2 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

2 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K U Denizli vilüyet umumt mecliş azaları (Hususi) — Vilâyet umumt| “Vilâyetin 1938 büdeesi; 452232 Ilrası meclisinin kırk gün süren toplantıları | âdi; 167,767 Jirası da fevkalâde büdce ol« #ona ermiştir. Vilâyet bususi idare büde mak Üzere; 611,000 İlradıc cesi 87,798, nafıa işleri büdeesi -22678,| Umumi meclisi, ilkmekteb Öğretmen- Maarif büdcesi 205,762, zirsat ve baytar.'leri adedinin 520 ye iblâğına, memleket î:k büdcesi 9916, sıhhat ve içtimal yardım |hastanesi kadrosuna bir intaniye müte. büdcesi 57,294, muhtelif, mütefurrik hassısı, bir bakteriyolog, bir de ebe ilâ- Masraflar 65,921 İira olarak tesbit ve ka- vesine; köy yolları üzerindeki büyük edilmiştir. köprülerin ve köy yollarının tamir ve in- z şalarına; köylerde yapılacak ilk okul bi- Bursada Atatürkün naları için maddi yardım — yapılmasına, , A . San'atkârane bir heykeli yapıldı yoksul talebe için 500 lira tahsisat ayrıl- masına karar vermiştir. Ön. sene evvel tesis edilen ve bugüne kadar 65.000 lira sarfile hayli tekâmül Bursa — (Hususi) — Şehtimiz — san'atleden nümune fidanlığı bekçi ve ustala- mektebinde çok takdir edilen bir “Atu« | rinın fidanlık içersinde ektikleri sebze türk heykeli yapılmıştır. Heyke!, yekpa-|lerdeki heterodera denilen hastalığın ti. re bir ağaçtan mamüldür, Mekteb tale- danlara da sirayet edeceği hakkında İz- besinin, büyük bir meharetle meydara| mir mücadele istasyonu bir rapor vermiş, getirdiği bu eser san'at mahafi'inde alâ-| fidanlığın dört sene müddetle kapatılına. ka uyandırmaktadır. Yekpare —ağaçton | sı lüzumunu bildirmiştir. Vilâye: umu- !:-"Plllmîî yolması, san'at bakımından ori-| mi meclisi bazı mütehassısların bu hu- Aakaraya ginderüecekie Y YHYA KUNaK, bktlerini np ba üelrin v e lah istasyonu mü lürlüğü raporile tezad i £ teşkil ettiğini görmüştür. Bunun üzerine, Bigada taşla bir adam öldürüldüaşıtı türlü meyva fidanlarının halka d, Biza (Hususi) — Yeni halle kö -| Bitilmasında mahzur olup — olmadığının Hame tasla bir adam öldürülmüştür. | Ytiyen tayini için, yol masrafları vili. Hud'lse Şöyle cereyan etmiştir: Köy ço-|Yet büdcesinden verilmek üzere birkaç tı_ıkıarındun on beş yaşlarındaki Musa | Mütehassısın gönderilmesi Ziraat Vekâ. oğlu Zekeriya, gene o köyden Yusuf ve | İetinden istenmiştir. Halim ile bir tarla Meselesinden kav- Baya tutuştukları sirada evinden Çi - kan 36 yaşlarında Kafdağlı Ahmed, "3)'ıhdxr kavga etmeyin» diyerek bun- sarı ayırmış münazaayı bırakmak is temiyen Z. yaya da - bir. komşu &t - falile birkaç'tokat atmaştır. — Zekeriya da bu mü ahaleye kızmış, yediği ld - kallavı-ın acısını çıkarmak is;um'"-, ye 'itîn Kavradıdı büyücek bir laşı,r Cami odasına doğrü gitmekte olân Ahmedin başına atarak kafatasını çatlatmıştır. fklırııed derhal evine kaldırılmış ve bir KaÇ saat sonra ölmüştür. Eskişehirden yazı- hyor: Merkez kazası: Hin Alpu nahiyesine pbâağlı Karakamış köe giğünden Aliş karısı Emine, bir batında tç | erkek çocuk dünyaya Betirmiştir. Çocuklar sağ ve sıhbattedirler, | Eminenin, bunlardan başka, en büyüğü altı yaşında olmak üzere altı çocuğu daha var. dir. Kocası çoban 0« lan bu kadın başka hiçbir yerden yardım Börmemektedir. Ka. dın, hükümetin, çocuklarınn — her biri 'için ayda birer buçuk lira wereceğin! ve Bitlisin yeni yıl bütçesi Bitlig vilâyef umumi meclis, 938 yılı büdcesini 136,358 lira olarak kabul e- Miştir. Yeni büdce geçen yıl büdcesinden 21 bin lira fazladır. Encümen - daimi aza- lıklarma Arif Özdemir ve Besim Sümer ayrılmışlardır. MEMLEKE'T HABERLERİ vilâyetteki lise ve orta okulda okuyan | SN A TREMLRRERE . Ç Bir çobanın karısı üç çocuk Doğurdu SON POSTA Denizli nümune fidanlığı | Bir yangın faciası | pi Sebzelerdeki hastalığın fidanlara sirayet edip etmi- 6 yeceği münakaşa mevzuu oldu Ficanlığın kapatılıp kapatılmaması mütehassıslardan sorulacak insan, 11 hayvan alevler arasında kaldı, kül oldu Kastâmonu (Hususi) — Araçta feci bir köy Yangıflıı olmuş, 6 insan, l1 hayvan yanarak kül olmuşlardır. Yangın Aracın Sarı köyünde vukua gelmiştir. Bu köyde iki katlı ahşab bir evde ika- met eden '95 yaşında İsmall Ağa akşam karanlığında eline bir çıra alarak ahıra| inmiş, bir: müdde! hayvanlarla meşgul olmuştur. Bu arada da elindeki çıradan bir kıvılcım tahtalar arasına sıçramış, fa- kat ihtiyar İsm&il bunun forkıma var - Mmamıştır, Bu kıvılcım düştüğü yerde için İçin anmaş, tahlaları da yakmıya başlamış - r. İhtiyar İsmail de dahil olduğu balde bütün €v halkı kâmilen yanmış ve derin bir uykuya dalmış olduklarından kımse bu sinsi yangının farkina varmamış, her- kes'yangıh evin her tarafını — sardıktan sonra üyanabilmişlerdir. Fakat ev halkından altısi kendilerini kurtaramamışlar, yanarak kül olmuşlar. dır. Bu zavallılar 95 yaşındaki İsmail İle gelini Sahure, 4 yaşında kızı Habibe, İs- majilin gelini Fatma, 10 yaşında oğlu Ya- şar, 5 yaşında kızı Saredir, Ahırda da 3 inek, 4 öküz ve & tiftik keçisi kurtarıla - y dırmıştır. — 8, A. K. Mardin elektr.ğe Kavuşuyor Mardin (Hususi) — Elektrik tesisatı| işi sür'atle ilerlemektedir. Cadde ve yol- lara direkler dikilmeğe başlamıştır. Ni. | san ayı içerisinde şehir baştanbaşı elek- triğe kavuşacaktır. Halk sevinç içindedir. Şehrin dışında, Firdevs mevkiinde bu yıl modern bir vali konağı yaptırıla- | caktır, Bâahar buraya vaktinden çok evvel gele miş, çarşıda taze peynir daha şımdiden 15 kuruştan satılmağa başlamıştır. Taze peynir yakında 8 kuruşa kadar düşecek- tir. Bitlis Kızılay bütçesi Bitliş Kızılay kurumu yıllık kongresi- ni Halkevi salanunda yapmış, idare he« yeti relsliğine sıhhat müdürü Remzi Tı- nas, ikinci reis ve muhasibliğe hükümet doktoru Ömer Kayaalp, kâtibliğe ilk ted. risat müfettişi Yılmaz Özal, veznedarlığa mütekaid Hamid Erdör seçilmişlerdir. Yeni idare heyeti yıllık çalışma prog- ramını hazırlamıştır. Emine ile 9 çocuğundan altım bunlarla yavrularını besleyip büyütece- ğini söylemektedir. Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki: — Bir gazetele Bgözüme ilişti Hasan Bey... »« Oldukça garib bir şey.. Kadınlar.., <» Âşık oldukları zaman yalan söylerlermiş, Hasan Bey — Tevekkeli pairler, kadın demek - aşk demektir; demmamişler, AÇ A İT ;le:—de kızamık - zatürree, kızamık - za- | n he mamış, onlar da yanmışlardır. Bu facfa | bromşit, sayılmakla bitmez vak'alar ve» Araçta da Kastamonuda da teessür uyan- ( Fiyor. İ S n ; B g tHisliler karlara gömülü bir halde bahara hasret cekiyorlar Bitlis garnizonunun yetiştirdiği dağcı ve kayakçılar yüksek karli tepelerde Bitlis (Hususi) — Felâketli bir «kış»| — Allah belânı versin! demektedirler. geçiriyoruz. Birden üçe kadar, beşe ka-| Ben de işte İskemlemi karış, karış sos dar, hastası olmiyan ev kalmadı.. küçük-! baya yaklaştırarak ayni şeyi söylüyorum: — Allah belânı versin!. Bunaldık ar- tık, yetmez mi?, Denmiyecek gibi de değil hanil, Nere- de ise «ay» ın ne olduğunu birbirimizden soracağız: «Nisan» mı, <«Kânvunusani» mi? Fikretin bir şilirini hatırlıyorum: Hayata «neş'e» güneştir, meldl içinde beşer Çürür bizim g'bi... Melâlden kurtulduğumuz yok. Demek ki çürüyoruz! tülcemb ihtilâtatı; küçüklerde, büyük- lerde tifo!.. Hele anjin, hele grip, hele Hava, düşmüş kadınlar kadar, oönlar gibi kararsız, öğleden evvel omuzları. nızi çökerten bir yük halinde taşıdığınız palto, akşam üzeri sırtınızda bir çocuk önlüğü kadar hafif kalıyor. Biraz evvel, arlak bir güneşin iltimalarını aksetti. ren karlar, biraz sonra havadan akan, kudurmuş bir kum seli halini alhıyor. Bütün felâketlerin sebebi de bu; hava- nın değişikliği, havanın dönekliği... Zaten, normal şeraiti içinde geçen kış, bilhassa kış çalışmaları şekline bigâne olan bu havalide her çeşid faaliyeti dur- dururdu, bu sene büsbütün akim kıldı Çarşı, pazar bile seyrek. Ortada, çalışır gibi gözüken tek kafile, hiç olmazsa u- mumi yolları kardan temizlemeğe öze- nen belediye çöpçüleri. Onlar da iğne ile kuyu kazıyorlar. * Geçende, İzmir gazetelerinden birinde «Kara hasret» başlıklı bir yazı okudum. Bununla bir şehir egelin» kıyafeti, «ge. line güzelliği alırmış!. İzmirde bunu yazmak koluydır. Cesur- sa Bitlise buyursun, bizim gibi altı ay o- na gömülü ve bir karış toprağa, bir avuç çimene can verir hale gelsin, bakalım kâ- ra hasret çeker mi?. Her şeyin ifratında ve ıttıradında bir bezginlik vardır. Bunu güzel kavrıyan * usta tabiat «sene» yi bile dörde ayırmış. Dikkat ediyorum: Bitliste — geçirdiğim | g:"”' :;-_"_ LNİ gl üç kış içinde ilk bedbin yazımı bu mek- di mBIU' vv diye'ini kiğdenik 5 tub teşkil ediyor. Acaba en kıymetli va-| “Üyor. ı':i:' ’y'd :;l v ”aı'î"“ rımı bu kış kaybetmiş olmamın tahassü- î':i';îr da bizi böyle deli, divane ediyor sü içinde miyim? Hayır!. Dinliyorum ki | Stnki?. : herkes bu âfetten ayni ıztırab derecesile müştekidir. Bu seneki kışı, otuz dört se-| Yazdıklarıma göz gezdirdim: Somsoğuk nedenberi görmedikleri iddiasında bulu-| bir şey olmuş.. eh, sinirlerinde ve ruhün« nanlar var. da kocakarı fırtınasının tırmalıyıcı tarra- Evlerde, odalarda, dairelerdeyiz. Kas-| kalarını bulan bir adamdan ve sernast vet günlerinin bitmesine bakıyoruz. A-| keskin rüzgâr vızıltılarile inliyen bir yere rada bir, garnizonün yetiştirdiği dağcı| den, bahar kokulu ve bahar edalı yazılar ve kayakçı kahramanların müşkül tanı-|dâ beklenmez elbet. — Tok mıiyan azimleri, hareketleri seyredilme- b v se yaşadığımızın farkında - olmuyacağız | — Niksar Halkevi — köylerde temsiller veriyor Onlar bizden değil.. oblar soğuk nedir, tipi Nedir, eolmaz!» nedir “bilmiyorlar.. biz, zangırdayan cafnların arkasında, ö:| “Niksar (Husü.d) — Tidlkevi temsil kö- dayı uçuracakmış gibi delice hızlarla ya«|lu Lâdik nahiyesine giderek Ana piyes nan sobalarımızın etrafında, ellerimizi | sini temsil etmiştir. Köylüler, çok mü- ve dizlerimizi uğuşturarak vücudümüzü | vaffak olan gençleri alkışlamışlardır. ısıtmaya çalışırken onlar, ellerinde çzm-l Köy Meydanında voleybol ve güreş berli dayanakları, ayaklarında kayakla- | müsabakaları dâ yapılmış, güreşte, spot rile bir tepeden bir topeye akarak 'Türk | kolundan Turan Gün birinet gelmiştir. pervasızlığından şaheserler yaralıyorlar. Halkevinin alt katında 500 kişi alacak Onlar, Türk köyü delikanlları... bir salon yaptırılacak, bir de sahne ilâve Mektubumla gönderdiğim fotograflar, | (3 1cekti, aslan çocuklarımızın marifetli spor €ö-| Tokadla Niksar arasında gündelik pos< lencelerini tebarüz ettiriyor. Bu oyunlar ta seferleri başlamıştır. © hava şartı içinde yapılmışlardır ki biz e $ ancak, seyir için pencere içlerine soku- labilecek kadar soğuktan korkmaz ota.| GAnakkale - Trova yolu yapılıyor bilmiştik. Çanakkale (Hususi) — Gelibolu Hale Kış bu sene biraz geçce geldi. Fakat|kevi temsil heyeti buraya Belmiş, Bele. işte, bir türlü gitmek ve bitmek bilmi-|diye sinema salonunda (Kozanoğlu) pis yor. İki sene evvel haziranın On üçünde| yesini temsil etmiş, salon hincahinç dols de soba yaktırdığımı hatırlıyorum. — So-| muş, gençler alkışlanmışlardır. ğukmuş ki buna lüzum görmüşüm. Ama| Trova harabelerini gezmek üzere bur hiçbir sene bu yılki gibi, kış, bir ömür| raya her yıl binlerce seyyah gelmekte. törpüsü olmadı. dir. Çanakkaleden harabeye gitmek için Altı aydır, yedi metre kesafetinde ya-| kat'ı mecburi olan 8 kilometrelik — yol ğan ve bugün de yerde üç metreye ya-|pek bozuk olduğu için gidip gelmekte kı_nı bulunan kırlır_ı gömülü haldeyiz. 'pek fazla müşkülât çekilmektedir, Ge- Bıu'ıı_ı&’ şubııfn lllundenben kış, usanç |çenlerde buraya gelen Trakya Umuml verici, İnsanı ömründen, gününden bık- Müfettişi Kâzım Diriğin verinda bir em- tırıcı şeklini gösterdi. yOrrIŞA

Bu sayıdan diğer sayfalar: