November 13, 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

November 13, 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KA & eaeya 13 İkinciteşrin Tarihten sayfalar: Tarihe göre komünizmin ilk mucidi kimdir ? * * * Mazdık şöyle diyordu: hepimizindir. Bu Z tyordu: uDünyada her ne varsa hepimizindir. benim malımdır, benim karımdır, benim oğlumdur. veya kızımdır demek olamaz. Bazıları büyük konaklarda otururken diğerleri açıkta Yatmak doğru değildir. Ne durursunuz, zenginlerin !ııallnıııı yağma ediniz'n Onu dinliyenler İranı altüst ettiler dım beş yüz seneleriydi İranın H;"-":.zki ”Gî.mn vilâyetinin — Nesa tikt, ge Mazdık adında bir adam ortaya 4 Her fırsatta, tek veya toplu olarak, tıyordu. Kendisi- er olduğunu iddia ediyor; yoldan giderlerse en kısa 1 konuşuyor; dakileri kolaylıkla kandırmak ve i biliyordu. müsavi yaratmıştır. ğile bir dilenci çocuğu da dünyaya geldikleri sırada hiçbir ktur. Madem ki böyledir, bü! zea birbirimiz vi olma'ı. i s giymemeli. durürken diğeri tıkabasa yiye- lidir. Dünyada hiçbir şey hiç kim- Her şey Allahındır Meyvasını bize bağışlamıştır. im için yarattı. Her ne varsa indir ve onda hepimizin hakki Bu benim karımdır, benim oğ kızımdır demek olamaz. Mal ve adın, kız ve oğlan, her ne varsa nizindir. Birisi büyük konaklarda Bi başkası kırda kalamaz. Ne du- Tn uZ? Zenginlerin mallarımı, la- » kızlarını, oğlanlarımı alınız. 1 tarihi bu adamın yaptığı işleri lâli şöyle anlatmakta devam eder" şeralt Cimri tayfasına ve çıplak- Ş geldi. Pek sevindiler. <Mazdıkı dular. az zamanda meşhur - oldu. ük bir kalabalık toplandı. Zer Kemlekette rahat kal- ca onu çağırttı. Dinini azı di darın önünde kendi iç- i O kadar güzel bir surette ni 1 bir dille anlattı ki onü da kan- Brk mdarı da onun dinine u g Teok yerlerde henüz gizli kararı din açığa vuruldu. m:y?h.x“ır galib oldular. Kime gerekse vafını çekip elinden aldır öelerinin beğendiği kadın, Bia şüp kalktılar. Hiç kim- *Bu benim karımdır. Benim oğlam- m kızımdır» diyemedi. Ana oğ'u Ana oğlunu ve kız babasını © tatl lerle taraftarla' k gibiydi. Onları is kuyenler hükümdarın yanıma bile sa Amıyorlardı. İran karmakarışık oldu. Hazıra kone | m Dak tatlı olduğu için kimse çalışmıyor- veriş kalmadı. Sıkıntı başladı. olmıyanların iler ve hükümda- Nasihat ettiler. : m fesada vardı, bu ne haldir? Dediler. Kubad kızdı. Onları kovdu. *Cusi papazların reisine gittiler: İleri gelenrle bu sefer Muğ — denilen sa- t |Karl Marks'ı — Artık canımıza tak etti. Bizim hali- miz ne olacaktır. Dediler. — Bu belâyı padişahtan başkası orta- dan kaldıramaz. Madem ki 6 da Mazdık- larla beraber olmuştur. Bir çaresi vardır. | — Nedir? — Kubadı tahttan indirip kardeşi Ca- maseb'i hükümdarı yapmalıyız. — İyi ama Kubad bünca yıllık pati |-.mıı' r ve kardeşi pek gençtir. Bir kere daha Kubada nasihat edelim. Sehrab oğlu Zermihri seçtiler ve hü- | kümdara gönderdiler. Zermihr ona şöyle dedi: | — Hala ettin. Büyük günah — işledin. Bim k karılarını ve kızlarıı | temeki t anı ize dönmekle tel lenebilirsir bu batıl d seriz. Orada bulunan Mardık taraftarları he- men ortaya atıldılar. Elçiye sövdüler. Hükümdara: — Bunun sözünü dinlemektense başı- nt kestir. Bu da kim oluyor ki sana o ka- dar büyük sözler söylüyor? Zermihr'in başını kesti Kesik bâşın saray pencerosinden dışa- İçrva atılmasile beraber büyük bir Ihtilâl baş gösterdi. Mazdıkın - düşmanları bir- leştiler. Saraya hücum ettiler. Orada bu- hınan Marzdıkları öldürdüler veya kap çırdılar. Hükümdarı tahtından aşağı at- İsılar, başından tacını aldılar; zindana ka- padılar. Bu aralık Mazdık ta yakalanmış, zindana atılmıştı. Önu öldürmek istedi- | ler. fakat bu takdirde ihtilâlin korkunç İp'r hal slacağım anlıyarak - çekindiler. er Mazdıkçıları pek kızdırırlarsa bi- yük bir bücum yaparak Kubadı tekrar bükümdar yapabilirlerdi. Camaseb tahta çı.'z:mld[ Pek ger değü için kendi aralarından, büyük ve K amnmış bir adamı naib yaptılar. Bunan İad ak'ti Mazdık taraftarları sinmişlerdi. * Kakiden gökten inen din namıma harb | edifirdi. Maksad insanların hepsine dün- V ada ve ahirette doğru yolu göstermekti. " gimdi o harbler kalmadı. İnsanlığı, cemiyetin ıztırab ve iht larıma cevab vermek iddiasile cemi; içinden çıkan Çiçtimat dişler) meşgul e- komünizm, liberalizim gibi. n yet yirmi yıllıktır. | Ole | diyor: Fuşi Faşizmin ömrü niha L'beralizm ancak ön dokuzuncu Komünizmin peygambı rdi tebellür etti. İoinrak ta on doku: göst tarihine bakanlardır. yalnız garb ilim ve tari < Halbuki o ilim ve tarihin tohumları çat ten gitmiştir. K Bundan çok evvel şari | derleri çıkmış, ihtülâl yaratmış, başa geç- miş, tatbikatını yapmışlardır. Ba içtimaf din yolunda dal 4 bir başkası bulununcaya ka- kü komünizmin pe' kabul kta komünizm |i- önce yü- gar bugü D ak Horasanlı Mazdıkı etmek zeruridi gamberi olarak (Karl mberi o- | İft SON POSTA Sayfa 7 —a Büyük harbin gizli kalmış beş hâdisesi: I A vusturyayı İtilâf blokuna çekmek için yapılan teşebbüs Avusturyalı prens Sixtus Bourbon - Parma bu iş için ve harbi durdurmak yolunda mühim adımlar atmıştı. Fakat İtalyanın talebleri bu işin tahakkuk etmesine imkân vermedi Yazan : George Martelli Isoğuk su katıldı. Ve İtalyadan korkul - Umumi harbin unutulmuş hikâyele - rinden bir kaçını burada sıralamak isti » yorum. Harbin o kızgın ve şiddetli za - manlarında bir çok kimseler, şahsi gayret ve nüfuzlarile beşeriyetin üstüne çökmüş | olan belâyı ortadan kaldırmak için var ku Tile çalışmışlardı. Bunlardan bi- risi de Avusturya ile ayrı bir sulh muâ- hedesi müzakeresina girişmek istiyen A- vusturyalı Sixtus Bourbon-Parma prensi idi Doğuş ve harş itibarile Avusturyalı ©- lan prens daha ziyade hissen Fransızdı. Bir Boürbon sıfatile Fransız vatanda; hğını kendisi için tabit bir hak buluyor, bunun için de vazife bakımından ilk ön- ce Fransaya hizmet etmekle mükellef bulunduğuna inanşyordu. Umumt barb başladığı zaman, prens, kardeşi ve anne- si ile birlikte Avusturyada bulunuyordu. Hemen Avusturya - Macariştan impara- toru Fransuva Jojefe isitad ile müracaat ederek, Fransaya Gdönmelerine müsaa ini istedi. Ve bu izni aldı nunla beraber Fransa hükümeti es- üllü olarak kabule yanaş- urbonların askerliğe ka- klerine dair olan kanun, vette idi. Bunun üzerine İngi- lizlere baş vuran iki prens oradan da el- leri boş dönünce nihayet Belçika ordu - sunda sedyeci olarak vazife aldılar. ve günün birinde imparatoriç timali bulunan kız kardeşinin yaşadığı A- feci buluyor ve bunu tarihin en büyük hatası olarak telâkki ediyordu. Bunun için, Avusturyayı Almanyadan ayırıp, İtlâf devletlerile, Avusturya arasında bir sulh müzakeresi esaslarını kurmak, ken- disinde bir fikri sabit olarak vücud bul - muştu. Prens Sixtus, bunda iki maksad güdü- yordu. A — Almanyayı baş müttefiğinden mahrumh etmek. N B — Avusturyayı her hangi bir tehli- keden ve inhidamdan kurtarmak. Fikir gayet enteresandı, mühimdi, k: vetliydi. Onun içindir ki, prens bu dü - şüncesini Fransız mümtaz ricalinden bi- rine açtığı zaman, çok geçmeden cumhur- reisi de tasvib etti. Fransada Avusturya- ya karşı esasen düşmanlık hissi yoktu. Bilâkis Fransa, merkezi Avrupada — bir devletin bulunmasile menfanti iktizası lâkadardı. İngiltere de ayni fikirde idi Zamanin başvekilt'de bu projeyi öğre - nir öğrenmez, hüsnü kabul gösterdi. Bu plâna engel olabilecek sade — bir nokta vardı. FPransuva Jojef sağ kaldığ Müddetçe bir anlaşma imkânı yoktu. A- | vusturya ordularımın başkumandanı, Al- mon tarafdarı arşidük Frederick idi. Ve Vivana sarayı Prusyanın tesiri altında bul ordu. İhtiyar kralın ölümü, va - vusturyanın Fransa ile harbetmesini pek | d Sirtus Bourbon Parmo prensi söylemişti. Ayni zamanda, Rus ihtilâli: vukua gelişi İstanbul meselesini len hallettiğini, ortada kala kala yalnız İtelyanların aşırı talebleri işi bulundu - ğunu beyan etmişti. Sixtus, elde ettiği muvaffakiyetlerle e- tekleri zil çalarak Parise döndü, ve ko - Buştuklarını cumhurreisi — Poincar&'ye Polncar& de bu vaziyetten zi - yadesile mütehassis olmüş, resmi —mü- zakerelere Başlanmak üzere İngil! kralı George'e yazacağını vaad . etmiş! Bu ana kadar, cumhurreisi, Loyd C Briand ve Fransa hariciye mezareti şefi Cambon Prens Sixtusun gördüğü duklarını ifşa etmiyeceklerine dair söz almıştı. Zira, Almanların koku alıp, kral don korkuyordu. Brlandı istihlâf eden başveki! Ribot 11 nisanda, Loyd Corçia Folkotonede hu- susf olarak görüştü. Bu görüşmede İtal - yanın muvafakati olmadan hiç bir şey yapılamıyacağı meydana çıkınca, o Za - manki - İtalyan hariciye —nazırı, Baran Sonnino'ya bir davet günderilerek, Fran- sız ve İngiliz hariciye nazırlarının da bu- lunacağı bir toplantıya gelmesi m bu sırada, sulh kurucuların & em<——— — ——- : ziyeti değiştirdi. 21, birinci teşrin 1916 senesinde tahta çıkan Karl, bambaşka Börüşlü bir kraldı. Zayıf olmakla bersber, ülkesinin hakikt menfaatlerini takdir &« decek kabiliyette bir adamdı. Karl, Av turyanın gittikçe uzıyabilecek bir harbe anamıyacağını, Ve ortada iki şık bu- unu biliyordu. Ya, daha hâlâ şerefli yılabi'e « Leek bir sulh akdetmek, B — Ve yahud de, kaçılmaz mağlübi- yete bile bile razı olmak. zamanda, bi makla Fransa bir rabrta vardı. Alman nüfuz bulunmayı bir haysiyet mese ayni 1917 de Sixtus kardeşile bir - raya gelmiş, ertesi akşanı da, r Karl ve kraliçe Zita kendisini olarık Laxenbargda kabul ot miçlerdi. Bu mülâkatta uzum komuüşmalar olmuş, imparator, Fransanın Alsas T Komünizmin pe Marks) i tanıyanlar, mektir. yanılıyorlar — de- rani istirdad etmek, Belçika ve Sırbis - ftanın müstakil olmak hakları olduğunu Eger her gey sizi sabırsızlandır einilk fikirlerinizi alt-üst ediyorsa, eger pek Dasitlür? sinirlerinizin tenepbühiyeti .Ji makta hak'ı olduğu anlaşıldı. Zira Son- nino, yalnız Trentinoyu değil, Triyestey ve Dalmaçya adalarını da taleb etti. İta! ta e zap' beraber, İngiltere £ leri alıp kendisine vermele kat'i surette karar vermişti. İş sarpa sarmıştı. Ahalisinin İtalyan olmak itibarile Trentino için bir şey yapılabilirdi. Avusturyaya tazminat verilmek şartile Dalmaçya işi de halle - dilebilirdi. Fakat çifi marşinin nefes aldığı pencere olan Tiryestenin asla sözü olamazdı. Yoksa arzuladığı ülkele- ri kendisi zaptetmeliyd İşler bu faddeye varınca Sixtusun tut- tuğu her dal kurumıya bi va şey görmüyordu. Bu sırada Karl ile Vilhelm arasında di» Vilhelm K ikla itham etmişti beraber, Sixtus ümidini . Kabinesini kasındar yobilecek bir nüfuza mali ca güvaniyordu. Loyd Col lının bir toplantıya gittiği yan muha general nden Cadorna, sırf ken vusturya kralına müracaat ederek Trentinonun İtalyanlara verilmesi şarti- le Avusturya ile sulh müzakerelerine rişebileceğini bildirmişti. Fakat generalin bu teklifi kabul cdil. medi. Bir yandan da İtalyan hariciye © nın foplantıya iştirak ki teklifi. de savsakladıkça ta u. Münakaşalar 1917 yılının ma- kadar sürdü. ns Sixtas Vi- yanaya gelerek imparatoru ikinci defa o- larak ziyaret etti. Fakat hiç bir netice elde edemedi. Belçikadaki ordusuna dö- nerek harbin sonuna kadar orada kaldı İ. Ho Adana belediyesi kömlr bukranının önüne geçecek Adana (Hususi) — Belediye odun ve kömür buhranının önüne — geçmek için şehir me eş bin İiralık tahsisat almıştır. Bununla ci kaza- ca e -|lardan kömür getirlilecek, m; Tatın alİrün kilosu 7 - iyet fi - halka satılaca ve Hilizlendiriyoma, eyer utak bir geceleri #yku tutmayorsa, teyhie artarığlır, henüz vakıi varken ba fenahığı ğidermeğe acele ediniz. Bromural -knoii. Böfün dünyanre tanıdığı birz müsekkin alaşı ve afiyeti size hde eder. zaran yoktur. kaybetfiğiniz rahatı, #ykuya — Tesiri geyet seridir. — Bromural'in biç bi könprimeyi Bavi tüp Her6L ecnesclerde reçrüe Be sarta. Knoli A-C, kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshaten #Rhin

Bu sayıdan diğer sayfalar: