9 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

9 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

h “Bir günde üç evlâdını istiyenlere dağıtan ana (Baştarajı 1 inci sayfada) Anneleri ebegümeci toplamağa gitmiş.. bunu çocukların en büyüğü, küçük Su - zan söylüyor. Evvelkiler benimi çocuklara talib bir kimse olmadığım anlayınca rahat nefes aldılar, Zira hepsl çocukları evlâdlık e - dinmeğe gelmişler. Daha şimdiden çocuklar paylaşılmış bile,. paylaşılmıyacak gibi de değil ki. üçü de öyle sevimli, öyle cana yakın, öy- le zeki şeyler ki.. yüzlerinde üstleri baş- ları kadar yırtık bir tebessüm, mahzun mahzun hepimizin ayn ayrı yüzler bakıyorlar. Maçkadan, amcası İçin er büyüğünü âlmağa geldiğini söylyen genç ve zarif bâyan bu işde ağır basacak gibi görü - Büyor, Zira küçük Suzan pek zevk sahi- bi olacak ki, bayanın yanından ayrılmı - Yor, ona sıcak bir sempati gösteriyor. Lâkin biçare Suzanın talib: bir de; Yaşlı bay ile g orta yaşlı bayan da Ona göz koymuşlardı. Kızcağız görücüye çıkinış gibi en ince tetkiklerden geçiyor- du, Pakat onun bütün kılı kırk yaran, ti» Hz tecessüslerden muvaffakiyetle çıktığı muhakkaktı, Allahım üçü de re zeki, ne şeker şeyler.. hele bir küçüğü görseniz. ben çok sevimli çocuklar gördüm, fakat küçük Melâhat kadar yüzünde çocuklu- Bun masum hatlarım bu derece bariz ta- Şayan, uslu, kanı sıcak ve,. fevkalâde gü- Zel bir çocuğa tesadüf etmedim. Küçük Süzan bir aralık yanıma yak - — Beni siz mi alacaksınız?., Yumuk yanaklarını, koyu siyah saçla- rını okşadım; iri, parlak gözlerini gözle- Time dikerek sordu! — Beni alırsanız, bağırır mısınız, dö « ver misiniz?.. Yarabbi, ne kadar ahenktar sesi var. belki bu yürekler acısı vaztyetleri bana ker hallerini böyle gösteriyor. Farkında olmadan kirpiklerim arasın- dân süzülüveren yaşı etraftakilere gös - termemek için gözlüğümü düzeltirken: — Hayır yavrum, dedim.. seni kimse dövmiyecek, sana kimse bağırmıyacak! Bu sırada çocuklar; — İşte geliyor! Diye bağırıştılar. Büyük bir küfeyi o - Muzlamış genç bir kadınla genç bir erkek Börünmüşlerdi. Kalabalığı görünce kadın küfeyi erkeğe bırakarak koştu: >— Buyursunlar!. Kapısı öntinde böyle kalabalık bir talib kâfilegi görmek onü memnun etmişe ben- Ziyordu. Hep beraber, içinde teldoleptan, şilte. Ye. Yıkanmış çamaşırdan, su küpüne ve- ya kadar evin bütün ver! yoğu bu - İuhan basik tavanlı odaya girdik, Oda bi- Xİ güç istiab etti. hen katlanmış yatak #üteleri üzerine düştüm, Bahtsız ana göz yaşları içinde bize şun- rı anlattı: — Ben anayım. analık ne demektir, Mepiniz bilirsiniz?.. Müşkül mevkide kal Masaydım, eiğerparelerimi dağıtır mıy - dım? Sefalet yaptırıyor. Sattım, vedir - dim, çalıştım yedirdim. Onlara bir istik - “Mİ Yapamıyacağımı anlayınca mecbur ol dm evlâdlk vermeğe . hangi ana evlâ « Mi gözü önünden uzaklaştırmak İster? 4 lar gidince gözlerim kör oluncıya ka- ar ağlıyacağım. Lâkin ne çare. karın » tinin doyduğunu, sıcak bir odada bu - A duklarını hatırlıyotak müteselli ola- Ağım! Üç gündür açtırlar. Odada bulunanların hemen hepsi ağ - İvorlarğı, Çocuklar herkesin gözlerinin İçine bakıyor, bütün bunlardan gene en Sok bağırları yanacak kendilerinin oldu. Nü hissetmiş gibi melâi, mahzun, bo - &r1 bükük, ebedi yetimliğin kapısı e- de bekleşiyorlardı. ma devam ediyordu: — Bedbaht oldum. kubam üç çocukla be kaldırıp attı. Kendisi ambar memi » A Erkek kardeşim bir fabrikada iyi kagir. Eniştem de yüksek bir mev- ei Soyum #opum çok temizdir. Ak- arımdan bir çokları iyi vaziyette » ai Fakat ben, işsiz kalan yeni ko ii sok geceler aç yatıyoruz. Bütün Ar Yüzümüze k . hereye uzan - eci toplayıp ge » olsun kurtatayım, ğü 40 yaşında bir adama ey- im. Sonunda polis Zor'le kurtardım! Ana susunca ilk sözü genç kız aldı: — Biz Maçkada oturuyoruz, Büyük kı- zı amcam için istiyorum. Evde hanimin dan başka kimse yoktur. Onu evlâd edi- kle ortancayı evleri yan yana o- lan iki aile istiyorlardı. Biri felsefe ho - cası Cemil Senama Tefikas, diğeri de, yaşlıca zat, Düyunu uwmumiyeden müti kaid Bay Sadeddin. sile de Lâlelide oturuyorlar, Evlâdlik borsası teşekkül etmişti. Cemil Senanın refikası: — On beş yaşında bir kızım, on Ya - şında bir oğlum var, diyordu.. onu bi - zimkilerin arasına koyacağım. İyi baka - cağıma söz veririm, Bay Sadeddin de şöyle söylüyordu: — Biz evde üç İhtiy müzün de bir ğı çukurda. öldüğümüz zaman va- rımıza yoğumuza da varis olacak Küçük Melğhatı alanlar reki 1, Çünkü küçüğe talib olan başka hiç kim- se yoktu, Bir kayınvalide onu gelin! ile bağrına basmıştı. Küçük Melâhat ölen kızına ti- patıp benziyormuş. gelin, kaynana bir hayli ağladılar. Gelin kayınvalidesini te- selli ediyordu: — Ağlama hanımanne.. Allah birini aldı ise, diğerini verdi. Tıpkı rahmetli. Bu sile de Lâlelide oturuyor. Melâbat, bir subayın kızı olacak! Üç çocuk ta ayn! semte taksim edilmiş oluyorlardı. Ana son sözünü söyledi" — Evlâdlarıma iyi bakınız, onlara hiz. metci muamelesi yapmayınız! Arada sıra da görmeme, bağrıma basmama müsaade ediniz, baska bir şey istemem!., Size on- ler yetiştiği zaman geri istemiyeceğime de söz veririm! Bay Sadeddin: — Bu iş oldu, bitti, dedi.. bizim evleri- miz yanyana, çocuklar da birbirlerini! daima görürler. Suzan genç bayan tarafından alınmak istiyordu. Gözü ondaydı. TAkin kızcağız amcasını yamna almadan gelmek ihti - yatsızlığında bulunduğu için evlâdlık pi- yasasında itibarını kaybetmişti. O Suzana, Suzan ona baktı. Eskiden - beri tanışan, sevişen ik. dost gibi yekdi - ğerlerinden müşkülâtla ayrıldılar. Aynlırken genç kız Suzanı yanakların- dan öptü: — Kısmet ise. bize gelirsin Süzan! de- sana ben yi bir abla olurum. Beni sever misin? Suzan nuna doladı: — Çok severim abla!, Anaları hıçkırıyordu: — Birinci kocam tüccardı, iflâs etti, İkinci kocam Denizyollarında kamarot - tu, çıkarıldı. Ben çalıştım, bakamadım. Allah sonları Hâyır eylesin!. Minimini, bir atkıya sarıldı. Gelin kay- nana kucakladılar, Diğerlerini de yaşlı zatla, Cemil Senanın refikası aldı. Ben $ışarı fırladım. Ana ile çocukların ayrı « lışlarına dayanamıyacağımı hissetmiş « tim. Kapıdan çıkarken bir hususi otomo- bil ve bir teksi kapıda durdular: — Evlâdlık çocuk veriyorlarmış! Kendilerine muamelenin bittiği cevabı verildi.. çocuklar belki bir daha yüzünü göremiyecekleri sefil, fakat şefkatli ku » Tübeye veda ediyorlardı. Semiha kadının çocukları artık aç yat- mıyacaklar, soğukta titreşmiyecekler, on ların sabahı başlarken dışarıda da akşam oluyordu. imini kollarını onun boy - Nusret Safa Coşkun İtalya, Trablusa yeniden 30,000 asker yolladı (Baştarafı 1 inci sayfada) Tondra 8 (A A.) — Avrm kamarasında İtalyanın Libyaya göndereceği askerle- rin mikdarı hakkında sorulan bir suale cevab veren Çemberlayn, İtalyan hükü- metinden aldığı malümata göre Libyaya gönderilen İtalyan askerleri mikdarınn 30 bini bulduğunu bildirmiştir. Dört kumarbaz yakalandı Namık Kemal caddesinde Süleyma - nın kahvesinde iskambil ile kumar oy»| SON POSTA Madrid müdafileri Franko ile müzakereye giriştiler (Baştarafı 1 inci sayfada) (Baştarafı 1 inci sayfada) İyi malümat almakta olan bir memba-|dan imza edilmiştir. dan öğrenildiğine göre Azana, Negrin hü-| Yapılan müzakere ve muh be ne - kümetinin İspanyada harbe devam et »İticesinde bütün imtiyaz haklarile be - meğe karar vermesi takdirinde, reisicüm-|raber tramvay şirketi bilcümle tesisat hurluktan istifa edecektir. ve her türlü malzeme ve binaları, & - Zannolunduğuna göre Azana, cümhu -İtelye ve ambarlarında mevcud 300 bin Tramvay ve Tünelin satınalma mukaveleleri dün imzalandı tçi İspanyanın muzaffer olmak için güvenmekte olduğu demokrasilerin yar- dımına artık itimad edemiyeceği cihetle bu andan itibaren mücadeleye devamın faydasız olduğu kanaatindedir. Binaena- leyh reisicümhur artık beyhude yere kan dökülmemesi mütaleasında bulun - maktadır, Halbuki, Fransız gizetesilerine beya natta bulunan hariciye nazırı Delvayo ez- jeümle demiştir ki: | sMemleketin iradesinin muhassalası 0- İlan hükümet, sonuna kadar mücadeleye | devam etmeğe karar vermiştir. Merkezi mıntakada elimizde bulunan vesajt, mü- cadeleyi aylarca idame etmemize müsafd dir, Vaziyetin vahametine rağmen nihal neticeye itimadımız vardır, zira bütün millet bizi takib etmektedir.» Cümhuriyetçiler harb malzemelerini de Fransaya getiriyorlar Cerbere 8 (A.A.) — İspanyol cümhuri- | yetçi ordusu malzemesinin en mühim kıs- mı, sahil yolundan Fransaya gelmek - tedir. Dün gece, buraya altmış vagon da- hilinde muhtelif toplar, ağır makineli tü- fekler ve mühim miktarda obüs gelmiş- tir. Cerbere istasyonunda tahliye için bek- leyen 200 kadar harb maizemesi vagonu vardır, Madridde vaziyet Madrid 8 (A.A) — Başvekil Negrinin son beyanatı haikı hükümetin hattı ba - reketi hususunda tatmin etmiştir. Mad - rid sükünetle müdafaa için çalışmakta - dır. Katalonya endüstri merkezinin elden | gitmesi üzerine ortaya çıkan meseleleri karşılamak için icab eden tedbirlere te- vessül edilmiştir. Madrid müdafi Sigis- mondo Casado, halka hitaben bu yolda bir beyanname neşretmiştir. Son vaziyet Paris 8 — Parlâmento koridorlarında Leon Berard ile görüşen meb'usların söy- Jlediklerine göre: Harbin, çabuk surette nihayetlenmesi için araya giren bazı eşhas vasıtasile / Franko genel kurmay'la Miyaha genel kurmayı arasında müzakereler yapıl - makta olduğu tahmin edilmektedir. Bar- selonun düşmesinden ve Katalonyanın liralık malzemesi dahil olduğu (o halde 1.570.000 tiraya satın alınmıştır. Şirketin personelinin lehine tesis e - dilmiş olan muhtelif teavün sandıkla «- rı mevcudatı mahfuz tutulmuştur. Bundan başka tünel şirketinin imti- yaz haklarının tünel ve tesisatının ma- Zazalarında mevcud malzemenin bü - yük Metro hanı ve diğer menkullerinin tamamı 175,000 Yiraya alınmıştır. Tünel işletmesi memurları lehinde tesis edilmiş olan teavün (sandıkları mevcudu mahfuz tutulmuştur. Mukaveleler imza edilmeden evvel Nafia Vekili Ali Çetinkaya şirket mü - İmessillerinin, Nafia erkânının ve gaze İtecilerin de hazır bulundukları büyük salonda sirket mümessillerine hitaben İşu sözleri söylemiştir: B. Speslal, «Bölçikada Sofina şirketinin mümes- sili ve İstanbul tramvay ve tünel şir - ketlerinin murahhası olarak sizleri hür metle selâmlarım. Sizinle Nafiz Vekâ. letinin bu salonunda iki imtiyazlı şir - ketin mukavelesini o imzalamak üzere ve ikinci defadır ki, karşılıklı bulunu - İyoruz. İmtiyazlı şirketlerin ve kapi lâs - yonların dünyada siyasi manada geri kalmış milletlerin ve idarelerin üzerin- de tatbik edilen usullerden olduğu ta- rihen sabittir. "Türk milleti ve Türk idaresi bu dev- reyi geçirmiştir. Biz bugün iddia ede - biliriz ki, dünyanın terakki ve sülhün- de Amil olan en çalışkan bir millet mev kline gelmişizdir. Artık modern terak- kiyatı, modern işleri kendi vasıtamız - la kendi elemanlarımızla insanlığın ve menfaatine olarak takib et mek ruz. Belçika (O hükümetinin kıymetli bir müessesesi olan Sofinanın bunu takdir ederek her iki müzakerede de gösterdiği hüsnü niyetten dolayı te- şekkür ederim. Hassaten B. Spescialin bu müzakerelerde gösterdiği hüsmü ni. in hatırasını muhafaza (edeceğim. Kendilerine teşekkür eder ve imzala - dığımız mukavelenin her iki memle - ketin hayrına ve menfaatine olmasını dilerim.» Sirket mümessilinin cevabı B. Spescial aşağıdaki nutukla cevab vermiştir: «Sözlerime baslarken şahsım hakkım kaybedilmesinden sonra, İspanyol eim-|da kullanmış olduğunuz £ teveccühkâr huriyetçi hükümetinin otoritesi zayıflas| lisana bilhassa teşekkür (ederim. Çok mış olduğundan general (o Miyaha hâlen) iyi bir şekilde bana hatırlattınız ki, bu mubasım tarafla müzakere edebilecek bir | gün ikinci defa bir mukavele akdi için vaziyete girmiştir. Diğer taraftan, İtal -|'bu salonda toplanmış bulunuyoruz. yan nüfuzu yalnız Falanjist mahfellerde| Bu salonda uzun münakaşalar yap - kendini göstermektedir. Halbuki, nasyo- | tk, Ve çok iyi neticeler elde ettik. Bu nalist kumandanlar ve zimamdarlar to- taliter sistemden ziyade krallık sistemine mütemayil bulunmaktadırlar, RR Ankara borsası Acıhş- kapanış fiatları 8 - 2939 41,875 10825 1.06 433 593 3.9026 25.105 nâyan Recai, Nuri, Muammer, Selim suç üstünde tutulmuşlardır Amerika, silâhları tahdid etmeyi teklife hazırlanıyor Vaşington 8 (A.A.) — Ayan azasından King, yarın âyan meclisine bir takrir ve- rerek teslihatın tahdidi meselesini tetkik etmek üzere bütün memleketlerin işti - rak edeceği bir konferans toplanması için Ruzvelte müsaade verilmesini teklif ede- cektir. Ruzvelt'in fikrini açık söylemesi iç isteniyor Vaşington 8 (A.A.) — Geçen hafta ba- rici siyasete müteallik hâdiseler yüzün - den tahaddüs etmiş olan heyecan ve hu- zürsuzluk ne siyasi mehafilde, ne de mat- buatta sükünet bulmuş değildir. Efkârı umumiye, Ruzveltin Amerika - nın milli menfaatinin Avrupa demokra- silerine müzaherette olduğu suretinde sık sik tekrar etmekte olduğu tezi kabul etmiş görünmektedir. Fakat reisicümhurun alenen ve açıkça (fikrini beyan etmesi zamanının hulül et- İmiş olduğu iddia edilmektedir. Ruzveltin Cuma günü harici siyaset hakkında yapmış olduğu dört noktadan ibaret tarif, müphem addedilmektedir, - Pittman da dahil olduğu halde bir çok Ayân azası, ordu encümeninin hafi celse- Savfa 1 münakaşalar aramızda çıkan beş sen lik ihtilâfa nihayet verdi. Bu memle « ket hakkında ve bu memleketi bu hale gelirmiş olanlara karşı hayranlığımım” ne derece yüksek olduğunu "bilirsiniz. “ Türkiyenin sulh yolundaki siyasetğ Belçikanın sulh yolundaki siyasetinin” aynıdır. Öyle zannediyorum ki, bütüm vatandaşlarınız bilhassa İstanbullula büyük bir sevinçle bugün bu mukave « lenin imzalandığını oanlayacaklar ve herhalde Bay Vekili tebrik edecekler dir, Şahsıma taallük eden hususi big” ümid izhar edeceğim Ki, o da imzaladı. taraf için de fay i Sayın Vekile temin ederim ki bende bıraktığı samimi hatırayı daima mubs faza edeceğim. y İmza Bunu müteakib her iki taraflı karşı « lıklı fransızca ve türkçe ikişer nüsha has zırlanan şirketlerin satınılma mukave « lelerini imza etmişlerdir. . Nafla Vekili Ali Çetinkaya mümessik ler şerefine bu akşam İstasyon gazino « sunda bir ziyafet vermiştir. Mümessilleğ yarın akşam Belçikaya gitmek üzere şel bedelini hükümete aynen iade edecektim AN Çetinkayanın beyanatı 4 Nafia Vekili Ali Çetinkaya mukavele “ lerin imzasından sonra gazetecileri kabuğ eğerek şu beyanatta bulunmuştur: «— Tünel şirketini ihtilâfh vergi borgs | larından ibra ettik. Buna mukabil şirkel Değirmenciyan ve Hayman hanlarile İşe zet Paşa hanımı hükümete devretti, Bun« lardan İzzetpaşa hanı Lâzaro Frankoya satılmış olduğundan şirket bu hanın satış bedelini hükümete aynen !adecektir. Değirmenciyan hanı Satie şirketinim ve Hayman harı da bu grupun elinde bus tanmaktadır. Bu suretle Tünelin satış bedeli olan 179 bin lira dahil olmak üzere bu ikı hanı bis lâbedel almak hususundu sonradan mw | tabık kalmış bulunuyoruz. N Yeni alnan iki şirketin elektrik ida « resinde olduğu gibi beş sene müddet sini, senelik taksitlerin hükümetin kefas leti altında bulunmasını, işletmenin tan zim ve ıslahı bakımından zaruri gördüğ, Esasen İstanbul belediyesi de bu husus ta, yani Tramvay ve Tünel şirketlerinin muayyen bir müddet için Nafia Vekâleti tarafından idare edilmesi husüsunda bis. rimle ayni fikirdedir. Tramvay ve Tünek | işletmelerin! 5 sene müddet zarfında ter« | temiz ve İstanbul için feyizli iki veride membaı olarak hazırlamış olduğumuz halde İstanbul belediyesine devre mü « vaffak olursak bahtiyar olacağız. ş Takdir edersiniz ki, uzun zaman ecnebi imtiyazı olan tramvay işlerinin Nafia Vekâleti tarafından tanrim edilmesini, yukarıda da söylediğim gibi, bir zaru « ret telâkki etmekteyiz. Nafia Vekâleti bütün vasıtalarını kullanarak bunu tanr zim etmeğe çalışacaktır.» j Bir tabak makarna i garib bir davaya sebek oldu (Baştarafı 1 inci sayfada) meği bitmiş olduğundan, makarnayı kom şusu diğer Ömerin İokanıasından almiş» tar, Fakat, makarna kokmuş olduğundan, hâdise şikâyet üzer'ne polise intikal ete İmiş, oradan da mahkemeye gelmiştir. Lokantacı Ömer, makarnayı komşu « sundan aldığını söylemekte, diğer Ömer ise, kendisinin kokmuş makarna verme İdiğini ileri sürmektedir. Filhakika, be « 4 İlediye tabibi tarafından yapılan muaye. bozuk olduğu halde, dükkândakinin hiç bozulmamış olduğu görülmüştür. İşte, bu karışık hâdisenin iç yüzü şim. di mahkemede anlaşılacaktır. İki Fransız harb gemisi çarpıştı Lorient 8 (A.A) — Georges Leygues i kruvazörü ile Bison torpilo muhribi müs sademe etmiştir. Hasaratın mühim ol « duğu söylenmektedir. İki kişinin ölmüş olduğu haber veriliyor, f sine &i mü teallik noktaları müstesna olmak üzere, neşredilmesi lehindedirler, ne neticesinde de, gönderilen makarna Nafta Vekâleti tarafından idare edilme «e “$$

Bu sayıdan diğer sayfalar: