March 7, 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

March 7, 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* Son Posta , nın iîâyoıl Vaktile orası şen, mamur bir köydü. Yemyeşil bir vadının içinde uzaklan be- yaz evleri görünürdü. Zahleye yakın o - lan bu köye bir çok sayfiye meraklıları gelirdi. Şimdi ise köy yıkılmış, tek tük bir kaç kulübe kalmıştı. Ne eski gazinosundan We nc de eski şen yollarından eser vardı. Dün bir arkadaşla beraber Zahleden çıkmış, etrafı dolaşıyorduk. Buraya geldi- ğimiz vakit arkadaşım durdu. Bostanlar- da, meyvalıklarda hiç bir ınsana tesadüf edilmiyordu. » 'Tam köyün kenarına ulaşınca büyük bir kayın ağacının altında duran bir ka- bir gözüme ilişti. Etrafında vahşi otlar büyümüş, boy almıştı. Ağaç dalları şark- mış ve bu mezarı yo'cuların gözünden saklamağa uğraşmıştı. — Ne korkunç bir kabir! diye mırıl - dandım. Arkadaşım durdu, bana baktı. — İstersen sana onun hikâyesini an - İatayım, Keobrin hemen biraz ötesinde berrak buz gibi bir pınarın çağıltısı kulağa geli- yordu. Arkadaşım buranın — yerlilerindendi. Toprağın altındakilerin hıkâyeleri dalma yaşıyanları alâkadar eder, — Anleat! âöedim. müuş gıdi silkindi ve: — Eökiden burasını görmeliydin! dedi. BOŞALAN Günler geçti. Musa neraye baş vurdu iso iş bulamadı. Muhtar ne kada raştı iİse bir netice elde edemedi. Kızın |babası bir türiü fikrini değistirmedi; hat- tâ bu bahsi açanlara kin bile bağlamağa ladı.. Bir sabah köy yolunda Musa ile Tan- yes karşılaştılar, O anda 6e"“kanlının yü- reğini bir alev kapladı. Sevgilisi gözü- nün dnüne geldi. Kafasına kan hücum etti. ve her tarafı müdhiş bir asabiyetle titremeğe başladı. Nihayet kendini tuta » madı. Ve bütün kinini, boncını boşalt » mak ister gibi elindeki sopayı Tanyosun kafasına mdirdi. O kadar hızlı vurmuştu, kı Tanyosun kafatası kırıldı ve beyni dışarı fırladı. Neticede Musa kanunun ponçesinden kaçtı ve dağa çıktı, aylarca orada kaldı. Sevgilisinin hasreti yüreğini kavurma« Ba beşladı. Dağda duramaz olüu. Bir sa - bah dağdan indi ve köye girmeğe teşeb. büs etti.. İşte tam şu kabrin yanına gel- dıği vakit karşısına iki yandarma çıktı ve onu birer kurşunla yere serdiler.. U « ığ - zağa götürülmedi; buraya gömdüler o « nu..> Arkadaşım sustu. O zaman: — Peki kız ne cidu? diye sordum. — Kız mı” Sonradan önu üstü başı yır- tık bir halde mütemadiyen toprağı eşeler- | Gözlerinir önünden bir bulut kalkıyor- | ken gördüler. Dudakları titriyor ve söy- | ledikleri anlaşıimıyordu.. Bu sefer ben sustum düşünceye dal - No çalışkan, ne cıvil crvil öten bir yer- | dım. di! Devran ,topragı. dağı taşı bile değişti. “ giyor. Zaman burasını eritti, yıktı, bitir. di. Ne vakıt yolum buradan geçse yüre - ğim burkulur ve meyva devşiren köy kız. larının şen ve şakrak şarkılarını düuyar Bgöbr olurum. Şimdi kuşlar bile köyü bıra- Azgın bir boğa bir sığır çobanımı çiğnedi Biga (Hususl) — Adliye köyünün azgın bir —— KÜÇÜK MEMLEKET HABERLERİ Z— SON POSTA KÖY Arabcadan çeviren: Faik Beremen Arkadaşım başını kaldırarak — sözüne devam etti: — Kanun damna mücriml tecziye edi - yor ve mücrime hiç bir müdafaa ve teb- tiye hakkı bırakmıyor. Bunda eksik bir taraf var gibi geliyo banal. Neden mi? Şimdi eğer Tanyos aksilik etmeseydi böyle bir facia meydana çıkacak mıydı? Tanyosun ölümünden sadece Musa miı mes'uldür? Acaba bütün kabahat deli - kanlıda mı? Biraz da müsebbiblerin suçu yok mu? Arkadaşım ağır ağır başını salladı: — Peki! dedim, köye ne oldu böyle? — Köye mi? Garibdir dostum: o vak'a. dan sorra buraya hir uğursuzluk çöktü. |Köylüler ne iş tuttularsa ziyan ettiler. |Birbiri sarkası yangınlar, kıtlıklar köyün ptşini bırakmadı. Bütün köy hayatından İnefret etmeğe ve yavaş yavaş göçmeğe başladı.'İşte nihayet köy şimdi gördüğün bu höle düştü. Azkadâşım sustu. Şimdi hiç konuşmu- |yorduk. Gözlerim, Galların örimeğe sa - vaştığı kabrin üstündeyd.!, orada sanki Musa ile beraber Lütün köyün mezarını görüyor gibi idim. 'YARINKİ NÜSHAMIZDA: Yüz karası Yuzan: Somerset MHaugham Çeviren: İbrahim Hoyi Salihlide bir yaralama vak'ası Salihti kazamınım Girveli köyünden Meh- boğası sığır çobanı 17 yaşlarindaki Ahmede med oğlu 3933 doğümlü Hüsnü kahveden e - kıp gittiler, Buna sebeb mi arıyorsun? | kızmış ve kafasile yere yatırıp üzerine çıka -| vine gitmekte iken aynl köyden Salih oğlu Kum bilir İhtimal, bazılarmın dediği gibi Yâk bir hayli çiğnedikzten sonra boynuzla - | Demir Ali adındaki şahis Önüne çıkarak yağ buna da sebeb cihanın geçirdiği iktısadi Hkıhıvan kaldırıp iki metre öteye fırlat » desteresi ile boynundan ağırca yaralamıştır. $tır. krizdır. Neyse.. Böyie büyük. lâfları ve davaları bir tarafa birakalım. Fakat ne de olsa köyünden xaçıp şehre refah, ha- yat aramağa gitmiş olanlara acıyorum. Biliyorum, ki şehirde de umduklarını bulmuş değillerdir. Ha, evet, sana bu kabrin hikâyesini, yani Musanın macerasını anlatacaktım. Burada yatan de'ikanlının odi Musadır. O üâdeta köyün ziyneti tdi. Uzun boyu, ge- niş omuzları, aydınlız ve ışıklı gözlerile köyün bir tanesiydi. Musa fakirdi. Yakat fakirliği derece » sinde zengin bir kalbe malikti. Tanyosun arazisinde ça'ışıyordu. Kazandığı paray- la kız kardeşine ve ıhliyar anasına bakı- yordu. Tanyosun güzel bir kızı vardı. Gel zaman, git zaman kızla Musa arâ- sında bir seevgi tumuzcuklanmağa baş - ladı; ve az sonra birbirlerini çılgınca seve diler. Fakat kızın babası çok sert, kendini beğenmiş katı yürekl: bir adamdı. Nihayet Musa köy muhtarını buldu; » Meseleyi anlatarak muhtarın tavassutunu ylea etil. Tanyos bunu işitince müdhis hiddetlen. di; küfür etti ve kızını &bira hapsetti ve Musayı Xxovdu. Hâdise, Hüznünün, Alintn penceresinden Eğe kemikleri kırılan ve yürüyemiyecek gözetlemesinden Neri gelmiştir. Yaralı he - bir hale gelen Ahmed, tedavi altına alınmış- |rayi tedavi hastaneye kaldırılmış, suçlu ya - tır. Bizadaki vakıf dükkânlar satılıyor Biga (Hususli! — Buradaki vakıf dükkân- Tar satılığa çıkarılmıştır. Bu gsatışın arkası alındıktan ve âid olduğu makamdan cmir verildiklen sonra kaza evkaf dalresinin mu- amelâti Çanakkaleye kaldırilacak, evkaf iş- leri de vilâyetten idare edilmeğe başlıya - caktır. Gemlikde mülkiye teftişleri Gemlik (Hususl!) — Mülkiye müfettişi Şükrü Algur buraya gelmiş ve teftişlere baş- lamıştır. |kalanmıştır. Alaşehirde bir yaralama vak'ası Alaşehir (Hususl) — Alaşehire bağlı Ba -| mıgöl nahiyes! Konuk mahallesinden nalband ' Mehmed oğlu Mehmed, ayni — mahalleden Mehmedâ oğlu Osman Demirciyi tabanca ile vwürudünün iki yerinden ağır surette yara - lamışlır. Hâdisenin sarhoşluk yüzünden 1 - deri geldiği anlaşılmıştır. Buçlu yakalanarak adliyeye teslim ediimiş, yaralı tedavi altına &- 19 şubat tarihli bilmecemizde kağa - nanları aşağıya Şazıyoruz: Talihli oku - yucularımızın pazartesi perşembe gün- leri öğleden sonra hediyelerini bizzat idarehanemizden almaları — lâzımdır. Taşra okurlarımızın hediyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Bir kol saati İstanbul kır orta mektebi 1/A dan 129 Ne- TİMAN. MUHTIRA DEFTERİ (Son FPosta hatıralı) Ergan! Osmaniye posta telgraf şefi Hik - met kızı Bolmaz, Edirnekapı Avcıbey Şişha- ne cad. Y0 de Muallâ, İstanbul Yüce Ülkü li- seleri 883 Mehmed Türkay, Malatya ilşesi 1 inci sınıf 7 Muzaffer Beyhan, Sivas emniyet müdürlüğü komiseri Bekir Çevik yeğeni Ah- med, Amasya Kılıçaslan İlk mekteb $ den Bülend. n MÜREKKEBLİ KALEM (San Fosta hatıralı) Kumkapı orta mekteb 1/EB den BÖt Necati Binlet, İstanbul 44 üncü mekteb 360 Haydar, İstanbul Çemberlitaş Peykhane caddesi 33 de Muazzez Çakır, Balıkesir lise 4/D den 33 'Tahsin Güleç. Üsküdar 20 inci mekteb- 160 Nedret. DİŞ FIRÇASI (Son Posta markalı) İstanbul orta ticaret mektebi 6 dan 1202 Necati Duru, İştanbul 1 inci mekteb 5/C den 158 Sedad, İstanbul 44 ünoü mekteb 2/B den 436 Ümüt, Ankara birinci orta mekteb 1/6 dan 252 Şükrü, Lüâdik merkez okulu 4 den 321 Kadiri. DİŞ MACUNU Tekirdağ Hacıilbey mektebi 162 Hilmi Ta- mor, Tekirdağ Beşyol ağın Güneş sokak 3 de Belma Baraş, 44 Üncü mekteb S/A dan 62 Cemaleddin Coşkun, Kumkapı orta mekteb 284 Hurşid Biyas. ALOMİNYOM BARDAK (Son Posta hatıralı) İstanbal erkek İlsesi 228 Celâl Ülker, İs » tanbul birinci okul sınıf S/A da 218 Yaşar, İstanbul 44 Ünefi ilk okul 4/A da 814 Tür « kân, Küçük Ayasofya Kalcel sokak 1 nu - marada Nebahat Salamon, Topkapı Fazlıpa- $ caddesi 6/1 de Haşim Aytüri. YUVARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ “(Son Posta markalı) İstanbul Ryüb orta okul 1/C de 639 Raşid, Birkeci Hüdayendigâr caddesi 10 numarada Rifat kızı Melâhat, Galatasaray Yeniçarşı Gülbaba sokak & numarada Hayreddin Ay- gen, Cağaloğlu orta okulu 1/P de 117 Do - ğan, Beşiktaş Nüzhetiye caddesi 07 numa - rada Seniye Yıldırım. BOYA KALEMİ İstanbu) erkek lsesi 3/D de #7 Meri, İs- tanbul Cumhuriyet kız lisesi 48 Nuriye Öz- suvaş, Bultanahmed Hisar sokak $3 numa- alınmıştır. Geyvede bir parti binası yapılacak Geyvenin Pamukova nahiyesine yeni bir parti bınası yapılacaktır. ——— ——— NEVR OZİN Baş, diş, nezle, grip, romatizma ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde üç kaşe alınabilir. *Son Posta , rın edebi romanı: 84 Bir Genç Kızın Roma —- — Muazzez Tahsin Berkand Bu sıcak sözleri, alnının üstünde du-|soyunun bu iki inadcı çocuğunu birleş- Tran, saçlarımı okşıyan bu geniş elin u- yuşturucu zevkini kaybetmemek için nefes almaktan bile korkarak kendisini bu aldatıcı ve sükün verici gevşekliğe bırakıyor ve her gece, bir ninni gibi bu hülya sesleri ile uyuyordu. Fakat bir gece bu düşünceler onu u- — yutamödı, uzak ninni sesi kalbine sü- kün veremedi ve Selma başını yastık- ları arasına gömerek hıçkırdı: — Gel artık Fuad! Fuad getmedi; çünkü © Selmanın |- tirmek için çareler aramağa başladı- Çam ağaçlarının gölgelediği yoldan neş'eli bir ses yükseldi: — Hale.. hala.. Sabiha hanım örgüsünü yanındaki koltuğa bırakarak cevab verdi: — Buradayım Selma.. havuz kena- rında... Bir saniye sonra güneşte yanmış bir çift kol ihtiyar kadının boynunu çem- berlemişti: — Halacığım, çok mes'udum.. gelme- çinden gelen bu sesi duymıyacak ka-|ğe razı oldu nihayet. dar uzaklarda idi. Yalnız Selmanın Fu- adı çağırdığını, onu istediğini ve özle- — Kim gelecek Selma? — Müdirem... Ona bu yazı bizimle diğini ihtiyar halasının müşfik gözle-|beraber geçirmesini yazmak için siz- Ti gördü ve anladı ve için için eridikle-|den izin i#tememiş miydim? — ri halde inad'arını ve gururlarını feda etmek istemiyen ve ilk adımı karşısın- — Evet... rada Hümeyra, Ankara san'at okulu 1/B de 87 Şevket Ünül, Vezirköprü Gazl lk okulu sınıf 1 de 17i Necdet Yılmaz, ALBÜM (Son Posta hatıralı) İstanbul birinecl okul 1/A da 49 Azmi Kâ - mil, Sultanabmed Kabasakal 25 numarada Nebi Lâklar, İstanbul erkek lisesi 4/L den 919 Cavid, Samsun Dumlupmar ilk okulu gınıf 2 de 123 Patma Yurdakul, Adapazarı orta okul 2/A da Ayten. AYNA (Son Posta hatıralı) İstanbul ikinci mekteb 4/B den 688 İrfan 'Tosun, Davudpaşa orla okulu 84 Cahtd, İs- tanbul erkek ilsesi 985 Tevfik, İstanbul er - kek lsesi 1/C de 50 Kadri Cülay, Kadirga üçüncü ilk mektebde Kemal, KİTAB Z. Şengül, İnönü kiz lisesi 226 Nacmiye, Baloğlu orta okul 1/C de 221 Balih, Baldbey mahallesi Ruş sokak 14 de Elâziğ maliye memurlarından — Necib Ki Müşfika, Malatya Arga kaymakam kozi AF şen Akalın, İzmir Hatay caddesinde taş soka& 32 mumarada All Doğan, Ankaff 3* SÜ İsmet İnönü Jik okulu sınıf 3/C de Kunt, Kayseri Mimar Sinan okulu sınif 376 Şükrü. KART Sivas Paşabey mahallesi Eskimahkeme #7 kak 82 numarada Sıdkı, Ankara Akalar hallesi Öksüzecçeşmesi sokağı 33 numarali Leman, Yozgld polis komiseri Fahri © | Kemal Akyüz, Sivas orta okul sınıf ı/l" 641 Haldun Göktürk, Adana birinci orta #7 kul sınıf 2/D de 288 İrfan, Adana Mestâfi hamamı karşısında 16 numarada Bora, KAf Beri lisesi 3/B de 907 Meliha, Ankara Cebili | caddesinde 27 numarada Bürhan Tariilii Sivas Sabri Çeltikli mağazasında T. y oğlu Kemal Öztürk, Adana erkek lisesi 1 de 8T71 Ulvi Gedik, Çorum yedinei bölü rmuum Hamdi kızı Beyhan, Yozgad |paşa » llk okulu sınıf 4 de 80 Avni Araslı, nakkale M. Kemal mahallesi 36 Refika, hal ilk okulu sınıf 5 de Puad Öztüfek, orta okulu son sınıf M. Ali, Bamsun kulu sınıf 1/A da 121 Memduh, Kanaat bakkalı Ahmed oğlu Hasan, reli Tellâkzade mahallesi Gülizar sol ;numarada Sabahaddin, Kadıköy |mahallesi Çeşme sokak 11 numarada |Ortaköy Tüfekçibahri sokak 12 Kâniye, |ya tümen baştabibi Hüseyin oğlu lı:uı Adasi Tk ökulü sinıf 2 talebesinden # $ & * gü k ıîîîîî ğ Mehmed, İzmit Tepecik sokak 7 n Hlcran, Erzurum Cumhuriyet eczanesi gı Neş'et kızı Cüner, Zonguldak belediye bülr do şefi oğlu Yavuz Akdağan, Beyoğlu döf ? düneü oxul 3/B de 220 Sabiha, Ü Meşrutiyet mahallesinde 149 numarada Mü” törcu Halid kim Behire, Çarşamba 60 10f fik okul 384 Baadet, Beyazıd Cumhurirt ceddesi 20 numarada Hidayet, Haseki hâS tanesinde eczacı Hayri kıza Münevver, Kul” upıor'aukmnnı!ıdımmju.w orta okul 2/B de 695 Halük, İzmir Cöztepf Hatay caddesi 383 Nevin, Konya devlet d€ miryolları şabe şefi M. Emin oğlu Necdek 'Tophanc Örtmeslti sokağı 1 de Temizsoy, Ankara birinci arta okul talebü” sinden 1/6 da 613 Münir Kahraman, Musa mahallesi marango: Ahmed Morali * oğlu, Ankara İtfalye meydanı Kurtuluş & “ partımanı B numarada A. Ferhan, Aİyölf Cumhuriyet okulu sınıf 5 de 045 Leman, ” rabkir orta okul 2/A da 112 Adnan Öztürk Armutlu belediye reisi Nasıl çalıştığını İ Anlatıyor (Baştarafı 5 inci sayfada ) Belediye moclisleri Armudlu köyünün St mıntakatında modern bir köy olmasına ıl; met etmişlerdir. Bütün bunlara rağmen bin küsur Jlralık bir büdce De idare edilti belediyemiz köyün muhtaç olduğu sıhhi V? medeni bir çok ihtiyaçlarım teminden d$ ” ha uzaktır. Gerçi köyün radyoları; - telefonik elektriği, suyu, doktoru, ebesi, — mekteblefi tam teşkilâtlı dershaneleri, kredi — ve sali kooperatifleri, mezbahası, loncası, mun! güzel ve sıhhi kahveleri, spor sahası, korül lükları, merkezi vilâyetle irtibatı temin ©Ö muntazam işler otobüsleri, postası Fakat bunlara rağmen inkılâb Türki istediği bir «Türk köyü nümunesl» olmuş Gildir. Şu kadar var ki halihazır meclis, mü” — deti intihabiyesinin bitmesine pek az nlıâ sına rağmen Cumhuriyet Bânlsinin ilhamıi # ' Kadıköy erkek orta Okul birinci sınıf Sa- | yesinde daha bir çok işler başaracaktır. eld, Riğziğ Atatürk Jik okulu 3A da 303 siye İzmirden hareket ediyormuş. Öy- le seviniyorum., öyle seviniyorum ki bilmezsin hala. — Çok sevinmekte haklısın kızım, ben de memnun oldum, ama bu gece sen gene uyumamışsın.. niçin? Se'ma uykuda iken yüzüne su ser- pilmiş gibi ansızın sıçradı, fakat he- men kendini topladı: — Çok rahat uyudum hala... Emin olunuz, — Gene mi inkâr ediyorsun küçük yalancı? Anne gözlerimi aldatmaktan ulanmıyor musun? —— Genç kız beşini önüne eğmişti. Şaka için bile olss halasının onu azarlaması- nı istemiyordu: — Bu gece başım ağrıdı.. hava çok sıcaktı.. uykum kaçtı. — Bu #kşam bir asprin alırım. Armudlu Belediye Reisi: M. C. Türkoğlu tıktan sonra, dudaklarında hafif bir gü Diyerek gene bir kaçamak yolu bul- lümseme ile yerinden kııluı-akonıyl'_ mak is'tedi; fakat, Sabih hanım s0-|laştı. nuna kadar gitmeğe karar vermişti: — Bir iki kaşe ile tedavi edilir ağrı- lar değil bunlar yavrum, Sen asıl inad ve gürürünü geçirmeğe çalış. — Azarlama beni halacığım... Selmanın sesi o kadar acile dolu idi ki ihtiyar kadının gözleri yaşardı: — Peki koızım.. ne istersen yap; fakat aranızda ben üzülüyorum. —» Bu son sözleri işitmemiş gibi Selma ağır ağır yürüyerek gölgeli yola daldı. Biraz evvel müdiresinden gelen mek- tubun getirdiği yalancı neş'e birdenbi- re sönmüş, omuzlarına ağır bir yük çökmüştü. — Yoruldum.: bütün neş'em uçup — BSelma, dün İstanbula inince FW adın apartımanına uğradım. " kâğıdları ve yazıları arasında buni bir vaziyetle gördüm. Hava da öyle K caktı ki, dayanamadım, birkaç gün BU — raya gelip serinlemesini teklif ettim. — Selma doğrulmüş, heyecandan peft” beleşmiş yanakları, büyüyen g&ı.bd’ halasına bakıyordu. Ağzından teryaöh benziyen bir sual fırladı: — Gelecek mi? İhtiyar ve tecrübeli hala, sözlerinin ehemmiyetini anlamıyormuş gibi aler lâde ve sakin bir sesle cevab verdi: — Fuad ev sahibi olarak asıl ..nl':.: liyor ve senden davet gelmeyince söylür — Gene bahçeye çıktın, saatlerce do- | gitti. Bundan sonra hiçbir şey beni iyen bu eve ayak basmıyacağını laştın değil mi? — Evet hala. şey. — Bu baş ağrıları daha çok mu sü-| Selma iki çam ağacının gölgesine ge- | miş gibi, bembeyaz olmuştu. (.'vöclel"M rilmiş olan hamakta yatmış, gözlerini| kapıyarak başını tekrar hamak'ın Tecek inadcı Selma? Halasının, gözlerinde anlıyan ve af- fetmiyen bakışlarla doğrudan doğruya hücuma geçmesi Selmayı şaşırtmıştı. mamnun edemez artık... kapamış, yanındaki sandalyede örgü- sünü ören halasile konuşmamak için u- yumayı taklid ediyordu. — İşte uzun nazlar, niyazlardan son-|Cevab veremeden kabahatli bir çocuk| Sabiha hanım genç kızın ince yüzü- *abinin atmasmı bekliyen «Tatarlar»|ra nihayet gelmeğe razı oldu. Pazarte- | gibi: nün gergin çizgilerine uzun uzun bak- Hiç.. hiçbir. yor. Genç kız, yüzünden bir kasırga gel tığına bıraktı ve heyecandan bir sesle mırıldandı: — O gelsin artık hala... —SON— ü 27/Ağustos/1937 — M Berkand ——— — — — — — — —— —— OÖ CT

Bu sayıdan diğer sayfalar: