23 Kasım 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Siyasi Müsteşarlıkların Lüğvr Yazan: Muhittin Birgen ün gelen haberler, Vekiller He - yetinde yapılan uzunca bir mü- zakereden sonra siyasi müsteşarlıkların lâğvına karar verildiğini bildirmektedir. Siyasi müsteşarlıklar yeni ihdas edil - mişti. Bunların böyle birdenbire lâğve - dilmeleri bir dereceye kadar ani bir şey görünürse de hakikat böyle değildir. Bir hayli zamandanberi bu müsteşarlıkların iyi işler bir organ olmadıkları görülüyor ve bunlarır. lüzümsuzluklarından bahse- diliyordu. Siyasi müsteşarlık ihdası fikri Türkiye- de yeni bir şey değildir. İttihad ve Te - rakki devrinde, eski Babıâli mektebinin yetiştirdiği ve inkılâb fikrine devlet adamlarının yanıbaşlarına yeni ve genç unsurlardan ve parlâmento içinden bir takım parlmanter müsteşarlar ver - mek ve bu suretle bunların yetişmelerine yardım etmek düşünülmüş, fakat, harbin gelip çatması üzerine bu tasavvurlar yal- nız münakaşa sahasında kalmışlardır. Bü fikir, başka bir fikitle karışarak İs- met Paşa hükümetinin son devrinde tek- tTar meydana çıktı ve malüm olduğu üze- re, meclisin geçen içtimamın son zaman- larında, kanun şeklini alarak hayata geç- ti. * Siyasi müsteşarlıklar parlâmentolu hü- kümet memleketlerinde çok rağbet bul - muş organlardan değildir. Belli başlı bir şekilde tatbik edildikleri iki memlekette, Fransa ile İngilterede, başka başka fikir- lerin ve başka başka an'anelerin mah - sulleri olarak mevcuddur. Fransada, hü- kümete işlirak edecek fırkaların veya grupların temsillerini kolaylaştırmaktan başka bir maksadın eseri değildirler, Yani sırf, parlâmentoculuk , ve fırkacılık ba - kımından bir ehemmiyetleri vardır. İn- gilterede ise parlâmento ile hükümetin münasebetlerini kolaylaştırmak ve nazır- lara yardım etmek gibi maksadlarla te- sis edilmişlerdir. Bizde fırkaları hükümet içinde tem- sil endişeleri olmadığı için siyasti müs - teşarlıklara esas olmak üzere İngilterede- ki fikir alındı. Fakat, tam İngiltere nü - munesi tatbik edilmedi. Fazla olarak İn - gilterede bunun bir takım an'aneleri bu- lunmasına mukabil bizde bu an'aneler yoktu, Etatist bir rejimde nazırlarıni ve- ya vekillerin işleri çoktur; bizdekilerin de günden güne işleri artmaktadır. Bun- lara yardımcı vermek ve bilhassa vekâ - letlerle parlâmentonun münasebetlerini kolaylaştırmak üzere bu tarzda müste - şarlıklar ihdas edildi. Ve bü sayede bir takım yeni unsurların devlet adami ola - rak yetiştirilmelerine de yardım edil - miş olacaktı. Ancak, müsteşarlar tayin edilip işe baş- ladıkları zaman görüldü ki parlâmento- nun fırka taksimatlarını hükümette tem- sil gibi bir zarureti karşılamıyan ve ay- ni zamanda çalışma an'aneleri yerleşmiş bulunmıyan bu organlar hükümet için bir kuvvet unsuru değillerdir. Ya vazife ve salâhiyetleri vekillerin vazife ve salâ - hiyetleri ile birbirine karışıyor ve bu su- retle makinenin işlemesi müşkülâta uğ - ruyor, yahud da bunların vazifesiz ve salâhiyetsiz kalmaları lâzım geliyordu. Salâhiyetlerin birbirine girmesi fena bir şeydi; salâhiyetsiz. müsteşarların da hiç lüzumu yoktu. Bu vaziyette siyasi müsteşarlıkların lâğvı tercih edilmiş de - mektir. * Ben o zamanlar bu fikri iyi bulanlar- dandım. Öyle ümid ediyordum ki siyasi müsteşarlar vekillerin yüklerini hafifle- tecekler ve işlerin daha kolay yürüme - sine yardım edeceklerdir. Halbuki, İn - gilterede mevcud olan an'anelerin bizde mevcud olmayışı ve bundan başka salâhi- yetler meselesinin vüzuhsuz ve karışık faydanın tahakkukuna mâni olmuştuv'. An'anelerin teşekkülüne kadar <Gidarei | maslahat» yolundan gitmektense bunlatı || ltâğvedivermek daha münasib görülmüş oluyor. Muhittin Birgen Ortamek'eb müdürlerinin toplantısı Şehrimizde mevcud orta mekteble - rin müdürleri dün Maarif Müdürü Tev fik Kut'un başkanlığında toplanmış, bu seneki talebe mevcudu, ihtiyaçlar, ted- vis meseleleri üzerinde görüşmüşler - dir. yabancı | Derdini söylemiyen derman bulamaz, derler. Fakat mü- temadiyen derdden bahsedenin de dinliyecek kulak bula- mıyacağından emin olabilirsiniz. Sözün fayda vermesi için her zaman değil, fakat sadece müsaid vakitte Ve elinden yardım gelecek adamın önünde söylenmesi lâzımdır. ——— Londra belediye Reisi tartılıyor İngı]izlenn an'anelerine ne derece merbut oldukları malümdur. Bu an'a- nelerden biri de Londranın yeni inti- hab edilen belediye reislerinin halkın gözü önünde tartılmaşıdır. Yukardaki resimde Londranın yeni belediye reisini, bu an'aneye tevfikan tartılmasını görüyorsunuz. * En uzun ömürlüler Bulgaristanda imiş Son günlerde neşredilen bir istatistiğe göre en çok yaşıyan insanlar Bulgaristan- da imişler ve adedleri de gitgide artmak- ta bulunuyormuş. Bu istatistiğe göre Bulgaristanda yüz yaşını geçenler her milyon ahaliye nis- betle 426 kişidir. 311 kişi ile Kolombiya ikinci, 140 ile Brezilya üçüncü gelmek- tedir. Bunlardan sonra bir milyona nisbetle yüz yaşından fazla İsveçte 65, Belçikada 25, Almanyada 2 ve İsviçrede 1 insan bu- lunmakta imiş. İngiltere ile Avusturya- | da bu nisbet daha küçüktür. Bütün Almerika altmış ailenin malı imiş Amerikan gazetelerinin borsa müver- rihi ismini verdikleri meşhur A;Lnerıkalı muharrir Ferdinand Ludberg son zaman- larda neşrettiği bir eserinde bugünkü A- merikanın 60 ailenin malikânesi olduğu- nu iddia ediyor. Başlarında Rokfeller ai- lesinin bulunduğu bü altmış aile Birleşik Amerika hükümetlerinin en zenginleri 0- lup memleketteki büyük bankerler, bü- yük kumpanyaların direktörleri, nazırlar ve diplomatlar hep bu ailelere mensubh ©- | lurlarmış. Bu altmış ailenin etrafında daha az 90 aile faaliyette bulunuyormuş, fakat bunlar daha az zengin ve diğerlerinin takib ettiği istikametten ayrılmazlarmış. En zengin altmış aileden onu iki mil- yar dolardan fazla servete malik bulu- nuyorlarmış. HERGON BİR FIKRA | Sen vazgeç Hollywood'da verilen bir maskeli baloya, köomik Şarlo da, Altına hü- cum'daki Mmeşhur kıyafetile gitmişti. Ayni kıyafete girmiş daha birçok . kimseler de vardı. Balo heyeti tertibi- yesi bunlar arasında en iyi Şarlo mu- kallidini seçme müsabakası tertib et- ti. Şarlo mukallidleri sıraya dizilir- ken hakiki Şarlo da aralarına giriver- di. Orada bulunanlardan biri elini onun omuzuna koydu: — Sen bu müsabakaya girmekten vüazgeçi Dedi, Şarlo dönüp baktı: — Neye? — Neye olacak, Şarloyu bir kere- cik olsun sinemada görmedin mi? Ne kıyafetin onun kıyafetine benzemiş, ne de makyajın! * * Bir Hind fakirinin Tatbik ettiği garib usul Londrada çıkan «Britanya tıb gazetc- si> nde Bombay hastanesi operatörünün garib bir müşahedesi münderiçtir. İngiliz doktorunun ,bu müşahedesini aynen nak- lediyoruz: «Bombayın meşhür- fakirlerinden biri- si bir gün alelâcele muayenehaneme ge- tirildi. Fakirde dehşetli bir emopetzi baş- lamıştı. Çabuk bir muayeneden sonra a- meliyata karar verip midesini açtım. Bü- yük hayretle midesinde güzünelerle, jilet bıçağı, çakı, 'gümüş eşya, anahtar, ve sair bunlara benzer şeyler bulünuyordu. Fa- kir hergün ahaliye yaptığı oyunlar ara- sında bunları yutarmış. Bunları midesinden çıkardıktan sonra fakir tedavi edildi. Sualim üzerine şim- diye kadar hayatına mazarrat Vermeden san'atini nasıl yaptığını bana anlattı. Fa- kir numaralarıma başlamadan evvel' bir litre, numaralardan sonra gene bir litre, uyuyacağı zaman da tekrar bir litre su içermiş, ertesi sabah midesine Üüzerinde yapışık bir madde bulunan 12 metre u- zunluğunda bir şerid uzatırmış. Şeridin bir ucunu da ağzında tutarmış. Bir müddet sonra fakir yavaş yavaş bu |" şeridi çeker ve midesinde bulunan- şey- ler de şeridin üzerine yapışmış olarak dı- şarıyâ çıkarmış. Son uğradığı felâketin bir gün -tembelliği tutarak anlattığı u- sulü 'tatbik etmediğinden ileri geldiğini ilâve eden fakir usulünü doktorün bü- yük hayretleri içinde gözünün önünde tekrarlamışlır.» Bir güreşçiye âşık Olan Hindli prenses Hindistanın Baba prensesinin Gre - göry isminde bir güreşçiye âşık oldu - ğunu evvelce yazmışdık. — Yukarıdaki resimde genç ve güzel prensesi, - sev - gilisile görüyorsunuz. Genç âşıklar şimdi bir sirkde- bir - likde numaralar yapmaktadırlar. Hafif meşreb bir kadına tatbik edilen ceza İrlândada Mis Stokes- isminde olduk- ça hafif meşreb bir kadın vardır. Çap - kıncadır. Londrada kırmadığı ceviz kal-|, mamıştır. Islahı hal ederek İrlândaya dö- nerken, otomobilde evli bir adama rast -| lamıştır. Stokes'in yanında kız kardeşi de vardır, Güle eğlene yollarına devam e- derken, beş on kişi otomobili çevirmiş- ler ve adamı arabadan aşağıya indirmiş- lerdir. Kadın kaçmıya koyulmuş, yol kesen- ler, kadının arkasından takib ederek ya- kalamışlar ve 3.kilometre kadar sürükle- dikten sonra bir bisiklete atmışlar, tek- rar otomobile getirmişler. Ve adamla bir- likte Belmullet kasabasına götürmüşler. Orada bir papazın evine giderek, kadını zorla önünde diz çöktürmüşler 've: «Bir daha eyvli adamlarla gezmiyece - ğine dair» yemin ettirmişlerdir. İngilterede en okunmıyan gazete İngilterede halkın okumadığı bir gaze- te vardır. İsmine <The London Gazetta> derler, Devletin resmi gazetesidir. Resmi ilânlar, kabine tebeddülleri, büyük vak'a- lar hep orada İntişar eder. Fakat bu ga- zetenin sür'atle hiç alâkası yoktur. En hayati bir meseleden altı ay sonra bah- setmekte hiç te beis görmez. Meselâ, İn- giltere kralının tac giyme merasimin:, hâdiseden altı ay sonra haber vermiştir. Buna rağmen fiatı da bizim paramızla 60 kur$ktur. İngiltere matbuatı bu gazeteyi lüzumsuz bulmaktadır ——— - müzdeki yılın ilk günü bıtecı.ğmı baş vurarak: satın alınması şıklarından hatngisinin cevabını almış. İSTER İSTER İNAN, Bomonti şirketi kendisine verilmiş olan imtiyazın önü- düşünmüş, — İmtiyaz müddetinin temdid edilmesi veya tesısatın sormuş, hükümetten de mukaveleye göre hareket edileceği Bir arkadaşın yaptığı tahmine bakılacak olursa hüküme- tin bu şekilde cevab vermesi ne imtiyaz müddetini uzatmaz, İSTER İ hükümete ihtiyar edileceğini İNAN, İSTER tedir ve bu vaziyette de şirket için tesisatını haraç mezad satmaktan başka yapılacek bir şey yoktur. Bu tahmin döğ- ru mu, değil mi bilmiyoruz. Fakat tahakkuk edecek olursa mevcud tesisatiın bira yapmıya mahsus olan kısımları an - cak bu işe yaradığı, bira yapmak için de müsaade almıya lüzum olduğu, müsaadeyi almak da şüpheli bulunduğu ci- hetle fabrikayı satın almak istiyenlerin bulunabileceğine inanmıyoruz, fakat ey okuyucu sen: ' İNANMA! î NANMA! almak nîyetiı—:ıde olmadığını göstermek- Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Nankln üstünde Rus Ve Japon tayyareleri (Baştarafı 1 inci sayfada) Nankindeki ecnebi müşahidlerden alman haberlere göre, bugün ilk defa olarak Sovyet tayyareleri de Nankin jufuklarında görülmüş ve şehri bom - bardıman .'için gelen Japon tayyarele- rinin takibine koyulmuşlardır. | Çinliler Mareşal Bluher'den . imdad istemişler | Tokyo 22 (İkinciteşrin) — Viyana- 'dan Nişişi ismindeki Japon gazetesi - ine telgrafla bildirildiğine göre Çin baş kumandanı (Çan - Kay - Çek) ismi bis JMinmiyen bir ecnebi devletin ataşemi- Jliteri vasıtasile Sovyet Mareşalı Blu - her'den imdad istemişdir. Ve icabın - da Stalin'in arzusu hilâfına hareketi etmesi, zira icabında merkezi Çin or « dularının daimi müşaviri olabileceği - ni bildirmişdir. | Sovyet gazetelerinin neşrıyatı Londra 22 (Hususi) — Sovyet har- |biye nezaretınm organı olan «Krasnaya Zvezda» gazetesi, mülhem olduğu tah- min edilen bir makalesinde şu satırları yazmakdadır: — Şimali Çinde faaliyette bulunan Japon kuvvetleri, bu faaliyetlerini Ma 'olistan hududlarına da teşmil ettik - leri takdirde, Sovyet ordusu iİle kar — — |şılaşacaklarına emin olabilirler. | - Mogolistanla dostluk —muahedesile bağlı bulunan Soövyet Rusya, dostu « nun topraklarına saldıran Japon or - (dusunü ezmeğe hazırdır.» Tokyoda İngiltere aleyhinde bir nümayiş Tokyo 22: ÇA.A.) — Bugün İngili /dostluğu cerniyetlerinin ilgasını, büyü]â Britaâanyaya karşı sempatik siyasetin terkini, Hong - Kong üzerinde şiddet: li bir kontrol yapılmasını ve İngiltere; nin veyahud herhangi bir devletin Çiz ihtilâfına herhangi bir sürette müda & halede bulunmasının reddedilmesini tâ leb etmek üzere büyük bir miting ak- dedilmişdir. Mitinge Seiyukai- fırkası Jideri B Teijiro Yamamato ve «Siyah Dragon: vatansevel cemiyetin maruf lideri B. Toyama Ti * yaset etmişlerdir. Miting sonunda dört bin vatanper : ver, bayraklar sallamak suretile, im : parator sarayının önünden geçmişlei ve imparatoru alkışlamışlardır. Bundan sonra küçük bir hey'et, İn giliz sefarethanesine- giderek İngilte - re hükümetine Çin - Japon ihtilâfında: ki hattı hareketini yeniden gözden ge: çirmesini ihtar eden- bir beyannamı; vermişlerdir. Hariciye Vekili Ankarada denilen ifrat derecesinde Ankara, 22 (Hususi) — Hariciyi Vekili Dr. Tevfik Rüşdü Aras bugür buraya gelmiş, istasyonda — karşılan | mışdır. : aei TAKViM İKİNCİTEŞRİN Rumi sene Arabi sene 1353 23 1356 2 G Teğrla | Resmi sene Fi 10 1937 16 SALI | ÜNEŞ İMSAK Z Ramazan | ük |B :£ â . | D. 2/|12 12 | 28 6 | 57 19 Ş is Çalıçanı Allah ta sever, Kul da sever. B Biri. n * #

Bu sayıdan diğer sayfalar: