18 Şubat 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

18 Şubat 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa “Son Posta, nın âyesi © Arncam, beni mirasmdan mahrum et- ti. Bu ne demektir bilir misiniz? Bu; be- nim ümidlerimin, istikbalimin, hayatı - mın, her şeyimin mahvolması demektir. Artık her şey her şey mahvoldu. Ben mahvoldum. Ah budala, ah sersem. Amcamdan bahsetmiyorum.. Kendimden bühsediyo - rum. Çünkü kabahat amcamda değil ben- de; daha doğrusu ikimizin de az çok ka- bahatimiz var ya. Bakın; nasıl oldu, an- latayım.. Geçen şeker bayramında idi. Milyon - ların varisi olacak bendeniz, milyonları- nı bana miras bırakacak olan amcama el öpmiye gitmiştim. Hizmetçi, amcamın salonda misafirlerle birlikte oturduğu - nu söyledi. Ben salona girdim. Amcamın elini öptüm. Misafirlere yan gözle bak - tim. Üç kişi idiler. Biri, orta yaşlılıkta epey kıdem kazanmış bir erkekti, Öteki, orta yaşlı bir kadındı Daha öteki de, Telgrafı açtım SON POSTA ve okudum genç, çok genç; güzel, çok güzel sarışın kat biraz sonra birbirimizle tatlı tatlı| camın arzusu, bütün bunlar ne iy, ne bir kızdı. Her üçünü birden bhürmetkir i konuşmmuya başladık. Ona amcamın arzu- güzel şeylerdi. bir reveransla selâmladım. Amcam beni tanıttı, — Çok sevdiğim yeğenim ve yegüne varisim! Onları da bana tanıttı, komşularıymış, kadınla erkek karı koca, öteki de kızları. Kadınla, kocasına pek bakmadım ama, kızlarını alıcı gözle süzdüm, mükem - meldi. Az sonra amcamdan müsaade aldılar. Çikarlarken birer birer benim elimi sık- mayı da ihmal etmediler. Kızlarile elele geldiğim zaman, göz göze de gelmek fır-; satını kaçırmamıştım. Ne tatlı bakışları vardı. Uzatmıyayım.. güzeldi, hoştu ves- selâm. * Yemeği amcamla birlikte yedik, Am - cam bir aralık: — Artık, dedi, sen de evlenmelisin, bu- nu ben epey zamandır düşünüyorum. Ve sana gayet iyi, gayet gözel bir kız bul - dum. Pek münasib. Hani şu biraz evvel gördüğün! Onunla evlenmeni ne kadar isterdim. Uzun senelerdenberi benimle komşu oturuyorlar. Kızı ilk gördüğüm zaman çocuk denilecek yaşta idi. Çok iyi huylu, çok temiz.. Çok sevdim. Onun da mes'ud olmasını çok isterim, — ONAPİ sipere e seven eve vesneose oasase 008 008 Derdim ama, — Olur! Mânasına başımı önüme eğdim. Yemekten kalkarken amcam: — Yakında bu işi hallederiz! Dedi. * Tesadüf bu ya, ertesi gün Adaya gidi- yordum. Vapurda ona rastgeldim. O da kim mi? Kim olacak amcamın evinde gör- düğüm genç kız.. Tanışıklık var ya. Der- hal yanına sokuldum. Hatırını sordum. Evvelâ tereddüd eder gibi göründü. Fa- “Son Post. ) Bir Genç . Muntazar: bir yol. çınarlı bir bahçe... bir iki büyük bina ve bunların sonunda çok pencereli, eski, ahşab konak ve ha- lası.. uzun boylu, mavi gözlü halası... * Ayni gün ...Açık denizin üstü sisli. Koz suları mavi, berrak ve şetfat... Ak- şam bulutları yavaş yavaş suları gölge- liyor. Sahiha hanım ve Selma, pencerenin yanındaki sedirde oturmuşlar. Sabiha hanimın gözleri sularda. eli yeğeninin | gaç'ırında; Selmanın başı halasının diz- lerine gömülmüş... — Halacığım, içim ne kadar rahat - landı: başını ne kadar duruldu bilsen; ömrümde ilk defa bu süküneti duyu -|çoğırtmış olsaydınız, sonradan benim yoruma, ilk defa bana yakın olan, benim! kan'mdan olan birisinin diz'ne başımı| koyarak ona sokuluyorum. Bunun be- nim için ne bulunmaz bir saadet oldu- fucu tesavvur edebiliyor musun? Be- ni alıyor musun bala? gözüm; işte bunun için bu kadar mah- İka fakat bunca senedir seni koynu- sunu bilmiyormuşum da doğrudan doğ- ruya kendim beğenmişim tarzında ev - lenmeyi teklif ettim. Evvelâ tereddüd gösterdi. Ailesinin fikrini sorması lâzım geldiği tarzında bir şeyler söyledi, Fakat nihayet iş oldu, bitti... Muvafakat etti, * Amcama güzel bir sürpriz hazırlıyor - dum, ve nişanlımın da ayni sürprizi aile- sine karşı hazırladığını tahmin etmiştim. Çünkü ben amcama hiç bir şeyden bah - setmeden düğün hazırlıklarına başlamış- tım. Nişanlım da ailesine her halde bir şeyden bahsetmeden hazırlanıyordu. Çün kü onun ailesi de hazırlıklarımızla hiç! meşgul olmuyorlardı. Biz gizlice evlcne- cek ve evlendikten sonra; ben amcama, | © da anasına babasına: — İşte istediğiniz oldu! diyecektik. * Bu kurban bayramına üç gün kala ev- lendik.. Nikâhta nişanlımın bir kaç ar- kadaşile, benim bir kaç arkadaşımdan başka kimseler yoktu. Amcamı bilhassa çağırmamıştım. Bayramda karımla be -| raber gittiğimiz zaman yapacağımız sür- priz, onun için nikâhımızda bulunma - sından daha zevkli olacaktı Karım da 2- nasinı, babasını çağırmadı, Her halde o da onlara sürpriz yapacaktı. İ Nikâh dalresinden evime geldik. ağ), nimini evim, sevimli güzel karım ve am- Karımla başbaşa yemek yedik, oğamı- za çekildik. Sabahleyin uyandığım za - man dışarı baktım. Güzel bir hava var- dı. Karım henüz uyuyordu. Onu uyan - dırmıya kıyamadım. Yataktan kalktım. 'Tam bu sırada kapı çalındı. Sabah sa - bah rahatsız eden bu münasebetsiz de kim olabilirdi. Canım sıkılarak kapıya gittim. Postacı idi. Bir telgraf getirmişti. Telgrafı okudum: «Geçen bayramda evimde bir genç kız görmüştün; sana onunla evlenmeni iste- diğimi söylemiştim. Sen benim arzum bilâfına ve inadına kimin nesi olduğu belirsiz, ve herkesin uygunsuz takımın. dan olarak tanıdığı bir kızla dün nikâ «- kunı kıydırmışsın. Seni red ve mirasım « dan mahrum ediyorum.» Amtan Gördünüz mü olanı, meğer ben amca- mın evinde tanıdığım kızla değil, ona çok benziyen başka bir kızla evlenmi « şım.. Ah budala, ah sersem. Karımdan bahsetmiyorum.. Kendimden bahsediyo - rum. Çünkü kabahat karımda değil ben » de.. Daha doğrusu her ikimizin de az çok | kabahatimiz var ya. YARINKİ NÜSHAMIZDA; Karlar altın Yazan: Salâhaddin Enis Kimyager alınacaktır Askeri Fabrikalar Umum Müdür- lüğünden: Kırıkkalede çalıştırılmak üzere maden tahlillerinde çalışmış ve yetişmiş bir kimyager alınacaktır. İsteklilerden askerliğini yapmış olanların vesikalarile Umum Müdürlüğe şifahen veya tahriren müracaatları. ,nin edebi romanı: 67 Kızın Romani Muazzez Tahsin Berkand — Mahzun musun? Benim saadetim sanı hüzün mü veriyor? — Senin sevincinle ben de mes'udum ma #lmadığım için kendimi bir türlü affedemiyorum. Selma kollarını uzatarak halasının başını kendisine doğru çekti ve kırışık! yanaklarını uzun uzun öptü. — Geçmiş günleri unulalım hala... Bana gelince, İzmirde müdiremin ya- nında çok neş'eli günler yaşadığım için sizin sonradan ve tam vaktinde gelen sevgi ve şefkatiniz beni daha çok sevin- dirdi. Düşününüz bir kere: Babamın ö- lümünden sonra hemen beni Trabzona bütün şımarıklıklarımı, bütün istekle- rini yerine getirmekte bu kadar teha- lük gösterecek miydiniz? Hayır değil mi? O zaman bütün ömrümü sizin yanı- mızda geçirmiş olan bir yeğenden başka bir şey olmıyacaktım. Halbuki şimdi Anlıyorum kızım; anlıyorum iki|bana öyle geliyor ki ikimiz de birbiri- mizi daha çok tanıyarak, bilerek ve is- tiyerek seviyoruz. «830» Şubat Yeni sigorta kanunu | Tenimde insanlar birbirinin yardıni eğe 1 inci sayfada; oy gi taçdırlar. Mütekâmli bir cemiyeti vi” Projenin bu iki noktası birbirile gayet ef gzl elit edilmiş. Ve bnm. mal be gard nn ön raatıma göre Rusya, Almanya ve İtalya| müessesesi olarak telâkki etek müstesna, dünyanın umumi sigortacılık | güdir. Bundan dolayı devletin esaslarında bir yenilik teşkil edecek ma- |trolü noktasından son sigoris hiyettedir. önemli esasları ihtiva ediyor. İzah edeyim: Devlet, sigorta müesse-|çi'men bir itimad ve emniyet selerinin solvabilitesini iyi bir kontrol | goridir. Her vatandaş kendisinin 8 altında tutabilmek İçin bunu temin ede-İistikbalini garanti için iştirak cek teminat kuvvetlerinin kendi gözü-|sesenin ilme Me rs ün önü i Mlâs ettiğini görünce m nün önünde bulunmasını istemiş ve bu. pa beşler yeni nun için sabit ve mütehavvil teminatı, | ununun hükümleri çok yerindeği Türkiye içinde ve Türkiye işlerinde plâsa |da ınsanların aziz bildikleri mâl > edilmek prensipini koymuştur. Bu birİzmı sigorta etmeleri maneviyeti la iki kuş vurmak demektir k İverimini arttırmaya salk olur. e bir şikiş Hr, Çok | bimetkir tesirleri vardı la n olmayd Ayni bakımdan ikinel bir fayda temin et. |00J89! vatandaşları sizorlü nun ise bir memleket için # v — Evet ama, o zaman tabii, durgun ve rahat bir hayat sürecektin, — Kim bilir? Belki o zaman da tek başıma İstanbula gidip çalışmak heve- sine kap'lacaktım da seni üzecektim.. ne bilirsin? İyisi mi bu sözleri ve üzün- tüleri bırakalım da bana sen eskiler- den, babamdan, büyük annemden, ken- dinden ve bütün akrabalarımdan bah- set! Ben asıl onları bilmek ve tanımak istiyorum. — O ne merak kızım? Bir düzüye es- kilerden konuşulur mu? Sırası gelince onları sana anlatırım. — Hayır hala; bilhassa senin hayatını öğrenmek için sırasını düşürmek iste! mem; bana bütün ömrünü anlat... Ne olur, üzme beni. — Peki kızım, madem ki istiyorsun, dinle... Selma doğrularsk pencereye dayan- dı; Sabiha hanım ağır, düşünceli bir va- ziyetle ellerini birbiri içine kitlemiş, dışarısını seyrediyor gibi dalmıştı. Uzakta bir düdük ötlü.. bir köpek havladı.. bir çocuk sesi, taşları titrete- rek geçen bir yük arabasının gürültü- süne karışarak kayboldu. — Sana çok eski zamanları anlatma ğı lüzumsuz buluyorum yavrum. Be- nim çocukluğum da o zamanın bütün çocuklarınınki gibi sönük ve soluk bir âlemde geçti. Babam, cahil olmasına rağmen, açık ü etmez karşılıklı yardım ve içtimai ge Mi gl Pe a AN a mofhumunu kuvvetlendirmek den” ty lerile emlâk üzerinde tutulmasına müzaade ie w ediyor. Üsttarafını devletin konirolü dabi - e ayak linde muhtelif iktisadi teşebbüslerin Cahvi -| ae islerin hallinde sigorta sirkeye g5 lâtına yatırılmasını İstiyor, TN i ” x sig e leri de unutulmamalıdır. Fakat Hai Bu da Türkiyede yapılacak bir Çok İşle-| yeyinge ciddiyet ve emniyet esas Old rin sermaye kuvvetlerini genişletecek bir) gg. ilde ln rma tedbirdir ki, bu, ancak takdirle karşılanma- pe leş in kaim gelen bir ekidir. 5 mapomi 0ş « | Derun ve müslerikime lâl Bayarın memlekette iş hacmini arttırmak , hususundaki fikir ve gayretlerile müvazi -| 4SEZI2' dir. Halk tarafından faydalarına gelince: Kalb Bu tadilin halk bakımından şu faydaları (Baştarafı 1 inci sayfada) vardır: : a t yari 1 Suyk diyeli miami © enlem) > DELİN teriibenin rez ii emniyetle hatt tarı bir emniyetle bakabi - | Zerinde yapılacağını. Ö gör! Ur. 2 — Sigorta müesseselerinin kazançla - | gene yazınızdan anlaşıldığıns rının bir kısmının mptluka memleket için -| bergh'in bu tecrübeye razi olmu ds nemalandırıması, halka bilvasıta bir faY-| yası bir rivayetlen here da temin eder ki; bu da ufak değildir. inin bali bö Ancak burada bir nokta Üzerinde şunu) TeyyareCİNİN rae ilâve edeyim; Bigortalarla halk arasında en | tar! varsa kendisini büyük ihtilâflar, sigorta müesseselerinin ta-| mümkün değildir. Yok, i yin ettikleri nazari hasar esaslarile, hasar) bir adam aranıyor ve bül pe we edilen m şe Carrel'in emirlerine amade ATASI mübhemiyet, 04 ve bu i 0 yözden dali iiiretie çikan ihtilMflerdir ki,| ZA77tNİZ vasıtasile ye bu ihti'âfların çoğu dalma sigortalanan a - nizi rica ederim. 24 yaşını Jeyhine halledilir. ve sıkletim normaldir. Hiçbir Eğer bu muameleler de daha gallm esas-İda malül değilim» Jara rabtedilecek olursa bundan (halk için * p doğrudan doğruya bir çok faydalar husule ameli getir, Hatırlarda olduğu üzere Lai > içinin eleyin güzle kanunun ba-| Garrel uzun yıllardanberi — ımına gelince: ü : Bu kanun elbet sigorta müesseselerinin muğa çalışıyor, faaliyetini & hayr pek de hoşuna gidecek bir kanun değildir. Pa Tağmen bu hususta şayan! anal Ancak dürüst müesseseler için bu kanundan | ticeler elde ettiği duyulmuş b korkacak bir şey bulunabileceğini zannet -| Dr. Carrel'in bu husustaki İ miyorum. Halkla ve devletle münasebetle -İre insan vücudü, ölüm yaşinâ il a m le b) ek ala yaşıycak kay Dörüst olmıyan müesseselere gelince; Bu| Kat Kalbin çabuk bozulup VEX yg gibi kanunlar onlar için elbet kendiliğinden | yıkile ifa edememesi yüzünde eği zaruri olurlar. buk gelmektedir. Esasen bir yet bu ağ NE a e Nİ cal nr mi İl mu #mele ve muhteli? kademeli teftiş ve büküm | UZUV çıkararak yerine A çerçevesi içinde bulundukça dürüst müeş - | sağlam çelik bir âlet kona seseler için bütün ağırlığını kaybeder. yat şimdikine nisbetle Buyünkü devlet, yalnız bizde deği bütün bilir. ye dünyada sermayenin hududeuz hürriyetle - rine karşı cemiyet haklarının müdafaası ba-) Ancak bu âletin tıpkı hakiki xımından bu nevi kanunları yapmağa salâ-| gibi hareket etmesi lâzımdır hiyettar bir müessese olmuştur. Tahmin © -İrel bu hususu şimdilik gizli tu diyorum ki ciddi sigorta müesseseleri bu z8“| Lindbergh de doktorla tanı rureti takdir edecekler ve esaslar Üzerinde biç bir itirazda bulunmıyacaklardır. va bu işle çok-alâkadar, giri Dekter Fahreddin Kerim diyor torla teşriki mesal bile imis Profesör, doktor Fahreddin Kerim Kökay | zetelerin tecrübenin bizzat da diyor ki: zerinde yapılacağı iddiası da bU — Dünyaya gözünü açan yavru ölünceye teşriki mesaiden ve meşhur kada? iki vazife ile mükelleftir. Biri şahsi - tin Gülgez yetinin, diğeri neslinin bakasdır. Şahsiye - | Por Yapmaktan va tinin bakası yani mevcudiyetini harlel ve | takib etmeğe başlamasından dahili müessirlenden korumak için yaşama İ miştir. a sr ba fikirli bir adamdı ve oğullarını mekte-|büyük dersler görüyorduk e. be gönderip tahsil ettirmekte zerre ka-| Ahmed her zaman en gerid€ “aga dar ihmal göstermemişti. Kardeşleri-|sene sonra ümidini kesen » min en büyüğü bendim. Ahmed amcan, İmektebden çekerek yazıhsneli gi yani Fuadın babası benden bir yaş kü-| Reşidi de, tahsiline devam çüktü, baban da ondan iki sene sonralre, İstanbula yolladı. e dünyaya gelmişti. İçimizde en zeki vel Ben kendi kendime okuyor okumağa meraklı olan babandı, Ahmed, | kudukca hevesim artıyor aa her nedense haylâz ve derbeder bir ço-| olmadığım için maalesef cuktu. Bunun için baban her busustaldip tahsilimi ilerletmek abii amcandan ileriye gitmiş, hattâ zamanla | mevzuubahs olamadığından wd onun evdeki mevkii bile ağabeyisinden| na oradan kitablar göndermek üstün olmuştu. yardım ediyordu. esir pi pir sun kızım; bugün anlatırken bile yüre-İzel veya çirkin, ailesinin ba)" ğim sızlıyor ama gene sana doğrusunu | ziyeti iyi veya fena olsun, söylemekten çekinmiyeceğim: Ben de) liyon âkıbet evlenmekten vasi ei Reşidi Ahmedden çok severdim. değildi... Ben de herkesin 8 O mektebe başladığı zaman Ahmedi geçerek evlendim. yedi, ben sekiz yaşında idim. O zaman) — Mes'ud oldun mu bala? Trabzonda kız mektebi var mıydı bill Selma bu suali çekinerek pi miyorum ama her halde kızları okut )rak sormuştu. İbtiyar Mn ' ç Allah ikisini de rahmetine kavuştur-| O zaman için, okumuş V iğ mak âde'a henüz taammüm etinemişti;tının en gizli köşelerin! ken sanırım. Öyle iken ben de kardeşlerimi! mesini istemekle büyük Pile kıskanarık babama yalvardim, Eve ho-İve şımarıklık yaptığına bu Ty ça getirterek beni de okutmağa onu razı | Sabiha hanım genç kızın şii eltim. müsamaha ile karşılıyarâk m P İlk senesi, hepsinden büyük oldu-İlerle ona baktı. gusle, Kl gum için bittabi ben en ileride idim a-| — Mes'udoldum mu? BU iğ ma sonra Reşid hepimizi geçti ve bana| vermek bugün çok 20 kı da ikinci bir hoca oldu. O mektebde i-| günlerin daha ziyade İYİ lerledikce, ben de, biraz hocamın, bi-| güne düşüne fena kısımlasi5. SENi raz onün gayretile fakat en çok kendi! gihi oldura artık... Seneler © gf içimin hevesile ilerliyor, her sene daha | üstünü örtüyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: