10 Temmuz 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

10 Temmuz 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA ABERLERİ Ankarada anlaşmas,ı dostluk maçları dirdi | ,.. Dört klübün şampiyonu sulh davası bugün belli olacak Ankara 9 (Hususi) — Bugün, öğ - ieden sonra, şehrimiz birine| futbol ta- kımları arasında birer dostluk maçı ya- Mer'iyet mevküne giren kanunlar Ankara 9 (Hususi) — Kazanç ver - gisi kanununda bazı değişiklikler ya - pılmasıma dair kanun, mahrukat ka - nunu, damga resmi — kanununun bazı ymaddelerinin — değiştirilmesine ve bu kanuna bâzı maddeler eklenmesine da- ir kanun bugünkü resmi gazetede noş- redilmiş ve mer'iyet mevkiine girmiş - tir. XU ftbe SERETE CA MT TETEET MEFTE © Almanyada İngiltereye karşı yeni bir asabi hava esiyor Yeninz Bilini Yerie a Türk - Fransız j Sovyetleri de sevin — eket için, hem de hem Hi Ti neticeler verecek » « Anlaşma n ngilterenin bir müddettenberi eenubu — oe Moskova 9 (A-A.) — İzvestiya gazetesi a B.'Iwkıli pilmaştir. Rumen - T urk şarki Avrupada iktısadi bazı faaliyet- Türk - Fransız dostlük paktını Mevzun Fri “M Bu maçların hasılalile Ankara spor- ler göstermesi Almanyada, tezahürleri Balssikeşi Gi 3 âsıl olan Elçı"un göl l B. Da - || Stları Çankırıya bir seyahat yapacak - P aktı mı? yavaş yavaş göze çarpan bazı asabi ha- *Türkiye ile Fransa grasında hi Paris 9 (AA) — Başvek B. Suad || ' ve orada bu münasebetle Çankırı reketlere sebeb oluyor. Bir takım gti neş- anlaşma, eminiz ki İalektif eriniyetin büyük elçisi B. Muhtelitile Ankara B. muhteliti ara -| — İsviçrede intişar eden Berner Ta -| çiyata vesile veriyorlar, Almanların bu olacaktır. geblatt gazetesi Türk - Rumen dostlu - takviyesinde mühim bir unsur K Tirk—mnnıpı“!lhnwuufluk_ muahedesi değil, ruhu atibarile ayni 74 mütcarrıza nasel beyeti umumiyesini tan- zim edebilmişlerdir. mezktr ınıılşmı:ır:: mevkü mer'iyete girmesile hm:n :ıi z leket için, hem de umumi sulh davası iç iki devlet arasında böyle bir ınııynıı - nin akdini tasvip ve takdır ed_cr. :Ar aş- maların fili kıymeti ve ehemmiyeti o âan-, :ş:m:îırı:ı;ılhhmh gösterilecek dürüs-) arab ga zeb di n ğ ŞBLun:ığ ubı;ı için şuau zikredelim ki :ııerkA::nnmdı gderecede pebepler Pransa ile Polonya arasında da aktedil - İngilizler Filistine yeni kuvvetler gönderdiler Mısır - Fi ilistin demiryolunun bir kısmı tahrib ec_lğl_ğ,_ı_l_ıü nakalât durdu .Londra 9 (Hususi) ugü — Filistindeki ka-| ğine göre bugün iki Yahudi genci kama rışıklıklar bugün nisbeten sükün bul -Jile ağır suürette yaralanmışlır. Hayfada muştur. Maahbaza hükümet or: daki as -|da bazı yazalama hâdiseleri ölmuştur. keri kıt'aları takviyeye karar vermiştir.| — xudüs 9 (A.A.) — Galile mıntakası ko- Bu cümleden olarak bir zarhlı otomo-| miser muavinine Safad civarında hay - bil alayı Mısırdan Filistine sevkedile -| dutlar ateş etmişlerse de komisere — bir cektir. Ayrıca iki piyade taburu da Fil's-| şey olmamıştır. Haydutlar dağıtılmıştır. areket etimek üzere emir almıştır. Hayfa 9 (AA) — Filistin - Mısır hat- tindeki piyade kuvveti| tının Tulkerim civarında tahribi netice- sinde bir yük kaları yoldan - çıkmıştır. vakkaten durmuştur. 4 suretle, üç alaya yükselmiş olacaktır. taraftan Telâvivden bildirildi - Münakalât mu' Çinliler 50 Japon tayyaresini tahrib ettiler Çan - Kay - Şek: î;]apon harbi ancak yeni başlaııış_'ff lâkki olunabilir ,, diyor LN çei Londra 9 (Hususi) — Hankov mın- takasında ilerlemekte olan Japon m: aları, Çin kuvvetlerinin anudane mu kavemetine maruz hıııı—mktadulî'ı:';'i a Diğer taraftan Çin tayyare büyük bir faaliyet Bu tayyareler, bir J: bombardıman ıdbı.:!l; öne etmiş ve ayrıca beş dâ| ni Üî hîsağı uğratmışlardır. » Kay - 'in lîf:;kun;; 9 (AA.) — zetecilerini kabul eden Kay - Şek, yaptığı beyanatta le demiştir ki: Japonya Çine işgal olunan Diğer Çinin , Esasen Japonla! ::; nihayet bir kaç demiryolu hattın- dan ibarettir, işte o Kadar. ——— Mareşal sözlerini şöyle bitirmiştir: n « Japon harbi ancak yeni baş - olunabilir. Çin milleti ve ber zamankinden — Çin - Japon ih- idönümü betile Çin tilâfının yıldönümü münase ça aa Çre e Göziyelimük leraünin Bi BŞ Z damn L he »i aa © kiyesi hukukunu tanımadıkça, Çin kit d:eunıhe ve komünistlerin ilk safta Aları adım adım sonuna kadar müca * » j devam edecekleri- B müstevlilerle harbe :ıa ve Japun—';:nm kat'i mağiübiyetine | ei lar muharel Erzincan havalıs_i.nfle köyleri su bastı, 19 (_)l_u var .rıflndll Birçok evler sular t evlerin ,,,ıulıfgğLf a Tüdetli yağmurlar neticesin- i — Son günlerde evlerin yıkıldığı haher & lhıııı:.!d,(ilîu:g Töyk l:l basmıştır. Bir çok . Köylüler - vi y sında hususi bir maç yapılacaklır. Bugün Ankaragücü ile Galatasaray, "|Demirsporla Güneş takımları karşılaş- tılar. Maçlar Ankaragücü zahasında ya- pildi. Futbol mevsiminin geçmiş alma- sına rağmen saha kalabalıktı. Demir - sporla Güneş arasındaki maç çok iddi- alı oldu. Demirspor birinci haftayımda iki göl yaptı. İkinci haftaymda da Gü - neş penaltıdan bir gol attı. Demirsporlular maçı iki - bir ka - zandılar, Ankaragücü ile Galatasaray arasın- daki maçı Güçlüler beher baftayında ikişer gol atmak suretile dört - sıfır ka- zandılar. Maç tamamen Güçlülerin hü- kimiyeti altında geçti. Golün — üçünü Namık attı. Hamdi, Kelir, Rıza iyi oy- nadılar. Yarın galib takımlar arasında bir maç yapılacak, bu dört klüp şampi- yonu belli olacaktır. Dikkatsizlik yüzünden halk elinde patlıyan mer- miler hakkında tamim Ankara 9 (Hususi) — Dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi halk elinde patlıyan mermilerden korunulması hakkında em- niyet işleri umum müdürlüğü alâkadar- lara gönderdiği bir tamimde göyle de - mektedir: Tapalı veya tapasız tam bir merraiye veya tapalara el vurmak her hangi bi itmek, dürtmek ve üstüne bir şey atmak çok tehlikelidir. Görülmüş veya yerde halile terkedilmiş mermilerin bü- yük parçalarına da el vurulmaz. Bunları gören ve bulanın yerlerini belliyerek avcılara, köy ihtiyar heyetine ve o ma- hallin en büyük memuruna haber ver - mesi lâzımdır. Bir—ğı_ınç nişanlısını ve nişanlısının annesini ağır surette yaraladi Cibali fabrikasında çalışan yirmi ya- şında Hikmet bundan dört ay evvel ay- ni fabrikada çalışan Seherle nişanlan- mıştı. Hikmet nişanlısını çok şeviyor- du. Evlerine gidiyor, iyi karşılanıyor- du, fakat son günlerde gerek Seher, ge- rek Seherin annesi Ayşe, Hikmete yüz vermemeye, onu eve almamaya başla- mışlardı. Hikmet pek çok yalvardıysa da hiçbir fayda temin edememişti. Dün saat on beşte Fatihte Gelenbevi lisesi önünde nişanlısı Seheri annesi Ayşe ile birlikte görerek yanlarına so- kulmuş. Seherin bir mavunacı ile ko- nuüştuğunu duyduğunu ve bunun doğ- ru olup olmadığını sormuştur, Seherin annesi Hikmete: — Ben kızımı mavunacı Mustafa ile nişanladım. Sen kısmetini başka yer- de ara. Demiş ve yürümek istemiştir. Bu ce- wab karşısında kalan Hikmet bıçağını çekerek her ikisinin üzerine saldırmış, evvelâ Ayşeyi sol memesinin altından ve sonra nişanlısı Seheri kolundan ya- ralamıştır. la Hikmete hücum etmişlerdir. İşin sarpa saracağını anlıyan azılı â- | şık birikenlerin arasından sıyrılıp kaç- mıştır. Yarahlar Haseki hastanesine | kaldırılmışlardır. Her ikisinin yarası da büyük ise de sathi olduğundan tehllikeli — görülme- mektedir. Hikmet henüz yakalanma- miştir. iLeyli mekteblerin ücretleri Leyli lHise ve orta mekteblerin sene: lik leyli ücretleri asgari 140 ve azami 240 Jira olarak tesbit edilmişlir. Vak'a mahalline biriken halk taşlar- | | ğu hakkındaki bir yazısında Başvekil Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Doktor Rüşdü Arasın yaz sonlarına doğru Bük- reşi ziyaret edeceklerini haber vermek- te ve bu hususun Cumhurreisi Ata - türkle Kral Karol'ün son görüşmele - rinde tekarrür ettiğini ilâve etmekte - dir. Ayni — gazete — verdiği — malümatta bu ziyaret esnasında Türkiye — ile Romanya arasında bir paktın imza e - dileceğini de yazmaktadır. Kral Karolün Londra seyahati Londra 9 (ALA.) — Birkaç zaman evvel tehir edilmiş bulunan Kral Ka - rolün Londrayı ziyareti tarihi, Eylülün son iki haftası için tesbit olunmuştur. Romanya kralı, Londrada Bükingham sarayında İngiliz kralının misafiri o - lacaktır. Pek muhtemel olarak bu se - yahatinde Kral Karole, oğlu' Veliahd Prens Mihail de refakat edecektir. Ron-ı:nyıdı siyasi tahri- kâtta bulunan muallimlere karşı tedbirler alınıyor Bükreş 9 (AA) — Maarif nezaretini vekâleten idare &dün dahiliye nazırı Ar- mand Calinesco, müaâllimler arasında müfrit sağ cenah tahrikâtmma nihayet vermek üzere şiddetli tedbirler almıştır. Muhtelif tedrisat müesseselerine — yeni müfettişler getirilmiş, nezaretin umumi kâtibi le muhtelif müdürleri işden çıka- rılmıştır. Muhtelif rütbede birçok muallimlere işten el çektirilmiştir. Macar Başvekili Romaya gidiyor Roma 9 (A.A.) — Neşredilen resmt bir tebliğde Macar Başvekili İbredi ile Hariciye Nazırı Kanya'nın bu ayın i - Çinde resmen İtalyayı ziyaret edecek - leri ve Romada dört — gün kalacakları bildirilmektedir. Papa Macar Başvekilini kabul ede- cektir. Sabahtan Sabaha: Cevablar almış: Kabahat samur kürk olsa künse Banı, hattâ daha ileri giderek işte ziyan etmemiştir. Hattâ daha ileri Bökten para yağmadığına göre bu bilhassa teknede hamuru olmiyan başlarken şöyle bir hesab yapar: Şu kadar, Ne eder? Bu kadar. Bu talık. O halde ben bunu üç haftada İşte üç haftada yazılan roman da Muharrire: — Peynir ekmek ye, salaşta yat, külâh geçir. Fakat bize iyi eser ver, İstanbulun nezlesi, tifosu gibi arasıra tepreşen derdleri arasında bir de vardır. Kitabcılara sormağa gelmez. Dalma şikâyotcidirler. Kitab satılm vaziyet karşısında İngiltereye tevcih et- tikleri itham ikidir: 1 — Eski Alman müstomlekelerini iade etmemek için türlü vesileler ihdas et » ” 2 — Mamul eşyasına güçlükle bir mah- — reç bulan Almanyanın bu mahreçlerini elinden almak istemek. Bilhassa bir Al- man gazetesinin bu münasebetle yazdığı yazı bır hayli serttir. Bu gazete ezcümle diyor ki: «İngiltere eski Alman müstemlekele rini geri vermek istemiyor. Bu, son dee — rece mühim bir karardır. Diğer taraltan — venubu şarki Avrupada bin mihnetle te- darik edebildiği ilk madde mukabili yap- — tığı ihracata karşı da her türlü zorluklar çıkarılmak isteniyor. Bu hal, İncildeki fıkrayı andırıyor: Zengin adam fakirin biricik geçim vasıtası olan koyununu da öldürmektedir. Halbuki İngiltere beynelmilel iktısadi j müşkülâtla uğraşacağını ve ticari kal « — kınma hususunda elinden geleni yapa « cağını vâdetmişti Bunu yapmadıktan gayri milletler arası ticari münasebetler. de kendi siyasetine uygun olmuyan ulak bir değişiklik hâsıl olur olmaz bu tabil iktısad inkişafına karşı gelecek her tod- biri alıyar. İngilterenin cenubu şarki Ave rupanın iktısadi işlerine karışması ta « bil iktısad kaldelerine aykırı gelen bir — harekettir.. Şu hal, İngiltere ile Almanya arasında , |yeni bir iktısadi mücadelenin başlamak üzere olduğunu gösteriyor. Siyasi inki- şaflara Iktisadi ihtiyaçlar tahakküm ede- — geldiğine göre, iki memleket arasında bu yüzden mühim bir siyasi ihtilâfın çıkmas sı beklenmek lâzımdır. İngilterenin bir hayli ilerlemiş bulunan teslihatı karşı - sında Almanyanın böyle bir bahiste ne derece ileri gidebileceği kestirilemez. Fa- kat yakın bir ati, bu yüzden bir takım hü- zursuzlukların meydana çıkması ihtimale lerini belirtiyor, bu muhakkaktır. Alman- yanım 'bu sızlanmalarile İngiltereden şarki Avrupada mutlak bir hareket ğ bestiyi istemesi de mümkündür. Fakat böyle bir talebi Fransanın iyi karşılıya- mıyacağına göre önümürzdeki — günler, Avrupa için oldukça sıkıntılı bir devre — olacağını kabal etmek lâzımdır. Tarih bir tekerrürden ibarettir. Aç teka bakıyor ve dişlerini gıcırdatıyor. Davanın esası bun- dan ibarettir. — Kitabcı ve muharrir Genç bir meslekdaşımız kitabcıları dolaşmış, sormuş: — Vazifenizi yapıyor musunuz, kitab basıyor musunuz? — Biz vazifemizi yapıyoruz. Yalnız muharrirler iyi eser yazmıyorlar! üstüne almaz. Hele şu sıcaklarda! böyle satılacak kitab yazılmadığını bili iddia ederler. Fakat yent Türk harflerile neştiyat başladığı günden bugüne kadar geçen on yil içinde hiçbir kt? tübhane kapanmamıştır. Hiçbir. kitaber giderek iddia edebiliriz ki bir kısıra ki- tabcılar mal, mülk sahibi olmuşlardır. Babıâğli caddesine kudret helvası gib varlığın ancak kitab satışından geldiği muhakkaktır. Muharririn iyi eser yazmadığına gelince dostumuz Bay : Bayar iyi söylüyor, Muharrire bol para vermeli, iyi eser yazsın, diyor. Bazıları münekkiğler bu fikri doğru bulmazlar. İyi eseri bol para alan muharric doğil, feragat sahibi san'atkâr ruhlu mu- harrir yazar derler. Bu amatörler için bolki doğrudur. Fakat işi meslek maş olanları dinlerseniz hiç te böyle değildir. Profesyonel romancı bir « Bunu önce bir gazeteye tefrika olarak yazacağım. Tefrikasına kaç lira ala- cafım? Şu kadar. Eser bittikten sonra kitabeıya satacağım, kaça satacağım? benim kaç haltalık masrafımdır? Üç haf- bitirmeliyim, © kadar olur, a ayağına postal, sırtına çul, başına keçe diyebilir misiniz? Bürhan Cahid Ka

Bu sayıdan diğer sayfalar: