29 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

29 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AL GAZİ Yasan: ZIYA ŞAKİR Battalın bir hilesi Kuleye iki ok menztli kalmcd, ayağa ilktı. Balık ağını denize attı. Kayığı da, kendi haline bıraktı. Kule ile sahil #rasındaki döküntü Kayalıklardan hasıl olan anafor suları, Yığı yavaş yavaş kuleye doğru sü -| Tüklüyordu. Ve aradaki mesafe gittik - Şe azalıyordu. Kulenin rıhtımında, birdenbire bir - ç muhafız belirdi: — Hey. balıkçıl. Geri... iye, sert bir ses yükseldi. Battal Gazi, aldırmadı. Sanki, bu se- Si İşitmemiş gibi, ağını çekerek şarkı - Sinâ devama başladı. Şimdi; kuleden karmakarışık & #eliyor.. bir takım kaba küfürler Hiyordu. Fakat Battal Gazi, bunları da itmiyor gibi davranıyor.. işine devam *diyordu. Kendisine, sağır bir kayıkçı 1 veriyordu. Birdenbire, başının üzerinde bir ok mm Beş kulaç ileride, denize sap- u Battal Gazi, mahir bir aktör gibi ha-| teket etti. Önünde denize saplanan o - in nereden geldiğini anlamak istiy İMuŞ gibi, birdenbire başmı uhtumda, kendisine yumruk sallayan, ve dolulacı küfür savuran muhafız - vaz, Senki şimdi görüyormuş gibi, bü -| Ni bir Korku ve telâş eseri gösterdi. ) uhafızlara karsı, bir takım yalvarma şretleri yaptıktan sonra, derhal kü - dağ re sarıldı. Sahildeki dik bayıra sikii uzaklaşmaya başladı. Fakat u - ade Ken, rıhtımdaki © muhafızların tetie. “Yd. Sonra, derin bir hey - kule DME on kişiden ibaret... Eğer eki muhafızların adedi, bunlar Tet ise, Bizanslılar, o kiymetli slarmı muhafaza etmeyi bilmiyor - ii , | dan iha *$y; sandı. Sahile varır varmaz karava atladı. ğı, bir ağaca bağladı. Dik ve k Yırı tırmandı. Yorgunluk çık Bteyen tembel bir bal gn altına uzandı. Kuleyi | büyük bir dikkatle tetkike başladı, Kiz kulesi o tarihte, bugünkü şekil Ye vaziyette değildi. (1) İşmal ettiği 2. daha genişti. Üzerindeki bina kısımdan mürekkebdi. Birinci k sımda, üstüste iki oda | bulun TU na İsmamile bitişik olan diğer kı . yen İse, bir kath ve duvarları mazgallı, küçücük bir kaleye benziyordu. Bu küçük kalenin sahile karsı Sebhesinde, dar ve küçük bir kapı gö - Yünüyordu. Muhafızlar, bu kapıdan gi. TİP çıkıyorlar, bu iki binayı çepeçeyr u$atan oldukça geniş rıhtımın Üzerin-! de eeziniyorlardı. i i katlı bir n Boğaziçi tarafına Mâzir olân' cephesinde de gene küçük) ir kapı bulunuyordu. Ve bu kapının ünde de, elindeki mızrafına dayan Mi olan zırhlı bir nöbetçi bekliyordu. attal Gazi, gözlerini saatlerce ku - *n ayırmadı. Küçük kaleye giren, van ve rıhtımda dolaşan (askerleri se defa saydı. Buradaki muhafızların ni nihayet ve nihayet, on ile on “en fazla bulmadı. E Katlı binanın pencerelerini de ak *madiyen gözden geçirdi. Bir ara- » Sist kattaki odanın, sahile karşı o - Vip, enöerelerinden birinde, belli be - İz bir kadın hayali farketti: İste. herhalde Eleonora, bu ola - Diye, rmak ıkçı gibi, ağaçla olan çık; d lendi. Battal Gazi, oralarda dolaşan Bizans kal) Bizanamler 3 Adını tabu tasıza: Yamanında (Damalis ku - n (Oz kulesi, “Türklerin Vi aldıkları sarmann kadar, ilk yapıl) lde. kalmıştı, Ve, üzerinden 851 rtık adeta harab bir hal alm ne a, SAPAb biraları yıktılar, Onun ye- 4 rel er vr bina yaptılar, Bu bina, Ve gene buz) Abmed) zamanında yandı ld, “ hükümdarın zamanında, taşdan F aayıgı vari da muhtelif zamanlarda di, — Ve nihayet, bugünkü çekle ı Sertip; Türkiar. Bir ağacın arkasında pusu askerlerinin nazarı dikkatlerin! celb - den çekindi. Muhafız askerlerin mik - t#rile kuleye nereden ve nasıl girebi - leceğini iyice tetkik (ettikten sonra, yerden kalkarak ağır ağır yo - u indi. Kayığına binerek, gene Ka- çti. Orada, kayığı de, kayığın içine sırtüstü uzanarak, geceyi bekledi. ALI, İMPARATOR HAZRETLERİNİN EMİRNAMESİ ün akşama kadar ka- yıkta kalarak bü; bir sabır ve sükü- net içinde, ortalığın kararmasını bek - ledi. Bir doktorun günlük notlarından Çıkan kalb Haslalıkları Getek mekteblerde sene muayeneleri ve görekse hususi tababet mu; rinde bazı genç kız ve erkekli Labilliklere tesadür ki bundan bizzat hastaların eri yoktur. Yalnız veyahud koştuğu vakit - nefes darlığı gibi ârazın lece meydana çıkarılan kalb ra - m gelen otedabir ve dikkatlerin vaktinde tatbiki sayesinde â- W için müküm bir garanti te; muhakkaktır. Çünkü dikkatle -beslemeğe başladı! sporun ber neyind. ettik: sonra yavaş yavaş Cevab .iatiyen “okuyucularımız. podtk pulu yollamalarını rien ederim. Akai tak- dirde İstekleri baukabelesiz kalabilir. Bu gece nöbel, lardır: İstanbul cibetindekiler; e a: (Asaf), Eminönünde: srayda: (Ziya Nuri), A- Beynzidda: (Asm (Hüsameddin), Bakırköyünde , Eyübde: (Eyübsültar). Beyoğl, olan eczaneler yun - da), Bos - Taksimde: (Jj. Nargileciyan), m Hüsnü), Beşiktaş. (Süleyman Receb) Boğaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler; Kadıköyünde: (Yeni Moda, Merkez), Üsküdarda: (Ömer Kenan), © Sâriyerde: (Osman), Büyükadada: (Halk), tutan bir kaplan gibi bekledi. bağladı. Ağır ağır dolaşmaya başladı. Bizanslıların Üsküdar valisi, kara tek rafından bir baskına uğramak korku - sile, Kadıköy ile Üsküdar arasına kü - çük karakollar halinde asker müfreze - leri yerleştirmişti. Harb dolayısile herkes erkenden ev- İlerine çekildiği için, ortada bu asker - (lerden başka hiç kimse görünmüyor - du. Bunlar da, bir tehlike ovukuunda İ kolayca kaçabilmek için, sahile yakın | çadır. arda ikamet ediyordu. İ Bizans askerleri, usul ve âdetlerini İ bozmamışlardı. Harb halinde ve teh - İlikeli bir mevkide bulunmalarına rağ- | men, bu çadırların civarında, meyhane dırı kurmuşlardı. UYKUSUZLUK kile el iğ BAYGINLIK ÇARPINTI VE alla ağ ii BUTUNMHASTALIKLARI di ZAYİ — 937 senesi Bursa Erkek Dlsesin üçüncü sınıfından aldığım tasdiknameyi #3 Yi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin Ali Altay İlân Tarifemiz Tek sütün santimi sahife - 400 kuruş sahife 250 sahife 200 100 Birinci İkinci Üçüncü Dördüncü sahife İç sahifeler 60 Son sahife 40 Muayyen bir müddet zarfında fazlaca mikdarda ilân yaptıracak. lar ayrıca tenzilâtlı terifemizden istifade edeceklerdir. Tam, yarım ve çeyrek sayfa İlânlar için ayn bir tarife derpiş edilmiştir. Son Posta'nın ticari aid işler için şu adrese müracaat edilmelidir: Son Posta'nın tefrikası: 98 aron Boğazda top tecrübesi Sayfa 13 İhtiyarların temin ettiklerine göre bu top okadar büyük bir sarsıntı yapacaktı ki, kale ve şehir tamamen yıkılacaktı Tercüme eden: Hüsayiı Cahid Yalçın Bu âdkerlerin dissiplinsizliklerinin bais olduğu mahzurlara ve zorluklara rağmen, höş olmazsa sayı itibarile düşmanı korku- tabilecek bir kuvvet manzarası arzetmek Yüzumu ber gün maruz bulunduğumuz fi- rar hâdiselerinin önüm almak için her vasıtayı kulllanmağa bizi mecbur ediyor- du. Bana en muvafık görünen çare bu as- kerleri deniz aşırı mahallere nakil e memleketlerinden ayırmak oldu. 15 bin Asyalıyı Avrupa tarafına, 15 bin Avru - palıyı da Asya tarafına geçirmeyi düşün- düm. Bu tedbir ittihaz edilince, cezanın şiddetinden kurtulmak zorluğu firar bö- di ini biraz seyrekleştirdi. Fakat bu sefillerin korkaklığına hiç bır şey ga - lebe çalamıyordu. Bataryaların (başına geçerek vazife almaktan duydukları nef- jreti aşikâr surette ilân etmekten utan - mayorlardı. Meamafih, ben kendilerini ta. Hme çalışıyordum. Barbiers mevkiindeki bataryaları kara tarafından bir baskına karşı müdafaa için örtülü bir yol ile iha- İa ettikten sonra, hisarlara yaklaştım. E- Hmizde hiç mevcud olmıyan kundakları yaptırmak için atölyelerımi orada tesis etmiştim. Bundan beridir ki Boğaza hiç bir İgemi girmemişti... Bir gün, tepe den tırnağa kadar müsel'ih Türklerle do- | lu bir gemi göründü. Bu Wiçük Sefinenin | sahibi olan yedi zavallı Rumu getiriyor - lardı, Türklerin başı gibi görünen bir «- dam karaya çıktı. Sahilde birikmiş olan İ halka Ruslardan bir ganimet aldığını ha- ber vererek paşa İle görüşmek istediğini bildirdi. Derhal paşanın huzuruna geti - rilince, bu esirlerin Rus casusları olduk- larını söyledi. Öfümleri hemen kararlaşı - verdi. Fakat, ayni zamanda, bu güya ca- suslardan birinin küstahlığından dolayı şikâyet ediyordu. Şikâyet ettiği adam ka- yığın sahibi idi, Üzerine hücum edilince, tüfeğini çevirerek nişan almak cür'etinde İbulunmuştu. Bu hakaretin acısını çıkar. mak için, mücrimi kendi elile katletmek fmüsaadı paşadan istedi, İ Muhakeme görüldüğü ve bu garib lö- tüf te verildiği esnada, paşanın adaleti - nin ihmalde beis görmediği noktaları ben İ düşünüyordum ve doğru malümat alarak meseleyi tenvir etmeğe çalışıyordum. Mi- ların balık tutmak için adadan ayrıldık- larını ve bu Türkün tecavüzlerine da - ha evvelce boyun eğmemiş olmaktan baş- ka bir kabahatleri bul ımadığını öğren- dim. Türk onların hareketlerin! gözetle- miş, casusluk ediyorlar bahanesile üzer- lerine hücum etmiş idi. İdam hükmü veri- olunmuştu ki önüne geçmeğe vakit bu - lamadığım içir bir takım masumların öl dürüldüğünü görmüş olmak kanaati için- de elem duymaktan başka bir şey yapa - madım. Kaleler hakkında verdiğim majümat - tan anlaşılmış olacağı üzere, içlerinde bu- Yunan birçok top, daha istifadeli surette hizmet demezlerdi, gayet meşhur olan, ettiği küçük bir sele mecra hizmetini gö- ren Synnols Asya tarafındaki hisarın al tında denize dükülüyor burada bir batar- etmek bana münasib göründü. rerek oradaki topların bir kısmını ihtiva edecekti.Bahsettiğim nehirin çukur yatağı kale civarlarını müdafaa hususunda işe - mize yarıyacaktı. Bu tertibat sayesinde kalenin etrafım ihata etmiş bulunuyar. dum. Kalenin topları Boğazı boylu bo - yunca ateş altında tutuyordu. Zaten Türkler de bu maksadla oraya taş gülle atan pek büyük bir top koymuşlardı. Bu- | yun mermer gülleleri 1100 hibre ağırlığın- da idiler. Murad zamanında dökülmüş ©- lan bu tunç top bir vida ile yerleştirilmiş iki parçadan terekküb ediyordu. İngiliz bancaları tarzında yapılmıştı. Kundağı taştan yapılmış bir yığına dayalı bulu - hah beher top hususi surette yontulan direkler üzerinde duruyordu. Üstünde de küçük bir kubbe bina edilmişti dilli sakinlerinden olan bü zavallı Rum-| lir verilmez ceza © kadar süratle tatbik| kü. tâbiye edilmdikçe, Boğazın müdnfaasma | fakat hakikatte yağmur sularının teşkil kaleye müzaheret hizmetini gö-| Bu muazzam taş topunu harici mev « zilerde kullanamazdım. Bu mevziler to pun endahtını setredecek surette tanzim şüphesiz eşi bulunmadığını bu topa karşı âdeta istihfafkâ yet aldığımdan dolayı söyleniyorlardı. Paşa bana bu babda ihtarda bulundu. Topu doldurmaktaki zorluğun bir hücum takdirinde ancak bir kere en verebileceğini tasdik ed endahtın gayet mühlik olacaj lenin gayet uzaklara gideceğine dar inanıyordu ki, Çanakkaled kanaate göre, yalnız bu taş to düşman donanmasını mahvedebilirdi. Bu batıl fikri izale etmekten ise onu kabul etmek benim için daha kolaydı. Müdafaa plânını hiç değiştirmeden, bu top istikametindeki destek duvar parça « sını keserek endahtına imkân temin ede. bilirdim. Fakat daha evvel, atacağı gül « lenin tesirini tecrübe etmek istedim. Bes nim bu teklifim etrafımda toplanmış olan ları korkudan titretti. İhtiyarların, eski bir an'aneye göre, temin ettiklerine güre, şimdiye kadar hiç atılmamış olan bu toğ o kadar büyük bir sarsıntı tevlid edecek ti ki kale ve şehir tamamen yıkılacsktı, Filhakika, duvarlardan birkaç taşın düş- mesi mümkündü. Fakat padişahın bu ka- dar bir zarara esef etmiyeceğini temin ettim. Topun istikametine nazaran, vu kua gelecek infilâktan şehirin zarar göre « miyeceği mütaleasında bulundum. Mu « hakkak ki hiç bir (op hiç bir zaman böyle müthiş bir şöhret kazanmamıştır. Dost, düşman, herkes ondan zarar gö « recekti, Bu taş topunu doldurmak kararı bir aydanberi dolmuştu Barut alacak yeri 330 libre barut istiab ediyordu. Fitilini hazırlatmak için tapçubaşıyı çağırttım. Bu emri verdiğimi işitenler tahmin e tikleri tehlikeden kurtulmak için birer sığınak aramak üzere ortadan kayboldu. lar, Paşa bile çekilmeğe hazırlanıyordu. Gayet hiddetli ısrarları kalenin kö şesindeki küçük bir köşkte durursa hiç bir tehlikeye maruz bulunmuyacağı hak « kındaki teminattan sonra onu bu köşke gitmeğe razı edebildim, Güllenin tesirini köşkten görebilecekti Şimdi topçubaşıyı kandır. liyordu Yalnız o kaçmamı ber beni merhamete geti diği sözlere bakarak cesareti h fikir peyda edebiliyordum. Yanır raber bulunmayı vâdetmek suretile ona cösaret ve hâyat verebi nu uyuşturmağa muvâ teş verdiği vakit topun arkasında! ilenin üzerinde bulunuyordum leye benzer bir sarsıntı oldu. Güllerin üç yüz «vise: mesafede üç parçaya ayrıldı. Eını gördüm, bir (Arkas var) Ankara borsası Açılış - Kapanış fiatları 28-4-939 ÇEKLER Açılış Kapanış | 55 $ 126.675 8 3080 6.8850 28445 678460 10.8250 gm 10015 1 14.085 28.0020 443676 0.0000 2.825 m2 80.5 285025 0.6060 2.925 Mag 80.55 23 9028 Yokohama Stokholm Moskova Açılış 70 Türk borcu I peşin . »>.N » » » Ive

Bu sayıdan diğer sayfalar: