19 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D LAŞ S İA K SA K ı Ş D a Şi İ Y e EEa A K AN ' 2 Sayfa Nisan 19 * Hergün Balkan Antanh | Ne halde? a Yazan: Muhittin Birgen ünya politikasının inkişafları a- rasında bir aralık sivrilip çıkan Balkan Antantı bir zamandanberi de faal ve kuvverli bir rol oynamıyor. Bunda hayret edilecek bir şey yoktur. Çünkü, Balkan Antantı bir dünya politikası aleti değil, belki de esas iti barile yanlız Bal - kanlar statükosunun muhafazasını gaye edinen bir teşekküldü. Kendi araların - daki geçimsizliğe nihayet vermek veya Balkanlarda daimi surette «Balkanlılar sulhünü» muhafazaya çalışmaktan ibaret olan vazifesini Balkan Antantı mükem- melen ifa etmiştir. Ara yerde, bazı mem- leketler, bu antantı kendi umumi politi- kalarının manevraları için de kullandı - lar. Fakat, umumi politika bazımından, Balkan Antantı müessir bir alet değildi; bunun için umuini politika hareketleri Avrupada hâd şekillere girince Balkan Antantı büyük bir rol oynıyamıyan, ses- Biz ve gevşek bir camia haline geliverdi. Balkan Antantı etrafında, Balkan mat- buatı ve Balkan diplomatları hayli ede- biyat yaptılar... Nitekim, bir haylı seya- hat yapıp, bir hayli ziyafet sofrasında 0- turdukları gibi! Fakat, ara yerde, asıl Balkan Antantı, Balkanlılar arasında asıl el birliği ve iş birliği? Bunu yapmayı ga- ye edmen hiç kimse çıkmadı; ya çıktı da biz bılmıyuruz. yahud da bunlar, benim gibi işler üzerinde hüküm ve karar sa - hibi olmıyan fikir adamlarından ibarettir. Okuyucularım pek iyi hatırlarlar ki yeniden yazı hayatına girdiğim tarihlen- beri, ben ne zaman Balkan Antantından bahsettimse bunun kelimeler üzerine ku- rülan bir siyaset toplanması değil, mad- deler üzerine kurulan bir hayat anlaşması fikrini müdafaa ettim. Ancak, benim za- yıf sesim, Balkan memleketlerinin bir- birlerinden dağlar ve nehirlerle ayrılan hududları arasında, derin akisler yapa - mamış olan seslerden biri oldu. Bugün ayni ruh e bu bahse avdet ediyorum. Bi- zim gibi fikir adamları için, söylemek vazifesi, her uman faydalı olması müm- kün bir b 5d id ı_./ ktir. '* Evvelâ şunu söyliyeyim: Balkanlarda Balkan Antantına iştirak etmiş olan dev- letlerin, Balkanlılık bakımından ve Bal - kan Antantını samimiyetle istemek ba - kımından kusursuz olarak çalışmış bulu- nanı yoktur. Balkan Antantının faydalı, hakikaten Balkanlar için işe yarar bir a- let olması için, her şeyden evvel samimi bir ruh sahibi olması ve bütün Balkanlı- ları hududları içine alması lâzımdı. Bul- garistansız bir Balkan Antartı manasız bir şeydir. Antantın, hep hahiki Balkan Antantı olmak bakımmdan. ilk esaslı kü- suru budür. İkinci kusuru şudur: Balkan Antantı - nın iktısadi mahiyette hiç bir temeli yok- tur. Yahud böyle bir temel hiç düşünül- medi. Halbuki, Balkan Antantına mensub olan devletler, arada Bulgaristarı da da- hil olduğu halde, iktısadi hayatlarına, birbirleri için yavaş yavaş inkişaf ede - bilir bir iç piyasa vücude getirmek üzere bir iktısad programı yapmıya mecburdu- lar, Meselâ, Romanya ve Yugoslavya var- ken Türkiyenin İzmitte kâğıd fabrikası, Yunanistan varken de İstanbulda şişe fabrikası yapmasının manası yoktu. Buna mukabil, bir takım sanayi vard. ki onu da Türkiyenin yapması, Balkanlar bakı- mından hesabsız faydalar verirdi. İktı - saden birbirini ikmal edemiyen, birbiri- ne el uzatamıyan milletler arasında si - yaseten dostluk yapmak, imkânsız değilse bile, çok müşküldür. Fakat, bütün bunlar da kâfi değildi. Balkan memleketleri arasında, Balkanla- rm müdafaası bakımından - hep Bulga- ristan da arada bulunmak şartile - müş- terek tedbirler alınmak icab ederdi: Me- selâ, hazari sevkülceyşini, her mille: yal maız kendi milli politikasına göre değil, ayni zamanda bütün Balkanların ihtiyac- larına göre tanzim ile mükellef buluna - cak ve sevkülceyş yollarını da ona gö- re tayin edecekti. Evet, Balkan Antantı yetmiş milyonluk bir milletler kütlesi temsil edebilir. Ancak strateji bakımın- dan bu yetmiş milyonun otuz milyonluk kıymeti yoktur. Bahriye bakımından da ayni şey, müş- terek bir program mahrumiyeti göze çar- par. Şu halde, bugün Balkan Antantının pek alçak bir perdeden konuşması kadar Resirnli Makale: Kısa sürencinnetler.. Hiddet kısa zaman süren bir cinnettir, uzayınca tam bir hastalık halini alır, hem tehlikeli, hem de Çabuk kızan ile arkadaşlık etmeyiniz, beklenmedik - bir Si sa- — feveran karşısında yapacağınız hareket ise muhatabınıza ce- ridir. vab vermemektir. "—vAv*vAv—.A'—vAv—v—v—vAv—.A——_*_—_AVAVA—*V—v—:_*.—'—_—v—.—v—v—:v—'—v—v*v—_%—v*.*v*v%*— ç SOZ RASI LA k ÇOR AAA PR L PIRA AT PULLIRIA A'A' Sly;mlı yapışık Kardeşlerin vasiyetleri Bundan sekiz yüz sene evvel, İngilte- rede Kentte Biddender kasabasında, «Biddender kızları» diye maruf olan Si- yamlı iki yapışık hemşire bulunmakta idi. Yapışık hemşireler 1100 senesinde ölmüşler ve arazileri ile mülklerinin ge- lirinin fakirlere dağıtılmasını vasiyet et- vmişlerdi. Vasiler, her yıl paskalyanın ikinci günü köyün her fakirine iki somun ekmek, yarım kilo peynir, bir bisküvi ve bir küçük kese de para vermeği karar- |- laştırmışlardı. Geçenlerde ayni şekilde fakir köylülere erzak dağıtılırken Siyam kralı, bu merasimi filme almıştır. tabil ne tasavvur edilebilir? * Şimdi vakit gez',fmiı midir? Zannetmi - yorum, Balkan memleketleri birbirleri için kuvvet olmak ve kendi coğrafyaları- nın hududları içinde, birbirlerini iktısad- ca ve askerlikçe tamamlıyan, geniş bir «Balkanlılar hayat ve emniyet> sahası vücüde getirmek bakımından vakit hiç bir zaman geçmemiştir. Hattâ, günün irili u- faklı hâdiselerine gözlerimizi kapıyacak olursak, vaktin hiç bir zaman geçmiş ol - mıyacağını görürüz. Yalnız, bu ruh için- de işe girşimek kâfidir. Her zaman söyle- dim: Balkanlılar Osmanlı imparatorlu - ğunu, «Osmanlısız» ve «İmparatorsuz> tekrar kurmıya mecburdurlar. Bu işe ne kadar çabuk başlarlarsa o kadar çabuk ve © kadar hayırlı neticeler alırlar. Bu - günkü Antant, o Antant değildir. Bu An- tantın yegâne kıymeti, diplomatlar tara- fından hakiki bir antant namına yapılmış zayıf bir propaganda olmaktan ibaret ka- hr. Muhittin Birgen Kergün bir fıkra Şekspir bile Kendi eserini yalnız kendi metheden tiyatro muharriri söylüyordu: — — Eserimde bilhassa iki sahne var ki, böyle sahneleri Şekspir bile ibda edememiştir. Eseri tiyatroda seyndmlerdeu biri hak verdi: — Evet, tayyarede geçen sahne ile, ! trende geçen sahne değil mi? ı 4 Amerikanın en komik Adamı m-"--üm Amerikanın en komik adamı ola- rak seçilen film ve radyo komiği Jak - Beni, — Nevyorkta vergisini sakla- - maktan suçlu ola- rak — mahkemeye verilmiş ve 12 bin Türk lirası para cezasına mahküm edilmiştir. İspirtizma yapmak için diplomatlıktan vazgeçen adam Vak'a hakikattir. İsveçin en parlak diplomatlarından bi- ri olan Baron Erik dö Palmstierna sırf ispritizma tecrübeleri yapmak, vaktini bu tecrübelere hasreylemek üzere diplomat- lıktan istifa eylemiştir. Baron Erik dö Palmstierna diplomat - lığa 1917 senesinde başlamıştı. O vakit bahriye nazırı bulunuyordu. Bilâhare hariciye nezaretini deruhde eylemişti. En son vazifesi İsveçin Londra sefa - reti idi. Londrada bulunduğu son sene - lerde vazifesini bırakarak hep ispritizma ile uğraşmağa başlamıştır. Şimdi Avrupada ispritizma sahasında hatırı en fazla sayılan istadlardan biri olmuştur... Uğraştığı ruhlar arasında bilhassa mu- siki üstadlarının ruhları büyük yer tut- maktadır. Robert Schumann, Bach, Liszt, Wağ - ner, Strauss ile her daim temasta... Köçeklik eden Bir prenses Kendisine prenses sügü veren ve aile- sinin Türkler tarafından katledildiğini iddia eden (!) Bedirhanilerden Leylâ, uydurma rakıslar yaparak, köçeklik ede- rek safdil Avrupalıları kandırmaktadır. : “-|Resimde kendisini güya şarkın dini dans- larını oynarken görüyorsunuz. 27 karılı bir Çin Generali Çin - Japon muharebesinin akla gelmi- yen bir cihetini bugün öğreniyoruz. Ja - ponların ileri harekâtı sırasında Szechuen mıntakasında müstakil bir hükümet bul - muşlardır. Bu hükümetin reisi bulunan General Yang Sen ile görüşen Japon ku- mandanı hayretler içinde kalmıştır. Bu generalin tam yirmi yedi karısı ve kırk çocuğu varmış... General Japon ku- mandanına şunları söylemiştir: — «€Mesele zannedildiği kadar fevkalâ- de değildir! Kırk çocuğa sahib olmak mühim bir şey sayılmaz. Gelecek on se- ne içinde sağ kalacak olursam yirmi ço - cuğum daha olacaktır!.. Yalnız oğulları - mın asker olmalarını istiyorum ...Fakat bunlar arasında tüccar olmak istiyen de vardır. Canımı sıkan işte bu noktadır..» Generalin bir de bandosu vardır. Ban- dosunu teşkil eden mızıkacılar hep oğul- larıdır... Eeki İngiliz B;velcili Baldvin Kanadauva gidiyor Eski İngiliz başvekili Lord Baldvin Ka- nadada Toronto üniversitesinde üç kon - ferans vermek üzere Kanadaya gitmiştir. İSTER şeye düşürmüş olduğu inkâr edilemez. İSTER İ İNAN, Siyast hâdiselerin son günler içinde birçok kişileri endi- yerlerde muhtelif şekillerde tezahür etti, bazılarını şahsan gördük, bazılarını da görenlerden işittik. Bunlardan bir ta- nesini söyliyelim, bir ev tellâlı anlatıyordu: «— Nisan ayının ilk haftasında bir köyde 9 tane köşk ki- ralamıştım, kiralhıyanlar birer pey bırakmışlardı, borçlarının üst tarafını Mayısta geldikleri zaman vereceklerdi, Avrupada harb tehlikesi çıkınca bu 9 kiracıdan 7 tanes; ya İSTER Bu endişe muhtelif fakat devam ediyor.> NAN, İSTER şahsan müracaat ederek veya haber yollıyarak peylerinden vazgeçip anlaşmayı feshettiler. Ev sahibleri müteessirdi. Fa- kat bu hafta harb tehlikesi geçince vaziyet değişti. Bu Pazar mukaveleyi bozmuş olan yedi kiracının yedisini de gördüm. Hepsi de eski aenlaşmayı yenilemeyi istediler, fakat bu defa peyi cebe indirip daha fazlasına yeni bir kiracı bulmak ümidine düşen ev sahıhlen anlaşmaya yanaşmadılar. İhtilâf İNANMAI! a İNANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için | Bugün Konamadı Esrar ve kokain 'sataı; ve kullananlar tecziye edilecekler (Baştarafı 1 inci sayfada) denler, ayni zamanda bu maddeleri hâ> riçten gizli getirerek gizli satacak olur larsa dört seneden yedi seneye kadB’ hapse mahküm edileceklerdir.» Bu maddeleri mekteb talebeleri ile or' du ve donanma mensublarına ve devles 'tin inzibat ve asayişile mükellef olanlard ve mevkuf ve mahkümlara satanlar, te« darik edenler, verenler ve kullanmağâ teşvik edenler hakkındaki cezaların üçtâ birden yarıya kadar arttırılacağı lâyihadtt tasrih edilmiştir. Kanunun âmmenin nizamına mutealhİ kabahatlar kismında arapça ezan ve ka« met okuyanların yedi günden üç aya ka4 dar hafif para cezasile cezalandırılacaklar Tı tasrih edilmiştir. İtalya kara ordusunu' Takviye ediyor Roma, 18 (A.A.) — Resmi gazetede | neşredilen bir kararname ile kara ordua sunun muharebe kabiliyetini artırmak Ü- ızex'-e 1938-39 senesinden itibaren 10 sene ımuddetle harbiye nezaretinin bütçesin€ 500 milyon liretlik munzam tahsisat ves 4A rilmiştir. Ti Selânikte konsolosumuz şerefine bir ziyafet verildi Selânik, 18 (A.A.) — Anadolu ajansı« nın hususi muhabiri bildiriyor: Evvelki akşam Türk - Yunan Muhades — net Cemiyeti tarafından konsolosumut İ İdris Cura ve refikası şerefine Meditera- na otelinde bir ziyafet verilmiştir. Çok samimi bir hava içinde geçen bu ziyafette, refikalarile birlikte Makedon« ya umumi valisi nazır Kirimis, üçüncü kolordu kumandanı General Politis, u« muru siyasiye işleri müdürü Lekkos, Üa çüncü kolordu kumandanığı erkânıhar- biye reisi General Hrisoohu, General Kavrakos, belediye reisi hazır bulunmuş” lardır. Şiddetli bir zelzele kaydedildi İstanbul, 18 (A.A.) — Kandilli rasadı hanesinden bildirilmiştir: Bu sabah saat 8 37 dakika 32 saniye geçe şiddetli bit zelzele kaydedilmiştir. Merkez üstünün İstanbuldan 12.900 kia lometre mesafede olduğu tahmin edil mektedir. ; Vanda Van 18 (A.A.) — Bugün saat 11,21 de buradaa birkaç saniye devaim — ederi orta şiddetle bir hareketiarz olmuştun Hasar yoktur. Ankara caddesinde elektrik t patladı Sirkecide Ankara caddesinde 138 nuü mdralı Haydar Karacanın tütüncü dük“- kânı önünde bulunan yayakaldırımı al tındaki elektrik tesisatı ani olarak in « filâk etmiştir. Tesisatın kapağı parçalanmış, beşkl zayiat olmamıştır. İnfilâkın neden ileri geldiği tahkiİ edilmektedir. ta TAKVİM NİSAN Rumi ; ıl 35;.“ 19 Aııı!;lS;ı— Nl-:ı Resmi sene K-_ııı 6 1939 163 ÇARŞAMBA ÜNE: 5. I| — Sefer — İşT5 ö | 16 8 | 28 :0 | 23 29 8| s4 Öğle İkindi | Akşam Yatsı 8. 1D. İS. (0. |S. (D. (8. (D. Bi z. Jıa Jiıs fis (oollis | 5s F20 | 30 Bi « 22 || 9 (o7 1 |38

Bu sayıdan diğer sayfalar: