23 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

23 Kasım 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Ziya Şakir Sultan Muradın kızı olan Hat'ce sultan son derece güzel, zeki, fakat o nisbette de ateşl, hafif meşreb ve hayalperverdi — Ben seni, kendime manevi evlâd!' yaptım. Bundan sonra, bana hizmet e- deceksin... Şimdi seni; Çırağan sarayı- na, biraderin yanına göndereceğim. O- rada, biraderin gözüne gireceksin. O- nun hususi hayatı hakkında haftada! iki defa bana malümat vereceksin. | De ç Bürhaneddin — efendiden gördüğü | muamele üzerine, haremi hümayunda kimsenin yüzüne bakamıyan Resan; bu memnuniyetle kabul etmiş.. n sarayına gitmişti. yndaki yaşlı kadınlardan — bıkıp usanmış olan sultan Murad; Resanı gö- rür görmez çok beğenmiş; onu derhal zevceleri arasına idhal etmişti. Çıra; sarayına muvakkaten giden Resan, bu suretle arlık orada yerleşmişti. Kısa fasılalarla da, (Fatma) ve (Aliye) sul- tanları dünyaya getirmişti. Resan, Abdülhamidin kendisine tev- di ettiği mahrem vazifeyi, büyük bir dirayet ve doğrulukla ifa etmişti. Sul tan Murada sadık bir zevce olmakla be- raber, Abdülhamide de zevci hakkında muntazaman berler — göndermiş, mahpus padişahın daimi bir sükün İi yulunmas rağmen vakit va- acak, sorulan su- acak derecede ha- fızasızlık es gösterdiğini — bildir-| mişti ve dajma zevci hakkında Abdül-| hamidin şefkat ve merhametini celbe- decek haberler göndermişti. çendisini tanımı am münasebelile Abdülha- Di sahibi Cevher ağayı, tebrik için Çırağana yollamıştı. Cevher ağa, Sultan Murada hünkârın iradesini teb- liğ ederek tebrikte bulunduktan sonra, (Resan) ın odasına uğramıştı. Cevher ağa; Abdülhamid namına o- Bun da bayramını tebrik etmişti ve: — Efendimiz, bilhassa selâm bu; dular. Bu sarayda böylece kapanıp kxal dığınızdan dolayı çok üzülüyorlar. «Ne yapalım?.. Bir işdir, oldu. Biraderime iyi baksınlar. Herhalde bu hizmetle- rinin manevi mükâfatına nail olurlare | buyuruyorlar, dedi, Resan, derin derin içini çekerek: — Hayatımdan memnun olmıya ça- orum, ağa hazretleri... Eğer Yıldız sarayında kalsaydım.. ve yahud, şehre çıksaydım, ne olacaktı?... Efendi h;ız-; retlerinden gördüğüm muamele ne, zalen gençlerden, içime bir ürkek- lik işti. Mümkün değil, genç bir adamla evlenmiyecektim. Onun için, efendimiz müsterih olsunlar. H.ııadıkil hayatsen Çok kâsvetli geçmekle berâ-| bundan kat'iyen şikâyetçi dı—;î.llnh| iye cevab vermişti. (Resan) ömrünün sonuna kadar ha- tını Çırağan sarayıtıda geçirdi. Kız- dan Aliye sultan, genç yaşında verem olarak vefat etti. Fakat Falma| sultan, çok ağır başlı ve malümatlı İıır. kız olarak yetişti. Hatice ve Fehime #ultar | hş j l lara benzemedi. HATİCE SULTANIN MEŞHUR AŞK MACERASI H , Söz buraya intikal etmişken size şu meşhur aşk vak'asından da bah- sedeyim. Yani; birçok kimseler tara- fından garib şekillere sokulan Hatice sultan ile Kemaleddin paşanın aşkın- dan. Fakat, bu vak'aya girmeden evvel, Sultan Muradın kızlarını tanımanız !â- zım. Sultan Muradın dört kızından ikisi, efendilik zamanında; ikisi de; hüküm- darlığından sonra, mahpusluğu esna -ı sında doğmuştur. İlk kızı, Hatice sultandır. Bu kız, 1287 tarihinde dünyaya gelmiştir. An-' nesi de (Sirvan) isminde bir gözdedir. Sultan Murad ta zaman, bu Küçücük «Fitresler clıik davamızın — hallini ©1" ytumüzu unutmuyalım. e büyük havas kolaylaştırmış |Halkevi ; kadına (ikinci kadın efendi) ünvanı verilmiştir. İkinci kızı, (Fehime sultan) dır. Bu da, (1292) senesinde; (M: Servet) isminde bir gözdeden dünyaya gelmiş- tir. Bunun anası da, (üçüncü kadın e- fendi) lik mevkiini ihraz eylemiştir. Bunlardan, Hatice sultan; son der cede güzel, zeki, fakat o nisbette de a- teşli, hafifmeşreb ve hayalperverdi. Fehime sultan ise; çirkin, budala de- nilecek derecede aklen zayıf, ve her ve sile ile kendisini yüksek — göstermek hastalığına müptelâ, kararsız ve ölçü- süÜz bir tabiate malikti ve onun bu ha- li, sonuna kadar devam etmişti... Me- selâ.. çok iyi hatırlarım. Meşrutiyetin n & ilânından sonra, bir ecnebi ressamına resmini yaptırmak hevesine kapılmış- tı. Bu ressam ile, günlerce bir odada kalmıştı. Resmin nasıl yapıldığ rak eden - neticeyi Ööğrenmek için merakları çatlıyorlardı... Artık resim, bitmiye başlamıştı. Kızlar, resmi görmek için sultana yalvarmışlardı. Fehime sultan: — Canım.. bir kaç gün daha sahre- diniz. —Resmimi — gördüğünüz za man, bayılacaksınız... Dün, paşam (1) alvardı, yakardı. Ricasına dayanama- Resim odasına aldım, Resmin zerindeki perdenin ucunu biraz dırdım. Resmi görür görmez, . «Ah, sultanım' ü- Eugünkü program 23 İkinciteşrin 1937 BALI İSTANBUL Ökle neşriyatı: 12.20: Plâkla Türk musikisi. 1250: Havadis. YL05: Plükla Türk musikisi. 13.30: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: V7: İnkilâb dersleri Üniversiteden naklan Mahmud Eaad Bozkurd tarafından, 18.30: âkla dare müsikisi, 18,40: Çocuk Eilrge - me Kurumu namına konferans, 19: Ço lara masal: Bayan Nine tarafından, 19.30. Hava raporu, 19,36: - Konferans: — Beyoğlu namına: İhsan Arif Gökpınar (Cumhuriyetellik), 1955: Borsa — haberleri, 20: Klâsık Türk musikisi: Okuyan Nuri Halil, .|keman Reşad, tambür Dürrü, ut Sedat, ka. nun Vecihe, kemençe Kemal Niyazi, ney Salâhaddin, 2030: Ömer Rıza taralından arabea söylev, 20445 Vodla Rıza ve arkadaş- rı tarafından Türk musikisi ve halk şar- kıları, (Saat ayarı), 21,15; Orkestra: 1 - Bellini: Norma, Üvertür. 2 - Zibulka: Vo « gelhandler. Valse. $ . Meyerbeer: Robert Le diahle. Fantezi. 4 - Rimiski * Korsuko: Chanson İndome. 8 - Berlloz: Valse des Sylphes. 22,15: Ajana haberleri 22,30: Mat- mazel Ri2o konseri, 22.50: Son haberler ve ertesi gü programı. 2$ İkinciteşrin 199? SALI ANKARA Öğle neşriyatı: 12.30: Muhtelif plâk neşriyatı. 1250; Plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları. 13,15 Dahili ve harici haberler. Akyşam neşriyatı: 18,30: Mühtelif plâk neşriyatı, 10: Türk musikisi ve hâlk şarkıları (Hüsnüye ve ar - kadaşları) 19,30: Saat ayarı ve arfibea neş- riyat, 1948: Türk mualkisf ve halk şarkıları| Servet Adnan ve arkadaşl: konuşma: Op. Şevket Pek, 20,30: Plâkla dana| musikisi, Zi: Ajans haberleri, 21,15: Stüdyo salon örkestrası, 1 - Rossini: Fantaisle Ma- salgue, 2 - Honegger: La Mort de David, 3 - Offanbach: Las Gdorglennes, 4 - Turina: Exaltation, $ - İvanovlci: La Reine dü Ma- -| sultanın koc:; | | | cemaliniz, bu muşamba üzerine ne ka- dar güzel aksetmiş, Adetâ sizi, ay |bakıyorsunuz sandım.» diye bağırdı Bakalım, siz görünce ne yapacaksını Hele, iki gün daha sabrediniz. Diye, onlara büsbütün merak ver « mak Resim, nihayet bitmişti. Fehime sul- tan; ertesi gün büyük salonda, bütün saray halkının huzurunda bu kıymet- dar tablonun merasimi mahsusa ile kü- sad edileceğini ilân etmişti. Ertesi gün tablo, üzeri bir ipek örtü dahil olmak üzere bütün saray kadın- İları ve harem ağaları salonâ birikmiş- ipek örtüyü birdenbire çekmişt an, bir alkış tuları kopmuş'u. Fehime sultana hiç ben- İmi bulunuyordu. Ve kad harem ağa |hoş etmek için | y 1, sultanlarının gör Maşallah, sultanım.. kırkbir maşallah... O kadar size benzemiş ki. fotograf olsa, bu kadar benzemez. Demiye mecbur olmuşlardı. , bu hayretlere iştirak etmermniş; Hattâ, yapılan alk İzevcesi ile bir istihza telâkki edi |kalbinde acı bir ıztı: hissetm (Arkası var) erek, Nöbetci Lezaneler Bugece nöbetçi olan eczaneler şunlar. dir: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Şeref). Alemdarda: (K - sad), Beyazidde: (Asador), Samalyada: (Brofilos), Emindkbünde: ( Bensason ). Eyüpde: (Hikmet Atlamaz), Fenerde (Emilyadi), Şehzadebaşında: (Üniversi- te), Karagümrükte: (Fuüdi), Köüçükpa- zarda: (Hikmet Atlamaz ), Bakırköyde (Hilâh) Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Dellasuda), latada: (Hüseyin Hü: Ti (Limoneltyan ! e ( ciyan), Beşiktaşta. Halld) Boğaziçi, Kadıköy ve Ağalardakiler; Üsküdarda: (Ömer Kenan), Sarıyer- dede: (Nurl), Kadıköyünde: ( Moda ), (Merkez), Büyükadada: (Halkı, Heybe- ide; (H idhalât — gümrüğünün 13/11/36 tarih ve (426873) numaralı güm rük makbuzunu kaybettim. Yenisin! a). ğımdan eskisi hükümsüzdür. (075) Ali Vafi mabdumları Kayıb: İstanbul ATAML MAT TTARE T L SELÂNİK BANKASI 'Tesis tarihi : 1888 o İdare Merkezi : İSTANBUL (GALATA) Türkiyedeki Şub_glerı' * İSTANBUL (Galata ve Yenicami) MERSİN, ADANA Bürosu Yananistandaki Şubd.yğ * SELÂNİK - ATİNA © Her nevi banka muameleleri tui, 21,55: Yarınki program ve İstiklâl mar- B K A EOKAL Kiralık kasalar servisi Ş MiNA Grip, Baş ve Diş Ağrıarı, Nevralji, Artritizm, Romatzmı | ti. İetima tamam olduktan sonra, Fe-, kabilind hime sultan tablonun yanına giderek, | tereceği bir tek ma Her sük bir hatırası bile yoktur. er ve enfes bir kadın reş-| lan ğ ile bit şikâyetini neşretmiştik. Nihad: <Bir (P.'C' | ŞÜ | sön | S P çre—,/ ©ma OR S Futbolcuları teşvik için bir müsabaka açtık Klübü ve memleket! hesabına yaptığı muhtelif müsabakalarda kazandığı dere- ceye göre mükâfat alan sporcu, bizde ö- aya tedenberi alle!:. denizci ve güreşçi gibi ferdi spor yapanlara inhisar eder. — | Giriştiği her müsabakada emdiği süt burnundan gelecek kadar ter döken ama- tör sporcu için maddi mükâfat mevzuu bahsolmadığına göre kendisine verilccek manevi mükâfatın büyük bir ehemmi - yeti haiz olduğunu spor yapmıyanların kolay kolay kestireceğini zannetmiyo - rum. Müsabakalarda kazandığı üç beş ma- düalya ile bir kupayı spor hayatının en zevkli hatıraları olarak saklamak, ©o sa- ile sımsıkı kapalı olduğu halde büyük hadan elini eteğini çeken bir sporcu için alona nakledilmişti. Sultanın zevci de;“İdden zevkli bir iştir. On beş sene bir kımda oynamış öyle futbolcular tanı - m ki uzun seneler sarfettiği efor mu - inde bir gün iftiharla eşe dosta gös- lyası değil, en kü- Bundan bir müddet evvel Galatasaray ve milli takımın göz bebeği meşhur as- Nihadımın bu sütunlarda çok acıklı ğlum bana; baba sen meşhur fut « unu söylüyorsun amma, bu- ük bir alâmetin bile yok di - Nihadın bu haklı decek öyle sporcular yorum ki onları SAt (buradla teker teker saymak mümkün de- ğildir. Geçen mevsim Londrada - seyrettiğim ekral kupası» final maçında galib gelen erland takımının ön bir mücadeleden sonra nde dizilmiş, kral lile her oyuncunun oyuncusu döksan 'dak/ da hizzat J£ armasını taşıyan altın madalyaları takmıştı. İngiltere topraklarında kral ku- pası madalyasını taşıyan her oyuncunun bir 1 bile vardır. İş feri her ne şekilde olursa olsun mi fatlandırmayı düşünerek yeni bir mü - iş bulunuyoruz. Hazırladığı - anın şekli İstanbul lig maç- larilc, mulli küme maçlarında en çok gol yapacak oyunculara güzel birer kupa ver göğsüne ım biz de bir futbolcunun kazandı sabaka aç mız müsaba çok göl yapan öyünci derkon, hiç bir oyuncunun mensub © duğu £ re götürecek yerde şah- si oyunla mağlübiyete sürükliyeceğini hatırımıza bile getirmediği burada açık olarak yazmak mecburiyetindeyiz. Nihayet futbolün cem'i bir spor oldu - Buru, için bir oyuncu gibi oynaması lâzım geldiğini ve şahsi oyunun bir takımı mağlüb etmek için kâfi bir sebeb olduğunu bildiğimiz çin bu vesile ile hiç bir oyuncuyu yan- ş yere sürüklediğimizi zannetmeden bu işe başlamış bulunuyoruz. Bu haftadan itibaren bugüne kadar ya- pılan maçları da nazarı dikkate alarak en çok gol yapanları sırasile neşredeceğiz. İstanbul lig maçlarının sonunda gaze- en çok gol yapan oyuncuya hazır- mdiğı kupavı verecektir. Ayni müsabaka usulü milli küme maç- larında da takib edilecek ve o maçlar için tahsis edilen kupa da sahibine maç- | on bir kişinin ayni gaye |ların sonunda verilmiş olacaktır. Ömer Besim Atletizmi Canlandırmak için Yeni ; rogram Atletizm federasyonu tarafından tanbul atletizm işleri için manitör ol Beçilen Naili, yapacağı faaliyet için program hazırlamıştır. Bu program, şekilde tatbik edilecektir: 1 — İstanbul şehrinl mıntakalara ayırmak ve bu mıntakaların dahilinde her at-| lete kolaylık olmak — üzere klüb ve ak bir şu Halkevi binalarından İstifade eumxfı teknik dersler vermek. 2 — Bilhassa İstanbul taraflarında etle- tizme karşı yeni bir alâka canlandır- | mak 3 — İmkân dahllinde klüb, dahili mınta- ka ve bölge birincilikteri yapmak. 4 — Bu birincilikleri üç kategori üırhıde. yapmak. “|Son Posta, lig maçlarile milli küme maçlarında en çok $ — Kışın dahilde olmak üzere atlet koff lo müsabakası tertib etmek, Futbol mevsiminde bilhassa cumlf” tesi günlerinden ve hafta içi al klarından istifade ederek atletizm sabakaları tertib etmek Dekatlon ve pentatlon müsabakalif tertib etmek, Muayyen yaşlarda yapılabilecek T” ayyen atlet numaraları tesbit muvaffak olacaklara alümeti farff vermek. Kışın adedi dörtten aşağı olmami üzere kros kantriler tertib etmek- Bilhassa 17 yaşında ve daha KÜÇÜ olan gençlerden İstanbul atlet nat” gedleri takımları yapmak. Şehri daima temsll edebilecek Wf kadrolu bir atletizm takımı durmak. Milli takım elemanlarile şahsan müf güt olmak, Atletizm antrenörlüğüne (l'_' yüksek seciyeli gençler yetiştirmek V onlardan her vesilede istifade e Atlotizmi sanlandırmak ve lâyık #f duğu seviyeye çıkartmak için her #f reye başvurmak. Yıllık program bir birincikânundan 1HbF ren başlıyacaktır. Maltepe :2 - Deniz Lisesi: 0 Askeri liseler araşındaki futbol maçlafi” na devam edilmiştir. Maltepe lle Deniz HSf &i arasında yapılan-maç Taksim stadında 0f M Müsabaka çok hararetli olmuş, neticedf Maltepe 2 - 0 kazanmıştır. Bu müsabakalâ * rın finall 12 kânünnevvelde. Maltepe İle KU leli arasında Taksim stadında oynanacak * tir. Maltepe voleybol şampiyonu oldu Askeri Hseler arasındaki voleybol yonasının finali evvelki gün Beyoğlu hal * kevinde yapılmıştır. Maltepe ile Kuleli arasında yapılan üf çok Zevkli olmuş, neticede Maltepe çok BÜ * Fel bir oyundan sonra 15 - 4, 15 . 18 oyatü Kazanmış, askeri liseler şampiyonu olmuş * — Cevdet. Muhterelik . Maltepe takımın Hüseyin. Necdet. Mehmad Ali. Hüseyin GÜ ler oynamıştır. Şişli: 6 - Arnavudköy: | Evvelki gün sabah Taksim stadyomundt Şişli-Arnavudköy takımları karşılaştılar B” rinel devrede Vahab iki gol attı. Arnavud * köylüler bir penaltı kaçırdılar, İkinci devif başlar başlamaz Suldur — beşinci, Nobar Altıncı göllerini atarak Şişliler 6 - 1 kazati” dilar. Pera: O « Sarıkırmızı: 0 İkinel oyun olarak Sarıkırmızı takımile * Pera karşılaşmışlardır. Sarıkırmımlıların men hâkim oyunundan sonra maç O - 0 raberlikle bitmiştir. eedirmis t < Bir Doktorun Günlük Notlarından — (*) Çok idrar etmek Neden ileri gelir? Evvelâ düşünülecek şey hele biraz yaf” h olanlarda böbrek tasallubü hastalıği dır. Böbreğin yavaş yavaş nescl bozul ” maktadır. Bu gibilerde ekseriya tansyöf yüksektir. İdrar mikdarı 1800-2000 grü” ma kadar yükselir. Ve ekseriya geceleyii gık sık idrara kalkarlar. Zaten — norüli bir böbrek ve normal bir damar vaziye' mevcud oldukça gece sık sık İdrara kalk” mak vaki olamaz. Geceleyin idarara KA kılınca — böbreklerde — (selerose-sıkle! ve damarlarda katılık mevcud demektif Bunu nazarı dikkate almak lâzımdır. Çok Idrar etmenin diğer belli başlı 8€ bebi de şeker hastalığıdır. Bunlarda Çi ” kan idrar mikdarı daima iki litreyi tedi” vüz eder, İdrar fasla çıktıkça vücudda $f kaybolacağından bu gibilerde hissi artar, durmadan su İçerler. Böbrek sikleromunda idrarın — kesafeli dalma zaiftir. Halbuki şeker hastalığıni? idrarının kesafeli yüksektir. ve yi doksan Idrarda şeker bulunur. Maamafib şeker hastalığının bir nevi vardır ki İÖ7 rarda şeker görülmez, fakat çok Idröf çok su İçmek ve diğer araz mevcuddü" Böbreklerin civarında taş — bulunanili mesanede hastalık geçirmekte — olanla” prostat —mevcud olanlarda — mesanl€ de taş bulunanlarda da sık gık Id0f etmek ihtiyacı çoktur. (*) Hu metları kesip saklayımız, yebfi bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapıt' Bıkıntı samanınızda bu mnotlar bir de5t gibi imdadımıza yetişebilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: