20 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

20 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Galata- saray kalesi bir gol tehlike- si atla- tırken İstanbul lig m yapılan oyunla: memleketim lerinden biri ol nesi İstanbul fut Lig maçl şampiyonası dün sonra nihayetlendi, eski ve kiymetli klüp » Beşiktaş 1938 - 39 se- bol şampiyonu oldu. ına başladığı ( günde: hiç mağlüb olmadan, zaferden zafere ko- şan Beşiktaş takımı önüne çıkan bütün zorlukları yenmiş ve haketmiş (olduğu şampiyonluğu da kazanmıştır. Beşiktaş takımının bu zaferi takdire ve tebr yıktır, Galatasaray 1 - Fenerbahçe 1 Futbol sah lerinin'en çetin rakibi olan iki takım lig- deki son oyunları için dün Taksim sta - dında karşılaştılar. Fenerbahçenin kap «| tanı Fikret sol açıktaki yerini, cezası hes! müz biten Naciye verm İ | iş, Galatasarayın emmel müdafilerinden biri olan n da takımın merkez mühacimine yerini bırakmış İ İki taraf ta kendileri için mühim olan rından mahrum. Fikretsiz Fe <| cumda, biri müdafaa ayrı ayrı iki mü him gedik. 10.000 seyirci, 2500 lira hasılat, ei iç taşraya çıkmamış olan, gur- bet nedir yüzbaşı, bu sefalete fena gözle bakıyor, bu ra- hatsızlık güç küötlanıyordu. Buna mukabil, t hanımla, s bilmiyen Sofradan kalkıncsa, açıp yerleştirmek üzere odalarına çe. ler. İki erkek de, ellerinde birer filcan kakuleli k dan, onun çok bezgin ve b ğunu anlayınca, fazla d geçti. Yalnız dairei askeriyeye kadar)“ kendisine zisi gavet dürüst olduğ gibi doğruden doğruva nefyedilmemiş ti de, Trablusgarb fırkasina kuman - dan olarak gönderilmişti. Burada bütün günlerini tâat ve iba- detle geçir'yor, solmuş ve incelmiş du- dakları sonu gelmiyen bir dua ile dur- mâdan kımıldayordu. Emrindeki kıta- atın işi Allaha kalm Senenin ba; sayılı günlerinde askeri dizin de teftiş ettiği zaman kıt'aların önünden, bir el. de tesbih övle bir geçişi vardı ki, efrad bile kendisine hayretle bakıyorlardı. Abdülahai paşanın bir iyiliği varsa, maiyetine karş: çok müşfik davranırdı. | Zabitlerin, onun nazarında kendi ev - lâdlarından, farkı yoktu. Onlara, dai- ma: Gersem lig maçlarının bu mevsım yap -İden topu uzaklaşıırmak (bu kadar güç) tığı hem seyirci, hem hasılat rekorudur. 1-1 berabere, Oyunun hakikt & bu değildi İki taraf ta bu bera- #i bozacak kadar fırsat kaçırdı. Ga- bu Bu kaçan pe - dinci penattısıdır. Oyuna Fenerbahçe başladı: Baş d rücü bir sürat. Halbuki o işi Galat ray yapacaktı. Fenerbahçeliler ay naltı, bu mevsimin y kla - rma daha çabuk davrandılar, saniyede istikameti değişiyor, soldan, ve merkezden, o bhülâsa sahanın her yerinden yapılan hicumlar Galata - saray müdafaasını alak, bullak etti. İş bir defa ters gizmeğe başladı mı za- ten öyle olur. Tribünde oturanlar: «Ca - nım şu topa hızlı vuramıyorlar mı, kale- ri iv ar Fenerli Hüsameddin gene sinirli Yı | EWELKİ ISTANİI &nda yabancı bir sima görünce hay - ret etti, ve Talâta işaretle, oturmasmı ve beklemesini söy» ledi. Namaz bitince kalktı, bir ayağı o - JA tutturulmuş ahanesinin ba. şına geçt — Selâmünaley küm, evlâd! dedi. başı, elindeki uzattı. Paşa, gözlüğünü taktı, o » kudu, — Safa geldin, oğ- lum! Vazifeni rorsun ya? haksın. Karşıki odada, kaymakam bey var. Ona dit, sana bir yer göstersin. İn- şallah burada terakki, tefeyyüz, terfi edersin. Böyle diyorum, amma, dil a- lışmış da ondan. Yoksa insan buraya fa döşmeyi'görsün: Artık ne ârs- yan olur, ne soran! Ve gülümseyerek, ilâve etti: — Anladın ya? Hep bir halli, Tırhal. — Efendi oğlum! diye hitsb ederdi. Zahitler de, paşadan giyaben bah -| petikce: Babel; dı Talât, kapıdâ #Yusuflan ayrılıp da ği vakit, kumandanı, sec- de namaz kılıyor bul-| Paşa selâm verdikten sonra, va- içeriye & cadenin üze du p da burslara atıldığmı Katır tepmesi yemeden ez sormam bile bu diyaf Bu nun olm , he bulmuş. tu? Gemide, kendi kendine yaptığı tel- kinle yükselmiş olan maneviyatı, bu ziyetini bozmadan döndü, baktı. Karşı-i sözlerle, bu sözlerin yarattığı bedbin mem-|i SON POSTA İmar, diye titriyorlar. Uzaktan davulun sesi hoş gel boksda bile, zehir gibi yumru nağını uzatır mı? İş bir defa ar namaktır. Dün yazmıştım. Fenerbahçe » nin hüneri bu defa da görüldü, Üç daki- kada kaleci ın beş defa topu yum « rukladı, dördüne krar başlasın. dıye merkeze attı nerbahçe becerebilse idi bu kasırgada belki bir gol daha yapabilirdi. Bu sayı eceği yerde © sürati kesti r, insan isra ya - nü içerden sağdan, | B aldıktan sonra düzgün oynam bulması belli başlı âmil oldu. Asa zan süratli hücumlar kesilince sıra Ga - lata aya geldi Sol açık Sarafim sürüklediği topu Fe « Ber kalesinin direklerine attı, Hemen pılan bir hücumu Hüsameddin kurtardı. Galatasarayın birbiri arkasına yaptığı hücumlar, Feneri biraz müdafaaya top - ladı Fenerbahçe müfafileri topa uzun vur masalar netice hemen değişecek, mer » kez rmihacim Bedil fazlı müsamahakâr olmasa, uzun vuruşlar kısalacak, fakat Bedii ya kendini. ya topu kaybetmiş bir halde Adeta ne için sahaya çıkt 3 şünüyor. Geriden gelen toplar Bediide toplanı- yor. Fakat G. S. merkez muhacimi faz - Taca durgun. Bir hücumda top gene Beğiiye dü- geldi. &8 | Ne sağa, ne sola pas vermeden çektiği &- İ (ni bir güt 27 inci dakikada Hüsameddinili Plonjan yapmağa mecbur etti, Top ka ağlarında... Oyun 1-1 olmuştu. İşte bu iki ü yaz şemsiyeli! Yusuf: «Heyrola, bu ne ank çehre,» dedi hava »le, birdenbire, iğne ile delinmiş|diyeceğini bilemiyordu. Müsbet cevab balon gibi sönüvermişti. Selâm verip odadan çıktı, kayma -| kam bey denilen zatın yanına gitti. Bu da, beşinci Muradın saraylılarından bi- üş- ya göçtü- ğü halde, esuçus affı şâhâneye mazhar canından bezmiş, kendini kapmış koyuvermiş ve göz gö- bek salrvermişti. Ha- meği müteakib ıkla dalmış olduğu şekerlemeden uyandırıldığına sinir - Talâtın yüzüne dik dik baktı, ve rile evli olduğu için buraya sü: tü, Karısı çoktan öbür dü. olamıyordu. O da re büyüyen bi tu, bol sordu: — Ne istiyorsun? Şubat 20 Galatasaray - Fener berabere kaldılar Beşiktaş şampiyon oldu Fener daha sür'atli, G. Saray ise daha temkinli oynadı. Goller hep birinci devrede yapıldı kat devrenin sonuna kadar netice değiş -| medi, i İkinci devre Fenerbahçe tıpkı ilk dev -| redeki sisteme başladı amma, Galatasır| ray boş bulunmadığı için bu tabiye tut -| madı Daha düzgün top süren (o Galatasaray) yavaş yavaş hâkim bir vaziyete gi Cemil hücum hattında o |da bir şeyler yakslayabi Hüse mücadele sporu olan futbolü, Gala- tasaray hücum hattı açık havada sıkı bir İ yürüyüşe benzetti, Buna rağmen hücum lari Fenerden daha çok y Fenerin yeni sol içi Fenerbahçe- “İlileri bilmem, bizi tatmin eden bir çekil. de değildi, Verdiği paslar, havadan olur- sa İşe yarıyor, yerden İrafa gidiyordu. sa hasım ta « Galatasaray müdafsasının üzün vu - ruşlu oyunu, Fener müdafaasını her da- : r bir hele soktu. So yapi-| Sinir içinde yapılan oyunda lan bir hücum Fenere evvelâ korner, sn! yapan zaferi elde edebilirdi. ra da penaltı ile bitti. Galatasarayı | teessüre, Feneri şevk Berabere iken penaltı atmak her ba -| sevkeden bu vaziyete rağmen Galatasa « bayiğitin harcı değildir. Kısa bir tered -! rayı hücumda ve topun peşinde görü düd, kimsede cesaret olmadığını göster -| ruz, Sol iç Buduri bir dakika sonra en « di. Nübarın çektiği şür üst direkten geri! fes bir şüt çekti, Hüsameddir. çabuk biz geldi. plonjon ile bunu yakaladı. e pm Karşılıklı hücumlar birbirini takib es diyor, Fenerin çok güzel yakaladığı bir fırsatı boş kaleye kendini top gibi atan Cemil kurtardı. Galatasaray sağ içi ile merkez mühacimi yer değiştirdi. İki ta « raf da cidden bir gol için elinden gelen gayreti son dakikaya kadar sarfetti. Toyf Fener müdafaası önünde bocalarken o - 1-1 sona erdi. Galatasaray: o Osman - Lütfi, Cemil « Musa, Nubar, Ekrem - Necde: man, Bedii, Budur, Sarafti Fenerbahçe: Hüzsmeddin « bib Dünkü maçtan heyecanlı bir safha tek golü Lig Şampiyonasının Neticesinde Takımların Vaziyeti Takimlar Oyun nitiğı şol 69 81 52 39 yuva, 18 18 18 18 18 5 18 18 18 Beşiktaş Fenerbahçe Galatasaray Vefa Beykoz Süleymaniye Hilâl Topkapı « İstanbulspor 5I 49 45 41 36 yun Sivey « Yaşar, Le - Muzaffer, -Angelidıs, Reşad. « Fazıl, Ali Rıza, Basri, Nael, Hakem: Tarık (Süleymaniye), Ömer Besim (Devamı 10 uncu sayfada) — Bugün mü geldin? Evet, efendim. Adın ne? — Talât, Kimin nesisin? — 93 harbinde şehid olan miralay beyin oğluyum. — Allah, o yattıkça, sin! Benim adım da Hüseyf — Teşekkür ederim, efendim. — Haydi, git de istirahat et.. yerleş Talât temanna etli, çıktı, Gönlünde uz bir hüsran, eleme pek benziyel vardı. Bunak bir derviş bozun« tusu ile, bir pisboğazın arasına d m iş tü, Meslek şeref ve haysiyeti, asker RM sağlık, liğin kudsiyeti bu'muhi te nasi barr efendim. >“ nıyordu? Ve bu koskoca ülkenin mü * — İstanbuldan ge-|dafansı bu ellere mi kalmıştı? Cafef enler Hacı Bekir) paşanın maiyetinde iken bile bu derecd lokumu getirirler ,.| 20YUS olduğunu ha amıyordu. Yusü getirdin mi? fun evine ke o. sma vi 2 m, | giderken, perakende neferler ştl li EE Üstleri, başları perişan, sefil, gehreleri zim geldi. düşüne.) Yorgun, gözleri fersizdi. Bazıları kem medim. m disine lâühaliyane sel veriyor, bar — Vah, vah! Evli zıları İse görmemezliğe gelip, geçiyor * misin? lardı. Talât, kısa bir te.| Evde, Yusufu buldu. (Çarşıdan öte reddüd geçirdi. Ne) beri almış, akşama misafirlerini ağır * Iamağa hazırlanıyordu. rkadaşınıi suratını asık görünce, merak etti. — Hayrola? dedi, evginde gemileri mi battı? Ne bu abus çehre böyle? Yok» sâ kumandan fena mı karşıladı? Ammâ, bunun imkânı yok” Adamcağız, kazar bir karmea ezse, günahını âffettirm ana ömür verm « Kumandan pa. şa bazretleri gön - derdiler.. fırkaya mülhak olarak, bu- gün İstanbuldan geldim... — Ne var, ne yok vermeyi deha muvafık buldu: — Evliyim, efendim. — Çoluk, çocuk beraber mi? — Evet, efendim. — Oh, Alâ! Senin bacı, güzel İstan - bul yemekleri bilir, tabif.. canım, öy mizi Ge tavuğu My çam yep için bir hafta oruç tutar. rahmetli iyi yapardı. O, sizlere ömür di e ik Mi vefa edeli, hasret kakin: Artık, bazı) , Taltt, UEme belinden çıkarıp bil bazı yaptırtır, bizi davet edersin. | «öğeye fırlat, — Başüstüne, efendim! İ — Aferin! Candan bir adama benzi- yorsun, Yarın, levazımdan bir masa, bir de sandalya uyduralım da, burada karşımda otur, olur mu? — Emredersiniz, efendim! beni te bu derece aciz ve mesk seydi. Ya o, kaymakam Hü mi, nedir? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: