20 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, e al Ke A A i e. rr YAZLIK HAVADİS Arkadaşım gazete okuyordu: — Ne havadisler var? Dedim, — Hiç, dedi, çoğu yazlık havadis! Arkadaşım bir gile babasiydi. Karı- #1, yetişmiş kızları, oğulları vardı. Gül-/saire...> düm: — Senin çoluk çocuk; yazlık manto isteriz, yazlık iskarpin isteriz, yazlık İlesi yeniden mevzuubahs bir an evvel arazözlerini arttırması ve sokak sulama işini lâyiki veçhile... ve- © «Kuruçeşme kömür depoları mese- ölmaktadır. şapka isteriz, yazlik şunu isteriz, yaz -| Boğazın bu güzel köyü senelerdenberi lık bunu İsteriz. diye diye «yazlık» ke-İkömür depoları yüzünden oturulmaz Wmesini kafana öyle perçinlemişler ki..İbir hale gelmiştir. Bilhassa yaz gün - Ne havadis? diye sorduğum zaman di-İlerinde.. vesâire...» lin sürçtü.. yazlık havadis, dedin... — Niye dilim sürçsün.. o havadisin «<Plâj ücretlerinin pahalı olması şe- yazlığı olmaz mı? — Olur mu? hir halkının plâjlardan istifadesi imkâ- ninı bırakmamaktadır. Halbuki yaz — Olur ya, havadisin yazlığı da olur |mevsiminde... vesaire...» kışlığı da.. ve onları ber yaz her kışo- kuruz. İşte yazlık havadisler: e — Daha bulurum, dedi, okur mu - Gazetede, parmağile işaret ettiği sa-|sun? tırları okudum; e «Günden güne hararetin — Kâfi! — İşte bunlar yazlık havadisler. De- artması, İmin de söylediğim gibi her yaz tekrar- şehirde buz ihtiyacını çoğaltmıştır. Buz |larır.. Bir de kışlık havadisler vardır. bayileri henüz kâfi mikdarda buz al -| Onları geçen kışlarda okumuşsundur. mağa başlamamış olduklarından şehrin | İstersen bir iki misal. bir çok yerlerinde buz bulunamamak- tadır. Bu meselenin bir an evvel halli icab etmekte. vesaire...» Sözünü kestim: — İstemem, dedim. Gelecek kış ga- zetede okurum. İsmet Hulüsi | Bunları biliyor mu idiniz? | Pertavsız ve düz ayna, dev aynası vazifesini görebilir Gözünüze ka - i çan bir toz zerre- sini veya her ban- gi bir kılı çıkar - mak için muhak - kak surette bir dev aynasına ih - tiyacınız o vardır. Her evde de dev aynası bulunmaz. Fa - kat böyle bir ihtiyaç karşısında asla ü - zülmeyiniz, telâşa düşmeyiniz. Alelâde bir pertavsızı bir aynanın üzerine koyu- nuz ve öyle bakınız. Gözünüze kaçan toz zerresini kocaman bir çöp şeklinde gö « rürsünüz. * Kadınların en az konuştukları ay Biliyor musunuz ki kadınlarn en ez ge veze oldukları ay şubat Cisimlerin tazyik altında vasıfları değişir Büyük tazyikle- rin altında muhte- Mf maddelerin va- sıfları da değişi- yor. Meselâ 25 bin havayı nesimi taz- iki altında Zzey- /7 ayal çeliği ke. << ) secek kadar e şiyor. Mayiatı taz- yik edip hacmini fennen küçültmek mümkün olmamakla beraber bir boyundaki bir su'sütunu 12 bin havayı nesimi tazyiki altında 65 santimetreye in- mektedir, Bunlar, tabii ahvalde fennin kabul etmediği fevkalâdeliklerdir. metre a Fazla fedakârlık İstemenin zararları Okuyucularımdan Bayan B. A. bundan birkaç ay evvel evlenmiş. Zevelnin iki kusurundan şikâyet edi- yor: 1 — Arkadaşları geldiği zaman, Kocası da yanlarına gider, onlarla hemen sami- mileşir, gevezelik edermiş. 2 — Kocam eskiden içki içermiş. Şimdi, on günde bir defa kulisniyormuş. Fakat zevcesine verdiği bütün sözler» rağmen, içkiden tamamen vazgeçmiyormuş! Bunları yana yakıla anlatan okuyu- cum: «— Şimdi ben bu huylarından vazgeç- mesi için zevcimi kıskandırayın mı? Ona rakıyı tamamen biraklırmanın çaresi yok mudur?» o Bence, insanlar dalma ellerine geçirdik- deri şeylerin fazlasını istedikleri için bed- baht oluyorlar. Şimdi, şu delikanlının kusurları, bir genç kızı şikâyetci edebilecek derecede bü- yük mü? Bazi kadınlar isterler ki, kocaları, için- de kadın bulunan bir mecliste, suçlu ma- halle çoruğu gibi önüne bakarak otur- muş gözü kimseye kayımasız, hattâ, böyle meclislere mümkün mertebe girmesin. İs şinden çıksın, sevcesinin yanına kapan- sın. Evinden çıkan işine tıkansın. Kim- seye bakmasın. Kimseyle konuşmasın. E- rinden, zevcesinden başka hiçbir şeyle meşgul olmasın. Hayatta, zevcesinin dizi dibinde oturmaktan başka hiçbir şeyden zerk duymasın. Halbuki, erkek de, her Insan gibi, bir ecmiyet mahlükudur. Cemiyet hayatı yas #amıya, yani topluluğa alışıktır. En mün- seri İnsanın bile, bazan gürültüye, patır. dıya, en kötü sese, en sıkıcı kalabalığa !h- tiyacı, hasreti vardır. Ve zeveeler, kocalarının bu tabii ihti- yacımı idrâk etmelidirler, Bir erkeğin, bir kadın meclisinde bir parça meş'elenmesi- ni, hemen fena bir gayeye, fena bir duy- gunun ayaklanışına, fena bir ihtiyacm tahrikine hamletmemelidirler. O mecliste mahrum yaşamanın aksülâmeli, ve yeni simalar görmenin, yeni tiplerle karşılaş- manın, yeni bir âleme karışmanın verdiği tabii hazdır. Bu harun kökünde bir sulniyet sez- mek, ekseriya, zararlı, ve manasız bir ves- vesedir! Okuyucumun diğer şikliyetine gelince, zevei, eskiden her akşam rakı içermiş. Şim di bu İtiyadı, zararma bir hale sokmuş. On, on beş günde bir, Öç beş kadeh içki alıyor- muş, Bana kalırsa, bu kadar içkiyi, HUAlah- zar âzalari bile kullanabilir. Hattâ içki- nin bu derecesine, bünyenin ihtiyacı bile vardır. Binnensleyh, zevcesi ondan, bu zararsız zevki bile terketmesini istemekte biç de haklı değildir. Ve şimdi, bu delikanlı, bence, Başka ku- surları yoksa, kuzsufsuz bir erkektir. Haj- buki, buna rağmen, zevcesini hoşnud e- delyor. Yaptığı bu küçük çapta fedakir- lıkların takdir edilmemesi, ve bütün hüs- nü niyetine rağmen daime, hatalı bir in- san gibi müz'iç tenkidlere uğraması, rev- ceşine bir türlü varanamaması, onda hak- HM bir infial uyandıracaktır. O takdirde: «Adam sen de... Öyle de, böyle de, göze giremiyoruz! diyecek, ve hakikaten kötü yollara sapacaktır. Bu itibarla bir insanın hiç kusursuz Gi- masını İstemek, büyük sukutn hayaller, ve fena âkibetler doğuran bir kusurdur. Ve kadınlar ekseriya en büyük zararı, fe- Gaxirliğa kanamamak yüzünden görür- ler! Bu hakikat, sade bu okuyucumun değil, bütün tecrübesiz kızlarımın kulaklarında küpe olsun! TEYZE SON POSTA Kadın Köşesi Yüksek ökçenin zararları Kadınlar arasında yüksek ökçe taam- wiüm etmiş, hattâ biraz da suiistimale uğramış bulunuyor. Sulistimale uğradı diyoruz, çünkü kalın kısa topuklu, hatta topuksuz iskârpin giyilmek Jâzım gelen yerlerde bile yüksek topuklarla gezildi- ğini görüyoruz. Halbuki üstüne bu kadar düşülen te- puklu iskarpin, boyu birkaç santim uzat- mak, vücude bir incelik ilâve etmekle beraber çök dikkatle seçilmezse ve ihti- yalla giyilmezse gerçekten muzır bir hal alır, Bilhassa her tarafı açık, yüksek topuk- lular topuğu mütemadiyen kıvrılıp bü- külen bir bale koyduğu için bileklerin içe doğru eğilmesine sebeb olur. Dünyada yürüyüş kadar insanı genç gösteren şey azdır, Uzaktan gördüğümüz herhangi bir insana silüetinin inceliğine ve yürüyüşünün bafifliğine, çevikliğine bakarak genç deriz. Çevik yürümek için ayakların elâstikiyetini kaybetmemiş ol- ması şartlır. Ayağın elâstikiyeti iki esasa dayanır: 1. Uzunluğuna tümsekliği. , 2. Enine tümsekliği. Birinci tümsek çökünce insan düzta- ban olur. Rahat yürümeye hasret kalır. İkincinin z3fa uğraması ayak tarağın- da ve parmaklarda nasirlara meydan verir. Her ikisinde de mafsal yerlerinde şid- detli ağrılar olur, Birçok kadınlar kötü ayakkabıların yaptığı bu gayri tabillik- lerin dizlere, kalçalara, hattâ belkemiği- ne kadar vuran sızılarını romatizma Sa- nırlar. Halbuki ayakkabı şeklini ıslah et- mekten başka yapılacak tedavi yoktur. Rahatsızlığı sebeb olan ayakkabıları derhal bir yana bırakmalı. Ayağın kalı- bına göre ısmarlama ve mümkün olduğu kadar küöpalı bir ayakkabı yaptırmalı Çünkü açık syakkabıların yanlarında is- tinad noktası bulamadığı için ayak daha fazla müteessir olur. Bazıları da ağrılarını yatıştırmak için evde yumuşak ve altı düz terliklerle ge- zerler. Halbuki bu türlü terlikler rahat- sızlığı arttırmaktan başka şeye yaramaz. En İyisi ortaları tümsekli ve az ökçeli iç ayakkabıları giyinmektir. sından tebeşirle düz bir çizgi çiziniz. Bu çizgi eğer burunda mihayetlenmiyorsa taban eğri demektir. mümkün olduğu kadar az giymek makul bir hareket olur: Esasen sabahları, yürü- yüş zamanları ve spor kıyafetlerle bu ök- çeler şık ta görünmez. gi Re nelerdi Bir kadın daha çocuk düşürmiye çalışırken öl Cesedi morga kaldırıldı, kullandığı ilâç kimyali gönderildi,filâcı verdiği iddia edilen de sorguya ç€* Müddelumumilikçe şüpheli ( görülen bir/balinde bülunan şirketten böyle bi? 2 ölüm tahkikatina el konulmuştur. İstemişse de şirket mevcud defter vE” * İddiaya göre Şişlide oturan Muazzez is -İlarm hükümete devredildiği cevabi minde genç bir kadın çocuğunu düşürtmek| miştir. Münakalât reisliği Avrupa # istemiş, Abdüikadir isminde biri de, kendi-|mesinden bu mülümatın gönderi sine bir ilâç vermiştir. temiştir. | Muazzez bu ilâçtan kullanmış, fakat bir| (Bu malümat ayın 28 sına kadi” $i müddet sonra kendisinde bir rahatsızlık his-|meye gönderildiği takdirde d setmiştir. BI bir safhaya gireceği söylenmel Bir iki gün sonra da, ölmüştür. e Müddetumumiliğe davet , Köln ölmeden evye alnan iiadesin, İstanbul Müddelumummiğindeni fiği -izın kendisine Abdülkadir tarafından te -İla geldiği anlaşılan Eskişehir sörf 5 da bulunan Ahmed Emin mal Yapılan evvelee | memiş ve bir telgrafla duruşması Lütfü isminde birile evli bulunduğu, bilâha-| nin huzürlle yapılmasını istemigiii Beyoğlu Evkaf müdürlüğünden &X seda gönderilen tezkereye ilâveten Abdülkadir dün müddelumumiliğe celbe - | tezkere gelmiş, mahkemede Gi dilerek, ifadesi alınmıştır. İfadesinde böyle|alinden doğrudan doğruya evkaf bir hödiseden bihaber bulunduğunu bildir -|ve gerek belediye, gerekse miştir. hey'etinin malı olmıyan arsa a Hidise Morgun vereceği raporla, tavaz - lâ malümatın Evkaf Umum Mi ' ruh edecektir, öğrenileceği bildirilmiştir. ia gep il Mülkiye teftiş hey'etin öl Mahkeme yolunda karısını Uran | mum Arüdürüğünden bir cevab “ : ğinden müzekkerelerin te'kidine sucunun muhakemesi başladı |:erex duruşma talik edilmiştir. | Fatih mahkemesi yolunda karım Şükri - ge “a l a 4 Halilin duruşmasına Ağırcesa mahkeme - Poliste : İ sinde dün başlanılmıştır. Mahkemede okunan son tabkikat karar-| (İki polis âmiri taltif edildi Kiel kanununun #6 uncu çine Erniyet İkinci Şube medi ahakemesi teeziyesi talabile . İfik Doğan oğlu ve 149 numara! t e vi AĞIT - | ayini Vahdeddin JErtemoçin zena Müteakiben katli Halin sorgusuna çe - | Müdü:lüğünce birer takdiren? SANA gilmiştir. Suçlu, vak'ayı şöyle anlatmıştır; âilmizlerdir. | — Karımla aramızda bir dava | çıkmıştı| o Şehremininde üç kişi 2! Bul teşebbüsü için, Fatih mahkemesine gi- roi ii Gaia Gel diyordum. Beyamdda yanında © dostu Şoför) eyer terlikei a satarak : LüMU olduğu helde, karıma rastladım. Yo - Emine yedikleri yemekten kumu değiştirdim. Mahkemeye geldiğim sa -| vene an tedavi için Güreba fi man, baktım gene oradalar. dırılmışlardır. ie «— Senin pezevenk kocan gene buralarda Dünkü, yangınlar dolaşıyor» dedi, Karım da, bana karşı: Dün saat 1530 da Kantini «— Artık, dedi, seninle oturamam.: Bu|kağında Yoğurteu oğlu sirada taşla da Üstüme hücum etmek İste -| ardiyesinde bir yangın ÇIkmiğ diler. İşte, ba sırada kendimi kaybettim. Ne| yaktinde yetişmesi sayesinde yaptığımı bilemiyorum. yandıktan sonra söndürülmüştür Vak'anın en yakın şahidi Binnaz (İse, | teşie kaynamakta olup boya mahkemede şunları söylemiştir: lanılan ve içinde katranlı bir — Şükriye ile birlikte Fatih mahkemesine| yan bir kazanın birdenbire gidiyorduk. Beyazıdı dönünce, karşumza Ha-| eri gelmiştir. Ml çıktı, Şükriyeyi kolundan çekti ve biçak-| © yapılan tahkikat meticesiö?, Iamağı başladı. Kadının barsakları (o dışarılı500 jiraya sigortalı olduğu tesbit dökülmüş, yere yıkılınıştı. Ben de bu hal kar-İyiüdize etrafında zabıta ve 70 Uk tahkikata devam etmektedi”. upaktamamı le Beyoğlunda de Binnazdır. 47 numaralı aşcı Koçoya sid ydi yangın başlangıcı olmuşsa JA i Mahkemede dinlenen şahidlerden, Hali -| büyümeden söndürülmüştür. y Yin vak'ayı mütenkih karakola koştuğu ve: Bir — yı . olduğu anlaşılmıştır. Şişlide Kilise sokağında 38 BE. 5 Duruşma, diğer şahldlerin celbi işin, ta -|oturan sabıkalı esrar am edilmiştir. nun üzerinde 9 gram esrar asliye beşinci ceza sf! Bir otomobil bir hayvan* ha Hali tasfiyede Şark demiryollârı kumpan-|dan geçerken mandırada yasile memurin ve müstahdemin arasındaki | Yusufun hayvarına çarparak davaya bu ayın yirmi altısında birine ti - |lamş ve kaçmıştır. e »-| Kültür işleri: miş, vE: — Bütün bu işleri hazırlıyan nesinde çıkarılan ecnebi memurlarla © gayri — yali, Türk memurlara şirket tarafından hüsnü < 3 dem hizmet ve iş nihayeti ikramiyeleri © olarıx| | Muallimlerin kı ni külliyetii paralar verdiğini, halbuki Türk) 10957 yılı içinde terfi © > memurlara hiç bir şey verilmediğini serdet -| mekteb mallmleri haziran yi mişti. Mahkeme evvelce çıkarılan memurla - yeni sene içinde terfi etmiş sine karar vermiş ve keyfiyeti Nafia Vekâle- da eylülden itibaren kıdemi #nden sormuştu. Münakalât relsliği tasfiyel mağa başlıyacaklardır. ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: