20 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

20 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hasan Hayri Hâdisesi münasebetile Yazan: Muhittin Birgen enizbank etrafıncaki ded lar arasmda, yeni bir hâdise, W- mumun dikkatini zahirde basit, fakat ha- kikatte mühim bir mesele üzerine çekmiş olsa gerektir; Baro Reisinin istifesile ne- ticelenen bu hâdi kkında dünkü ga * zeteler, alâkadar ağzile, lâzım ge| len izahatı verdiler; Cem'an iki yüz bin İiralık bir takım sigorta davalarının mu-| dafaam mukabilinde avukat Bay Hasan| Hayriye Denizbank 12000 lira vekâlet ücreti vermeği kabul etmiş ve bu husus- ta yapılan bir mukavele ile kendisine üc- retin birinci kasını olan altı bin lira tedi- ye edilmiş. Bu işin şeklinde veya esasın» da bir nokaan, bir yolsuzluk var mı? Bu suale cevab vermek bizim işimiz değil « dir. Bahis etrafında tahkikat ve tetki - kat yapılıyormuş; neticeyi ancak onlar - dan öğrenebiliriz. Bizce, aksi sabit olun- caya kadar, bu muameleyi ticaret bakir mmndan normal telâkki etmek Zaruridir. Normal telâkki etmemizin sebebi de basittir; bütün serbest mesleklerde olüu- Ku gibi, avukatlık mesleğinde de bazı| sivrilmiş ve kendisine şöhret temin et -| miş ihtisaslar, görecekleri o herhangi bir Iş için, normal hayat ve Ücret ölçüleri - nin Üztünde, hattâ bazan da çok üstünde ücretler isterler, İki yüz bin liralık bir takım davalar için bir avukatın bu ka - dar para istemesi de, eğer bu avukatın hususi bir ihtisası ve bir şöhreti varsa, bu hesaba göre, gayet normal olur. Hattâ, memleketine, asmanma, işine göre bu nevi işler için daha fazla para istenilme- #i ve verilmesi de mümkün olduğuna gö- re, bu hâdisede bir fevkalâdelik görme- Ye —irfler, âdetler, teamüller bakımın. dan— asla mütemayfl değiliz. Buna mukabil, eğer bu işde hususi bir yolsuztuk, bir fenalık, açık (o söyliyelim, gizli bir anlaşma varsa onun tayini de tahkikatı yapanlara siddir. o Tahkikatm neticesine kadar bizce hâdise, çok nor - maldir. Her işde beraeti ozimmetin anl olduğunu ve herhangi bir şiphe veya bir dedikodu ile insanların şeref ve haysiye- İlni imeitmekten çekinmek lâzım geldi « Bini öğrenmeğe mecburuz. * Pakat, bu yolluluk veya yolsuzluk bah| si haricinde bu meselede biz: alâkadar e- decek bir çok mühim noktalar var, Evvelâ, kendisinin hukuk müşaviri teş| kilâtı bulunan bir milessesenin alelâde bir #kgorta meselesi için ayrıca bir avu » kat tutmasının ma ver mıdır? Bizce buna Mizum yoktur. Çünki sigorta da « valarının bittin teferrü Yütün hukukewlar için âdeta stani müş şekiller içinde cereyan © eder Denizbank idaresi kend! hukuk m Mi teşkilâtını bu işleri muvaffakiyete müdafa edeMlecek bir kuvvetle yapma. mışsa kabahatlldir. Çünkü orta ihtizasta bir hukuk bilgisi, davalarmım herhanprisi olursa o! mu müdafasya kadirdir. Bütün sigorta mü teleri bey nelmite) bir yeknaseklık Ur; bütin iddialar birb'rl m ! yer yüzünde e ok ne benzer | bakamam» | bir) iddla usullerinden geçer; usuller içinde tayin veya makzedilirler; , kaza ve sigorta dava! hemen ekseriya rutin hal ler, usuller ve safhalar arzeder, Deniz - bankın hukuk müşevirliği (o Ceşkilâ bu nevi davaların içinden kolaylıkla çıka - bilecek bir teşkilât oimaya o mecburdur. Eğer bu teşkilât bu halde değilse köba - hattir; bu halde !se ayrıca bir awiknta müracaat ada hata. yahud da Yks merakı veyahud da israftan çekin - memek manalarını ifade eder. Saniyen, Denizbankın (Obütün yaptığı işlere bakılınca orada behsettiğimiz bul Yüks merakı, bu israftan korkmamak ru- bu kolaylıkla göze çarpar. Kadronun lü- rumsuz genişliği, kadroya alınmış bazı insanların, « o da bu çorbaya bir kaşık! daldırsın» #krile alınmış olması 22 veya çok, herkesce malüm şeylerdi Hatbukt bunlar olmamak lâzımdır. Biz. fendi ha- sust hayatımızda istediğimiz & kadar eli açık veya lüks meraklı bir insan olabi-| iriz. Hattâ, Hiks meraklısı değil fakat eli açık bir insan olmak ferd? hayatta ya İetih İde, kansere çeviren bu ayağını kesmek! Resimli Makale: Çalışan anumlar ekseriyetle iki sınıfa ayrılırlar. Birinei kısmı teşkil edenler teferrüatçılardır. İşin ufaktefek kısmına © kadar çok dalarlar ki heyeti umumiyesini gözden kaçırır lar. İkinci kısmı teşkil edenler ise işin umumi hatlarım gö Türler, fakat teferrüatunı gözden kaçırdıkları için kârlı bir işi Ziyanlı hale sokarlar, Öleceğini bilen Artist a Şeksper'in piyeslerinde roller alan, 1894 senesinde sahneye çıktığından -| beri Londranın her tiyatrosunda oy - | Bamış olan daha ziyade, önne rolle -) rinde muvaffak olan 67 yaşlarında sah| ne ve sinema artistlerinden Clare Gre- et, son bir filmde da rolünü bitirdik »| ten sonra evine dönmüş hizmetçisi - ne: — Artık yoruldum. Bir daha uyan - mamak Üzere uyumalıyım.. demiş, ya tağına girmiştir. Bir müddet sonra da öldüğü anlaşılmıştır. Yürüyüş bir insanı ölümden kurtarır mı? Bundan beş sene evvel kendisine an- cak birkaç ay ömrü kaldığı söylenilen İsköçyalı zabitlerden biri, üç ülkeyi dolaşmış ve takriben 62 bin kilometre yol katetmiştir. Geçenlerde de Şimali Amerikaya yaptığı 12 bin kilometrelik yürüyüş tumesini bitirmiştir. Bir za. manlar, iki dakikada bir durmadan yü- rüyemiyen İskoçyalı şimdi sırtımda 20 kilo yük olduğu halde günde 40 kile - metre yol almaktadır. İskoçyalı ilk yürüyüş 1933 senesinde TLondradan başlamış, Fransadan, İtalyadan gpçerek Malta- ya, Trablusgarbe uğramış; orüdan Ca- pe 'Town'a gitmiştir. Hayatmı konferans vermek, ve ma. kaleler yazmakla kazanmaktadır. seyahatine 40 ıncı ameliyat Londra radyosunda (Mak amca) müs- tear ismile çocuklara masallar söyliyen Mister Derek Makkalla geçen senen'n Nisan ayında, bir otomobil kazasında 3- yağını kırmıştı. Bundan Üç hafta evvel zarureti hâsıl oldu. Mak amcanın, Harbi Umumide yaralandığındanberi, İSTER İNAN, Bir srkadaş radyoda verilen konferansları hiç sıkılma - | dan muntazaman dinlemiş ve şu netlceye varmış: SON POSTA Esascı adamla Hayatın her safh umumiyesini gör. cek teferrüatı da gü Tüatı unutunuz, ne kaçırınız, muvaffak Hergün bir fıkra ( Yirmi sene evvelki gibi or Hügo, ve sevdiği kadın epey yaşlarmıştılar, Kadın aynanın karşı - sına geçti, aynaya baktı: « Ne fer sene evvel bu ayna beni bö; gösteriyordu? Viktor Hügo aynada baktı. — Kabahat aynada değil, dedi, s nin gözlerinde.. ben gene orada seni yirmi sene 'evvel gördüğüm gibi gö- sevgilisine Bir yolcu tayyaresinin Heyecanlı hikâyesi yolcusile birlikte kalkan tek satıhlı bir İngiliz tayyaresi, Kroydon tayyare meydanmın üzerine" geldiği zam bt, klerden ikisinin de * farketmiş, ve yolcularına haber vermiş, sonra tayfslara fekerlekleri indirmelerini söy Tayfalar tekerlekleri indirirken; tanesi parçalanmıştır. Bu heyecanlı hâdiseyi seyreden yol- cular, 1000 metre aşağıda bulu Kroydon meydanında kalabalık bi yirei kü n sıhhi otomobilinin, sec yenin gek korku i Yi klerde tayyaresini gibi döndüren t, telsizle ineceğini bildirmiş ve sâstte 200 kilometre hız- In karaya doğru mağa başlamıştır. Bu sırada meydanda toplanan halk ne- fes bile almaktan körkarak heyecanla tayyarenin inişini seyretmişler, ve pi - lotun ük bir meharetle tek tekerle. ği toprağa değdirdiğini, biraz sonra da tayyarenin durduğunu görünce pilotu hararetle alkıslamışlardır. Kadm yol cular pilotu öpmüşler ve kendi şükran ziyafetine cağırmışlardır. ni bir m mn ki ile kırkıncı defa olarak ameliyat edil. diğini söylemeyi unutmıyalım, İSTER vaffak olan doktor teşbihlerle, harcıâl r, teferrüatcı adamlar... 8 #smda olduğu gibi Iş #leminda de itidal- den ayrılmayınız. Hedefiniz içinde bulunduğunuz işin heyeti ek olsun, fakat bu arada esüni teşkil ede- özden kaçırmayınız. Ne esasa dalıp tefer- de teferrüat içinde bunalıp esası gözdön iyetin sırrı ikisinin ortasını bulmaktadır. Mısırlı fakir Tahra Beyin mehareti i i tl Mısırlı fakir Tahrabey, Londrada Gucen's Hall'de doktorlara mahsus bir celse yapmıştır. Bu celsede bazı mari- fetlerini göstermiş, ve «şuur altının vü- cud üzerindeki nüfuz ve kudreti» ne dair uzun bir konferans vermiştir. Tahra Bey, bu celseden 48 saat evvel oruca ve tefekkür âlemine dalmağa | başlamış, halvete çekilmiştir. Bu anlar- İda ise yalnız su içmiştir. Resmimiz 'Tahra Beyi su içerken gösteriyor. Romanyada bir futbol takımı oyuncuları 3 ay hapis yatacak Bükreşte gayet garib bir hâdise ol *İmuştur. Eski Romanya futbol şampi- yonu Ripensia takımının bütün oyun- cuları 3 ay müddetle hapsedilmişler - dir. 1936 senesinde bu takım vilâyet lerde yaptığı bir maçtan dönerken sağ açık Bindeo, bekçi ile kavgaya tutuş - muş, arkadaşlarının hepsi de kendisi- ne yardım etmişler ve zavallı bekçi , İdövmüşlerdir. O zamandanberi devam hkeme, son günlerde bitmiş ve nculara 3 ay hapis cezası veril- Con Kravford kocasından ayrılıyor Sinema yıldızlarından Con Kravford 1935 senesinde, aktör Franşo Ton fle ev- lendiği zaman, edünyanır en mükemmel İçitti olduk» demişti. Aradan 4 sene geç- İmiştir ve şimdi Con Kravford, kocası 2- İleyhinde bir boşanma davası açmıştır. | Sebeb olarak ta Franşo Tonun, kendisine ağır muamelelerde bulunduğunu ileri sürmektedir. İNANMA! Mazhar Osmandır, buna mukabil bayat em türmürlerle hem konferansı, hem de Konferansçılar arasında en güzel söyliyen, en çok mu- | dinleyicileri bitirenler profesyonel edebiyatçılardır. İSTER İNAN, İSTER INANMA! E. Talu sl İransızca bir kelime olan parazitin lügatte iki İ vardır. Biri, insanlara, hayvanlara ve ne- batlara musallat olan bir takım görünüz görünmez haşerata alem olan msnadır, manasi da, evvelkiler müz'iç oldukları için parazit deniy: Gelgelelim p: in bu nevi, ilk ne rahmet okutuyor, Haşerat, yıka rsın, bir takım merhemi İnsan parazitler, yüz ver İn kuyan cızırtıla; mutfakta aşçının, kovuşta uşakların yas nına yanlar, hiç olınazsı yüzlerini gön mezsin, Radyonun parazitleri ise, belâ! E başka ânten, elektrik'e işliyen asansör, kalorifer. sokakta yakmd vay. civarda fabrika, dişçi gen tesisatı var mı? Eiveda, muntazam radyo dinlemek zevkine! Mutfakta havagazını yakmağa bile gel- miyor: Bir cızırtı, bir cızırtı! Sanırsınız ki Sirkecideki meşhur balık lokantasının, tam öğle vakti, tavalarının yanındasima Bir vakitler E: oyuncakçıları «kaynar ina zarıltısı; namile bir nevi oyuncak ya- (parlardı, Radyonun parazitleri yanında, © oyuncak - şayed hortlasa - bülbül nağ- imesi gibi kalır, | Musiki sinirleri teskin ve bazı hasta hkları tedavi eder, derler. Herhalde, rad» yonun süzgeçinden geçen musl bu hassa olmasa gerek. Bilâkis, bol parazitif İbir radyonun önünde bir saat dayanabi- len insanların hafiften kavgaya başlıya- rak, saç saça, başbaşa geldiklerini ben gözlerimle gördüm. Herhalde, radyo evlere girdi gireli, hep bu parazit inden, karı koca, bas ba evlâd, efendi hizmetkâr arasında m henk, dirlik düzen azaldı. Buna mukabil, bu parazitlerin faydas jda yok değik Onların sayesinde ileri ge ri Jâflar, tarizler, sitemler, işitilemediği için tesir de etmiyor. Sonra, hakiki rad- yo meraklıları yataktan erken kalkmaya da alışıyor, ve sıhhatten kazanıyorlar, Çünkü kısa dalgada Cenubi Amerika neş riyatını, ortalık henüz uyküda İken, pa razitsiz ve tatlı tathı dinlemek mümkün oluyor. Hâsilı, parazit, radyo paraziti çoğ müz'iç şey, vesselâm! İstavrid balığının kılçığı, çalı fasulyazının sazı, karpuzun sekirdeği ne ise, bu da o. Adamın saza da, söze de töbe edeceği geliyor! VE ma, | Otomobil, tramvay ve sraba kazaları Tozkoparan caddesinde oturan Hanoş Pridman'a, hammal Eiseynin kullandıği 1758 sayılı yük arabası çarprmıştır. Pridmagi başından yaralanmış, suçlu tutulmuştur. Gg Esrazümrükte oturan paçavracı Ce « malin oğlu 10 yaşında Pepo, Edirnekapi tramvayma atlamak isterken düşmüş, ağ zından ve burnundan yaralanmıştır. © Murupaşa mahallesinde oturan Es » mayâ Aksurayda Ahmedin kullandığı yün arabasi çarpmıştır. Suçlu tutulmuş, Esme tedavi altına alınmıştır. © Suma'yada Davudpaşa caddesinde © numaralı ewta oturan arabacı Arifin karısi Ayşe 2688 sayılı Enverin idaresindeki oto « mobilin sademesine maruz kalmıştır. Ayd, başından yaralanmış, Haseki hastaneslağ ide

Bu sayıdan diğer sayfalar: