15 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

15 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ESEREERR | | | | ı. BT MEMLEKE'T HAB Manisanın halısile m_eş!ıur bir kazası: Demirci SA B a Demirci mektebsizlikten şikâyet etm Ikınm çoğu okuma yazma yakın halı tezgâhı iyen tek kazadır. biliyor. Kasabada 500 e çalışıyor | M D S KSN A AO Demircide yeni ya pılan binalardan biri Manisa muhawmrımiz yazıyor: Ağaç- lik ve yeşilliklerle süslenmiş olan De- Mirci kazası vilâyet hududları içinde hın zenginliği ile :anîı'ı_rgışîlrv ık ormanların işgal ettiği 40 bin hektar kadar arazide çamların en- Va ile meşelikler göze çarpmaktadır. güzeldir. Şehirdeki çalışma- ttikçe mamur bi! hale sokmaktadır. Nüfusu gittikee Ziy leşmekte olup elyevm mevcud nüfusu 268,904 tür. İ Demircililerde kültüre karşı büyük bir alâka vardır. Kasabanın okuma ih> tiyacını karşılayacak derecede ilkmek- tebi mevcuddur. 937 yılında köylerin- de bir kaç ilk mekteb yaptırılmıştır. Halka yeni yazı öğretilmiş olup halkın Ççoğu okuür yazar Zirai vaziyet Acğzi ziraate çak elverişlidir. Başta buğday, çavdar, arpa, mısır olmak üze- re bir çok hububat yetişir, Diğer _ynıh - suller patates vesaire Bu bölgede assa afyon, çekirdek siyah re - i üzüm ile zeytin çok y tişir. Akhi- nsi tütün de yet şmektedir. Arıdır seud olduğu halde eldeki ince şekli fenni değildir. Fenni şekilde an> cak dört kovan ile elde olunmaktadır. bir gelir temin eden bu servet ü ni çalışmalar ve tecrübeler başlam , Her sene mü - him mikdarda bal ve balmumu elde e- dilmektedir. di Palamut ihracatı da kayda değer ma- dir. Meyva pek mebzuldür. İh- Tacat imkânı bulamadığından yerinde| Sarfolunmaktadır. Ayva, erik, elma, ki- rmud, iğde kasabanın başlıca kil eder, Taz, a Meyva çeşidini İktısad vaziyet Çalışkan bir halk kütlesi tle-dolu olan kazanın en ileri işi halıcılıktır! 500 ü e kadınlar meşgü! olur. 1 halıları hemen her - tarafta Halıların €n ço- 1 leri kasabada umumi Pazar kurulur, Ki rle kasaba arasın- da mübadele yapılır. Bu pazara Gürdes, Kula, Borludan seyyar satıcılar - gelir. Kasabada ziraat bankasının da bir Şu- rdır. Banka halkın zirai işlerine etmektedir, Bir ziraat koopera- “umartesi — Hasan Bey sana gıpta ederim, doğrusu... z tezgâhı Vardır. Bü işlerde| v Mahalleli arasında se- .hi sevmiyen Yökee tili de kasabada faaliyet halinde bulun- maktadır. Sanayi ve belediye işleri Kasabada tuğla, testi ve emsali gibi SON POSTA Nazilli köylüsü ucuz kinin bulamıyor! Nazllliden yazılıyor: «Türkiye zirsat bankasının sattığı ve — dükkâncılara verdiği devlet kinini epey zamandır Nazillide görülmez olmuştur. Nazilli, sıtma mücadele teşkilâtma dahil bir kasabadır. Mücadele kurumunun ça- lışmalarına ve yardımlarına rağmen bu banka kininine de şiddetle ihtiyac vardır. Halk ucuzca tedarik ettiği bu kininlere tekrar bolca kayuşmak ar- zusundadır. Ziraat bankasının Nazilli şubesine ihliyac nisbetinde devlet ki- nini gönderilmesi halkın sağlığı nok- tasından çok faydalı bir hareket ola- caktır. Alâkadarların dikkat nazarını çeke-, TİZ.r Bir çocuk cambazlık yaparken feci şekilde öldü Gemlik (Hususi) — Dün Engürücük köyünde sorgu hâkimi Samet tarafından tahkikatı yapılan çok feci bir vak'a nl- müuştur. " On iki yaşlarındaki Bekir oğlu Ahmed küçük kardeşi ile beraber köyün tahmi- nen beş yüz metre uzağındaki bahçele- rine incir toplamağa gitmiş ve ağaca Çı- karak topladığı incirleri, yerdeki küfeye yerleştirdikten sonra evvelce yaptığı gi- sanayi işlerile Demirci ve köylerinde 'bi gene aklına cambazlık yapmak gel - u ile işliyen bir çok değirmenler var- dır. Kasabanın kaplıcaları Manisa ve ci- yarında oldukça mühim bir şöhret ta- şır. Mayısta başlı: ve romatizma te- davisine faydası inen kaplıcalar be- lediyeye aiddir. Sıhhat ve İctimat Mu- avenet Vekâletine aid on yataklı bir dispanser de mevcuddur. Bu kere belediye tarafından ve altı bin Hiraya mal olan ve soğuk hava de- posu, barsakhane ve mebzul su tesisa- tını havi modern bir mezbaha yaptırıl- miştir. Yeni kaymakam Şefik halka karşı kendisini az bir zaman zarfında sevdir- miş ve kasabanın muhtae olduğu işlari ele alarak başarmağa muvaffak ol - muştur. Belediye reisi de belediye işle- rini kaymakamla birlikte çok munta- tazam şekilde ilerletmektedir. İzmir (Husust) — Balkan Tıb kongre- sine iştirak eden doktorlar Ege_ vapurile şehrimize gelmişler ve fuarı _zı;.ım et- mişlerdir. Doktorlar şerefine öğleyin vi- lâyet, gece belediye tarafından fuar ga- Azalar fuarda inhisa rlar pavyonu önünde » Komşular memnun, esnaf hürmetkâr... miştir. Bunun üzerine derhal yerdeki boş küfelerinden birisinden söküp çıkardığı urgan parçasını tırmandığı incir ağacının dalları arasına gererek bir müddet üze- rihnde cambazlık marifetleri göstermiş- tir, Bundan sonrta bir ucunu dala bağla - dığı ipin öbür ucunu ilmikliyerek aşağı- ya doğru sarkıtmış ve bu ilmiğe kâh ko- lunu, kâh bir bacağını geçirerek muhtelif vaziyetlerde asılıp türlü hünerler gös - terdikten sonra, sıra ilmiği boynuna ge- çirmeğe gelmiştir. Bu teşebbüsünde de muvaffak olmak için ilmiği boynuna ge - çirip aşağı doğru sallanır sallanmaz ha- reketsiz kalmıştır. Bu vaziyette iken kar- deşinin sesinin çıkmadığını gören küçük çocuk bağırıp çağırmalarile etraftaki köylüleri vak'a mahalline toplamış ise de zavallı Ahmedin çoktan ölmüş olduğu görülerek ihtiyar heyeti tarafından der- hal hükümete haber veril ir. Balkan tıb kongresi âzaları izmirde TEŞTEZNİ zinosunda iki ziyafet verilmiş ve mosleki hasbıhallerde bulunulmuştur. Balkan doktorları Eles ve Bergama ha- rabelerini de ziyarette bulunmuşlardır. Hasan Bey — Esnaf höüir- metkâr, çünkü peşin para ile alış veriş ederim, kom- şular memnun, çünkü rad- yom yok! küçücük Kastamonu (Hususi) — Bayramüren nahiyesine yarım saat uzaklıkta bu- lunan (Akçakese) köyü, 1400 metre yüksekliğinde üç ehramın sıralanışı şeklinde Çatak, Koru, Akbaba isimleri verilem dağların eteğinde yirmi evli bir yerdir. Köyün etrafındaki Çatak tepe- si kızıla çalan, birinci devirde meyda- na çıkmış ve sönmüş eski bir yanardağ mahrutudur, Tepenin altındaki korulu- ğun Atagide buğday tarlaları arasında 1500 yıl evvele hüküm süren şarki Ro- malıların harabeleri görülmektedir. Şimdi buğday tarlaları ile dolu bulu- nan bu sahada çift sürerken sapanlara boş küpler takılmaktadır, Harap olan binalara ald bazı tuğlalar da toprak üzerine çıkmaktadır. Bu harabeye köy- lüler «Kilisebaşı» ismini vermişlerdir. Akça Kese köyünün batısında da kale sBurları bakiyeleri ve tabya yerleri var- dır. Bu tarihi köyün karşısında çıplak Malkaradan bir görünüş Malkara (Hususi) — Malkaralıların senelerdenberi bekledikleri ışık niha - yet kasabaya ulaşmış, Malkara baştan başa elektriğe kavuşmuştur. Bir- kaç müteahhidin yaptığı elektrik — tesisatı Nafıa Vekâletinden gelen fen memur- larının muayene ve muvafakatinden sonra harekete geçmiştir. Elektrik bina ve fabrikasile tesisatı- nın belediyeye devir ve teslimi muame- lesi de ikmal edilmiştir. Belediye reisi 'Tevfik Erin çalışması sayesinde bele - diyemiz bir çok emlâk ve akarata Kastamonunun 20 evli Sayfa $ bir köyü Üç dağın eteğinde bulunan bu küçük köy, Kastamo- nunun şifa yeridir. İlicalarına birçok hastalar koşar, iyileşir ve öyle döner. Fakat İlıcaya gelenler baraka- larda ve kamış kulübelerde yatmağa mecburdur volkanik tarlalar Atagide ılıca maden suyu bulunmaktadır. Çerkeşten man- sabını alan Melan çayı da köyü iki kıs- ma ayırarak Ilgaz'a doğru akmaktadir. Ilıca suyu terkibinde birçok kimye- vi maddeler bulunmaktadır. Buraya Kastamonu, Çankırı, Zonguldak ve diğer yerlerden yaz mevsimlerinde bir çok kimseler gelmektedir. Bu su böb tek, mide ve barsak hastalıkları için çok nafidir. Buraya gelen kimselerden Akçe Kesenin köy sandığı için 20 kuruş alınmaktadır. Halbuki gelen yolcular ötel ve yer- sizlik yüzünden çok sıkıntı çekmekte- dirler. Yolculardan alınan paralarla burada bir otel yaptırılmak suretile yolcuların barakalarda, tahta ve meşe dallarile çatılmış toprak zeminli yer - lerde yatmalarının önüne geçilmesi lü- zımdır. ( —Malkara nihayet elektriğe kavuştu ) ve belediye relsi Tevfik Er |duğu gibi bugün de bir elektrik fabri kasına sahip bulunmaktadır. Plâna uygun bir şekilde yapılan yal- lar ve inşasına başlanan fenni ve sıhhi mezbaha, halk tarafından inşa edilen binalarla Malkara hergün biraz daha Rüzelleşmekte, biraz daha modern bir kasaba halini almaktadır. İmar işi hızını kaybetmiyen bir şe - kilde devam etmektedir. Bu faaliyetle Malkara Trakyanın en güzel bir kaza: bası olacaktır. Bir sarhoşun işlediği cinayet — İzmir (Hususi) — Evvelki gece saat 21 sularında Seferihisarda, hükümet eaddesinde müessif bir cinayet olmuş- tur, Hüdise etrafında * mahallinden aldığım malümat şudür: — Seferihisarda, bilhassa işret âlem- lerinde tanınmış Abdürrahim isminde bir sabıkalı vardır Abdürrahim bundan ön yıl önce Abdullah isminde birini öl- dürmüş, beş sene yatmış, cezasının ka- lan kısmını çekmeden afdan istidafe ile hapisaneden çıkmıştır. Son zamanlarda fazla işret yüzünden hafıza ve şuurunda taşkınlıklar göste- ü dekiri bik Te ren Abdürrahim, evvelki gece rakıyı fa: sindeki Sadığiın bakkal dükkânına git- miştir. Çatmak, kavga etmek için Sadığın bakkal dükkânına gelen Abdürrahim, İbakkalın onu iyi karşılaması üzerine | geri dönmüş, fakat hiddetini yeneme - miştir. Abdürrahim, şuurunda bir fevkalâ- delik hissetmiş olacak ki tekrar Sadığın dükkânına dönmüş, tabancasını çıkara- | Katil Abdürrahim Jandarmular arasında adam olan Sadığın ölümü, Seferihisar- essür ndırmi d —’I' a kaçırmış ve Hükümet cadde -| — Bir kadın pencereden düştü Gemlik (Hususi) — Demirsubaşı ma - kallesinden Bay kızı Fatma, evlerinin sekiz metre ğindeki penceresin- den sokağa bakarken birdenbire müva - zenesini kaybederek kaldırım üzerine düşmüş ve tehlikeli surette yaralanmış- tır. , Niksar doktorsuz kaldı Niksar (Hususi) — 40.000 nüfuslu olan kasabamız hükümet tabibi Aziz rak ateş etmeğe başlamıştır. Sadık Ülkerin tekaüd olmasile doktorsuz kal- s«ah, yandım» diye bağırarak yerlere yuvarlanmış ve hayata gözlerini yum- müştur. mıştır. Bu hal daha şimdiden büyük bir sı - kıntı doğurmuş — bulunmaktadır. Kış basfırıp doktora ihtiyac arttığı takdirde Katil yakalanmıştır. Namuskâr bir | Niksarlıların hali daha elim olacaktır. eTi eli e İA AA n A Di ae SAa y aei l el ö ea eei e B e F di n e b GÜL A b d

Bu sayıdan diğer sayfalar: