29 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

29 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük fareyle kedi Küçük farenin babası, evin küçük ba - yının bir iskemleye bağladığı balonunu dişile tiresinden koparmış ve küçük fa - reyi bularak: — İşte sana bir balon getirdim demiş, vermişti, Küçük fare babasının kendine verdiği bu hediyeye çok sevinmişti (Bir zaman balonla oynadıktan sonra, onu kaçırma - mak için kuyruğuna bağlamıştı. Küçük fare yürüdükçe balon da uça uça ilerliyordu. Evin karâ kedisi balonun ilerlediğini görmüştü. Evvelâ merakla baktı: — Güzel bir oyuncak, dedi, ben de oynsyım. Bir iki adım attı, Fareyi görmüştü. — Bu oyuncaktan daha iyi, Kedi düşündü. Şimdi atılacak, küçük İareyi yakalıyacak ve yiyecekti. Bundan duha iyi bir s4bah kahvaltısı bulmasına imkân yoktu. Küçük fare henüz kediyi| görmemişti. Keyifle koşuyor, öleye be - riye atılıyordu. O koştukça balon da ha.| valanıyor, uçuyordu. Kedi, henüz küçük İarenin üzerine atılmamıştı. Biraz sonra kendi kendine çekeceği güzül ziyafetin hayalile yaşıyordu. — Bu küçük farenin eti, kim bilir re tatlı olacaktır. diyordu; geçen Ogün tekiri bana kari Hr fareyi yakalamış olmakla nisbar veriyordu, Ben bele çu küçük fareyi bir yakalıyayım. Ben de ona övünebilirim. O bunları düşünürken, küçük n- el döndü ve karşısında gözleri dişi Beam dikilmiş, kara ke - indi Kan neye uğradığını şa - Macak, ğ İ neredeyse üzerine atı - â Dal kendini parça parça edecekti. Şim. — Yapabilirdi. Kediye yalvarsa* ki be çanım kedi buna acı; win ko uğuna bile gitmem.. Esasen çe . Yin gibi kuvvetli bir kedi için ben ia sdilecek bir ev sayılmam, Ni Dese acaba kedi kendine acır mıydı? Okuyucularımızın resimleri Küçük okuyucularımızın bize gönde « şununla Bir kere tecrübe etmek istedi, boynunu büktü — Kurum: kedi, canım kedi, bana kiyma! Kedi miyavladı: i — Ne diye sana acıyayım.. şu dakikada | karnım aç; sen bana acwaydın; böyle söy. bana acı, | liyeceğine karnımı doyurmayı düşünür; hemen ağzıma atılırdın. Fare etrafına bakındı. Kaçmaktan baş. ka bir çaresi yoktu, Bir kenarda gördüğü bir deliğe doğru atıldı. Kedi onun bu line gülüyordu. Delikten içeri girse bili balon dışarıda kalacak, ked! pençesile ba- bağlı olan fareyi de çekip delikten dı - şarı alacaktı, Ve nitekim kedinm um » | Yeni bilmecemz | Oduncu Ali baba sabahı rabasına bullasını koymuş, ormana ağaç kesmiye gitmişti. Ali baba sabahtan ak - yin ufak el a- Pecekleri resimlerini ocuk sayfamıza koymayı gok inte rik. Yalmız gön. derilen resimlerin İyi çıkmış resim , ler olmam şarttır Çünkü fena çık « mış, silik ve iyi Börünmiyen — bir di Tes'm gazeteye ba. mıldığı zaman da İyi görünmez. Gene bilmece - mizde büyük mü . Çorlulu küçük oku » kfat e ie Dilek kuyucularımız da bize getirdikleri resim. İleri İyi çıkmış resimleri arasından seç - meleri İizımdir. Anne — Yediğin çörekten bir parçada file Çocuk — Neye verscekmişim.. vermem, şama kadar uğraşmış, ağaçları kesmiş, bir araya toplamıştı. Akşam onları ara - basına koyup köyüne götürecekti, Fa kat arabasını kaybetmişti, bulamıyor - du. Acaba bu sraba nerededir? Oduncu Ali baba çok yorgundur. Arr- yor, arıyor bulamı; Haydi çocuklar, ihtiyar oduncuya e biraz yardım e - din de arabasını bir an evvel bulsun, Tes- me iyi bakın, arabayı göreceksiniz. G. düğünüz zaman olduğu yer bir işaret ko- Yun ve resmi gazeteden kesip bize gön- derin. Bir kişiye bir kilo çikolata. - b'r kişiye bir futbol topu, yüz kişiye de ayrı ayrı güzel ve kıymı hediyeler vere - ceğiz, bilmeceye cövab verme müddet! on beş gündür. Bilmece cevabım bize göl derdiğiniz zarfın üzerine (bilmece) k: mesini ve bilmecenin gazetedeki çıl tarihi yazmayı unutmayınız. DİKKAT; iğ Bilmece mükâfatları için bir dileği- Fil — oturayım, -l 2 duğu gibi olmuştu. Fare deliğe girmiş, fa- kat balon dışarıda kalmıştı. Kedi balona atıldı, yakalıyacaktı. Fakat pençesile ba- lona dokunur dokunmaz bâlon patlayı « vermiş ve kedi korku içinde gerisin geri sıçramıştı. Küçük fare artık serbest kalmıştı. De- liğin içinden kedinin haline gülüyor: — Şimdi beni yakalıyabilirsen yaka - lamamazlık etme! Diye kediyle eğleniyordu. Farenin kahkahalarını duyan kedi ne yapacağ; şırmıştı. Tahtaları kır- üp oradım çıkmak yakalamak becerebileceği bir i. Ne yapacaktı. Av elden kaç- mış, pençeleri böğründe bağlı kalmış» tı, Hiddetleniyor, kendi kendine: — Ne yaptım da unu bir an evvel ya- kalayıp parçalamadım. I melül farenin girdiği de- rdu. Olan olmuş, küçük fareyi elinden | kacırmıştı. Biraz evvel kurduğu bütün hayaller bir anda mahvolmuş, küçük körpe fare ona kısmet olmamıştı. Fa- kat küçük fare de bu hâdiseden bir ders #*mıştı. Bir daha kuyruğuna balon bağlayıp odalarda dolaşmadı ve ken- disini kediye göstermedi. O zamandan bu zamana kadar ke - diler birçok fare yakaladı Fakat ya- kaladık? da başından yoktu. Çün- büvük tehlike n n üzünden her zanımn tedbirli hareket İletmek Tözumunu öğrenmiş ve asla ted- | lonu yakalayınca balona kuyruğundan! pirsizlik gösterip kedilerin yakalıyabi Bu atlı karıncaya binip biraz dolaşvam hiç fem olmıyacak, hele şu oyuncak atın önüne lecekleri yerlerde doluümamaıştı. ** ıd bir şikâyetiniz olursa bize mektubla bildirebilirsiniz. Bu mektub. ları “bilmece cevablarını koyduğunuz zarfın içine koymayınız, dyrı zarf i - çinde gönderiniz ve zarfın bir köşesi- ne «idare» kelimesini yazınız. Çocuk file bineceğim, Arne — Peki çocuğum, Za SI ya ZA ZE Anne ben atlıkarımesdakı oyuncuk | Hind mihraceleri | Tarzanı taklid etmek isteyen baba ile oğulun başına gelenler Baba oğul bekçiye yuka- lanmış olsalardı; bir temiz dayak yiyecekleri mulak- kaktı, Yaptıklarma pişman oldular ve bacaklarının biltün hızile kurtulmak & çin kaçmaya başladılar. Kaçarken bir bahçe görüp girdiler. Bahçede çamuşır« lar asılı ini, Küçük Pitşune babasile heraber sinemaya git- muşler, Sinemada Tarzonın bir filmini seyret- miylerdi, Her ikisi de Tarzan gibi giyinmek, Tor- zar gibi ormanlarda yaşamak hevesine kapılmış- laran. Fakat Tarzan gibi giyinip ormana gitrik- leri gün orman bekçisi onlara kızmış, kovala- mava baslamıstı. Bu vaziyette yanyana yürümeye başladılar: — Halimiz ne olacak, döyle nereye gidebiliriz!” Diye düşimüyorlardı, tamam gelmiyordu. Bir çare düşündüler ve çarnüşır- ları sargı halinde kesip vücudlerina sardılar. Fakat talih onlara aruk güler yüz göstermişti. Çünkü biraz ilerde bulunan © otelden görülmüşlerdi. Otel sahibi onlan #ki Hind mihracesi zannetmişti. Karşte lamak için sevinçle aşağıya inmiş ve yerlere çiçekler serptirmişti. Biraz sonra otele alındılar ve o gün gayet iyi ağırlandılar. O gün diyoruz, çünkü ertesi gün © Hind mihracesi olmadıkları anlaşılınca otel sahibi, kapıdan nasıl kovdu, orasım öğrenemedik. r Çocuk — Eyvah sahici filmiş, beni alıp gö- türüyor. Tü — Çöreğinin yarısını banu vermiye Kiya maas değil mi?

Bu sayıdan diğer sayfalar: