tedir. Tokyoda nümayişler 'Tokyo 3 (A.A.) — Milli bayram do- layısile, bugün imparator sarayı önün - de vatanperver birlikler, üniversite ta- lebeleri, mektebler, san'at birlikleri ta- rafından büyük tezahürler yapılmıştır. Başvekil prens Konoye, nazırlar, ge- neraller ve birlik reisleri, bu münase- betle söyledikleri nutuklarda milleti, sulh gayelerini idame ettirmiye ve ü - çüncü devletlerin her türlü müdahale- sini reddetmiye davet eylemişlerdir. Belediyeler Bankası Ankara, 3 (Hususi) — Belediyeler Bankası yeni binasının küşad merasimi cumartesi günü saat 15 de yapılacaktır. Aynı gün polis enstitüsü de açılacak- tır. N , ALE © Mareşal Pilsudskinin eserine taarruzlar başladı emokrasi ile otokrasi arasında mütemadi bir tereddüd geçiren Lehistan, milli kahraman Mareşal Pil - sudskinin hayatında - başlayıp ölümün- den sonra da bir hayli zaman devam e - den istikrardan ayrılacağa benziyor. Ba- zı siyasi şahsiyetlerin ve bir kısım mu- halefet fırkalarının göstermiye başladık- ları faaliyet bunun bir delilidir. İstiklâlini büyük harbe ve bu harhde imerkezi devletlerin mağlübiyetile bera- ber bilhassa Çarlık Rusyasının inhidamı- na medyun bulunan Lehistan, büyük si - yasi ve iktısadi menfaatlerin iltisak nok- tasında bulunmasından dolayı büyük zorluklarla karşılaşmış ve karşılaşmakta bulunmuştur. Memleket, büyük araziye inkısam etmiş bulunmanın kötü tesiri- ni daima hissetmekten hâli kalmamıştır. Bu araziyi elinde tutanlatfla bunun üze- rinde çalışanların daima karşılaşan men- faatleri, geniş halk tabakalarını sosyal te- sirlere karşı daima olgun ve hassas bü- |lundurmuştur. Ayni zamanda umumi nü- füs içinde mühim bir ekalliyet teşkil e- den yahudilerin yalnız şehirlerde kalma- ları, çiftçilik işinin münhasıran Lehlile - rin omuzuna yüklenmesi ve yahudilik meselesinin başlı başına bir dava teşkil eylemesi, Lehistanın iç durumuna ayrı bir hususiyet vermektedir. Buna, her gün şiddeti bir parça daha artan komü- nizm propagandası ilâve edilecek olur- sa, Almanya ve Sovyet Rusya gibi iki büyük komşu arasında kalan otuz mil - vonluk bir kütlenin nazik vaziyeti ken- diliğinden meydana çıkar. Lehistan, bu durumdan yakasını sıyırmak — için de - mokrasi ile faşizm arasında kendi bünye- |sine uygun bulduğu bir rejim ihdas et - mek kararındadır ve bu idare, fiilen tees- süs etmiş bulunmaktadır. Fakat muhale- fet fırkalarının hergün artan faaliyeti, bu arada, büyük bir manevi nüfuza malik olan ilk Leh reisicumhuru Paderevskinın |bu fırkalara iltihak etmesi, mevcud ne - zaketi arttırmak istidadındadır. Bundan- ötürüdür ki Mareşal Pilsudskinin hale - fi ve onun varisi Rydz-Smigliy, ilk defa olarak ordu namına ortaya çıkmış ve Le- bistanın bugünkü idaresinin değişmesi- nin muvafık olamıyacağı hakkında aleni reyini vermiştir. Leh başkumandanının ortaya attığı bu veto, hiç şüphe yok; faz- ta ileri gitmek istiyenlerde manası kolüy anlaşılabilir bir tereddüd hâsıl etmiştir. Fakat bu tereddüd zail olur da muha- lifler noktai nazarlarında ısrar ederlerse büyük harbdenberi büyük emeklerle meydana getirilebilen güzel bir eser, bazı noktalarından zedelenebilir. — Lehistan simdi, böyle muhataralı bir durumda hu- endişe ile bekliyor. — Selim Ragıb Emeç —I —— Sabahltan Sabaha: ner bir makine kalıyor. Çünkü bu kudretini inkâr ediyor. hat ederim. yana dursun, muvaflak olmak için Hayal içinde Paris kitabçıları makine gibi roman yetiştiren bir Fransız meslekdaşm — — eserlerini âdeta müzayede ile kapışiyorlar. Bu mes'ud romancı Jorj Simaon — isminde genç bir muharrirdir. Yakında altmışıncı eserine başlıyacağını söyli- | yen bu meslekdaş henüz otuz beş yaşındadır. Romancılık tarihinde en velüd bir şahsiyet olarak gösterilen Balzak bu genç meslekdaşa nazaran Treaksiyo- genç romancı bir ayda bir eser çıkarahi- liyor. Ne velüd kariha, ne geniş Muhayyile diyeceksiniz. Hayır, — Fransız meslekdaşımız her şeyden evvel eski romancılığın temeli olan muhayyile — Bende muhayyileden eser yoktur, diyor ve anlatıyor: — Ben sadece gördüklerimi yazarım, görmediklerimi yazmak için de seya- Son devir romancılığında seyahatin başlı başına bir çığır olduğu muhak- — — kaktır. Moris de Kobra, Jül le Fevr ve bilhassa rahmetli Blasko İbanez gibi — romancılar uzun seyahatlerin notlarını roman halinde neşrederek hem şöh- ret, hem servet yaptılar. Bilhassa İBpanyo] muharriri Blasko İbanezin «Bir : romancının dünya seyahati» ismindeki üç cildik eseri yepyeni bir Evliya Çelebi Seyahatnamesini andırır. Çok satılmıştır. Artık masa başında kafa pat- latıp muhayyel kahramanları konuşturmak modası romancılıktan Bizim Edebiyatı Cedide romancılarının tahlili eserleri gibi romanlar kütüphanelerde yaprakları açılmadan rafları süslüyor. Edebi kıymeti olanlar : klâsik eserler arasına karışıyor. Bundan mahrum olanlar da unutulup gidiyor, Ğ Genç Fransız meslekdaş iddiasında pek haklıdır. Edebi mülâhazalar biz — — çok gezmek ve görmek lâzımdır. Fakat ei çok gezmek için de çok para lâzım. Üç dört aylık mesai mahsulü olan bir HŞ eserinden ancak hayatını temin edebilen romancılar için dünya seyahati an- — cak meslekdaşın inkâr ettiği bir hayal olabilir! çıkmıştır. Bürhan Cahid k lunuyor ve ahvalin inkişafını haklı bir ——