4 Nisan 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

4 Nisan 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, İ MESELEEKIR Âh Geçen bilmecemizde kazanan 19 mart tarihli bilmecemizde kaza- nanları aşağıya yazıyoruz. İstanbulda bulunan talihlilerin pazartesi, perşem- be günleri öğleden sonra hediyelerini bizzat İdarehanemizden almaları lâ - zımdır. Taşra okuyucularımızın hedi - yeleri posta ile adreslerine gönderilir. Bir iş bankası kumbarası Nişantaşı Güzelbahçe gokak Mutemed &- partıman No. 1 de Bili Yenen. MUHTIRA DEFTERİ (Son Posta hatıralı) '— ... lar 'B de 11 Sadık Akçora, Samatya Aratku « ü Jlk okuldan 82 Ömer Faruk, İstanbul Tophane ÜÖrtmealtı sokağı 1 numarada Memduha, Kızılcahamam Pazar nahiyesi ilk okulda 147 Münevver, Kemaliye Yeni mahal- lede Mehmed Saraç, Bilecik İstasyon ilk ge kulunda 22 Saadet Ercan, Yalvaç, orta 0 « — kulu sınıf 3 de 28 Osman Balcı, Beşiktaş Has- — fırın sokağı 46 numarada Türkân, Bolu or - ta okulu 1/D de 127 Ömer Faruk, Adana er« kek lisesi birineci sinifta BT Ulvi Gedik, A « rapkir vakıflar memuru oğlu Edip, Üsküdar — Ferah sokak 27 numarada — Vecihe Aslan, — Trabzon lise 2/A da 887 Kemaleddin, Çare —— şamba merkez İlk okulunda 118 Kemal Tü - —— tüncü, Samsun 23 Nisan okulu $ üncl # - niftan 400 Neriman, Malatya lise 1/A da 820 Nerime, Antalya İstiklâl okulu sınıf 3 de 116 'Turan, Sıvas posta kutusu numara 4, Gire- 'sun belediye sağlık memuru Şadi kızı Bini- ne, Cağaloğlu Mollafener Çıkmaz zakak 10 numarada Sabahat, Eski Foça sahil sıhhiye memuru Sami kızı İlcaz, İstanbul Çemberli- taş Peykhane eaddesi 33 numarada Muag - "İfşa eden idam olunur Harb sanayi casusları arasındaki mücadele Hayret içinde Olanda ile birbirimize bakıştık. Tavırlarındaki nezaket ve kibarlığile âdeta bize Par'sin göbeğinde doğmuş bir Japon olduğunu isbatta inad eden Mösyö Yama, bizim tayyarenin alesta olduğunu dahi biliyordu Bu tıkhaz, enli yüzlü, yepyeni s;)ah elbiseleri. tostoparlak vücudüne dar ge- len Japonun âdeta bir kadın sesi gibi İnce çıkan sesile ve büyük bir nezaket- — Fakat yemek yiyecektik!. dedi. |nuşmak lüzumu beni bu terbiyesizliğe — Ool. Rica ederim, muhterem Ley- de mecbur edecektir. ]di.'v. Yemek yemenize mâni olacak de- Önüne bakarak âdeta istihza ile gül- Bilim. Bir taraftan arzu buyurduğunuz | mekte olan Japonun yüzüne — şüpheli le söylediği bu sözler Japonlardan hiç | gibi yemeğinizi yeyiniz, çok rica ede -İşüpheli baktım: bazzetmiyen Olandanın öfkesini yatış- |rim. tıramamıştı. Olanda hâlâ eyakta, hiç kı- mıldamadan duruyor, bu toparlak nazik ve kadın sesli Japona bir haydud gör- müş gibi kinli ve müdhiş gözlerle ba- kıyordu. Olarda tavrını hiç bozmadan sinirli sinirk; - — Fakat Mösyö dedi, siz bu saatte ve bu şekilde mi turist davet ede: z? — Ne gibi Mösyö Yama? Japon, bunlara hiç kımıldanmadan, Ayasofya Soğukçeşme yokuşu S1 de Mu - bütün dişlerini göstererek ayni gülüşü (hiddin Erkal, & üncü Ilk ınmıobı/c den bozmadan, & bil bi miş 316 Süzan, Kadıköy 10 uncu mekteb 5/C den Si adan, son derece tabil bir şeymiş Ka eçi ağyekr Va ğ j 121 M. Aysu, Giresun orta okul 1/0 de 388 — Size tehlikede olduğunuzu haher Hikmet Ergun, Trabzon İskenderpaşa okulu vermek istiyorum, dedi. İsınıt $ de 103 Beher, Olanda hayretle dönerek — Japonun | MÜREKKEBLİ KALEM O aralık garson da kapıyı vurmuş - tu. — Giriniz!. Diye seslendim. Bir şişe Porlo şara - bile yemeklerimizi getirmiş olan iki Rarson, koltukta şimdi pek ciddi bir ta- vırla otlurmakta olan Tapona yan göz- Japon tekrar ayni nazik tebessümile güldü .Sonra benim yüzüme de bir göz atarak: — Hakkınız var, muhterem leydi!. dedi. Fakat sizin muhterem huzurunu- Zu herkese karşı olan — stfatımla değil, diğer bir sifatla taciz ediyorum. Kibar Japon ayni tebessümile her i- kimizin yüzüne bakıyordu, Olanda Ja- ponun bu garib sözü üzerine hayretle benim yüzüme baktı. Sonra Ayni sett eda ile Japona döndü: — Diğer bir sıfatla rm? Hüngi sıfat- h? Diye sordu. Japon gene gülerek: — Çok kıymetli ve muhtlerem bir Türk ve dilber bir Leh madamile gö- rüşmek saadetine nail olmak için ta- lâzım gelen bir sıfatla, muhte- Japonun pek ince bir istihzayla lediğine şübhe etmediğimiz bu sö her ikimizi de olduğumuz yerde âdeta dondurmuştu. Bu, bir Parisliden çok daha nazik Japonun her ikimizi de pek mükemmel tanıdığını ve belki de ken- dinden daha nazik meselelerin de hiç cahili olmadığını derhal anlamış. bulu- nuyorduk. O vakit, Japona doğru iler-' ledim. * etmiş olduğunuzu görüyorum. Maksa- hoş olmasını temin etmiş olacaksınız. Zira bu şekilde maksadınızın dostane olup olmadığını tahmin etmek mümkün değildir, Japon ellerini havaya kaldırdı. Dü- dük gibi çıkan incecik sesile ve bütün dişlerile gülerek: — Tamamile dostane! dedi, Olanda atıldı: — O halde, Mösyö, bunun gündüzü yok muydu? dedi. Gece yarısı dostları-; nızı görmek sabırsızlığını göstermiye mana var mı? Japon ayni tavırla — Sabırsızlık m: terem Leydi.. dedi Bgerkten Betirtilip Mare meytdanında halde bulunduğunu bu sal başmı eğdi: 1? Zannederim, muh- .. Tayyarenizin Dün- Parisin Bourget tay-, harekete hazır bir dınızı hemen söylerseniz bu sürprizin Memnuniyetle gördüğüm iştihan:z ü - pediğı senede, Gladstone lerle tuhaf tuhaf bakarak sofrayı dü - zeltip çıktılar. Ben Olandaya yemek yememizde hiç bir mahzur olmadığını bir göz işaretile anlattım. Fakat kendim nazik Japonun tam karşı tarafına ge- lecek yerde oturdum ve cebimdeki ta- baricanın her ihtimale karşı emniyet te- tiğini sür'atle açtım. Sonra Mösyö Ya- maya gülerek dönüp: — Arzu ederseniz beraber yiyelim!. dedim, Japon tekrar hürme'le bir reverans yaptı: — Hayır, teşekkür ederim, ben ye- dim, dedi. Çok lütufkârsınız!... — Bir şarap? — Çok mersi, centilmen!. Çok rica ederim, rahatınıza bakınız. Siz yemek yerken konuşmamızda hiç bir mah - zür yok. Olanda Japonun yüzüne sinirli si - nirli bakarak derhal yemeğe başladı Ben, Japonun hiç bir hareketini gö- | zümden ayırmaksızın, evvelâ bir bar- dak şarap yuvarladım. Sonra son de - rece soğukkanlı ve lâkayd bir tavırla: — Sizi dirliyoruz, mösyö Yama' dim. Umarım ki hikâ g miz — güzel b Leh madamile bir Türk mühendisini eğlendirmek için son derecede hoş o - — Müösyö Yama! dedim. Hakikaten | #caktır. tanışmak için çok garib bir tarzı tercih| — Elbette muhterem centilmen! Elbet- te! dedi. Emin olunuz, siz yemek yerken zerinde herhangi bir tesir yapmaklan çekinmek isterdim. Fakat müstacel ka- Edebiyat dünyasının hükümdarları (Baştarafı 6 mexr sayfada) Bu aser, on Üç senelik bir ayalnız çalışma- dan sonra» ve kendi tâbirlle, «bülün eviltik huzür ve tandetini buzaraka meydana gel- mişti, Cariyle'in en guruz duyduğu zaman da, bu meşbur 'arihinin sor sayfalarını Yyak- yerine Edinburgh Üniveraseşi rektörlüğüne seçildiği gün ol- muşta. Bu zaferile, coşkun ve mes'ud bir halde İskoçyada rektörlük nutkunu haar- larken artık bir daha belini doğrultamıya- sağı. ömrü olduğu mürddetçe asla altından Uğradı. Karısı öldü. Cuarlyle bu hüdiseden sonra, 15 sene daha ae Vat S - |BU kahraman tipinin misalleridir. gördükten — sonra yaşadı. Pacat hayat kendisi için böş ve a |tamamladı. Şüphesiz muhterem leydi mühim bir şey söylememiş gibi ayni ta vır, ayni gülüşle önüne bakıyordu. Ben: — Tehlikede olduğumuz mu dedi - i dedim. — Evet, muhterem contilmen, teh - dikede olduğunuzu bildirmek istiyo - rum, — Ne gibi, tehlike, Mösyö Yama? Herhalde bizi korkutmakla söze başla- mak niyetinde değilsiniz. — Fakat hayır, rica ederim. Böyle düşünmeyiniz!.. — Tehlike nedir, sorabilir miyiz?.. — Kolonel Ladu sizi şiddetle takib|46 numarada Orhan, Malatya lise VA da ediyor! dedi. Şarap bardağına elini u - zatmakta olan Olanda — bu sözü duyar duymaz birdenbire durmuştu: — Kolonel Ladu — mu?.. dedim, Şu Fransız askeri.... * Japon ayni gülüşle önüne bakmak”! Lta devam ederek ve benim söylemekte tereddüd ettiğim kelimeye basarak: - Askeri casus teşkilâtı — şefi! diye ve muhterem centilmen — benim bunu nereden öğrendiğimi kendi kendileri - ne sormakta haklıdırlar. Fakat bunla- rı bilmek Parise gelen ecnebilerin her türlü hüv lerini öğrenmesi tabif o - lan bir turist mümessilinin vazifesi ol- duğunu şüphesiz takdir buyurursunuz. (Arkası var) Fire göre: «Kâlnat torihi, esazında, çalışınış olan Insanların tar'hidir. Binsenaleyh, ha- 'ama hâlâ — hiç| (Son Posta hatıralı) Küçükpazar Âtlama caddesi No. 42 do Ce- mil, İstanbul 2 nci ilk okul $-A da 640 Kâmül, İstanbul! Cihangir Asmah sokak No. 3 de Laylâ, İstanbul birinei ik okuldan 288 Emi- ne, Gazlanteb lise 4/C de 309 Mehmed, Ba- hkesir lise 5/C de 1540 Hüsnü, DİŞ FIRÇASI (Son Posta hatıralı) İstanbul erkek lisesi 1726 Bedri, Sultan - ahmed Mustafapaşa sokak 5 numarada Ali, İstanbul 44 üncü llk okul 258 Muzaffer, An- kara erkek lişesi 3/C de 1127 Taceddin, Sam- sun örta okul 1/B de 607 Hamdi, DİŞ MACUNU İstanbul Vezneciler Vidinli Tevfikpaşa cad desi 44 de Ayten, Antalya lise 4/B den 962 Bakib, İstanbul Şehremini Pazartekke sokak 825 Cemal, Ankara Denizciler caddesi Bür - ban Çakır apartımanı 10 numarada Seml - ba, ALOMİNYOM BARDAK t (Son Posta hatıralı) İstanbul birinci ilk okul sınıf 4 de Fazilet Bikin, İstanbul Çurşamba orta okul sınıf LA da 34465 Fehmi, İstanbul erkek İisezi 3/A da 163 M. Yılmaz, İstanbul 44 üncü ilk o - kulda 80 Mazhar Sayman, İstanbul Sirkeci Saffetpaşa sokak M numarada Saadet, YUVARLAK DÜNYA KALEMTRAŞ (Son Posta Markalı) İstanbul erkek liseti 23/B de 1587 Kemal, İstanbul Ortaköy — Mıstıklıköşk sokak 54 de 'Turgud, İstanbul Cağaloğlu erkek orta okul VO de 8. Haşim, İstanbul &4 üncü Hik okul 4/A da 157 Zeki, İstanbul Arnavudköy Bi- rinci cadde 90 numarada Şake, BOYA KALEMİ İstanbul €rkek Tsesi VA da 1828 Falk Melek, Kumkapı orta okulda 408 Necati, İs- tanbul 44 üncü llk okul 2/A da 43 Yaşar, Mudanya piyade alayı 12 nci bölük komu - tanı yüzbaşı Rıza çocuğu Huümret, Diyarba- kır lişe sınıf 4 de 482 Mevhibe, ALBÜM (San Poyta hatıralı) KİKi tarihi anlamak iştersek hareketleri, va- |kıaları, insanları tedkik etmeli, devlet ve- han, İstanbul birinci Jik mekteb 3/A dan 88 |sikalarını değil, kanrsmanların biyografi- | Nezihe Erkal, İstanbul Cağaloğlu kız orta o- İlerini okumalıyız. Caciyle bu eserini altı bü. kul 2/C de 603 Ülker, 49 uncu mekteb ikinci yük kısma ayırır ve her kısımda kendine gö- re bir tıyalım. A — Zühiyet Cerecesine yükselillen kah- raman. B — Peygamber kahraman: — Buradaki İ b kahraman hazreti Mubummeddir, ve bu kı- | Sabri, İstanbul Eseyan mel |kalkamıyacağı ve kılkamadığı bir darseye v İ cehiik örtü P de sında bdâmiyetin yükselişi anlatılır. ©C — Şair Fahraman: Şekspir kanraman seçer, Bunları kısaca sara- | de 376 BEdip. ve Dante | İstanbul 44 ünetl llk okul diç. İstanbul 29 uncu ilk okul 16 numaralı Gün sınıf Behiç Kerman, Kilis orta okul sınıf 3 Bakiırköy 2 nci lik okul ĞE Ş3 VB KİTAB — HiÇ İhtiyarlamıyan Bir kadının sırrı ĞA Bu Bayan 25 mi? Yoksa 40 yaşında mı? 45 yaşında olduğu halde yüzünde hiç bir buruşuğu ve hıç bir 'zi yoktur. Açık, — yumuşak ve bır genç kız gibi kusursuz — bir cild. Adetâ bir harika, fakat, bu- nuz da fenni bir izahı vardır. Viyana —— Ünmiversitesi profesörü Doktor Stejs- kal'ın şayamı bayret keşfi olan ve «BİGCEL» tâbir edilen kıymettar cild unsuru, her yumuşak ve buruşuksuz cild için elzem tabil ve ihya edici bit — cevherdir ki şimdi; penbe rengindeki Tokalon kremi terkibinde mevcuddur. Sız uyürken cildinizi besler ve gençe leştirir. Her sabah daha genç olarak uyanırsınız. Bütün buruşukluklar ve — çizgiler tamâmen silinmiş ve kaybol- p muştur. Gündüz için, cild unsuru olan — b (yağsız) beyaz rengindeki Takalor kree — mini kullanınız. Cildinizi terü taze tus — tar ve beyazlatır, siyah noklaları ve ı Bayri saf maddelerini eritir. On yaş da- nasıs- görünüyordu. Kavvet! de günden güne| D — Dini lider olan kahraman; Luter | ha gençleşiniz ve daha genç — kalınız. — j 4 Mazür görürsünüz!, Bgibi. ö Sğ T! alduğunu tasdik ve teslim ederiz. miyeti vücude getiren Insanlara bütün açık İnumarada Münevver, Bursa inhitarlar baş- Merkezi: Berlin cidaş iphesiz, dedi, Elbette çok daha| Muharririn en mühim esarterini &ç küurna | Yürektiliği ve samimiyeti e: İki yüzlülüğü İmüdürlüğü muharebe memuru RÜydü oğia R ş bir mesele için.. fakat mühterem. ayırabiliriz: birakmız, bakikat için zaşayınız, hakikat | Hilmi, Mardin gümrük taburu satınalma ko- Türkiyedeki şubelerit Pa Teydi ayakta-raha 1 — Tenkidi ve edebi nesirler: namına , demişti. Bütün ömrün- Ç Hayret içinde Olanda ile birbirimize bakıştık. Tavırlarındaki Nezaket ve ki- barlığile âdeta bize Parisin Böbeğinde | doğmuş bir Japon olduğunu inad eden Mösyö Yama, bizim fayya nin alesta olduğunu dahi biliyordu. Ben esrarengiz Japona kapı tarafın . daki koltuğu göstererek: — Anlaşıldı, Mösyö Yama!... Buyru- nuz oturunuz! h Hi e dır. Onları bayiinize iade et- Dedim. Japon gayet vakarlı adımlar- İmmiz, insanlardan kaçan, rasta yalaniy: cübe | SAA AnlalaR eĞELİYANA " Süleoferi bir at | , hasna birinci orta okul ıf XB de (8 YENĞA ŞA l z ; a adet. a i bağdaştıran, zekâsını — bütün — incelikli ü : ti de behel la yürüyerek koltuğa oturdu: ae hıLmı— yazan, terakkiyi, ğ ::“mn ŞAEE DA NŞ a ee buna | Veysel, İstanbul && üncü ilk okul 5/C de 291 | tiğinizde beheri için 5 kuruş ala- — — Çok teşekkür ederim, muhterem mühendis!.. dedi. da 133 Mehmed, Zonguldak orta okulu 1/D e BN Ben, gülmeğe çalışarak: istinad ettirir. yaptığı, söylediklerine uymuz. | —Daha fazla, bötün dünyada el veya kafa-İda 1034 İ. Ünlütürk, İzmit Hacıhasan ma -| Pakasına iştirak hakkını veren bir < E. muhterem Japon turist ittihadı |Hler lürlü ötf ve ödetleri tenkid — ederken, | *itun emeğile çalışan bir zümrenin de bulun- | hanlesi Çükürçeşme Sokak 18 numarada Şük-| bilet takdim edecektir, mümessili, lütfen hemen maksadınıza | Yendisi ba üdetlere kul, köle olur. dJuğunu daha yeni yeni anlamaya başlıyan İyan, Adapazarı orta okulu $/E de 197 Ne - Beçiniz! dedim, Herhalde bizi güzel DA inizin yanar dağlarını tama- #AYa davet için gelmiyorsunuz. Japon çekik gözleri buruşukluklar içinde kaybolurcasına güldü: tsız oluyorlar. Rahat Sörüşmek üzere oturmak lütfunda bu- ol:'d"'uuuı? n me hakn'rnî.:n kinlısile benim yüzü- Azalıyordu. Ömrünün son saatleri tıpkı t0- ilük tir teşrin skşarmının hazin, kederli bir gurubunu andırmışlı, 1881 de öldü. Arzısı- na uyularak, büyük ademların gömüldüğü Weos ita dul-mımıer Ahbey mezurlığında değil de, Ofup büyüdüğü közün Mmütevamı metarlı. re-|ğinda eoedi uykaruna birakıldı. Eserleri: 1 ” î':”'ı iki nvııo?ın görebiliriz: B — Yazıcı Cariyle, Daha ziyade, akan Nİ brogörlerie n Nlagara, «Son günler laradığı her şeyi, kerkesi reddedi Cariyle, edebi teâxkilerini şabal geraslacaı Yazıcı, Cariylei, fevkalâde Gehamt kat'i delil ve tezahürleri öi miz, Kahramanlar ve ile Sartor Resartus'da belabiliriz ve bu mu- AZZam esşerleri yazan ustenm 19 ancü asrın en büyük hocası, İlderi ve edebi peygambe- Bunlardan Seott, Goethe, «Zamanların a- lâmetleri» en ustaca yazıimış olanlarıdır, 2 — Tarihi eserler: Kahraman ve Kahramana tapma (1841) en kiymetlisi ve en çok okunanıdır. Muhay- İstanbul 44 üncü ilk okul 2/B de 215 Ö - E — Edebiyat edami kahraman: — Rous- mer, Karadeniz Ereğlisi Bozhane iik oökulu seau ve Burns glöl. F — Hükümdar Yahzaman: Napolyon ve|4/B de 22 Salâhaddın, Ankara İltekin ilk o- Cromwoll gibi. kulu sınıf 2/A da 858 P, Türker, Beşiktaş Şurasını da halırlatalım ki bu eser hakiki| Nüzhetiye caddesi 97 numarada Saniye Yil- tarıh tekniğine asla uymaz ve bu maksadia dırım, Malatya lise 2/A da 7 Muzafler, Ca - da yazılmamıştır. Baloğlu erkek orta okul 1/R de 108 Hikmet, Fransa htilâli, ve alir muaszzam — elldlik Adana kız lisesi 2/B de 632 Munzzez, İstan- «Büyük Fredrikin tarihi» eserlerini de bulbul Gelenbevi orla okulunda 3/A da 352 zümreye katabiliriz. Kadri, Bakırköy orta okulunda 2/B de 153 3 — Hiçbir edebi kahıbr. girmiyen Sartor | orhan. K Resartus terihçi. edebi llderin 35 senelik ha- KART Hatice, İstanbul Cibali Fener caddesi 255 gösterie; eTerzinin Kırpıntı. bohçası...s numarada Haydar, Gelenbevi orta okul $/D Hülüsa: yüksek tabaka için yazan ve konferanslar İşad, Uzunköprü M. Hayreddin jik okulu &. olan adalet ve şerefin verilmesini istemişti. Ona göre, ber iş, isler el İster kan İle alsun, Hâhi 1di ve ancak bir işçinin, yerin ve göğün evlâdı olmaya bakkı yardı. Dâht edib, oe« misyonu relsi Halil kun Pahriye, Kütabya I- se VA da 678 Neriman, Çorlu üçüncü okul gınıf 4 de 213 Nezahat, İzmir, Karaburun konuşunuz, ce do şa düsturu güdmüşlü: «İnsarlar dalma hakixati aramalı, bu ül- küye lmanmalı ve hayatlarını ona uydurma- hdirlar.» —H Yüzünüzün zayıflamış adalelerine ni hayet verin!z ve bu çirkin tenden kure tularak yanaklarmmıza gençliğinizin tas — zeliğini veriniz. '” Bayanların nazarı dikkatine: —— Satın aldığınız Tokalon kremi — vazolarının büyük bir. kıymeti cak, ayni zamanda kıymettar mü- kâfatları bulunan Tokalon müsa- DOYÇE ORİENT BAKN Dresdner Bank Şubesi Galata - İstanbul « Im;, Deposu: İst. Tütün Gümrüğü * Her türlü banha işi *

Bu sayıdan diğer sayfalar: