7 Mart 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

7 Mart 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 M: art * Son Posta'nın Büyük E AH ŞU HAYAT! Yazan: Nezihe Muhittin ei eei Dünkü tetrika- nın hülâsası &e Zeyrekte Kapalıtür- Sokağında — terlik - tİ Murtaza — efendinin Vtüç karısı Naciye öl- Güğü zaman — Küçük -İüvrusu Münir an ay- Naciyenin — ölü - Münden biraz — sonra Ufkağa mahalleli dol - birkaç ertkek Mur- etendiyi mahâlk vesine — götürdüler t Fatma Naciye - Tin açık kalan gözle - Tİnl kapadı, — çenesin! Bağladı Münirin beşi - ! ölünün yattığı o - n çıkardı. Cena - Yi öğleye yetiştir - .sv'* için hazırlık başlamıştı. Acar FPatma &2 tepeil doldurduğu mangalın kenarina geç- “Miş geyire geyire baş sağlığına gelen kudın- h kazgşılıyordu. Bir aralık Münir uyandı, Allamaya başladı. Kocası ile çocuğunu bir AY evvel birbiri peşi sıra kaybetmiş olan A- für Patmanın kın Mürvet, Naciyenin 10 ay- İk özsüzünü beşikten kaldırdı, — kundağını rdi, çocuk aflıyordu. Baş sağına ge - İen kadınların tavsiyesile Mürvet — çocuğu tinzirmede başladı. Bir ay evvel kendi öz Ço- teğunu bastığı göğsüne şimdi Naciyenin 10 AYlık özsüzünü basmıştı. Bir tarafları da ağ- İyor, göz yaşları çocuğun kundağına damlı- u, Acar Fatma: — Bus artık bakayım dedi. Allaha güç ge- ı'—yııınübqlıııaıymnıalmıutrı- kalsaydı daha mi iyi olurdu? Mürvet gözlerini silerek sustuktan sonra, Fatma: — Allah taksiratını affetsin, taze — biraz Yabşalcaydı, diye ölüyü çekiştirmeğe başla - ©. Sandığında takım takım silecekler çık - İm, sağlığında bunları — kullanmadığını, Ümdi ölümünde kullanıldığını söylüyordu. Bir koca karı: — Murtaza efendiye söyliyelim de bari, Bir takımımı meselde hayrat versin, dedi. Bir başkası: ,, — Bir takımını da dül Babbek hanıma Yersin.. zavallı kadın hamamda peştemalını Tlecek diye kullanıyor da ben onun yerine Yerin dibine geçiyorum.. Cumbeda, eve girip çıkanları Bir kadın bunlara cevab verdi: (Yazı devam etmektedir) AA — Elin tazesinin malını kıssamlar gi- bi şimdiden paylaşıp duruyorsunuz.. a evden cenazesi çıkmadı ayol. — A hanım ölüm hak, miras helâl!.. *diye sözünü kesen komşusuna cumba- kadlım cevab verdi: — Sabbek hanım dediniz * de böyle Höyledim.. Sabbek hanım- kocasından kalanları satıp savdı da tahin helvasi- teviz'i sucuk alıp tıkındı.. 6 ne kör Bazlıdır bilmez misiniz?.. İnan olsun Hilecekleri de satar, Vefa bozasile leb- l 1 yer.. daha muhtacları var... Mese- seyreden Mürvet artık dayanamadı. Kuca - Ünda meme emerek uyuyan ve hafif if salladığı Müniri göstererek: k: Ne öna, ne şuna - dedi - nafile ne- ** tüketip durmayınız.. iğnesinden İp- burhe kadar nesi var, nesi yok hepsi tündüt: y-ınlr kenarda kendi kendilerine fiskos b..hu iki dul genç kadın — Mürvetin di sözlerine kulak kabartarak birbiri- dürttüler. Birisi usulca; — Ây, sünepe Mürvetin dili çö - Ü! . diye sürmeli gözünü kırpıştır- * Öbürü: ’.* Ne de çabuk dost oluverdiler.. dün h:'“tuğu bif kaşık suda boğmak isti- lJardı!.. . diye dudak büktü - __îuık tavanlı odada durmadan acı Ve içerek ödağacı tütsüsile sersem- ıiı:ı:l Kapahtürbe kadinları kim bilir Güki he kadar konuşacaklardı. Aşağı- bi Malta — taşlıkta - yıkamıp ta - uaçdna konulan - genç ölüyü âdeta darayMüşlardı. — Birden » kapı » açt z Hafız Bedriye hanımın yeşil baş tülü başı içeri uzahdı: t;?“'l' Cenaze hazırlandı.. - hepiniz tik çıkın - dedi - imam düa okuya - Sesej İnip * terli erliklerini arıyanlar, birinin. sağ Bini öbürünün sol ayağında bu- T, Çarşaflarının pelerinini- başları- başörtülerini -dür tf sekenler, düzeltenler, — SON POSTA başlarına birer mendil Örtenler, kuşak- larından tesbihlemini çıkaranlar, itişe kakışa dışarı çıktılar, Yukarda tahta sofanın gicırtısı kesilince aşağıdan mı- rıltı halinde başlıyan bir duanın ma- nası anlaşılmıyan, yalnız dinleyenleri, ölümün o esrarlı korkusile — ürperten kelimeleri — tane — tane Sessiz « liğin — ortasmna — düşmeğe — baş - ladılar. Du9 — okuyan — imama, ölüm korkusile ürperip gözlerini _vurnnnlar.' yaşama ürmidile ellerini açarak «amin> diye ulama bir inilti halinde cevab ve- riyorlardı... Nihayet bir sessizlik oldu ve yüreklerin ezildiği bu derin süküt içinde imamın sesi yükseldi: — Emine Naciye hatunu nasıl bilir- siniz? Üç defa tekrar edilen bu sorguya gene içten dalgalanan ulama bir inilti cevab verdi: — Allah razı olsun!.. İyi biliriz. Ses kesilince birdenbire eski evi sar- san bir gürültü ile sokak kapısının iki kanadı açılar, Tabut gıcırdiya gicirdiya dar kapıdan çıkarılırken bütün kadın - lar gene birbirini iterek odaya doldu- lar. Atik davrananlar şedirin pencere- lerine ve cunbaya üşüştüler. Arkada kalanlar onların üstüne abandılar. Cenaze arkasındaki mütevazi alayile daha evinin önündeydi. Yaşlı komşu kadın: — AH! - dedi - gelin gibi a dostlar!. Zavallı Naciye! Başka bir komşu: — Gelinliği gözümün Önüne geldi şimdi... Şuracıkta köşeye oturmuştu. Diye kuru gözlerini başörtüsüne smiliıxlr-aı evvel cumbada oturan kadın:| — Bakıniz.. bakınız kardeşler! - diye dizlerine vurdu - daha dünyasına doy-| ö nası) da belli oluyor.- Tabut yan çevri -. Hikmetine kurban olayım.. Bıraksalar âdeta geri dönecek!. Bir başka ses: madi debi Romanı: 2 — Ağlayın!. A dostlar!. — Bağırın!.. Naciye gitti..i..i!.- Çırpinarak bağı - ran Acar Fatmay - dı. Bu sahte ferya - dın - arkasından in- celi — kalınlı kadın lerden taşarak köşe başından dönen ce nazenin — arkasında bir an dalgalandı.. — Ağlayın!.. ğirın!.. Cenazenin ar kasından : mâk sevabdır!.. T: zenin arkasından ya nacak ne anası va ne babazte Ne dürüyorsunuz koıı'.gul&ıî: Ha)"ğus—*ımıa ayol... Acı bir kahvesini de mi içmediniz?. T bir yüzünü de Mi görmediniz?.. Arkasından biz yana- hm bari... Ne anacığı var.. ne baba - Ciğı... Bu sırada Mürvetin kucağında u - yuyan küçük Münirin acıklı sesi du - yuldu. Bir kadın kazayla Mürvete çarpmıştı. Bu sarsıntıyla uyanan ço - cuk yorgun ve doyuk olduğu için şir- ret şirret değil, hazin hazin, içli içli hıç- kırarak ağlıyordu. _Dfmindenbm Acar Fatmanın kuru gürültü'erile yaşsız gözlerini bezlerine silen kadınlar şimdi küçük Münirin acıklı hıçkırıklarile içlen ya- şaran gözlerini gürültücü kadına ç'o - virerek cevab verdiler: — Anasız, babasız Naciyenin arka - sından öksüz sübyancığı ağlıyor işte!. * Murtaza Efendi aklı başında, namu: Ju bir esnaftı. Kapalıtürbe mahallesin- de doğup büyümüştü. Rüşdiyenin son ;sınıfına kadar okuduğu halde aklı ince şeylerden ziyade eli işe yattığı için on üç yaşında mektebi yarıda bırakarak çarşı içinde bir terlikçinin yanına çırak girmişti. Komşu gençlerinden bazıları gibi havlâz değildi. İşine muntazam ge- lir giderdi. Kuvvetli ve cesur olması - |na rağmen palavradan hoşlanmaz, biç- kın gençlerle düşüp kalkmazdı. Ağzı « na bir damla içki koymadığı gibi ya - nında bıçak değil, çakı bile taşımadığı için babası oğlundan çok hoşnuddu, Ak- şamları kahvede hep onunla övünürdü. Yakışıklı ve mahallenin kızlarında giz- li arzular uyandıracak kadar baylu bos« lu olduğu halde hiç bir kıza sırnaşma- dığı, kafeslere nameler sıkıştırmadığı için komşu erkekler onu severler ve iti- İmad ederlerdi. O, öbür gençler gibi * vururuz. yakarız, kırarız - diye yük- sek perdeden atan külhanbeylerden değildi. Başına vişnme çürüğü sivri te- «ü arkada kaldı zavallı taze -| lar gibi erkeğine mi?. sarkıtanı bobayiğit taslakları bile sı - sübyanıza mı acısın, yoksa dağ - L e AA OA kosarlar, yaşça kendisinden büyük olanlar bile saygı göstermek İki dul kadın yavaş sesle köşe pence-İycih ona ağabey derlerdi.. Çünkü - bir yesinde ağız ağıza fısıldaşıyorlardı: çok işlerde beş pençesinin ne kadar ya- — Müurtaza efendi tabutun sağ ko -İman olduğunu denemişlerdi. Murtaza lunda. Bak de yak:ş!!:l: lar başına. — Nafile dua etme- — Neye ayol, fena mı söylüyoru Kafeslere bile cek erkek! Öbürü derince içini: çekerek: —- O düşeceği yere düştü bile, sen farkında değilsin galiba?. Dirseğile ar- kadaşının omuzunu dürterek kucağın- dan Müniri bırakmıyan Mürveti işa - ret etti. Öbürül: — Anladım! - diye cevab verdi - far- kındayım işin... Acar Fatmaların eline düşenden artık havır gelmez!, Adamı göz göre daha şimdiden kabullendiler. görüyor musun kardeş? Nelçıtaklıktan Kalfalığa çıktığı zaman ba- , ymış meğerse.. Böylesi dost-|bası ölmüştü. Dul kalan ihtiyar anasile kendisini pek güzel geçindiriyordu. Mahallede ona kızını, kardeşini ve bal- m? | dızını vermek istemiyen tek erkek yok- bakmaz.. Dosta düşe -|tu. Fakat Murtaza sessiz sadasız - bir gün evlenivermişti- Mahallenin uzak - Jarında Çukurbostam kira ile işleten fakir bit bahçıvanın kızı olan Naciye ile evlenmesi bütün mahallenin kızla - rına bir yürek acısı olmuştu. Sanki kızmetlerini, haklarını ellerinden al - mış gibi Naciyeyi bir türlü çekememiş- MMerdi- Onun kırmızı yanaklarını gaz boyamasile boyuyor diye iftira atmış- lar, siyah ve parlak kaşlarına rastıklı diye ded'kodu yapmışlardı. Hele gür uzun, sivah saçlarına, hamamdaki kur- nasına ilâç katarak suikasda bile kalk- haykırışları kafes -| namaz pPazıl büyük peli fesler giyerek püskülünü yandan | iz bir kaynaşma oldu; sedirden | — Mürvete dıkkıc':diyor musun? mışlardı. Evlenmek Murtaza Efendiye Karının ağzı faraş gibi açılmış, sevin-İddeta uğur gelirmişti. Büyük çarşıda einden kulaklarına varıyor. Kalpakçılarbaşında küçücük bir dükân — A elbet ayol.. Hırtlamba kocasım-|sahibi olmuştu. Evlerini de tamir etti- İdan sonta gözü erkek görecek... Dullar|rerek gayet mes'ud yaşıyorlar, mahal- Kköşe penceresinde fısıltı halinde konu-|lenin dedikodusuna kulak âsmıyorlar: şurlarkon cumbanın içinden birdenbire | du. iacr bir,sus fişkırdı. B ; —VAvlu_.ıq._- $ a eee SAĞAD A $ $)| SP Fenerbahçe - Beşikta 1-1 berabere kaldılar Şild maçında Güneş, Beylerbeyini 2 - O, Galatasaray Topkapıyı 3 -2 mağlüb ettiler, Galatasaray İstanbul Kros şampiyonu oldu Mitli küme maçlarına dün devam rı dildi. İstanbuldaki oyun, Taksimde Fe- nerbahçe ile Beşiklaş karşılaşlılar. Geçen hafta İzmirin Üçokuna karşı sahaya çıkaracıyan Fenerbahçeliler Si- |yah - Beyazlılara karşı canla başla oy- İnamaları icab ediyordu. Beşiktaş bu 0* ıkacağından emindi. Fa- rede-yediği bir gölle bir r hale düştü. — Çalıştı , bu mağlübiyetten kurtuldu. beraberliklen bir türlü çıkama - L Beşiktaşlılar gene ayhi sert oyunla- rını tutfurdular. İlk dakikalarda Ni - yazi sakatlandı. Fenerliler birinci dev- renin ortalarında attıkları gölden son-! ra pek fazla bir iş göremediler. Mua- |vinler yalnız başlarına oynadılar. Mü-! (dafaada bir çak eski, bir de çok yeni İ- |ki oyuncu vardı. Fazıl tecrübesi ve ze- Faruk Muvaffakiyetle karşı koydu. Güneşli » (kâsı sayesinde daha okkalı idi. koyd i © kadar muvaffak olamadı. ler ilk devrede Salâhâddin vasıtasile Oyuna Fenerliler başladılar. Derhal | penaltıdan ilk göllerini yaplılar. İkin- |Beşiktaş sahasına aktilar. Fakat he -|ti devrenin 17 inci dakikasında Ömer men defedildiler. Bir müddet sonra ©- Güneşin ikinci golünü yaptıktan sonra |yun karşılıklı olmaya başladı. Beşik - Beylerbeyi daha düzgün bir oyun oy- |taş yavaş yavaş ağır basar gibi. olu - nıyarak fıkıbını sıkıştırmağa başladıy- yor. Fenerbahçeliler çok çalışıyorlar|sa da Güneş r_nüç:ıhaıımn yerinde bir gayretle uğraşıyor. ımüdıhı':leri yüzünden gol çıkarama” 12 inci dakikada Naci yerden olduk- dılar ve maç 2 - O Güneşin galibiyetile ça uzaktan sıkı bir şüt çekti. Mehmed bitti. Ali plonjan yaptı Gol. Siyah - Beyaz- Galatasamy $-2 hlar bu golden sonra uğraşıyorlar. Be- M Topkapıyı yendi İstanbu! şild maçı olarak Topkapı raberliği temin etmeğe çalışıyorlar, kimiyeti altında geçti. Ve devre | - Olile Galatasaray Şeref sahasında kar -« Maçtan diğer bir intıba Birinci devre Beşiktaşın kısmen hâ Fenerin lehine bitti. şılaştılar. İkinci devreye Beşiktaşhlılar canla| — Galatasaraylıların ezgisi altında ge- başla başl Bu devrede Nuri mü -|çen oyundan sonra Sarı - Kırmızılılar dafaaya geçti. Hüsnü sağ iç, Muzaffer|Haşimin ayağile birinci — devrede bir de sağaçık oynuyor. Nihayet doküuzuncu | gol attılar. İkinci devrede de Salâhad - dakikadı Eşref topu ortaya gönderdi.|din ve Bülend ikinci ve üçüncü golleri attılar. Bundan sonra Topkapılılar Hay darın güzel poslarile iki gol attılar. Ve maç 3 * 2 Galatasarayın — galibiyetile bitti. İkinci küme lig maçları Dün Beşiktaş ve Fener stadlarında ikinci küme lig maçlarına devam edil- miştir. Alınan neticeler: Galatagençler - Doğanspor: 6 - © Feneryı'maz - Karagümrük: 4 - ı Altınordu - Davudpaşa: ÖL Ortaköy ils Hilâl arasında yapıla - cak olan maç Ortaköy gelmediğinden Hilâl hükmen galib sayılmıştır. Taksim stadında Dün satah Taksim stadyomunda 4500 seyirc! önünde ve kapıdan da 1400 dira hasılât yapılan bir teşkilât harici takımları maçı yapıldı. Çok temiz ve güzel bir maçlan sonra Beyağluspor Şişliyi © - O mağlüp etti. Ayni klüplerin B takımları maçini da gene Beyoğluspor | - 0 kazandı. Galatasaray İstanbul Kros şampiyonu oldu | |İki müdafi birden topa çıktılar. Tabit |çarpıştılar. Top da Hakkının Fener kelesina girdi. Beşiktaş ağır basıyor: Bir aralık Fa- zıl gitti, Eşrefe tekme savurdu. Hakem Fazılı oyundan çıkardı. Fenerbahçeli - ler bir gol daha yiyerek mağlüp olma- mak için kendi kalelerine yığıldılar. Bu vaziyette Beşiktaş hâkim oy - nuyor. Fenerbahçeliler kalelerini ko * rumak için uğraşırlarken bir iki penal- ti vaziyetine düştüler, Hakem bilmem neden bu hereketleri cezalandırmadı. Maç Beşiktaşın ezgisi ve — tekmesi altında cereyan ederken hakem Fuadı oyunun bitmesine iki dakika kala sa - hadan çıkardı. Ve maç da | - | berabe- re bitti. Beşiktaş: Mehmed Ali - Hüsnü, Fa- ruk - Fuad, Feyzi, Rifat - Nuri, Mu - zaffer, Hakkı Şeref, Eşref, Fenerbahçe: Hüsameddin »- Fazıl, |Faruk - Mehmed Reşad, — Angelidis, |Necdet - Niyazi, Ali Rıza, Bülend, Na- €i, Şabana, Hakem: Nuri Bosud (İstanbulspor) Güneş Beylerbeyini 2 - O yendi ayağile Dün sabah Şeref stâdında yapılan| — İstanbul Atletizm Ajanlığı tarafın « ilk şild maçı Güneş - Beylerbeyi ara -İdan tertib edilen senelik — kır koşusu şampiyonası dün Şişli - Hürriyeti ebe- (Devamı 10 uncu savtada) sında idi. Beylerbeyi çok enerjik bir o- yün oynuyarak İstanbul - şampiyonuna

Bu sayıdan diğer sayfalar: