29 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

29 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birbirinin zıddı Kaba adam, açık kapıyı kapar, ve sonra kırar, içeri girer, Nazik adam, gardrobun kapısını vu- rür, ondan sonra açar, * 'Titiz adam, evvelâ sabunu suyla yı- kar, sonra sabunla elini yıkar. Titiz olmıyan adam suyun içildiğini bilir, fakat sabunun neye yaradığını bilmez. * Kıskanç kadın, kocasının yakasında kendi saçından bir tel bulursa: — Ya bu tel saç benim saçım değil de bir başkasının saçı ise! Diye, dünyayı kendine zehir eder, Kıskanç olmıyan siyah saçlı kadın, kocasının yakasında bir tel sarı saç bulsa.. — Benim saçlarım meğer zannetti- ğim kadar siyah değilmiş, âdeta sarı! Diyerek sevinir, * Aksi adam: — Süt siyahtır.. Der, uysal adam tasdik eder: — Hakkınız var.. hattâ süt gibi styah tâbiri de lisana geçmiştir. * Alıngan adama: — Merhaba! Derseniz.. acaba merhaba demekten maksadı neydi? diye alınır, Alıngan ol- mıyan adama: — Allah belânı versin! Derseniz.. güler: — Şaka değil mi? Deri. * Açıkgöz adam; başkasının ağzındaki- ni kapar; kendi yer.. açık göz olmuyan adam ağzına verileni yiyecek yerde: — Acaba bu ağzımdak! yiyecek baş- kasının olmasın... Diye bağırır.. bağırırken de tabiatile ağzını açar, ve ağzındaki yere düşer. * Cesur adam bir kaplan gördüğü za- man: — Pist! Diye kaplanı kovar, Korkak adam i- se evinden çıkarken: — Tabancamı alayım, yolda kedile- re rastgeliyorum. Diye düşünür. Nikbin adam, gazetede: «Harb başladı» serlevhasını gördüğü zaman: — Bu bir roman ilânıdır Der, geçer. Bedbin adamın piyanoya çalışan kı- zı: — Bana bugün bir arkadaşım bir no- ta verdi.. Deyince ürkerek: — 'Nota mı verdi?. Bu bir harbe işa- rettir. Der ve baygın bir halde yere düşer. İsmet Hulüsi Kobınları tülyor ma tüniz? Küre'arzın yaşı Armımızın — yaşı > buügün bizce ma - Jüm değildir. Bu- na mukabil derin- liklerinin ihtiva et arzın merkezi (narıbeyza) halin- * Fransada kayak sporu 1930 yılında Fransada kayak sporu meraklısının sayısı (7000) di. 1937 de bu mikdar (330,000) i bulmuştur. Kayak ile Okuyucularıma Cevablarım Zonguldakta Bay «B. R.» ye: — Size sizin hesabınıza belki fena, Hir diğeri besabına muhakkak iyi bir daber vereyim: Bahsettiğiniz. kadın wlenmiştir, Kendisinden bir mektub ildım, mes'ud ve saadetini de bana borçlu olduğunu söylüyor." Mübalâğa #tiği şübhesiz, hakikatte bir tesadüf- 'len ve talihinin iyiliğinden istifade et- hiştir. , * Bay (A.K. C.) ye: — Yürüttüğünüz mantık silsilesini anlıyamadım: «Kadınların karşısında - talihsizlik- len ve muvaffakiyetsizlikten şikâyet. tiyim, diyorsunuz, istediğim kadınla ya konuşamıyorum, yahud da konu- farsam münasebeti arkadaşlıktan ile- riye götüremiyorum, diye anlatıyor- sunuz.> Benim kavrıyamadığım nokta, bu vaziyette talihsizliğin ve muvaffaki. yetsizliğin nerede olduğudur. Elbette her istediğiniz kadınla ko- nuşamazsınız, konuşmak tanışmaya bağlıdır, tanışmanın ise usulü, âdâbı vardır. Siz bu usulü, âdâbı ihmal eder. Beniz tabif istihza ile, istihfaf ile kar- gılaşırsınız. — * Elbette her tanıştığınız kadınla mü- Tek kitablı kütüphar. Amerikada bir kütüphane var - dir, Bu kütüpha « nede de tek bir ki- tab vardır. Bu ki- tab, okuyucuların gizlice götürdük - leri ve bir daha olarak muhafaza olunmaktadır. * İnsan vücudünde nelar vardır ? musunuz ki normal bir insan vücudünde (40) kilo su, (8) kilo yağ, (9) kilo albümin, (4) kilo kireç ve üç kilo da şeker, demir gibi satr maddeler bulu- nur. Demirin mikdarı (12), şedekin mik? darı (720) gramdır. ——— ——— Ulak yapabilmiş ve böylece (103,5) met- bir sıçramada en uzun atlamayı Norveçli | relik mesafeyi bir hamlede aşmıştır. ernereeensasenAesARARERAELAERER N SARAARSARARANASESAEAEALARAABANLARELETENAcAAAANRKA. nasebeti arkadaşlık hududundan ileri- ye götüremezsiniz. Sanmam ki yaşı- dığınız muhit sokak sürtüklerinin do- laştıkları muhit olsun, o halde temiz, namuslu, bir aile çevresinda gözünüze her kestirdiğiniz kadın size kollarını açacak mı sanıyorsunuz? Talihi ve muvaffakiyeti mümkün o- Tan sahada aramak Jâzım. * Manişada Bay «B. D.» ye: — Ben Türküm ve kadınım, şu hal- de bana sorduğunuz suale cevab ola- rak: «Türk kadınını bütün diğerlerinin fevkinde görürüm, elbette onu tercih ederim» diyecek olsam bu cevab bek- lemekte haklı olduğunuz cevaba mu- vafık çıkmaz mı?>» * Trabzonda Bay Kadriye: — Bir erkek evlenirken kadında pa- ra Üüstünlüğünü mü tercih etmeli, yok- sa seviye müsavatını mı? diyorsunuz. Mümkünse ikisini de temin ediniz, fakat her şeyden evvel seçeceğiniz ka- dinin sevebileceğiniz kadın olmasına bakınız, diyeceğim. Fakat mektubu y nuzda kaydetmemiş olduğunuza gör siz bu noktayı unutmuşa benziyor- sunuz. Sonra «seviye müsavatı» tâbiri de pek hoşuma gitmedi, kanaatime göre erkek Jehine biraz fark olmak lâzım. ÜĞN ÇAS İ kitabların Histesini ihtiva etmektedir ve bir hatıra SON POSTA Kadın Köşesi Saçları besliyen tabit maddeler ” Kışın soğuğu gi- bi yazın güneşi de deriyi kurutur. U- zun zaman sulan - madan güneş kar- gısında kalan — bir Çiçek düşününüz. Bir müddet kendi süyile mukave - met eder. Sonra | sular, kurur değil mi? Cild de tıpkı böyledir. Ferahlatan, besliyen bir maddeden mahrum kalirsa kurulaşır, bozulur, çizgilenir. Deriyi bu vakitsiz harab oluştan kur - |taracak besleyici kremler var, biliyoruz. Fakat bunların iyisini bulmak bir iş, bu- lunca almak ta bir masraftır,., Bazı ta - bif maddeler vardır ki bu kremleri hiç te Varatmazlar. Meselâ: Yağlar.. Tereyağı, İzeytin yağı, her ikisi de... Cildin bunları emmiye büyük bir kabiliyeti vardır, An. eak yağı yüze sürmek pek hoşa gider bir şey değildir. Onun yerine meselâ süt kul- lanmali. Süt te cildi ayni derecede bes - ler. Çiy sütü ya bir yere bırakmalı, yüzün- de kaymak bağlasın. Bu kaymağı sürün- meli, Cilde - bilhassa nazik, ince cildle- re - fevkâlâde faydası vardır. Yahud doğrudan doğruya sülü sürmeli. Hattâ sade kaymak değil, kaymağı alınmış süt bile faydasız değildir. Balla mumu da pek iyidir. Fakat taze ve temiz olmalı, Bal deriyi yumuşatır, ta- zeler. Mumu da yağlar, besler. Hem fazla olarak kokusu da pek güzeldir. Tiksinmi- ye sebeb kalmaz. Bütün bu «besleyici» leri sürünmeden önce cildin iyice temizlenmiş olması şart- tır. Sürdükten sonra olduğu gibi bırakma- malı. Vâkıâ bu maddeler cilde az çok kendi kendilerine işlerler amma, yarım saat, bir saat durup ta silerşeniz deriye çok bir şey nüfuz etmiş olmaz, Bunun için yüzünüze sürdüğünüz şeyin cildinize geçmesine biraz da siz yardım etmelisi - hiz. Parmaklarınızın ucile derinizi hafif ha- fif, olduğu yerden çekmeden, sıkar bıra- kırsınız. Buna çenenizin ucundan başlar, tâ şakaklara, saç diplerine kadar çıkar - sınız. Korkmayınız, bunun yüzünüze hiç bir zararı yoktur. Adalwelerinizi yoğura - cak, derinizi çekecek değilsiniz. Sadece tutup bırakacaksınız. Maksad - sürülen maddenin deliklerden içer! girmesine yardım etmektir. Bu arada cildin ince « cik damarlarındaki kanım dolaşması da hiz alır. Bir taşla iki kuş vurmuş ölür - sunuz. îg kadın bilmelidir: Muhtelif eşyanın lekeleri nasıl e? çakla kazınır. Cam üstündeki boya lekeleri: 90 dere- ce alkolle silinir. Arkasından derhal bı- Kadıköyün den, tüyler ürpertici bir cinayetin mu- hakemesi, dün neticeye varmıştır. Suçlu Hüseyin, bir gece Kadıköyü- ü yeri olan Kuşdilinde Mahmud baba mezarlığında, Cideli Hacer isminde bir kadının taşla kafası- nı ezmek ve yüzlünü kasatura ile porça- lamak suretile öldürmüştü. Bu iddia ile adliyeye teslim edilen Hüseyin, mah- kemede suçunu inkâr etmiş ve: — Ben, Haceri tanımam. Onu öldür- müş de değilim, Çünkü, cinayetin vu- kua geldiği gece, vazife başındaydım. Bigünah olarak muhakeme ediliyorum, demişti. Fakat, iddia makamı topladığı delil- lerle Hüseyinin umum? kadınlardan bi- ri olan Haceri, bir müddet yaşadıklan sonra, parasına tamsaen ve taammüden öldürdüğünü sabit görmüş, ceza kanu- nunun 450 nci maddesine tevfikan, - damını istemişti. Mahkeme, suçlunun taleblerile tah- kikatı genişlettikten sonra, davayı dün neticelendirmiştir. Hüseyinin, Haceri parası için, taam- müden öldürdüğü sabit olamamıştır. Suçlu 20 şene müddetle hapse, müeb- beden âmme hizmetlerinden mahrumi- yete mahküm edilmiştir. Çoruğu düşen bir kadın adliyeoye müracaat etti Müddeiumumtlikce bir iskatı cenin hâdisesi etrafında tahkikat yapılmak- tadır. Fenerde, Haydar mahallesinde otu- ran Şükriye isminde bir kadın, kendi- 'sinden fazla dem gelmesi üzerine çocu- ğunun düşmesinden korkarak, doktora müracaat etmiştir. Doktor bir reçete vermiş, kadın reçeteyi yaptırarak, ilâcı aldığı halde, sabaha karşı korktuğu ba- şına gelmiş, çocuk düşmüştür. Ağır has- talanan Şükriye de Haseki hastanesine nakledilmiş ve tedavi altına alınmış- tır. Kadın, güçlükle verebildiği ifade- sinde: — Ön gün kadar evvel, komşum Ni- metle kavga ettik. Ağız kavgası; fakat fazla korktum. O günden sonra, dem gelmeğe başladı... demiştir. Düşen çocuğun cesedi, dün adliye ta- babetine sevkedilmiş ve Şükriyenin i- fadesinde bahsettiği husus da sorulmuş- tur. Adliye doktoru Salih Haşim, bazı ahvalde şiddetli teessürün sıkta sebeb olabileceğini bildirmiştir. Bir kızı kaçıran iki kişi mahküm edildi Çatalcada, evlenmek vâdile Ayşe is- minde bir kızı kaçırmaktan suçlu Ha- san ile suç ortağı Süleymanın muhake- meleri, Ağırcezada dün neticelenmiştir. de bir kadını öldüren katil yirmi sene hapse mahküm edildi İki yıldanberi Ağırcezada devam e-|liğinin bir tezkeresine göre İstanbula * Muşambadaki lekeler: 200 gram sarı balmumu 88 gram terebantin esansı ile 20 grâm benzinde eritilir. Lekeli yer bu- nunla. oğulur. Suçlulardan Süleyman 3 ay, Hasan ise $ ay müddetle hapse mahküim edil- mişlerdir. —— 15 kuruş iç'n arkadaşının gözünü çıkardı Galatada, 15 kuruş alacak yüzünden aralarında çıkan kavgada, — arkadaşı Sıdkının sol gözünü kör eden Mustafa Ağırcezada bir buçuk sene müddetle hapse mahküm edilmiştir. Müdde'umumi! ğe davet * Alominyom üstünde yağ lekeleri: Te- miz bir tülbend parçasını benzine batıra batıra lekeleri oğmalı. * Gümüşteki lekeler: Lekeli gümüş bib- lo vesaire önce sabunlu suda bezle oğulur, yahud fırçalanır. Sudan çıkarınca şim- şir ağacının rendelenmiş tozu içinde ku- Tutulür. İstanbul Cumhuriyet Müddelumumi-'za müracsatları rica olunur. iki ahbab çavuşlar: Filler arasında diği anlaşılan Erdek sorgu hâkimi Yegenin hemen mezkür makama müracaati istenmektedir. Bir hırsız tevkif edildi Bebekte Macar tebaasından bir zatın evine girerek, birçok kıymetli eşya ça- lan Şakir 2 nci sorgu hâkimliğinin ka- rarile tevkif edilmiştir. Şehir işleri: Dahiliye Vekili Yalovadan döndü Birkaç gündenberi Yıkwnda istira- hat etmekte olan Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya dün Yalovadan şehrimize dönmüştür. Poliste : Bir medresede yangın çıktı Dün Fatih camit civarındaki Karadeniz kapısı denilen mahalde âyan medresesinin içi kurü otla dolu olan bir odasından yangın gıktığın) gören halk, merkeze kboşarak haber vermişlerdir. Birkaç dakita sonra yetişen t« faiye ateşin başka odalara sirayetine mey- dan vermeden yalnız ateş çıkan oda yandık- tan sonra ateşi söndürmüşlür. Yangının pen- cereden atılan bir sagaradan ileri geldiği an- laşılmıştır. Tahkikata devam edilmektezir, On kumarbaz yakalandı Beyoğlunda Kuloğlu sokağında 6 numarâlı evde kumar oynandığını haber alan zabıta, meskür evde yaptığı Ani bir aramada Sabit, Hasenaki, Onnik, Hamide, Halld, Hüsnü, Ke- mal, Şevket, Emin ve Abraham isminde on ne gönderilen suçlulardan Sabit 10 gün hapis ve 60 lira para cezasına, diğer arkadaşları da önar ilra para cezasma mahküm edilmiş- lerdir. Merdivenden düşen bir çocuk öldü Alemdarda Mekteb sokağında oturan Pat- manın oğlu 2 yaşında Salâhaddin, bundan birkaç gün evvel evlerinin kapisı önünde oy- narken iki basamaktan ibaret olan merdi- venden aşağı düşerek başından yaralanmışa t İlk günler çocuğun yarasını pek hafif gö- ren annesi onu tedavi ettirmeğe lüzum gör- memiş ise de yaranın gittikce büyüdüğünü görerek dün çocuğu Şişli çocuk hastanesine götürmüştür. Küçük Salâhaddin hastaneye vardıktan iki saat sonra yarasının kangren olması neticesinde ölmüştür. Heybeliadada bir ev yandı Heybelladada Ay-yıldı. caddesindeki bir evden Kazaen mangal devrilmesi neticesin- de yangın çıkmış ise de vaktinde yetişen Ada YMitfalyesi tarafından ev kızmen yandıktan sonra söndürülmüştür. Bir otomobil bir kıza çarptı Şoför Hüseyinin idaresindekt 4178 nutlna» ralı ötomobi! Galata köpriüsünden geçerken 13 yaşında Sara isminde bir kıza çarparak Halkevlerinde derslere başlanıyor Şişli Malkevinden: Evimiz Halk dershane- leri ve kurslar şubesine kayıd başlamıştır. Şimdilik türkce, İngilizce, almanca, fransış- ca, dikiş ve biçki, ev idaresi, gapka, çiçek, golfej ve müzik dersleri için 15 birinciteşrin 1938 tarihine kadar kayıd devam edecektir. Musiki severleri davet Bminönü Halkevinden: Evimiz orkestrast kadrosunu tevsi etmiştir. Muhtelif sazlar için yeni elemanlar alınacaktır. Orkestranızda çalışmak isteyen musiki severlerin büromü-

Bu sayıdan diğer sayfalar: